Atalay: İmajımız zedelendi, keşke olmasaydı

Atalay: İmajımız zedelendi, keşke olmasaydı
Başbakan Yardımıcısı Beşir Atalay, Kanal 7'de son siyasi gelişmeler hakkındaki soruları yanıtladı. Atalay çok tartışılan iki konuyu da birbirinden...



Başbakan Yardımıcısı Beşir Atalay, Kanal 7'de son siyasi gelişmeler hakkındaki soruları yanıtladı. Atalay çok tartışılan iki konuyu da birbirinden kesin olarak ayrıdı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Türkiye sanki yeni düşüne özgürlüğü ile ilgili çalışma yapıyormuş gibi algılanıyor bazen. Türkiye, bu konularda çok adım attı'' dedi.

Atalay, Mehmet Acet'in sunduğu Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.

Bir soru üzerine demokratikleşme konusunda mevcut yapılanlara ilave ne tür adımlar atılacağının sorulması üzerine Atalay, ''Birincisi, Türkiye'de varsa eğer halen, düşünce ve ifadenin önündeki engelleri rafa kaldırmak. Yani şiddet içermeyen düşüncenin önünü tamamen açmak anlamında bir çalışmamız zaten vardı. Aralık ayı sonunda bunu biz deklare etmiştik, ben söylemiştim'' dedi.

Atalay, şöyle konuştu:

''İki çalışma var. Birisi; yargı sürecinin hızlandırılması. İkincisi; düşünce alanının genişletilmesi. Bu iki çalışma da tabii Adalet Bakanlığının gayreti içinde olan çalışmalar. Birisi zaten Meclis'e intikal etti. O çok önemli, onun üzerinde çok durmak lazım. O hem adli yargı, hem idari yargı anlamında. Hem basın ile ilgili boyutu filan, çok ciddi bir rahatlama getirecek, hızlandıracak.

İkincisi ise tamamen düşünce özgürlüklü... Yani düşünce ve ifade... Şu anda bunun üzerinde çalışma sürüyor. Pek çok yasada bu konuda biliyorsunuz maddeler var. Bunlar üzerinde Adalet Bakanlığımız çalışıyor. Biz de bakanlık olarak müsteşarlığımız ile çalışıyoruz ve buraya katkı veriyoruz. Bunu önemli görüyoruz. Burada basınla ilgili, basın özgürlüğü boyutu ile ilgili hususlar var. Tabii burada şunu da ifade etmek istiyorum: Yani Türkiye bu konularda sanki yeni düşüne özgürlüğü ile ilgili çalışma yapıyormuş gibi algılanıyor bazen.

Türkiye, bu konularda çok adım attı. Biraz iyi, biraz yakın bakarsak, insaf ile bakarsak, bu geçmiş 10 yılda bizim, bütün çabamızın temelinde bu var. Yani maalesef, belki bizlerin de bireysel olarak çok fazla onaylamadığımız, veyahut içimize sinmeyen bazı gelişmeler oluyor. Bazı uygulamalar oluyor. Bunlar tabii sanki bütün bu olumlu şeyleri de lekeliyor. Veyahut da imajını zedeliyor. Keşke onlar da olmazsa.''

Tutuklu gazeteciler

Program sunucusunun ''tutuklu gazeteciler'' sözleri üzerine de Atalay, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:

''Yani o tür şeylerin de zaman içinde çözüleceğine inanıyorum. Ama şunu da unutmamak lazım: Yani Türkiye'ye haksızlık etmemek lazım. Türkiye, çok kötü günler yaşıyordu evvelden. Yani biz uluslararası alanda işkenceci ülke, faili meçhullerle dolu bir ülke, insan haklarının olmadığı bir ülke... İnsan Hakları Mahkemesinde bunlarla yargılanıyorduk. Hamd olsun bugün biz öyle değiliz. Bugün AK Parti bütün bunları temizledi.

Anayasa değişiklikleri ile yasalarla... Bizim geldiğimiz yer aydınlık yerdir. Türkiye iki konuda örnek gösteriliyor; biri ekonomik başarısından, biri demokratikleşme başarısından. Küçük küçük örnekler olumsuz bunlar. Bunlara da zaten 'iyi de oldu zaten' demiyoruz. Katılmıyorum bu olumsuzluklara. Keşke onlar da olmazsa da bu zedelenmezse. Ama bir iki olumsuz örnek her yerde bulabilirsiniz, her ülkede bulabilirsiniz. Türkiye'nin bu büyük, kutlu yolculuğunu bu küçük şeylerle zedelememek lazım.''

Kürt sorunuyla, terörle birebir örtüştürmek yanlış, biz öyle bakmıyoruz

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması konusundaki paket üzerinde Adalet Bakanlığının çalıştığını belirterek, ''Basın kesiminde bu konuda işte şikayetler var, beklentiler var, yurt dışına taşan bu konuda tereddütler var. Onları da doğrusu gidermek lazım. Onları da gidermek istiyoruz'' dedi.

Bakan Atalay, Kanal 7'de yayınlanan Başkent Kulisi programında soruları yanıtladı.

