Prof. Dr. Talip Küçükcan'dan çarpıcı İsrail analizi

Prof. Dr. Talip Küçükcan'dan çarpıcı İsrail analizi

 Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan, İsrail?in şiddet politikasını eleştirdiği için Türkiye?yi Yahudi karşıtı olarak...


 

Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan, İsrail?in şiddet politikasını eleştirdiği için Türkiye?yi Yahudi karşıtı olarak göstermeye çalışan kesimlerin var olduğu söyledi.

stargazete.com-özel
Prof. Dr. Talip Küçükcan: Antisemitizmin ana vatanı İslam dünyası değil!

TRT Türk ekranlarında Betül Soysal Bozdoğan?ın sunduğu Manşetten programına konuk olan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Talip Küçükcan, İsrail?in şiddet politikasını eleştirdiği için Türkiye?yi Yahudi karşıtı olarak göstermeye çalışan kesimlerin var olduğu söyledi. Türkiye?nin dünya savaşlarında Yahudilere kucak açtığını, korumacı bir politika izlediğini anlatan Küçükcan, ?Antisemitizm Avrupa?da ortaya çıkmış, Batı dünyasının bir eseridir? dedi.

Uluslar arası medya kuruluşlarının ve Batı dünyasının konu İsrail olunca korumacı bir politika izlediğini ifade eden Küçükcan, Filistin?de binlerce kişinin hayatını kaybetmesini görmezden gelen medyanın ve Batı ülkelerinin söz konusu İsrail?in esir alınan askeri olunca çifte standart uygulayıp bunu ana gündemine taşımasını eleştirdi.

İSRAİL HAMAS?I BAHANE EDEREK FİLİSTİNİ İŞGAL EDİYOR

Betül Soysal Bozdoğan(B.S.B): Gazze?de BM?ye ait okulun vurulmasından sonra uluslar arası camiadan yükselen tepkiler daha da arttı. ABD?nin baskısıyla İsrail 3 günlük ateşkesi kabul etti ama 2 saat sonra ateşkesi bozdu. İsrail?in insanlık dışı eylemlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Prof. Dr. Talip Küçükcan(T.K): Gazze?de çok büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Bir tarafta hayatını kaybeden bin 500?e yakın Filistinli var diğer tarafta 1-2 askerinin kaçırılmasını dünya gündemine taşıyan İsrail var.

Bir tarafta 1 İsrail askerinin kaçırılması dünya gündemine getiriliyor, birinci haber olarak servis ediliyor. Kerry, İsrail askerinin bırakılması konusunda Türkiye ve Katar?ı Hamas?a baskı yapması için devreye sokmaya çalışıyor. Ateşkesler, eğer hukuki bir yaptırım yok ise, gerek BM gerekse bölgesel aktörlerin ortaya koyacağı bir yaptırım yok ise pek de geçerli olmuyor. Krizin başladığı andan itibaren yaklaşık 3 haftadır zaman zaman ateşkes yapıldığını duyuyoruz ama bunu ilk delen İsrail oluyor. İsrail?in politikasına bakınca neden böyle davrandığını görmek mümkün. İsrail, 3 vatandaşının kaçırılarak öldürülmesini gerekçe göstererek saldırılara başladı. Ama bu kişilerin Hamas tarafından öldürülmediği ortaya çıktı.

Hamas bölgede önemli bir aktör olmasına rağmen, İsrail?in politikalarının meşrulaştırılması için kullanılıyor.

İsrail karşısında muhtemel bir Filistin devleti görmek istemiyor. 1967 sınırlarına çekilip 2 devletli çözüm konusunda müzakereler devam ediyor. Filistin BM?de üye olmayan ama gözlemci devlet statüsünde kabul edildi. Bu Filistin?in meşru bir devlet kabul edilmesi açısından önemli bir gelişmeydi.

DÜNYA, MAVİ MARMARA SAYESİNDE FİLİSTİN?İ GÖRDÜ

B.S.B: Filistin?in gözlemci devlet statüsüne kavuşmasında Mavi Marmara?nın rolü var mıydı?

T.K: Elbette ki olmuştur. Mavi Marmara, Filistin meselesini dünyanın gündemine getiren en önemli olaylardan bir tanesi. Filistin devlet meselesinin dünya gündeminde yer alması, kamuoyunda tanınmasında bir dönüm noktasıdır. Mavi Marmara?dan sonra Türkiye İsrail ilişkileri gerildi. Türkiye, çeşitli platformlarda Filistin?in yanında yer aldı. Bütün bunlar Filistin?i dünya gündeminde tuttu. İsrail yargılanamaz bir ülke olmaktan çıktı, özür dileyen bir ülke oldu. Mavi Marmara, İsrail Filistin ilişkilerinin dönüm noktasıdır.

İsrail?i kaygılandıran bir diğer noktaysa El Fetih ve Hamas?ın birleşerek mutabakat hükümeti kurmaları oldu.

İsrail saldırılarını Hamas?ı ortaya koyarak başlattı. Filistinlilerden Hamas?a olan siyasi ve duygusal desteği çekmesini istedi. Ama bu gerçekleşmedi, birliktelik hala korunuyor. Çünkü artık Batı Şeria?da insanlar da bu dramdan etkilendi. Batı Şeria ve Hamas Gazze?deki bir takım problemler nedeniyle birlikte hareket edemiyorlardı. İlerde bir Filistin devleti olacaksa bunu ne Hamas ne de El Fetih tek başına temsil edebilir. Taraflar bunu gördüler ve mutabakat sağladılar. Bu da İsrail?i korkuttu.

DOĞU AKDENİZ DOĞALGAZINDA FİLİSTİNLİLERİN HAKKI VAR

İsrail?in saldırılarının üçüncü sebebi de Doğu Akdeniz?deki doğal gaz kaynakları oldu.Normal şatlarda bir devlet olsa, buradaki doğal gazı kullanma hakkı Filistinlilerin olacak. Ama şuan bu mümkün değil. İsrail karşısında paramparça olmuş, birleşememiş bir Filistin istiyor. İsrail güvenlik meselesini bahane ederek kolonileşmeye devam ediyor. İşgal ettiği topraklara Yahudileri yerleştiriyor. Bu yerleştirme uluslar arası hukuka uygun değil ama İsrail 1948?den bu yana bu politikayı devam ettiriyor. Yerleştirme politikası gerçekleştikten sonra yapacak pek bir şey kalmıyor çünkü orası İsrail toprağı oluyor.

ABD, AB ve BM İSRAİL?İN ŞİDDETİNİ MEŞRULAŞTIRIYOR

B.S.B: Filistin?de işgal dışında pek çok sorun var. Filistinler kendi topraklarında özgürce yaşayamıyor. 50 yaş altındakiler Mescidi Aksa?ya gidip ibadet yapamıyor. Filistinliler kendi topraklarındaki haklarını nasıl geri alabilecekler?

T.K: Bu çok kolay bir şey değil. Çünkü Filistin sorununu STK?lar, entelektüeller ve aydınlar dile getiriyor. Ama kamuoyu devletlerin politikasını etkileyemiyor.

Diğer bir sorun da Batı, işin ucunda İsrail olunca korumacı bir politika izliyor. Bu saldırıları İsrail değil de başka bir ülke yapmış olsaydı uluslar arası STK?lar devreye girmiş olurdu, BM Güvenlik Konseyi?nden kararlar çıkmış olurdu hatta BM Barış Gücü oraya müdahale ederdi. Ekonomik yaptırımlar uygulanırdı. Ama konu İsrail olunca bunların hiçbiri yapılmıyor çünkü İsrail?i kurduran Batılılar ve devam etmesi konusunda da ısrarlılar. Batı Yahudileri özümseyemediği, içselleştiremediği için önce onlara soykırım uyguladı sonra da bu topraklar zaten size vaat etmişti deyip barınmaları için İsraillileri yerleştirdi. İsrailliler topraklarını Tanrı?nın kendilerine verdiğine inanıyor bu yüzden de korumak için her şeyi yapıyorlar.

Uluslar arası arenaya baktığımızda Filistinlilerin yanında olan ülkeler İsrail?in yanında olan ülkelere göre daha güçsüz. BM, ABD, AB ?İsrail savunma hakkını kullanıyor? dediklerinde şiddeti meşrulaştırmış oluyorlar.

İHVAN OLSAYDI İSRAİL BU KADAR CESUR OLAMAZDI

İslam dünyasının Filistinlilerin yanında olması gerekiyor ama Filistin konusunda Müslüman ülkelerin birleşmiş bir konsensüsü yok. Çünkü İslam dünyası parçalanmış vaziyete.Mısır?a baktığımızda İhvan?ın düşürülmesiyle bazı şeyler değişti. Bugün ihvan olsaydı İsrail bu kadar rahat hareket edemezdi. Ya da saldırmadan önce iki kez düşünürdü. İsrail?in katliamına seyirci kalan ülkeler en az İsrail kadar suçlu. Türkiye hem insani yardım konusunda hem de Filistin?in uluslar arası gündemde tutulması konusunda çabalıyor.

B.S.B: İsrail?in İstanbul Başkonsolosluğu?nun resmi sitesinde yayınlanan yazıda Türkiye?de antisemitizmin yükselişte olduğu iddia edildi. Türkiye?nin saldırılara tepkisi ve İsrail?i eleştirmesi antisemitizm olarak yorumlanıyor. Nasıl değerlendirirsiniz?

T.K: Antisemitizmin, Yahudi karşıtlığının ana vatanı Türkiye ya da İslam dünyası değil. Yahudi karşıtlığı Avrupa?da ortaya çıkmış, Batı dünyasının bir eseri. İslam dünyasının Yahudilerle ilişkilerine bakıldığında iyi ilişkiler söz konusu. Özelikle Türkiye dünya savaşında Yahudilere kucak açmış bir ülke. Ama şunu görmek lazım İsrail?in politikaları ne zaman eleştirilse Yahudi kuruluşları antisemitizm yükseliyor yaygarasını koparıyorlar. Hâlbuki burada çok açık bir ayrım var. İsrail?in şiddet politikasını sadece Müslümanlar eleştirmiyor. Londra, New York sokaklarında da eleştiriliyor. Hatta İsrail?in politikalarını eleştiren Yahudiler de var. Bunlar antisemitist mi değil. Diğer yandan da İsrail?i eleştirirsem bana antisemitist derer korkusu da ortadan kalkmaya başladı. İsrail politikalarını eleştirenleri antisemitist olarak nitelendirmek modası geçmiş bir yaklaşımdır.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler