Aytaç Durak: Demokrasi ayıbı yaşanıyor ?

Aytaç Durak: Demokrasi ayıbı yaşanıyor ?

İçişleri Bakanlığının görevden uzaklaştırdığı eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, 5 aydan beri demokrasi ayıbı yaşandığını...

İçişleri Bakanlığının görevden uzaklaştırdığı eski Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, 5 aydan beri demokrasi ayıbı yaşandığını belirterek, ''Hem suç bulamadılar, hem de beni göreve iade etmediler'' dedi.

Durak, The Marmara Oteli'nde avukatı Turgut Kazan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında, AK Parti'den ayrılalı 19 ay olduğunu belirterek, ilk 15 ayda 50'yi aşkın müfettişin yaptığı incelemede kendisi hakkında hiçbir şey bulunamadığını söyledi.

Daha sonra da görevden hukuksuz olarak ayırdıklarını, yargının by-pass edildiğini savunan Durak, ''5 aydır Adana'da demokrasi ayıbı yaşanıyor. Hem suç bulamadılar, hem de beni göreve iade etmediler'' dedi.

Durak, rüşveti ihbar eden kendisi olmasına karşın görevden alınanın yine kendisi olduğunu belirterek, ''Eğer benim gibi rüşveti ihbar edenler, 5 defa seçilmiş bir belediye başkanını görevden alacak kadar ileri giderlerse, bunlar rüşveti almak için mi uğraşıyorlar, yoksa rüşveti önlemek isteyenleri yok etmek için mi uğraşıyorlar? Benim tek suçum AKP'den ayrılıp seçim kaybettirmek olmuştur'' diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de kendisi için ''Aklan da gel'' dediğini, ancak ortada aklanacak bir suç olmadığını ifade eden Durak, ''Ben neden aklanacağımı hala bilmiyorum'' dedi.

Durak, rüşvet kasetinde adı geçenlerin bugün belediyeyi yönettiğini, belediyenin talan edildiğini, talanı yazan gazetecilerin de dövüldüğünü iddia etti.

-'' TEMİZ, DÜRÜST, NAMUSLU OLMASAM 5 KEZ SEÇİLİR MİYDİM?''-

Kendisini görevden alan İçişleri Bakanının da 2 ayda bir soruşturmanın selameti açısından bu işi uzattığını ifade eden Durak, şunları kaydetti:

''Yolsuzluk, rüşvet, irtikap, zimmet, ihaleye fesat karıştırmak gibi yüz kızartıcı hiçbir konuda kovuşturma açamadıkları gibi, böyle bir iddiada dahi bulanamadılar. 48 yıllık devlet, müteahhitlik ve belediye geçmişim var. Sabıka kaydım yok. Temiz, dürüst, namuslu olmasam Adanalılar ahmak mı beni tekrar tekrar 5 kez seçsin? Ne buldular? Belediye sularını seçim meydanlarında dağıtmışım. Vallahi ben seçim meydanlarında dağıtmadım. Sadece AK Parti mitinginde dağıttım. Bundan dava açtılar, bir yıla kadar hapsimi istiyorlar. Bir de sayın İçişleri Bakanına hakaretten dava açıldı. Bir iki şahısla tartışmışız, oradan açıldı. Nelerin, ne zaman, nerelerde dağıtıldığını bütün Türk halkı biliyor. Görüldüğü üzere görevden uzaklaştırmanın dayanağı sadece sokak dedikoduları ve iftiralar. Bu 5 ayda suç bulamadıysanız ya devletin müfettişleri acizdir ya da Aytaç Durak ve belediyesi dürüst, namuslu çalışan bir belediyedir. Nitekim ikincisi doğru. Doğru olmasa 5 defa beni seçmezlerdi. Hukuka, demokrasiye, Anayasımızın ruhuna Avrupa insan haklarına ve Adanalıların oylarına aykırı olan bu kararın hesabını birileri sormayacak mı? Yarın referandumda Adana'da farklı arayla 'hayır' çıkarsa, bu bir kez daha Adana halkının Aytaç Durak ile beraber olduğunu, bugünkü siyasi iradenin 'bertaraf etme' iddiasıyla daha çok kişileri, şirketleri bertaraf etme düşüncesine karşı verilecek bir tepki olacaktır.''

-AVUKAT TURGUT KAZAN-

Durak'ın Adana'dan lise arkadaşı olan avukatı Turgut Kazan da referandum sürecinde ''Asıl olan milli iradedir, vesayete ve askeri darbeye hayır''denildiğini, ancak bu demokratların halkın seçtiği Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ın, darbe Anayasası'nın 127/4. maddesine atıf yaparak oradaki ''vesayet'' kuralını uygulayıp görevden uzaklaştırdıklarını ve bunun ''bertaraf etme'' uygulamasının tipik bir örneği olduğunu söyledi.

İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürülüğünün Aytaç Durak'ı görevden uzaklaştıran tek cümlelik yazısını gazetecilerden okumalarını isteyen Kazan, ''Nasıl bir merkeziyetçi, vesayetçi bir yerel yönetim ve demokrasi anlayışı içinde olduklarını görün. Darbeler döneminde de böyle yapılıyordu, aynı yolu izliyorlar ve zaten hazırladıkları Anayasa paketinde 127. maddeye yer vermemeleri, değiştirmeyi düşünmemeleri yerel yönetimler açısından da Kenan Evren çizgisini sürdürmeye kararlı olduklarını gösteriyor'' dedi.

Kazan, benzer durumlara ilişkin Danıştay kararları örneklerine atıfta bulunarak, Danıştay'ın ''belediye başkanları hakkında yalnız soruşturma, kovuşturma açılmasının, uzaklaştırma için yeterli olamayacağını, işlendiği öne sürülen suçun ciddi ve ağırlığı olması, ayrıca görevde kalmanın kovuşturmayı engelleyici nitelik taşıması gerektiğini'' vurgulayarak, ''Asıl olan halkın iradesiyle seçilmiş bu kişilerin görevlerini kesintisiz olarak yerine getirmeleridir'' dediğini kaydetti.

Danıştay'ın ''Bakana tanınan yetkinin, kamu yararına aykırı nesnel iddialara dayanılmadan, önemli sakıncalar bulunduğu ortaya konulmadan kullanılmasının, belediyelerin özerkliğiyle, demokratik toplum yapısını engeller'' dediğini vurgulayan Kazan, ''Yani Danıştay, halkın iradesini ve demokrasiyi öne çıkarırken, AK Parti hukuku çiğnediği gibi demokrasiyi ve halkın iradesini ezip geçiyor. Çıplak gerçek budur'' dedi.

Kazan, bu sorunu Danıştay'ın çözeceğine inandığını ifade ederek, Eylül ayında dosyanın ele alınacağını bildirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler