Katsayı uygulaması toplumsal sorun oldu

Katsayı uygulaması toplumsal sorun oldu

MHP lideri Devlet Bahçeli, Danıştay'ın farklı katsayı iptaline ilişkin kararına tepki gösterdi.Bahçeli, "Özellikle milyonlarca evladımızı ve ailesini...


MHP lideri Devlet Bahçeli, Danıştay'ın farklı katsayı iptaline ilişkin kararına tepki gösterdi.

Bahçeli, "Özellikle milyonlarca evladımızı ve ailesini yakından ilgilendiren üniversite sınav takviminin işlemeye başladığı bu süreç, ortaya çıkan belirsizlikleri ve endişeleri daha da artırmıştır." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Bahçeli, yükseköğretime girişte uygulanan katsayı sisteminin toplumsal bir sorun alanı haline geldiğini söyledi.

Konunun Meclis zemininde çözülmesinin zorunluluk halini aldığını vurgulayan Bahçeli, "Bu sorunun çözülmesinde hukuken YÖK'ün idari tasarrufunun tartışmalı hale geldiği ve kâfi gelemeyeceği yargı kararıyla ortaya çıkmıştır. Gelinen bu aşamada, yargı kararını eleştirmek, zan altında bırakmak ve bu müesseseyi yıpratmak yerine, yasal bir girişimle konunun TBMM'nde halli elzem hale gelmiştir. Üzerinde tartışılan konu, imam hatip liseleri ekseninde yapılmakla beraber, aslında meslek lisesi mezunlarının yükseköğretime geçişte yaşadığı katsayı eşitsizliğidir. Bu durum, yıllardan beri Başbakan Erdoğan tarafından istismar edilmekte ve siyasi tartışma malzemesi yapılmaktadır. Sorunun çözümsüzlüğünden faydalanan iktidar ve ana muhalefet partileri tarafından siyasi tartışma ve çekişme konusu yapılmakta gerilimin izdüşümü toplumsal yapıya kutuplaşma olarak yansımaktadır. Özellikle milyonlarca evladımızı ve ailesini yakından ilgilendiren üniversite sınav takviminin işlemeye başladığı bu süreç, ortaya çıkan belirsizlikleri ve endişeleri daha da artırmıştır." diye konuştu.

PKK MESELESİ

Eski DTP'li Hatip Dicle'nin Habur'daki karşılamalarla ilgili iddialarına da değinen Bahçeli, şu ifadeleri kullandı: "19 Ekim 2009 tarihinde Irak'tan Türkiye'ye giriş yapan PKK'lılar için AKP nezaretinde terörist karşılama törenleri olmuştur. Zira Habur'daki karşılamayla birlikte Başbakan Erdoğan ve yol arkadaşlarının; eli kanlı PKK ile yaptıkları pazarlıklar ortaya dökülmüş, senelerdir Kandil bölgesine tezkereye rağmen neden harekât yapılmadığı daha iyi anlaşılmış, yıkım projesinin perde gerisindeki küresel aktörler belirginleşmiş, İmralı canisi ile AKP hükümetinin proje ve eylem ittifakı açığa çıkmıştır. Şimdi Habur'da yaşananlarla ilgili olarak sis perdeleri aralanmaya, bizce malum ama kamuoyu tarafından yeterince anlamlandırılamayan ihanet projesinin hesap verecek aktörleri ortaya çıkmaya başlamıştır. Son olarak, bölücülükle yargılanan bir eski milletvekili yaptığı açıklama ile PKK'lıların törenle kucaklanması, serbest kalmaları için hâkimlerin ayarlanması, eli kanlı canilerin gönlünün alınmasında bütün tezgâhı hazırlayanın İçişleri Bakanı olduğunu açıklamıştır. Yaşanan rezaletlerle, yaşananların sorumlusu ve yetkilisi arasında ilk andan itibaren zaten kurulmuş bulunan bu illiyet bağının şimdi ortaya çıkması asla şaşırtıcı değildir. Beklenen bir durumdur ve hatta eksiktir. Yıkım sürecinde ve terörist kabul töreninde İçişleri Bakanının gerisindeki hükümetin başının rolünün de belgeleriyle yakında açıklanması beklenmelidir. Başta Başbakan olmak üzere İçişleri Bakanı ile olaya müdahil idari, adli, güvenlik makamlarının ve memurlarının bu zan ve töhmetten bir nebze olsun kurtulmalarının ve haklarında verilecek hükmü belki hafifletmelerinin yolu, yaptıkları yanlışları itiraf etmekten, pişman olduklarını söylemekten ve milletimizden özür dilemekten geçmektedir."

İKİNİCİ AŞAMASI DA VAR

Bahçeli, demokratik açılımın ikinci aşamasının da bulunduğunu, bunun ise PKK'nın siyasi muhatap alınması olduğunu iddia etti. Başbakan'ın bunun için valilerin, kaymakamların, yandaş belediye başkanlarının yanı sıra sanatçılardan destek almaya çalıştığını ileri süren Bahçeli, "Toplumun sevdiği ve saydığı, eserlerini paylaştığı sanatçıların, bilim ve düşünce adamlarının da yıkıma alet edilmesi söz konusudur. Bu örnek bile, hayatın her alanına yayılmak istenen kutuplaşma tehlikesinin sanat ve düşünce dünyasına bulaştırılmaya çalışılacağının işaretidir. PKK'yı aklama ve siyasete çekme arayışı olan yıkım projesine toplumsal destek sağlamak amacıyla sanatçılara yönelik bir kampanya yapılacağı ortaya çıkmıştır." değerlendirmesinde bulundu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler