Abdullah Gül'den Suriye'ye sert mesaj
Suriye'de yaşanan şiddet olayları Ramazan'ın başlamasına rağmen hız kesmezken, dünyadan da Suriye'ye ağır tepkiler geliyor.
CUMHURBAŞKANI GÜL'DEN DE SERT TEPKİ GELDİ
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye'de muhaliflere yönelik operasyonlara ilişkin, ''Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde, sükunetin sağlanması ve köklü reformların gerçekleştirileceğine dair halkın ikna edilmesi beklenirken, tam aksine Ramazan ayına daha kanlı bir ortamda girilmesi asla kabul edilebilecek ve sessiz kalınabilecek bir gelişme değildir'' dedi. Gül, Suriye yönetimini halka karşı uygulanan şiddeti durdurmaya ve ülkenin geleceğini barış ve istikrar temelinde inşa edecek reformları inandırıcı şekilde süratle gerçekleştirmeye çağırdı.
Cumhurbaşkanı Gül, AA muhabirinin Suriye'nin muhaliflere yönelik operasyonlarına ilişkin sorusunu yanıtladı.
Suriye'deki gelişmeleri istihbarat kaynaklarından an be an takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:
''Komşumuz Suriye'de olup bitenler zaten var olan kaygımızı çok daha derinleştirmiştir. Öyle ki dün yaşanan olayların görüntüleri hepimizi dehşete düşürmüştür. Mübarek Ramazan ayına girerken Hama'da tankların eşliğinde ağır silahların halka karşı kullanılması beni derinden sarsmıştır.
Ramazan ayının ruhuna uygun bir şekilde, sükunetin sağlanması ve köklü reformların gerçekleştirileceğine dair halkın ikna edilmesi beklenirken, tam aksine Ramazan ayına daha kanlı bir ortamda girilmesi asla kabul edilebilecek ve sessiz kalınabilecek bir gelişme değildir. Unutmamalıdır ki 1982 yılında yine Hama'da benzer olaylar yaşandığında iletişim teknolojisi bugünkü gelişmişlik düzeyinde değildi. Bugün ise bu iletişim çağında, herkesin gözü önünde cereyan eden bu şiddete karşı tepkisiz kalmamız mümkün değildir. Suriye yönetimini halka karşı uygulanan şiddeti durdurmaya ve ülkenin geleceğini barış ve istikrar temelinde inşa edecek reformları inandırıcı şekilde süratle gerçekleştirmeye davet ediyorum.''
RUSYA'DAN, SURİYE'DE ŞİDDETİN DURDURULMASI ÇAĞRISI
Rusya, Suriye'nin Hama kentinde kan döküldüğüne ilişkin haberlerden endişe duyulduğunu belirterek, şiddetin sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, Moskova'nın, Hama'da çok sayıda can kaybı olduğuna ilişkin haberlerden ciddi kaygı duyduğu kaydedilerek, "Sivillere ve devlet kurumları temsilcilere karşı güç kullanımı kabul edilemez ve durdurulmalı" denildi.
İnsan hakları örgütleri, Suriye'nin orta kesimlerindeki Hama kentine dün tanklar desteğinde düzenlenen saldırılarda 80 sivilin öldürüldüğünü açıklamıştı.
Uluslararası ajanslar, Suriye askerlerinin bugün de Hama kentine tanklar desteğinde operasyonlarını sürdürdüğü yolunda haberler vermişti.
SURİYE, HAMA'DAKİ OPERASYONLARINI BUGÜN DE SÜRDÜRÜYOR
Suriye askerlerinin bugün de Hama kentindeki operasyonları sürdürdüğü bildiriliyor.
Hama'da yaşayan Ömer Hamami adındaki eylemci, güvenlik güçlerinin sabah erken saatlerde kentte tanklarla ateş açtıklarını, gece de münferit silah atışlarının olduğunu söyledi. Suriye'deki insan hakları eylemcisi Mustafa Osso da Hama'nın bombalandığını teyit etti.
Merkezi Londra'da bulunan Suriye İnsan Haklarını Gözleme örgütü başkanı Rami Abdurrahman, gece doğudaki Deir Ezzur kentinde de yoğun ateşin olduğunu söyledi.
Suriye'de tank destekli birliklerin girdiği Hama ve Deir Ezzur kentlerinde ölü sayısının 150'e yükseldiği bildirilmişti.
İNGİLTERE DIŞİŞLERİ BAKANI, SURİYE'YE ASKERİ MÜDAHALE İHTİMALİNİ DEVRE DIŞI BIRAKTI
İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, Suriye'ye yönelik askeri müdahale ihtimalini devre dışı bıraktı.
BBC televizyonuna konuşan Hague, yönetim karşıtı göstericilere karşı sert tedbirlere başvuran Suriye yönetimine güçlü uluslararası baskı oluşturulmasını istedi.
Hague, ''Ek yaptırımlar uygulanmasını ve her taraftan daha güçlü bir uluslararası baskı oluşturulmasını gerçekten istiyoruz. Elbette, etkili olması için baskının sadece Batılı devletlerden değil, Arap devletleri ve Türkiye'den de gelmesi gerekir'' diye konuştu.
BUGÜN İTİBARIYLA TÜRKİYE'DE 7 BİN 753 SURİYELİ BULUNUYOR
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), ülkelerindeki olaylar nedeniyle bugüne kadar 16 bin 137 Suriyelinin Türkiye'ye geldiğini, bunlardan 8 bin 384'ünün ülkesine döndüğünü, bugün itibarıyla Türkiye'de 7 bin 753 Suriyelinin bulunduğunu bildirdi.
Başbakanlık Basın Merkezinin internet sitesinde yer alan bilgi notuna göre, 31 Temmuz?1 Ağustos tarihlerinde 15 Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşının kendi istekleriyle ülkelerine döndüğü, 31 kişinin ise Türkiye'ye giriş yaptığı belirtildi.
13'ü refakatçi 33'ü hasta olmak üzere toplam 46 Suriyelinin hastanede bulunduğu kaydedilen bilgi notunda, Suriye Arap Cumhuriyeti'nden, Türkiye'ye yönelik nüfus hareketlerine ilişkin olarak AFAD koordinasyonunda, çadırkentlerde barınma, yiyecek, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme gibi hizmetlerin verildiği vurgulandı.
HAMA VE DER EZ ZOR'DA TOPLAM 150 KİŞİ ÖLDÜ
Suriye'de tank destekli birliklerin girdiği Hama ve Der Ez Zor kentlerinde ölü sayısının 150'e yükseldiği bildirildi.
El Cezire televizyonunun internet sitesinde yer alan haberde, güvenlik güçlerinin Hama'ya başlattığı saldırılarda ölü sayısının 130'a yükseldiği, yüzlerce yaralı olduğu belirtildi.
Haberde, Der Ez Zor kentinde ordunun saldırısında ise 20 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.
DAVUTOĞLU'NDAN SURİYE'YE ÇAĞRI
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, başta Hama olmak üzere bütün Suriye'de, bütün Ortadoğu'da, sivillerin hayatlarını kaybetmesine yol açan saldırıların derhal durdurulması çağrısında bulundu.
Teravih namazını Konya'da Kapı Camii'nde kılan ve namaz çıkışı bir çay bahçesinde çay içen Dışişleri Bakanı Davutoğlu'na, vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu.
Bakan Davutoğlu, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, ramazanın ilk teravihini ifa ettiklerini belirterek, ramazanın Konya'ya, ülkeye ve İslam alemine hayırlı olmasını diledi.
''İnşallah bu ramazan bütün İslam alemine ve insanlığa hayırlara vesile olur. Hayır ve esenlik dolu bir ramazan ümit ediyoruz'' diye konuşan Davutoğlu, şunları söyledi:
''İslam dünyasının değişik köşelerinde değişik sıkıntılar yaşanıyor. Bir taraftan Afrika'da milyonlarca insan açlık kriziyle karşı karşıya. Gününü idame ettiremiyor. Bir anlamda iftarı, sahuru olmayan bir oruç yaşıyorlar. Bütün insanların Afrika'ya yardımcı olması lazım. Biz Türkiye olarak, sivil toplum örgütleri olarak büyük bir seferberlik ilan ettik. Geçtiğimiz hafta 2 milyon dolarlık yardımı hemen aktarmak üzere harekete geçirdik. İnşallah gerektikçe daha fazlasını yapmaya hazırız.''
Bugün sabah Norveç'e gideceğini dile getiren Davutoğlu, Norveç'te insanlığın karşı karşıya kaldığı büyük bir tehdide, terör tehdidine karşı bir dayanışma sergileyeceklerini ifade ederek, ''Biliyorsunuz kızımızı ırkçı terör saldırısında kaybettik. Gizem kızımızın cenazesine katılacağız'' dedi.
SURİYE'DEKİ OLAYLAR
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ve Libya'da çok kritik günler yaşandığını, bugün bu konuda yoğun temaslarda bulunduklarını anlatarak, ''İnşallah bu kardeş ülkelerde de barış ve esenlik hakim olur. Zulüm ve baskıya karşı bir bilinçlenme olur'' şeklinde konuştu.
''Biz bütün kardeş ülkelerle, bu kardeş ülkelerin halklarıyla dayanışma içerisindeyiz. Bugün Hama'da yaşananlara da bir açıklamayla tepki verdik ama bir kez daha vurgulamak istiyorum'' diyen Davutoğlu, bu mübarek günlerde sivillere karşı yapılan operasyonları ve saldırıları mazur görmenin mümkün olmadığını ifade etti.
Türkiye'nin bu konuda daha önce olduğu gibi şimdi de çok net tavır sergilediğini ve bundan sonra da sergilemeye devam edeceğini vurgulayan Davutoğlu, şunları söyledi:
''Buradan bir çağrıda bulunmak istiyorum. Başta Hama olarak olmak üzere bütün Suriye'de, bütün Ortadoğu'da sivillerin hayatlarını kaybetmesine yol açan saldırılar, derhal durdurulmalıdır. Biz bütün gelişmelerin yakından takipçisiyiz. Bundan sonra da bu süreçlerde halkın talepleri doğrultusunda gerekli adımların atılmasına büyük önem vereceğiz. Yine Balkanlar'da Kafkasya'da, Ortadoğu'da ve bir çok bölgede Müslümanlar gerçekten çok ciddi ihtiyaçlar içerisinde bir ramazan idrak edecekler. Türkiye bütün gücüyle bu ülkelerde, tarihdaşlarının, dindaşlarının insanlık açısından, bütün gelişmelerde insanlığın ortak dayanışmasını sergileyecek faaliyetler içerisinde olacaktır.''
Daha sonra Lalebaşı Polis Merkezi'ni ziyaret eden Davutoğlu, Konya Emniyet Müdürü Hüseyin Namal'dan brifing aldı.
Buradan Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi'ne geçen Bakan Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu ve Konya Valisi Aydın Nezih Doğan ile yoğun bakım ünitesinde kalan hastaları ziyaret etti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.