Rahmetli Ahmet Zeki Çamlı ve Osman Nuri Önügören

Milli Nizam’ın ilk günlerinden itibaren yol arkadaşımız Ahmet Zeki Çamlı Bey kardeşimizi de; inandığı, bildiği, ebedi aleme gönderdik. Zeki Bey, her işte fahri yardımcıdır. Destek sağlar ama, desteğinde asli elemandan farksız hizmet görür; devamlı ve son derece yararlı fikirleri ve hizmetleri olur. Onun için Milli Nizam Partisi’nden, Milli Gazete’ye kadar her konu ve her işte sık sık aranmışve hepsinde koşup gelmiştir. Örneğin destek için geldiği bir yerde onu gördüğünüzde, zannedersiniz ki idare heyetindedir. O kadar gayretli ve candan yapar hizmetini. Cami cemaatının demirbaşı idi Rahmetli. Her zaman, ihtiyacı olan herkese, yardımcı olmak için çırpındığını görürsün. İhtiyacı olan kimse onu bulamasa, o arar ihtiyacı olanı bulmaya çalışırdı. Rahatsızlığında dahi, dostuna vefaasını, hizmete desteğini ifade için, Akit gazetesinde Mustafa Beye, oğlunun desteğiyle,  ne güçlükle geldiğini görmen mümkündü.

Böylece, yalnız Allah rızası için yaşanan bu güzel ahlakı, sağlıklı kaldığı sürece bütün güzelliği ile devam ettirdi. Hiç boşluk bırakmadı. Yaşadığı ve yaşamasıiçin çalıştığı bu güzel İslam ahlakının, evlatlarında nasıl kökten güçlendiğini görmekle kalmadı, meyvelerini derme bahtiyarlığını yaşadı. 

İslam ahlakıyla hayat, sağlıkta, hastalıkta, ölümde; yoklukta ve varlıkta da, ne güzel bir hayat ve ne güzel bir nasiptir. Buna delil isteyen, Zeki Beyin hayatına baksın. Hizmetle geçmiş ve çevresinde saygı doğurmuş, son derece mütevazıbir ömür. Zeki Beyin evi de her zaman açıktı. İslami, ahlaki, fikri her tür hizmete açık. Ailece iyilik cephesinin mezara kadar terhisini istemeyen, beklemeyen askeriydiler sanki. Elhamdülllah şimdi evlatlarıyla, devam etmesini istediği bu hizmetler, genişleyerek devam ediyor. 

Milli Nizam hareketi içinde veya onun zamanla isim, güç, iklim ve imkan değiştirmiş hareketleri içinde milyonlar elhamdülillah bu güzel ahlakın sembolü olmak gayretindedirler. Milli Nizam, İslam ahlakını yaşamak, hayatın merkezi olan bu büyük nimeti, yeniden hayatın merkezine çekmek için kurulmuştu. Bugün Ak Parti Genel Başkanının ailece seferber olduğu bu iyilik kervanında, inşallah hedef bütün dünyadan görünen, bilinen, yaşanan, sevilen, sayılan, layık olduğu merhaleye ulaşacaktır. İyiliğin de elbette düşmanı olacaktır ve vardır. İskenderpaşa Camisi’nin üç yanını çevreleyen sokağın köşe binasında oturan Zeki Beyin, bir de Fatih Camii karşısındaki ana cadde köşe binası sahibi Niğdeli komşusu, hayırlı iş yoldaşı Osman Nuri Önügören vardı. Onu da, yakın tarihde Fatih Camisi’nden uğurladık. Fedakarlıkta, gayrette, camide, hizmette, mekanda da çok yakındılar. Rahmetle anmakta da ayırmayalım istedim. Bu güzel insanlar grubu, insanlığın kırılmayan ölümsüz değerler zinciridir. Şöyle ki, şimdi gözümün önünde, bir zenci kardeşim: Arafat Camisi’nde namazı beklerken, güneşte çok terliyordum. Yanda oturan Afrikalı bir grup var. Birine yanındaki şemsiye tutuyor.O şemsiye tutulan kişi, şemsiyeyi aldı, geldi benim başıma tutuyor. Ne kadar ısrar ettiysem namaza kadar devam etti. 

İslam dünyayı da aydınlatıp cennet yapan güzelliktir. Müslüman olmak ne büyük nimet. İnşallah, haberdar olmayanların da, haberdar olacağı bir mevsimdeyiz. İslam ahlakı, camide vahdet kapısını aralıyor.Vahdetin kaybı, gücün kaybıdır. Münafık, İslam’ı, camide dahi bırakmak istemiyor. Çünkü İslam öyle bir nimet ki, Karadenizli Zeki Bey, bir anda Niğdeli Önügören’le, Mozambikli Musa, İngiliz Yusuf İslam, Fransız Roger Graudy, Amerikalı Muhammed Ali Clay’la, Malcom X, Çinli, Japonyalı, Kâbe’de her gün değişen milyonlarla asırlarca güven içinde, kardeş kardeş yaşıyoruz! 

Bu dünyanın İslam’a ters yüzü münafıklık diyarlarında ise, stratejik dostunu, hatta babasını, “Mirasa üç gün önce sahip olmak için öldürenleri” okumuyor muyuz? Onunla da kalınmıyor,İslamofobi, ırkçılık,PEGİDA, terör ve güdümlü darbe, güdümlü savaş gibi vahşetler, bugünün dünyasının yaşanan vahşetleri ve utançlarıdır. Birçok kimse de, İslam’ı redle güvensizliği hakim kılan bu hokkabazları imkan zannederek, onlara sığınmaya çalışıyor. Oysa, “Allah’ın, Müslümana yardımı haktır” bütün mesele Müslümanın, bu yardıma layık olacak siyaseten de vahdete, ehliyete, sabra, tedbire ve gayrete sahip olmakla olur. Ekmel-i ve eşref-i mahluk olan insanlık gücü, ahlaktır; adalettir; ölümsüzdür; en büyük güçtür.

İslam ahlakıyla yaşayış, bakış, dünyayı da, ölümü de güzelleştiriyor. Zeki Bey kardeşimiz, İslam ahlakıyla yaşayan, güzel ahlakıyla, hizmetleriyle anılacak, yakından tanıdığımız kardeşlerimizden biriydi. Allah mekanlarını cennet eylesin. Kalanlara sabr-ı cemil versin. Ümmetin başı sağolsun. Zeki Beyin, Peygamberler ve bütün İslam ümmetinin ruhuna Fatiha.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar