Medya Ahlak(sızı)

Gösterime giren üç filmi izledim. “Çalgı Çengi İkimiz - Olanlar Oldu - Dağ II”

Mizah adı altında uyarlanan senaryolar ne kültürümüzü yansıtıyor ne de bir güldürüsü var. Ailece zaman geçirmek için gittiğimiz filmlerde hepimizin yüzünü kızartan, ahlaki sınırları haddinden fazla aşan bu filmler toplumdaki bireylerin sosyal hayatını, kişiliklerini büyük oranda etkiliyor bu yüzden yaşam tarzımız, anlayışımız, kültürümüz değişti, yozlaştı.

Senarist, oyuncu, yönetmen ve yatırımcı küfürde birleşti, sonuç ortada.

Bu hafta içerisinde, Gırgır denilen mizah (!) dergisinin Musa peygamber hakkındaki çizimi, kapatılmasına sebep oldu.  Ölçüsüz, seviyesiz, ahlaksız ve inanç düşmanlığı mutlaka tartışılması gereken bir konu…

Tarihimiz, kültürümüz, coğrafyamız öylesine zengin ki tarihin hangi karesini çekmek isteniz bir tarihi kalıntı, yaşanmış bir hayat hikâyesi, bunları canlandıracak bir karakter mutlaka bulursunuz.

İnsanların kutsallarına, değerlerine, tercihlerine sövmeden, aşağılamadan film çekilebilir, dergi çıkarılabilir. Değer, mizah üretilebilir lakin ne mümkün?

Çocuklarımızın karakter gelişimini olumsuz yönde etkileyen dizi ve filmler, dine-dindarlara hakaret eden, onları küçümseyen, sürekli para hırsı, yalan, küfür içerikli, müstehcen sahnelerin olduğu toplumu ifsat edenler sorumlu kurumlar tarafından denetlenmeli ve gerekli yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu ahlaksız gidişe artık bir dur denilmesi gerekiyor eğer halkımız bilinçli bir tavır sergiler, kararlı bir duruş gösterirse hep birlikte sonuç alabiliriz.

Mahzun Kırmızıgül Vezirparmağı laçkalığının bedelini gişelerde ödedi, Gırgır Musa peygambere karşı yaptığı terbiyesizlik sonucunda yoğun bir tepki gördü ve dergi kapandı.

Ama sorun bitmiş değil.

Kendilerini dindar, muhafazakâr gören küfürbaz, karşısındakini ötekileştiren, aşağılayan hükümete yakınlaşmak, yaranmak için kendi menfaatleri doğrultusunda iletişim araçlarını kullanan bir gurup oluştu.

Burada sorumsuz davranan ve suç işleyen kim olursa olsun, ayrım yapılmadan hukuk işletilmelidir.

Adalet hepimize lazım lakin bunu uygulayacak duruş sahibi adamlara daha çok ihtiyacımız var.

Diyanet İşleri Başkanlığı, Kültür Bakanlığı ve RTÜK yetkilileri bu konuda sahada olmalı, sözün doğrusunu söylemeli ve sorumluluklarını yerine getirmelidir.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.