babamı daha iyi anlıyorum

babamı daha iyi anlıyorum

eskiden beri tanıdığım birisiyle bir gün her nasılsa bir kitapçıya gittik.

evet gittik diyorum çünkü iki arkadaşımda vardı yanımızda. başladık kendimizden geçercesine biz kitaplara bakmaya

bi ara farkettimki o tanıdığım kişi kenardaki taburede oturmuş bizlere bakıyor.

çok şaşırdım..!

neden biz kitaplarla ilgilenirken o hiç ilgilenmiyordu?

acaba bizleri meraya giren farklı mahlukattan mı sayıyordu!

yoksa okunacak kitap sınıfında görmüyormuydu raflardakileri

bakarsam almak zorunda kalırım demediğinden adım gibi emindimş

bilmiyorum! evinde okuduğu veya okumak için fırsat kolladığı kitapları mı idi kendisini bizden farklı kılan!

biraz düşündüm..!

çünkü ilgili ilgisiz okadar çok sebeb sayılabilirdi ki;

nasıl bir sebebinin var olduğunu tahmin edebilmek oldukça zordu.

her neyse! dedim ve ilgimi çeken kitapları seçmeye başladım.

bugün düşünüyorum da;

babam 87 yaşında. haalaa kitap okuyor

evinin en güzel köşesini kitaplarına ayırmış.

ben babamın kitaplarından daha fazlasını nadir kişilerde görmüşümdür.

ama babam kadar okuyanı ve babam kadar kitap severi hiç görmedim.

onun bu özelliğinde rahmetli dedemin katkısı büyük olmuş.

çocukken babama harçlık verirken buna hangi kitabı alacaksın?! diye sorarmış.

arkadaşlarının çocuklarından kitap meraklıları varsa babamı onlarla tanıştırarak arkadaşlık kurmalarını sağlarmış

bu aralar hastalıktan fırsat buldukça hem okuyor hemde yazıyor titreyen elleriyle.

bir tanışma esnasında isminin ardına okur-yazar olduğunu söylediğini duydum birkaç kez en mütevazi şekliyle

eee.. okuyunca insan öyle oluyor demekki..

oysa bu gün!

bu gün insanlar iki satır yazdıklarında isimlerinin önlerine öyle derinlemesine sıfatlar koyuyorlar ki;

adam gümdemle ilgili fikirlerini ihtiva eden makaleler yazdığı için isminin başına "araştırmacı-yazar" konulsun istiyor

hadi yazarlığını anladık da, araştırmacılık neyin nesi ! ben yazdıklarına bakarım, isminin başındaki ünvanına değil!

insanlar, mesleki ünvanlarını yazarlar, gayet tabii, akademik kariyerlerini, işleriyle ilgili belirtebilirler, ...evet ama!

akademik kariyerlerinin yaptıkları işle hiç bir ilgisi olmayanların, isimlerinin başına, her seferinde ünvanlarının yazılması neyin tatmini!..

anlamaya çalışıyorum

kimileri ısrarla ismine hocaefendi ilavesini ular veya ekletirse,

insanların ne tür ilgi ve alakalarının talibi olduğunu

merakla çözmeye çalışıyorum.

bazısı söylediği türküden dolayı kendisini türkücü değil de sanatçı diye niteliyorsa;

filin yassı bir kulaktan farkı kalır mı!?

diyelimki; diyanet mensubu memurlar din adamları,

peki sair insanlar neyin adamları! öyle ya..!

kendisini din adamı(!) veya görevlisi diye takdim edenler! din kavramının ne demek olduğunu bilmezler mi?

kimse bana meşhur olan yaygın ifade böyle demesin!

kavramlar ifade ettikleri anlamları anlatırlar.

senin, kavramın lügat ve ıstılah manasına inat! ne kasteddiğin değil, benim ne anladığım önemli  değil mi?

işte bu gün;

babamı daha iyi anlıyorum,

kitaplarda hayatı okuduğunu,

okuduğunda hayatta olduğunu..

 

 

muhammed emin / 7 rebi'ul-evvel 1431

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.