''(Düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili sınırlamaları kaldıran bir çalışma içindeyiz) dediniz. Neler olacak somut olarak bu pakette?'' sorusuna Atalay, şu yanıtı verdi:

''Açıklanmadan somutluklara girmek istemiyorum. Sebebi şu: O çalışma sürüyor. Adalet Bakanlığı bu çalışmayı yürütüyor. Değişik yasalarda taramalar yapılıyor. Zaten bizim kendi hükümet programımızda vardı bu cümle. Seçim beyannamemizde vardı, hep bulunur. Yasalardaki antidemokratik maddelerin, unsurların temizlenmesi diye...

Dolayısıyla onu yapıyor Adalet Bakanlığımız. Özellikle düşünce ve ifade ile ilgili, basın özgürlüğü ile ilgili şiddet içermeyen özgürlük alanını genişletme bakışıyla değişik yasalarda bu çalışma... Terörle mücadele de bunun içinde. Somut şeyleri bu defa söylemeyeyim. Adalet Bakanımız çalışma bitince açıklayacaktır. Biz de kendi düşüncelerimizi veriyoruz. Terörle Mücadele Kurulu Başkanı olarak ve müsteşarlığımız olarak çalışmalar yapıp biz de düşüncelerimizi veriyoruz. O çok gecikmeyecek, açıklanacak. Bakanlar Kuruluna sunulup parlamentoya gidecek. Zamanı Adalet Bakanımız mart ayı diye ifade etti, biz de öyle bekliyoruz.''

''Türkiye hak etmiyor''

''Bunun sonucu ne olacak? Peki bu gündemdeki davalarla ilgili olarak, işte gazeteci tutuklamaları, şiddet içermeyen görüşlerin ifadesi dediniz...'' sözleri üzerine de Atalay, şöyle konuştu:

''Aslında Türkiye'ye ilişkin bir iki basın mensuplarıyla ilgili çok ileri şeyler, suçlamalar oldu. Yurt dışına da bunu biraz da kendi elimizle, kendi medyamızla, yurt dışından da bu anlamda doğrusu Türkiye'ye ilişkin olumsuz değerlendirmeler oldu. Türkiye, şu haliyle bunları hak etmiyor. Eğer bu yönde varsa, hem yanlış uygulamayı önlemek, hem de mevzuatta gerekli düzenlemeleri yapmak lazım. Yani biz AK Parti olarak, temel misyonumuz olarak bunu getirdik hep. Düşüncenin önündeki bütün engelleri kaldıralım. Yani bu konu, bizim başından beri kendi hedefimiz. Demokratikleşmenin en önemli, en etkileyici boyutu olarak, noktası olarak bunu düşündük. Şimdi bu konuda hem uygulamada bir iki sorun çıktı hem de genel manada biraz beklenti doğdu. Yani biz de bu kafayla bir daha bakıyoruz, nerede ne var.

Mevcut şeyle ilgili, aslında basın ile ilgili, basın kesimiyle ilgili ciddi düzenleme Meclis'e giden paket içinde yer aldı. Meclis'e giden paket, sadece yargının süresinin kısaltılması idi... Ama oraya iki madde, biraz daha çabuk olsun diye, çünkü bunu beklerse biraz gecikecek diye oraya konuldu. Orada yaklaşık 4-5 bin davayı etkileyen, gazetecileri daha çok etkileyen, onların hem soruşturmasını varsa eğer daha ileri safhada uygulamasını durduran bir şey var.''

Sunucunun, ''Terör örgütü üyesi olmayıp da destek olan...'' sözleri üzerine Atalay, ''Onlar orada var zaten. Burada da yine rahatlatıcı hususlar olacaktır. Ama daha fazla bunun içeriğine girmek doğrusu uygun değil'' dedi.

Demokratikleşmeyi Kürt sorunuyla birebir örtüştürmek yanlış''

''Son KCK operasyonunda düşünce ifade ettiği için içeri alındığı şeklinde bir takım eleştiriler de geldi'' sözlerine karşılık Atalay, ''Bu demokratikleşme adımlarını, Kürt sorunuyla, terörle birebir örtüştürmek yanlış, biz öyle bakmıyoruz. Bütün toplumumuzla ilgili, bütün toplum kesimleri ile ilgili, bütün basınımızla ilgili, bütün düşünce ifade eden, düşünenlerle ilgili, düşüncesini ifadede eğer varsa zorluk çekenlerle ilgili ki Türkiye'de her şey konuşuluyor aslında'' dedi.

Atalay, demokratikleşme ve düşünce özgülüğüne yönelik adımlarla bütün toplumu rahatlatmayı hedeflediklerine işaret ederek, ''Ama bu kesimdeki insanlar da yani Kürt siyasetçisi, düşünürü de tabii ki var, bundan herkes faydalansın, öyle bakmak lazım. Biz, gerçek bir çoğulcu yapıyı oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye, bu konuda artık hiçbir tereddüt yaşamamalı. Bundan da her kesim faydalanacaktır. Bu paketi öyle görmek lazım'' diye konuştu.

Düşünce ve ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması konusundaki paket üzerinde Adalet Bakanlığının çalıştığını tekrarlayan Atalay, ''Özellikle burada tabii basın kesiminde bu konuda işte şikayetler var, beklentiler var, yurt dışına taşan bu konuda tereddütler var. Onları da doğrusu gidermek lazım. Onları da gidermek istiyoruz. Yani o tereddütleri de gidermek istiyoruz'' dedi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.