Mustafa Yürekli

Mustafa Yürekli

Anayasaya dokununca canı yananlar...

Halk oylamasında 1982 Anayasası?na yüzde 92 oy verilmesinin sebebi, askerî rejimin sona ermesinin istenmesiydi. Bu yüzden milletimiz, ?kerhen? halk oylamasında ?Evet!? dedi.

Tanzimat?tan bu yana Türk halkı  Batıcılık afyonu ile uyutulmuştu. Anayasa değişikliği çevresinde yapılan tartışmalarla milletimiz derin uykusundan uyanmaktadır. Bürokratik vesayet rejimini savunmak ya hala uyumaktır veya bile bile millete ihanettir.

1982 yılında, 12 Eylül cuntasının hazırladığı anayasa halkoylamasına sunulduğunda, niçin ?Hayır!? demek gerektiğini anlatan bir sayfalık metin yazmıştım. Bu metni, Erzurum?da Atatürk Üniversitesi?nden birkaç arkadaşla teksir makinesinde çoğaltıp dağıtmıştık. Polis hemen fark etti.. Yakalandık ve 45 gün göz altına alındık. Oy veremedim, göz altında olduğum için; işkence gördüm, acı çektim..

Halk oylamasında 1982 Anayasası?na yüzde 92 oy verilmesinin sebebi, askerî rejimin sona ermesinin istenmesiydi. Bu yüzden milletimiz, ?kerhen? halk oylamasında ?Evet!? dedi. Az kişiyle tartışmadık.. ?Hayır!? demek, askeri yönetimin devam etmesi anlamına geliyordu çünkü.

Kenan Evren?in liderliğindeki 12 Eylül cuntasının yaptığı 1982 Anayasası vesayet rejimini öngören, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve yargının tarafsızlığını önleyen antidemokratik bir yasadır.

12 Eylül sonrası son derece feci olaylar oldu. 650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 7 bin kişi için idam cezası istendi. 517 kişi idam edildi. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 30 bin kişi ?sakıncalı personel? adı altında işten atıldı. 14 bin kişi vatandaşlıktan atıldı. 30 bin kişi yurt dışına siyasi mülteci olarak gitti. 23 bin 677 derneğin faaliyetine son verildi. 3 bin 854 öğretmen, 120 üniversite öğretim üyesi ve 47 yargıcın işine son verildi. 400 gazeteciye 4 bin yıl ceza verildi. Sürgünler, intiharlar ve cezaevinde ölen 299 kişi var. Bütün partiler kapatılmış, liderler Zincirbozan?a hapsedilmişti. Ekonomide, çeyrek asır geriye gidilmişti.

Bugün Türkiye?nin ana meselesi, geçmişte yaşananlardan daha kötü günler yaşamamak için 1982 Anayasası?nda gerekli değişikliklerin yapılmasıdır.

1937 yılında 1924 anayasasına CHP?nin altı okunu dahil ettiler. 12 Eylül 1980 darbesi ile 1961 anayasasında yer alan bazı kurumların özerkliği kaldırıldı. Geçmişte 34 defa 1982 anayasasında değişiklik yapıldı. AK Parti iktidarının anayasa değişikliği gündeme gelince vesayet rejimi taraftarları direniyorlar.

Statükocular demokrasi ve yargı  reformuna karşıdırlar. Anayasaya dokununca canları yanmaktadır. Değişiklikle, devlet artık millet karşısında efendi değil, hizmet aracı haline gelmektedir. Onlarca yıldır canı yanan milletimiz, kaderine el koyup anayasada değişiklikler yapıyor.

Gerçek cumhuriyetin ana sütunu ve temeli, özgür insan ve demokrasidir. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği de cumhuriyetti. Ama demokrasi yoktu ve fertler hür değildi. Ve dağıldı. Bürokratik elit, emperyalizmin belirlediği doğrultuda anti demokratik darbe rejimini koruma içgüdüsü ile karşı çıkıyor.

Fransa Hakimler ve Savcılar Konseyi üyesi Prof. Chagnollaud?a göre: ?Yargı kurucu değil, kurulmuş bir güçtür. Sadece yasaların sözcüsüdür. Meclisin iradesi yargıya yansımalı. Bu dengeleme ve denetleme sistemidir.? Bu görüşe katılıyorum.

Anayasa yapmak veya değişiklik yapmak yasamanın, yani Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevidir.

?Vesayet Rejimi? mensupları ve taraftarlarına göre yasama, anayasada değişiklik yapamaz! Bu görüş ise yasamanın görevini gasptır.

Yasama ?milli irade?nin temsilcisi olarak anayasayı tamamen ve kısmen değiştirebilir. Referandumla doğrudan yasama iktidarı kullanılabilir. Seçim ise temsili demokrasinin bir aracıdır.

Mustafa Yürekli - Haber 7

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.