Birbirimizle imtihan oluyoruz..

Batılı siyasetçiler ülkelerinin menfaatleri ve çıkarları doğrultusunda siyaset yaparlar.

İnsan hakları, demokrasi, özgürlükler hatta hayvan hakları konusunda çok hassas olup; bu alanlarda yüzlerce kurum ve kuruluşları mevcuttur. Fakat bu duyarlılık sadece kendi ülkeleri, kendi milletleri için geçerlidir.

Ortadoğu’da yapılan ise ülke menfaatlerinden çok kendi ve aile çıkarlarını önceleyen batılıların menfaatlerine uygun münafık siyasetinden başka bir şey değil.

 Kendi halkına her türlü eziyeti reva gören batı kuklalarının bir kısmı, Arap baharı denilen süreçte koltuklarından feci şekilde can vererek kalktılar.

Batılılar haçlı seferlerinin bir benzerini düzenleyerek işgal ettikleri ülkelerin mallarını yağmalarken; geride kalan Arap liderleri kâfirlere karşı çıkmak yerine terör gerekçesiyle Katar’a yaptırım uyguluyor, Türkiye’ye aba altından sopa gösteriyorlar.

Gelinen bu noktada görüyoruz ki Türkiye her geçen gün yalnızlaşan bir ülkedir ve bunun sorumlusu Erdoğan’dır.

Erdoğan batılıların karşısında mahçup değil, aksine dik duruyor/dikleniyor. Ama halkın arasında daha mülayim daha mütevazi bir duruş sergiliyor. Rakımı yüksek yerlerde kadeh tokuşturmuyor, cenazelere katılıyor, Kur'an okuyor, bir fakirin sofrasına misafir oluyor. Tüm eksiklerine rağmen ülke yöneten liderleri bir kenara bırakın, birçok yerel yöneticiden daha Müslüman, daha yumuşak, daha ideal bir lider.

Eğer Erdoğan devrilirse batılılar yeniden dost olur. Avrupa birliğine alınmasak bile insan hakları, demokrasi, özgürlük, ekonomi alanlarında notlarımız yükseltilebilir.

Ülkemiz dahil tüm Arap aleminde halk tarafından sevilen desteklenen bir lider olan Erdoğan yerel ve ulusal çaptaki liderler tarafından ise sürekli eleştiriliyor. Eleştiriye eyvallah! Fakat içimizdeki tek derdi Erdoğan’ı devirmek olan ve bunun için çalışan, konuşan, yazan, insanlara ne demeliyiz?

Ülkemiz üzerinde oynan oyunlar karşısında en sağlam duran lider, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Saadet ve Büyük Birlik partisi geçmiş yıllara göre ümmetin beklentilerine gerekli ve yeterli katkıyı veremiyorlar. Sanırım bunun sebebi liderlik sorunu. Allah Erbakan ve Yazıcıoğlu’na rahmet etsin.

Hüdapar henüz yolun başında. Gelecek vaat ediyor. Fakat yapması gerekenler var: tüm yaşananlardan gerekli dersleri çıkarır, biraz güneydoğudan çıkarak, ümmetin sesi olmayı doğru bir siyaset yaparak başarması lazım. Siyaset işin bir parçası. Siyaseti, ekonomiyi yönetenleri dahi yönetecek olan manevi liderler konuşmamız gereken en önemli başlıklardan bir tanesi. Ama gelin görün ki, maalesef en çorak alan da burası..

Hocaların bir kısmının enaniyet, ego ve koltuk hırsları fark etmeseler de hem kendilerini hem bizleri tüketiyor.

Beğenir veya beğenmezsiniz ümmet adına siyasetçi denildiğinde aklımıza Erdoğan geliyor ama ümmetin üzerinde ittifak ettiği veya işaret ettiği bir hoca, şeyh gelmiyor aklımıza.

İşi ehline vermekte gecikiyoruz. İşi versek de denetlemede geç kalıyor, gelişimini sağlamak yerine bu kez de yerinden almak için uğraşıyoruz. Ve maalesef yeterli derecede ve sayıda yeni insan da yetiştiremiyoruz.(Erdoğan sonrası için yine aynı sorun)

25 yıldır bu camianın içerisindeyim. Yükselmek öne çıkmak, koltuğa oturmak adına yola birlikte çıktığı arkadaşları yoldan çıkarmak için her türlü hamleyi mubah gören siyasetçi, tüccar ve hocalara şahit oldum.

Ne acı bir durumdur ki;  malını, canını verecek kadar iman sahibi, cesur, cömert bir insan ama koltuğunu vermeyecek kadar da cimri ve haset!

Allah takdir etmiş, her birimize ayrı bir güzellik, kabiliyet, para, eş, iş, imkan,liderlik ilim, hikmet vermiş.  Birimizin diğerini kıskanması, onun yolunu tıkaması, çelme atması ne kadar ahlaki, ne kadar İslami?

Siyasi görüşü, partisi, cemaati ne olursa olsun bu güne kadar insanlık ve ümmet için çalışan, davası ve derdi olan, imkanları ile katkı veren tüm kardeşlerimize sahip çıkmalı, önlerini açmalı, destek olmalı,bir araya gelmeli ve muhakkak birlikte hareket etmeliyiz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.