7. Türkiye Enerji Zirvesi
- "500 megavat başlangıç olabilir ama yurtdışında da rekabet edebilmek için bin veya bin 500 megavat civarında bir fabrikaya ulaşmak gerekir. Bu sebeple, her ne kadar ihale 500 megavatlık bir fabrika olarak ortaya çıkmış olsa da biz projeyi daha büyük kapasiteleri ileride kurabilecek şekilde düşündük"
Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, Konya-Karapınar'daki bin megavatlık güneş enerjisi santrali ve 500 megavatlık panel üretim fabrikası projesinde uzun dönemli bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "500 megavat başlangıç olabilir ama yurtdışında da rekabet edebilmek için bin veya bin 500 megavat civarında bir fabrikaya ulaşmak gerekir. Bu sebeple, her ne kadar ihale 500 megavatlık bir fabrika olarak ortaya çıkmış olsa da biz projeyi daha büyük kapasiteleri ileride kurabilecek şekilde düşündük." dedi.
Adana'da düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi'nde "Yenilenebilir Enerji Yatırımlarında Yeni Teşvik, Yatırım ve Ticaret Modeli Nasıl Olmalı?" başlıklı oturumda konuşan Ak, yenilenebilir kaynaklara finansmanın diğer kaynaklara kıyasla kolay elde edilebildiğini ancak piyasa şartlarının değişmeye başladığını söyledi.
Ak, Türkiye’de yapılan yatırımlara bakıldığında farklı kaynakların farklı yöntemlerle finanse edildiğini belirterek, kömür yatırımlarının uzak doğu finansmanını arkasına alarak, yenilenebilir kaynaklarınsa Avrupa ve yerli kaynaklı finansmanıyla desteklendiğini belirtti.
Türkiye'de önümüzdeki dönemde önemli bir ihale olduğuna işaret eden Ak, bu kapsamda bin megavatlık güneş enerjisi santraline karşılık, 500 megavatlık panel üretim fabrikasının kurulmasının öngörüldüğünü belirtti.
Ak, bu fabrikanın kurulmasında uzun dönemli bir perspektife ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
"500 megavatlık veya daha fazla büyüklükte bir fabrika kurulacaksa uzun dönemde bu malları nereye satacağım diye bakmanız gerekiyor. Yani modelinizi yaparken sadece yerli tüketimi içine almayıp, ihraca yönelik de düşünmeniz lazım. Burada 500 megavat görünse de aslında bin veya bin 500 megavatlık bir kapasitenin daha uygun olacağı karşımıza çıktı. 500 megavat başlangıç olabilir ama yurtdışında da rekabet edebilmek için bin veya bin 500 megavat civarında bir fabrikaya ulaşmak gerekir. Bu sebeple, her ne kadar ihale 500 megavatlık bir fabrika olarak ortaya çıkmış olsa da biz projeyi daha büyük kapasiteleri ilerde kurabilecek şekilde düşündük." dedi.
Dünyada ciddi bir değişim olduğunu ve bunun da ABD'de başkan seçilen Donald Trump etkisi olduğunu belirten Ak, "Şu an ABD'de yenilenebilir sektörüne yönelik kaygılar artmış durumda. Piyasada bir daralmaya gidiliyor ve bu da dünya piyasasında panel arz talep dengesini ciddi anlamda değiştirmiş durumda. Yatırımcının lehine bir denge oluşturmuş durumda. Önümüzdeki günlerde panel fiyatları hızlı bir şekilde 40 centin altına inecek. 2018'deki beklenti ise 30 centin altına inmesi. Bu rakamlarla da rekabet edebilecek bir fabrikanın kurulması lazım." diye konuştu.
7. Türkiye Enerji Zirvesi
- Çinli Dongfang Elektrik Şirketi Üst Yöneticisi Wen Shugang:
- "Türkiye'de bir şirket kurmayı düşünüyoruz. İstanbul'da tescilli olan, Türkiye yasalarına uygun bir şirket kuracağız. Uygun bulduğumuz tüm projelere ortak olabiliriz"
- İSKEN Üst Yöneticisi Uyanık:
- "Kaynak çeşitlendirmesi denilince kaynakları birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısı olarak görmek lazım. Türkiye gibi enerji zengini olmayan bir ülkenin bütün kaynaklara ihtiyacı var"
Çinli Dongfang Elektrik Şirketi Üst Yöneticisi Wen Shugang, Türkiye'de bir şirket kurmayı düşündüklerini belirterek, "İstanbul'da tescilli olan, Türkiye yasalarına uygun bir şirket kuracağız. Uygun bulduğumuz tüm projelere ortak olabiliriz." dedi.
Adana'da düzenlenen 7. Türkiye Enerji Zirvesi'nde "Yerli Kömüre Dayalı Santral Yatırımları ve Yeni Teşvik Modeli" başlıklı oturumda konuşan Wen Shugang, Türkiye'nin enerji alanında düzenli olarak geliştiğini, ülkede yerel anlamda birçok ilerleme elde edildiğini söyledi.
Dongfang'ın bir santral üreticisi olarak entegre çözümler sunduğunu anlatan Wen Shugang, projelerinde yerel kaynakların kullanılmasının öncelikleri olduğunu belirtti.
Wen Shugang, Çin’in varlığını Türkiye’de de hissettiriyor olmaktan memnuniyet duyduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Burada geliştirmekte olduğumuz ilişkilerin Türkiye ekonomisine daha fazla katkı yapacak şekilde ilerlemesini dört gözle beklemekteyiz. Biz 53 aydır ülkede faaliyet göstermekteyiz. Bizler enerji ekipmanları üreticisi olarak dünyanın en büyükleri arasında yer alıyoruz. Bu pek çok ekipmanı kapsamakta. Su türbinleri buna dahil. Nükleer tesis soğutma sistemleri, güneş enerjisi ekipmanları bunlara eklenebilir. 2016 Ağustos sonu itibariyle dünya çapında 260 bin megavat güç üretimi ekipmanı sağlamış bulunmaktayız."
Kömür konusunda da hem temiz hem de ileri düzey teknolojiler sunabildiklerini aktaran Wen Shugang, "Türkiye'de bir şirket kurmayı düşünüyoruz. İstanbul'da tescilli olan, Türkiye yasalarına uygun bir şirket kuracağız. Uygun bulduğumuz tüm projelere ortak olabiliriz." dedi.
İskenderun Enerji Üretim ve Ticaret AŞ (İSKEN) Üst Yöneticisi Sırrı Uyanık da gelişmekte olan ülkelerde kömüre yatırım hızının çok yüksek olduğunu söyledi.
Kömürün en önemli özelliğinin, kaynak çeşitlendirmesi olduğunu ifade eden Uyanık, "Kaynak çeşitlendirmesi denilince kaynakları birbirinin rakibi değil, tamamlayıcısı olarak görmek lazım. Türkiye gibi enerji zengini olmayan bir ülkenin bütün kaynaklara ihtiyacı var. Enerji güvenliğini sürdürülebilir olarak sağlamak önemli. Bunda ise kömürün önemli bir payı var." diye konuştu.
Dünya gündeminde iklim değişikliği konusunun bulunduğunu belirten Uyanık, kömürün en fazla kullanılan kaynaklardan olmakla birlikte, en uygun maliyetle tedarik edilebilen ve jeopolitik gelişmelerden en az etkilenen ürün olduğunu da sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.