Mehmet Yürekli

Mehmet Yürekli

Siyonist Kalkan: İsrail, Kürdistan, Ermenistan!?..

 

Türk ve Müslüman milletlerine siyonist kalkan: İsrail,Kürdistan,Ermenistan!?..

Türkiye CumhuriTürk ve Müslüman milletlerini birbirleriden ayırma, nifak sokma, sömürü düzeni kurma ve kollamak için, Uzakdoğu ve Batı ülkeleriyle ekonomik, kültürel, siyasi, askeri güç ? birliğini engellemek için oluşturdukları  kalkan: İsrail,Kürdistan,Ermenistan!?..
yeti ekonomi ve nüfus olarak dünyanın 16.,toprak büyüklüğü olarak 32.olan bir devlet.

Dünya nüfusunun %75?inin,enerji kaynaklarının %60?ının üretildiği bir coğrafyadadır.

Su kaynaklarının tükendiği günümüzde, akarsu bakımından bölgenin en zengin ülkesidir. Tarımsal açıdan ihtiyaçlarını karşılayabilmesi ve Jeopolitik konum olarak AB, A.B.D, Rusya, Çin ve olası Japonya-Hindistan arasındaki çatışmaların tam ortasında olması.

 

Tabii ki yüzyıllar önceki yenilginin acısı sonucu; Siyonistlerin Kapitalizm sistemi Ortadoğu?da Türk ve Müslüman milletlerini birbirleriden ayırma, nifak sokma, sömürü düzeni kurma ve kollamak için, Uzakdoğu ve Batı ülkeleriyle ekonomik, kültürel, siyasi, askeri güç ? birliğini engellemek için oluşturdukları  kalkan: İsrail,Kürdistan,Ermenistan!?..

Ermenilerin büyük ideali

Bir soykırım yalanı uydurup, ellerinde hiçbir belge olmamasına rağmen bun yalanı her defasında Türkiye aleyhine kullanan ve yıllardır bu uluslararası yalana devam eden Ermenilerin büyük ideali.

 

Fransa, Danimarka, A.B.D, İsveç?in soykırımını kabul etmelerinin sebebi:  Erzurum, Kars, Van ve çevrelerinin kendilerinin olduğunu, Türkiye?nin bu topraklar üzerinde işgalci olduğunu, bu topraklar üzerinde Büyük Ermenistan devletinin kurulmasının gerektiğini savunan fikirdir.

 

Ermenilerle ilgili ?Ermeni tezi? ni anlatan 26 bin civarında eser var iken ?Türk tezi? ni anlatan eser toplamı sadece 85 adet. Evet. Şaşılacak bir durum yok. Zira okumayan bir millet olarak kendimizi anlatacak eser üretemiyoruz.  

 

PKK terör örgütü içerisindeki onca ermeni, Avrupa ülkelerinde dikilen soykırım anıtları, Ermenilerin Türk düşmanları ile işbirliği içinde AB ve A.B.D? de yaptığı lobiler ise bu ideal için oynanan karanlık oyunlardan sadece birkaçıdır.

 

Yetişmesi yıllar süren Diplomatlarımızı, Büyükelçilerimizi(52 kişi) öldürende yine Ermenilerin kurduğu kanlı terör örgütü Asala idi. İyi niyetimiz sonucu Eurovizyon şarkı yarışmasında Türkiye?den kullanılan oylar sonucunda Ermenistan?ın 1.çıkmış ve Ermenistan Türkiye?ye puan vermemiştir. İşte gerçek bu?.

 

Sınır kapısı açılımı için Azerbaycan?a rağmen protokol imzalama gayretleri ise; Sovyet ve İran yönetimi Azerbaycan?a ait toprakların bir bölümünü kedilerine kalmış ve Kuzey Azerbaycan?a ait olan kısım Sovyetler tarafından Ermenistan?a bırakılarak Ermenistan?ın İran ile sınır olması sağlanmıştır.

 

Böylece Türkiye-Azerbaycan toprak bağlantısı koparılmıştır. Nahçivan ise Türkiye?nin garantörlüğünde Azerbaycan?a aittir.

 

Ubulfez Elçibey?i yönetimden uzaklaştıranlar ile Ermenistan- Azerbaycan savaşında Ermenistan?a destek verenler aynı oyuncular. Sovyetler, İran ve kapitalistlerdir. Elde edilen netice ise, bu işlerin çok gizli yürüttüklerinin kanıtıdır. Elçibey ve M.Emin Resulzade?nin mücadelelerinin karşılığını Allah (c.c)?dan ecrini versin, Rahmetiyle muamele etsin.

 

Böylece üç kişilik, üç kuruşluk Ermenistan; Koskoca Türkiye ve Azerbaycan hatta Türk ve İslam milletlerine karşı baş kaldırmış ve alay etmiştir. Siyonizm?in emir erleri ve batılı kapitalistler Fravunî bu oyunları bütün insanlığı gülünç duruma düşürmüştür.

 

New York?ta ?Türk-Ermeni Diyalogu? adlı panelde ermeni konuşmacılar diyor ki, ?Bizim nihai amacımız tazminattır ve toprak talebidir, Türkiye?den bunu alacağız.?

 

Bu sözlerden Lübnanlı bir ermeni cesaret alarak geliyor Adana?da dava açıyor. Diyor ki efendim şu arazi benim dedemindi, orada şimdi çimento fabrikası varmış yerinde. Dava açıyor, hak iddia ediyor. Türk mahkemesi sessiz sedasız bu davayı görmeyi kabul ediyor. Birkaç ay sonra bu dava bir celsede hallediliyor. Ermeni haklı çıkarılıyor. Sözde ermeni tasarıları çıkarmaya gerek kalmadı ki. Türkiye?nin içinden birileri bu işi becerdi.

 

Halimiz bu?.. Gelen giden karıştırıp, bir tokat atıyor. Sen de ona ?ay acıttı.?diyoruz. Böyle siyaset mi olur? Bir ülke böyle mi idare edilir?...

Dünya üzerinde, içeride ve dışarıda ?Efendim, Avrupa insan hakları? dedi. ?Niye diyorlar??, ?Düzeltiriz.? ?Avrupa Ermeni Soykırımı? diyor. Siyasetçiler önce ?Kınadık? sonrada ?Ne yapalım. Kabul edersek AB?ye belki alırlar,? diyor. Evet.

Kalkan ekibi görev başındadır!?..

 

Kürdistan devleti kurulması

Kürdistan Devleti diye ağza alınmaz, alanı vatan haini diyerek hapse atılır, hatta idam edilen insanların uyarıları hiç dinlenmedi.

 

A.B.D ve AB ile Kalkan ekibinin başoyuncusu İsrail, Ermenistan ve ekip yönetmeni Siyonistler Irak Güney Kürdistan Devletini kurmuşlardır.

 

Evet. Çocuk doğmuştur. Bize bezini yıkatmak ve yeni doğan çocuğa oyun alanı olarak da: Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük kısmını kapsayan, bağımsız bir Kürdistan devlet hayalinin gelişim ve oluşumuna göz yummak.

 

Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinin büyük kısmını kapsayan, bağımsız bir Kürdistan devleti kurulmasını savunanlar; Bu proje doğrultusunda yöre halkına ayrı bir millet oldukları, haklarının yendiğini, dışlandıkları fikri aşılanmaya çalışılıyor. Okul, hastane, köy, karakol, yol basıp öğretmen, doktor, çor çocuk öldürenler, daha sonra buraya öğretmen, doktor, hizmet bile göndermiyorlar, ayrımcılık yapıyorlar yalanlarıyla halkı bu devlete ve millete düşman etmişlerdir.

 

Söylenen yalanların aksine bu ülkenin Kürt asıllı Milletvekili, Bakanları da olmuştur, Başbakanları da, birden fazla Cumhurbaşkanı da olmuştur.

 

Yöre halkı bu yalanları söyleyenlerin, yöre halkına sizin hakkınızı savunacağız diyenlerin aslında umurunda bile değildir.

 

Sözde hak savunucuları trilyonlarca liraya yaptırdıkları villalarının havuzunda serinlemekle meşguldürler. Eğer o insanların huzurunu gerçekten isteseydiler, yazlık mekânlara yaptırdıkları 3-5 trilyonluk villaların yerine fabrika yaptırırlardı.

 

Burjuva sınıfının ve kapitalizm uşaklığına sığınmazlar. Devletinin ve milletinin çıkarlarını ön plana alırlardı. Bin yıllık kardeşliğe saygı gösterirlerdi?..

 

Bize müttefikiz diyen, dost görünen AB ülkeleri ve A.B.D.?nin resmi organlarının yayınladığı dergilerde ülkemizin doğu kısmı Kürdistan olarak gösterilmektedir.

 

Bize dostuz diyen A.B.D.devlet yetkilileri ülkelerinde katıldıkları programlarda ?Kürdistan?dan gelen haberler bizi mutlu etmekte? demekte ve her katıldıkları programda Türkiye?yi bölünmüş bir şekilde gösteren haritalar yayınlamaktadırlar.

 

Yani bin yıllık aile bölünmüş, kardeşimizin ahlakını bozmuş, Nasyonalizm virüsüne tutulmuş, hastalıktan kıvranmakta, anne, baba, kardeş, akraba ve koşularının başına bela olmuştur?.

Kalkan ekibi görev başındadır!?..

 

Büyük İsrail devletinin kurulması

İsrail?in bayrağında da olduğu gibi (iki mavi çizgi arasında Yahudi yıldızı) Fırat ve Nil nehirleri arasının Yahudi olması gerektiğini, bu iki nehir arasına Büyük İsrail devletinin kurulması gerektiğini savunan fikirdir.

 

Yahudiler, bu devleti kurmak için dünyada en güçlü lobileri oluşturmuş durumdalar.

50-60 yıl önce Filistin?deki toprakları önce satın alıp sonra bölgede çatışma ortamı ve ayrılık otu dikmiş, araya büyük devletleri sokarak bağımsız İsrail devletini kurdular.

 

Günümüzde de aynı sistemle devam ediyorlar.

Sistemli bir şekilde, İsrail vatandaşı kadınlar Şanlıurfa, Hatay, Adana civarı şehirlere gelip, doğumunu buralarda yapmaktadırlar. Buraya gelip, doğumu yaptıktan sonra hemen dönmelerinin arkasındaki sinsi plan 18 yıl sonra anlaşılıyor.

Doğum Türkiye?de olduğu için T.C. vatandaşı olma hakkı olan çocuğa T.C. kimliği alıp ülkelerine dönmektedirler. T.C. vatandaşı olan çocuk, ülkesine dönüp Yahudi kültürüyle, Türk düşmanlığıyla yetiştirilmektedir. Yaşı 18?i geçtikten sonra Türkiye?ye gelip yüzlerce, binlerce dönüm arazi satın alınmış ve almaya devam etmektedirler.

 

İstedikleri; ilerde bir kargaşa ortamı olduğunda, satın aldıkları topraklarda hak talep edip Filistin?deki durumu tekrarlamak.

Böylece Türk ve İslam milleti öz yurdunda garip bırakmaktır!?.
Kalkan ekibi görev başındadır!?..

Eski Bizans?ı yeniden

 

Büyük Bizans Ege?nin büyük kısmını içine alan, Yunanlıların eski Bizans?ı yeniden canlandırma ideali(Megola İdea). Yunanistan vatandaşlarının Ege bölgesinde gizli gizli satın aldığı topraklar bunun en büyük kanıtıdır. Yunanistan emellerine ulaşmak için yıllarca PKK terör örgütüne yardım ve yataklık yapmış, kamplar kurmuş, silah temin etmiştir. Ermeni terör örgütü Asala?nın lider kadrosu da Yunanistan?da öldürülmüş ve örgüt çökertilmiştir.

 

Kıbrıs?ı savaşta kaybetmişler fakat Siyonist kapitalistler masa başında bu hain ve vahşetin Bizans temsilcisi Kıbrıs Rum kısmını AB?ye alarak ödüllendirmişlerdir. Türk hükümetine de Kıbrıs?ı vermeseniz AB?ye giremezsiniz demişlerdir.

 

Sırada Ruhban Okulu açılması ve İstanbul?da Ortodoks din devleti kurulması, Kıbrıs gündemimizi oluşturuyor. Bu konular Kalkan ekibinin canlı gündemi, bu doğrultuda netice almak için tüm Fravunî güçler bir arada, diz dize, sırt sırta??

 

Bu konuyu beş bölümden oluşan ?Lozan Edebiyatı ve Ruhban Okulu? başlıklı yazı dizimizde detaylı anlatılıp tarihe not düşülmüştür.

 

Bizans ve Roma torunları Yunanlılar yıllardır tek amacı, düşmanı olarak gördüğü Türkiye ve Türk-Müslüman milletlerinden intikam almaktır!....

Kalkan ekibi görev başındadır!?.. 

 

Büyük Ortadoğu Projesi

A.B.D.?nin amacı: Fas?tan Çin?e kadar 22 ülkenin siyasi coğrafya hatlarını değiştirmek. Dünya petrol rezervlerinin dağılımına bakınca bu projenin amacı belli oluyor.

 

Dünya ham petrol rezervlerinin dağılımı:%47 Ortadoğu,%19 Kafkasya, Rusya,%12 Kuzey Amerika,%20 Güney Amerika,%2 Avrupa.

 

Zaten Dünya petrol rezervlerinin dağılımına ve Dünya enerji tüketim kaynaklarının dağılımına bakınca projenin çok uzun vadeli olduğu anlaşılıyor.

 

Dünya enerji tüketim kaynakları: Petrol %37,Doğalgaz%24,Kömür %27,Nükleer %6,Hidroelektrik %2,Diğer %10.

 

Dünya petrol rezervlerinin ömürleri: Irak ve Kuveyt 100 yıldan fazla, B.A.E. 100 yıldan fazla, A.B.D. 10 yıl, Kazakistan 82 yıl.

 

Bu projeye göre Irak?ın kuzeyi güney Kürdistan, Türkiye?nin güneyi ise kuzey Kürdistan olarak gösterilmektedir.

Birlik, dirlik içindeki bir ülkeyi yıkmak zordur elbet. Ama o ülkeyi etnik, dini, kültürel parçalara ayırıp, birbirine kırdırırsanız sonuç alınır.

Evet. Nasyonalist ve Oryantalist oyunlarla Siyonist ablukası altında bırakılarak kesin sonuç alınmıştır.

 

Körfez savaşında ekilen Nasyonalist tohumlar sonucunda Irak?ta oluşturulan Türkmen, Arap, Kürt, Sünni, Şii çekişme ortamı sonucunda zayıf düşen ülkenin işgal edilmesi gibi.

 

Bu amaç uğruna Irak?ta oluşturulan ortam sonucunda günümüzde aynı dine mensup olan insanlar birbirinin camilerini bombalar durumdadırlar. Türkiye de ise gerek bölücülere verdiği destekle, gerek doğu ve güneydoğudaki binlerce ajanıyla bu amaç uğrunda çalışmaktadırlar.

 

A.B.D.?nin bir ülkeyi ele geçirmek için en iyi yöntemi borçlandırmadır, bizde

IMF ve A.B.D? ye yüzlerce milyar dolar borçluyuz. Unutulmamalıdır ki yardım almaya alışanlar emir almaya da alışırlar.

 

Muhalefeti destekleyip birçok ülkede turuncu devrimler yaptıran Kapitalist uşakları; İ.M.K.B.? deki onlarca milyar dolar parasını çektiğinde ülkemizin ekonomik bir kriz yaşayacağı da geçmiş tarihte görüldüğü unutulmamalıdır.

 

Siyonist Kalkan ekibi kurulmuş, görevini yerine getirmek için kapitalizmin tüm imkanları kullanarak, insanlığı ajitasyon edebiyatıyla uyutarak, sömürü düzeni hedefine ulaşmışlardır.?..

 

Düzenin devamı için Kalkan ekibi görev başındadır!?..

 

Avrupa Birliğine girişin yolu

Avrupa Birliğine girişin yolu Kıbrıs?tan, Patrikhane?den, Diyarbakır?dan, Adana?dan, Ege?den, Ermeni isteklerinden, İstanbul?da Ortodoks devletinden, etnik, dilsel, dinsel ayrıcalıklardan geçer.

 

Bu alanlarda çok büyük tavizler verilmedikçe Avrupa Birliğine giriş hayalden öteye geçmez. Önümüze konan uyum kriterleri sadece bahanedir. Kriterleri yerine getirdikçe onlar yenisini uydurmaya devam edeceklerdir.

 

Çünkü Avrupa Birliğinin bir Hıristiyan birliği olduğunu ve Türkiye?nin bu birlikte yeri olmadığını AB?nin en üst düzey yöneticileri her fırsatta söylüyor. Bunları bile bile Avrupa Birliğine uyum yasaları adı altında öyle tavizler verdik ki?

 

Son yıllarda gelen uyum paketleri yüzünden Cuma hutbelerinden sonra söylenen Allah ininde hak din İslam?dır ibaresi çıkarıldı.

 

Zaten AB Anayasasının 51.Maddesi her şeyi anlatıyor: Üye ülkeler kilisenin aldığı kararlara uymak ve onları uygulamak zorundadırlar.


Türkiye?yi basit bir kabile ülkesi zannederek, emellerine ulaşmış bir sömürge valisi edasıyla Avrupa ve A.B.D den aldıkları direktifleri Türk ve İslam milletine dayatılmakta, dinimiz, dilimiz, tarihimiz, kültür ve sanat varlıklarımız budanarak mazi ile köprülerimiz berhava olunmaya çalışılıyor.  

Türkiye?de Devlete katil devlet demek, Türkler ermeni soykırımı yaptı demek serbest iken, hepimiz Hant Denk?iz derken, sözde özgür Avrupa da ermeni soykırımı olmadı demek suç olmuştur.

 

Aslında bizde suçluyuz. Çünkü onlar olmayan bir soykırımı böyle savunurken, biz belgeli, şahitli, 613 Azeri Türkünün kafa derisi yüzülerek katledildiği 26 Şubat 1992 Hocalı katliamını, Kudüs?de, Kafkasya?da, Doğu Türkistan?da, Bosna Hersek?de, Irak, Afganistan, Fas, Cezayir?de ?.. yapılan yüz binlerce Türk ve Müslüman milletini vahşice katletmelerini, talan edilmelerini onlar gibi anlatamıyoruz.

 

Bu vahşi, hain katliamların yanında, Hitler?in Yahudilere yaptıkları katliamı Siyonistler bir, on, yüz, bin, misli büyüterek dünyaya film, roman, tiyatro vs. ve lobiler oluşturmuşlar, insanlığa balonlarını şişirerek gündemden düşürmüyorlar. Aslı ise, Türk İslam milletine yapılan katliamların yanında kısa tirajlı film bile olmaz.

 

Bizi, etnik grupların dilinde yayın yapmaya zorlayan, bunun adının özgürlük olduğunu söyleyen Hollanda gibi ülkeler kendi ülkelerinde sokakta bile ikinci bir dilin konuşulmasını yasaklamışlardır. Biz İngilizce bilmeyeni akademisyen (Doç.Dr-Prof.Dr)bile yapmıyoruz.

 

Azınlık dillerini bize kabul ettirmeye çalışan ülkelerden Estonya, İrlanda, Letonya, Portekiz, Yunanistan ve daha niceleri hala azınlık dillerini kabul etmemiş ülkeler arasında bulunuyor. Biz azılık dilleri kürsüsü ve Tv,Radyo kanalları açıyoruz.

 

Danimarka, İngiltere, Fransa, Portekiz ve daha niceleri Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararnamesini imzalamamışken, biz Devletimize, Milletimize küfür edenleri A.İ.H.M. istedi diye beraat ettiriyoruz. Atamıza sövelerden özür diliyor, dedelerimizi arkadan vurarak hainlik yapanlar toprak ve siyasi özgürlüğünü vermek zorunda kalıyoruz.

 

Almanya?da okul bahçesinde Türkçe konuşan çocuklara çöp toplama cezası verilmesinden, Batı Trakya?daki camilere tahammül edemeyip, ruhban okulunun açılmamasına tepki gösteren Yunanistan örneğine kadar birçok örnek var bu çifte standardı gösteren.

 

Evet. Gümrük birliğine girerek 50,60 milyar dolar zararımız var. ABD ve A.B ülkeleri tarım topraklarımızı GAP ve çevreside, Kırşehir, Niğde, Adana, Hatay, Antalya, İzmir, Trabzon vs?. birçok yerlerde binlerce dönüm arazi alarak hayvancılığı ve tarımı bitirdiler. Sanayi ve Ekonomi borsa ve yüksek maliyet girdileri ile kötürüm edildi. Enerji ve Madenlerimiz kapital oyun ve anlaşmalar sonucu bize gece bekçisi maaşı bağladılar.



Sonuç:


SAHİPSİZ VATANIN BATMASI HAKTIR,

SEN SAHİP ÇIKARSAN BU VATAN BATMAYACAKTIR.  M. Akif Ersoy


Türkiye üzerindeki kötü emeller hiç bitmez. Birisi bitse, mutlaka yenisi başlar.

 

Türk ve İslam milleti şunu bilmelidir ki, ?Avrupa Birliği? projesi, Birleşik bir Avrupa oluşturmanın ötesinde, küresel bir güç haline gidiş sürecinin önemli bir aşamasıdır.

Nihaî hedef, ABD ile AB?nin kuracağı ?dünya hâkimiyetidir. Bunun mimarı da ?küresel emperyalizm?in beyni ve kontrolörü olan Siyonizm?dir. 

 

Milletimiz ve tüm insanlık bu önemli gerçeği bilmek ve bu boyutta tedbirler almak zorundadır. Aksi takdirde tüm insanlığın hürriyet ve milli varlığı ve dahi kimliği yok oluşla karşı karşıyadır.   

 

Bunun ana sebepleri zengin su ve yer altı kaynakları, jeopolitik konumu,1071 Malazgirt?in, 1453?ün İstanbul ve Kurtuluş Savaşı?nın yenilgisini hazım edememeleridir. Türk ve İslam milletinden intikam almak için Oryantalist, Nasyonalist, Ateizm, Materyalizm, Çağdaş kültürünün putlarını oluşturmak ve dinî, millî, kültür ve sanatta yozlaşma oluşumu ile Türk ve İslam milletlerinin birlik ve dirliğini yok etmek en büyük idealleri olmuştur.

 

Onların istediği Sevr antlaşmasının yürürlüğe konmasıdır. Dünyanın en güçlü donanmalarıyla, en donanımlı ordularıyla gelip yapamadıklarını şimdi masa başında yapıyorlar.

 

Önce bu ülkenin gençlerini sağ-sol, laik-antilaik, irtica, alevi-sünni, Türk-Kürt ? diye bölüp gençleri birbirine kırdırarak 15-20 yıl sonrasını yönetecek olan üniversite gençliğini yok edenler?

 

Daha sonra hain emelleri uğrunda bu ülkenin kafasına Milliyetçi olan Muhafazakâr olamaz, Muhafazakâr olan Medeni olamaz, devlet ve milletin gerçek sahibi biziz gibi yalan yanlış şeyleri soktular.

 

Kalkan Ekibinin perdeleri bir bir oynanıyordu. Alevi-Sünni çatışması yaratmak istediler olmadı. Türk-Kürt çatışması yaratmak istediler olmadı. Son yılarda ise Laik olan Müslüman yalanıyla ülke insanını iki zıt kutup haline getirmeye çalışıyorlar.

A.B.D. yüz yıllık planı yapıp masaya koyuyor, gelen başkan kim olursa olsun aynı plana devam. Ama bizde her gelen hükümet planını 5 yılık yaparlar, çevresini burjuva ligine taşımak ve gelen direktifleri harfiyen uygulayan sadık bir siyasi, bürokrat, akademisyen, işadamı, ekonomist?.ler görevlerini yerine getirerek kapital sömürü düzeninin yerli aktörlerdir.

 

Evet, İnsanlar önce ateşi, suyu, güneşi, ayı, yıldızları, rüzgârı, yani tabiat güçlerini putlaştırdı. Sonra insanlar ortak yapılarak önce yarı ilahlaştırıldı. Grek dini bu putlar tablosunun dinidir. Mısır dini ise, hükümdarları putlaştırıldı.

 

Çağımızda da, yeniden insanın putlaştırıldığı bir takım ideolojiler ve rejimler saltanat kurdu. İnsanların zihnini put, liderlerle köleleştirildiler. Yüz milyonlarca insanın ve gencin örnek bir insan gibi başarısına taptığı diktatörlerin, modern tiranların ve firavunların dünyasında, çağındayız bu gün.

Yeniden putların hakim olduğu, adeta putlar sergisi, putlar fuarı. İnsanlık çıkmaza girdi, zulüm kapladı yeryüzünü.

 

İnsanlar, bunalımdan bunalıma düştü.

Putlar insanlığın boynuna dolanarak onu köleleştirdi. İnsanları insanlara, halkları halklara, âdetleri adetlere, örfleri örflere, kanunları kanunlara köle yaptı.

 

Peygamberler, işte bu putları kıran, insanları ölmüşken yeniden dirilmeye, nefes alarak yeniden medeniyet doğmasına, ebedî hayatın, ezelî kudretin, yaradılışın, gerçek hürriyetin, Allah?a kul olmanın sözcüsü oldular.

 

Bu çağ kapanacak, ufuk ağaracak, gök aydınlanacak, bu putlar kırılacak bir gün?

Bu çağ inanan insanların çağı, atın çağ, gerçek hürriyet, aydınlık bir gelecek için. Müslümanlar, ilkin, kendi ülkelerini, yani Ortadoğu?yu, her türlü dış, yabancı, batıl ideolojinin, siyasî, iktisadi, kültürel emperyalizmin etkisinden kurtarıp, bütün insanlığı İslam nimetinden faydalanarak kurtuluşa ermeleri için Allah?ın yaktığı sönmez İslam ışığının aydınlığına koşmak ve insanlığı bu ışığa doğru çekmek için ileri hep ileri atılmalıyız?.

   

Bu nuranî ışık, Hayber?de, Kudüs?de, Malazgirt?de, İstanbul?da, Çanakkale?de ve Anadolu?nun her karışında bütün kalkanları eritmiş, surları, sırları çözmüş ve tabiî ki hainlerin, dalkavukların gerçek yüzünü göstermiştir.

 

Bundan ötesi, Allah?ın vâd ettiği zaferden başka ne olacaktır?

 

 

Mehmet Yürekli ? 20.03.10, Adana

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.