"Türkiye'de 4 bin 990 kişi 100 yaşından büyük"

"Türkiye'de 4 bin 990 kişi 100 yaşından büyük"

- Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Türkiye'de 100 yaşından büyük 4 bin 990 kişi olduğunu söyledi.

yasli-1.jpg

- Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Karan:
- "2017 yılı nüfusu 80 milyon 810 bin 525 kişi. Bu nüfusun yüzde 8,5'ine denk gelen 6 milyon 900 bine yakını 65 yaş üstü, 659 bin 657 kişi 85 yaşından büyük, 4 bin 990 kişi ise 100 yaşından büyük"

 

ANTALYA (AA) - Akademik Geriatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Akif Karan, Türkiye'de 100 yaşından büyük 4 bin 990 kişi olduğunu söyledi.

Karan, Serik ilçesinde bulunan Belek Turizm Merkezi'ndeki otelde düzenlenen 11. Akademik Geriatri Kongresi'nde yaptığı konuşmada, dünya nüfusuna benzer şekilde Türkiye'de de yaşlı nüfus ve oranının arttığını söyledi.

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK), "Türkiye Nüfus İstatistikleri"nde bunun açık şekilde görülebildiğine dikkati çeken Karan, "2017 yılı nüfusu 80 milyon 810 bin 525 kişi. Bu nüfusun yüzde 8,5'ine denk gelen 6 milyon 900 bine yakını 65 yaş üstü, 659 bin 657 kişi 85 yaşından büyük, 4 bin 990 kişi ise 100 yaşından büyük." şeklinde konuştu.

Karan, yaşlıların ilerleyen dönemlerde sağlık sorunlarıyla mücadele ettiklerini belirterek, kırılgan yaşlıların sorunlarını belirleyip koruyucu tedbirler alınması ve yaşam kalitelerinin yükseltilmesi konusunda çalışmalar yürüttükleri bilgisini verdi. 

Akademik Geriatri Derneği İkinci Başkanı Prof. Dr. Teslime Atlı da "yaşlı bakım hizmetleri" olarak bilinen huzurevi, bakımevi, palyatif bakım, "hospis" ve yaşlı kreşlerinin Türkiye'de pek yaygınlaşmadığını söyledi.

Bu hizmetlerden en çok 85 yaş üzerindeki kadınlar ve alzaymır hastalarının faydalandığını dile getiren Atlı, uzun dönem bakım hizmetlerinin aile sorumluluğu kabul edildiğini anlattı.

Yaşlandıklarında huzurevinde kalmayı planlayanların sayısının çok az olduğuna işaret eden Atlı, "Türk halkının yüzde 80'den fazlası, yaşlı akrabalara bakmanın aile sorumluluğu olduğunu düşünmektedir. Yaşlandığında huzurevinde kalma planı olanlar çok az olup genelde eş veya çocukların kendilerine bakmasını beklemektedirler. Bu tercihler kişilerin eğitim durumu, ekonomik durumu ve yaşadığı yere göre farklılık göstermektedir." ifadelerini kullandı.

Dernek üyesi Prof. Dr. Gülistan Bahat Öztürk de bunamanın genellikle sinsi olduğunu ve ilerlediğini dile getirdi.

Genellikle yaşlılarda ortaya çıkan unutkanlık gibi sorunların hasta ve hasta yakınları tarafından yaşlanmaya bağlandığına dikkati çeken Öztürk, "Bunama, 65 yaş üzerinde yüzde 5 gibi bir sıklıkta görülürken 85 yaş üzerinde ise yüzde 35-50'lere ulaştığını görüyoruz. 90 yaşına ulaşmış bireylerin yaklaşık yarısı bunama hastalığından muzdarip." bilgisini verdi.

Kongre, 23 Nisan'da sona erecek.

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler