Bakan Atalay: KKTC ile ilişkimiz çok özel
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin çok özel olduğunu ve asla çıkar ilişkisine dayanmadığını söyledi.
Girne'de yapılan, Yatırım Danışma Konseyi'nin ikinci toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Atalay, yatırım ve ticaretin önündeki tüm engellerin kaldırılmasından yana olduklarını belirterek, Türkiye;de gelinen aşamanın, kamu, özel sektör ve sosyal kesimlerin (sendikalar) birbirlerine çok güvenmesiyle sağlandığını vurguladı.
Yatırım Danışma Konseyi;nin, KKTC;ye daha fazla yatırım yapılması ve yatırım engellerinin kaldırılması amacıyla bir yıl önce kurulduğunu anımsatan Atalay, Türkiye;den gelen hükümet kesiminin, özel sektör ve bürokratların bu toplantıyı çok önemsediğini ifade etti. Atalay, ''Bugünkü toplantı dikenleri olan bir toplantı. Açık konuşmazsak başarılı olamayız'' dedi.
Türkiye;de şu anda kalkınmayı sağlayan 3 kesim bulunduğunu, bunların kamu, özel sektör ve sosyal kesimler (sendikalar ve diğer sivil toplum örgütleri) olduğunu belirten Atalay, kalkınmanın bu 3 kesimin birbirine çok güvenmesi sayesinde başarıldığını anlattı.
Atalay, şu anda Türkiye;de büyük bir uyum bulunduğunu ifade ederek, sendikaların tabii ki üyelerinin hakları için mücadele edeceklerini, özel sektörün bürokrasiden talepleri olacağını, ancak tüm bu kesimlerin bir araya gelmeyi başarabilmeleri gerektiğini kaydetti. Atalay, tüm bu kesimlerin ?Türkiye;yi nasıl güçlendiririz" diye düşündüklerini belirtti.
Yatırım Danışma Konseyi toplantılarının verimli olacağına inandığını söyleyen Atalay, ticaret ve yatırımın önündeki tüm engellerin kaldırılmasından yana olduklarını ifade etti.
Atalay, Türkiye;nin, kriz gelmeden proaktif şekilde çözüm üretebilen bir ülke olduğunu vurguladı.
-''İki tarafın memnun olacağı bir uzlaşmadan yanayız''-
Kıbrıs konusuna da değinen Atalay, Türkiye;nin sorunları güç kullanımından kaçınarak, siyasi diyalogla çözmekten yana olduğunu söyledi.
Kıbrıs müzakerelerinin, iki tarafın memnun olacağı bir şekilde uzlaşmayla sonuçlanmasından yana olduklarını belirten Atalay, Kıbrıs müzakerelerinin verimli sonuçlanmasını en fazla destekleyenin kendileri olduğunu vurguladı.
Küresel ekonomik krizin bugüne kadar görülmemiş sorunlarla devam ettiğini belirten Atalay, bu krizin önümüzdeki yıllarda da etkilerini sürdüreceğini söyledi.
Tüm ülkelerde bütçe açığı sorunları bulunduğunu, bu ülkelerin ''memur maaşlarını nasıl sabit tutarız veya aşağı indiririz'' hesapları yaptıklarını, yatırım harcamalarını kıstıklarını ifade eden Atalay, bu krizde kazananların mali disiplinini koruyanlar olduğunu, en önemli unsurun bu olduğunu kaydetti.
Atalay, Türkiye olarak 2001;de çok fakirleştiklerini ancak bugün, G-20 toplantısında konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için dünya basınının ''Türkiye Başbakanı ekonomi dersi verdi'' diye manşet attığını anımsattı. Bu başarıda özel sektörün en büyük rolü oynadığını kaydeden Atalay, devletin de teşvik ederek gerekli kararları aldığını ifade etti.
-''Prangaları kırmak için var gücümüzle çalışıyoruz''-
Türkiye-KKTC ilişkilerinin çok özel olduğunu, asla çıkar ilişkisine dayanmadığını vurgulayan Atalay, izolasyonlara rağmen, Kıbrıs Türkünün refah içinde yaşamasını, kendilerinde (Türkiye'de) ne varsa burada da olmasını sağlamanın amaçları olduğunu vurguladı.
KKTC ekonomisinin izolasyonlardan dolayı ayağında pranga bulunduğunu belirten Atalay, bunları kırmak için var güçleriyle çaba harcadıklarını söyledi.
Ancak KKTC;de yatırımların rahat gerçekleşmesine neden olan engeller bulunduğuna işaret eden Atalay, Yatırım Danışma Konseyi;nde bunların ele alınması gerektiğini, kamu yönetimindeki bazı belirsizliklerin yatırımcıyı rahatsız ettiğini söyledi.
Yatırımcının, KKTC;deki hukuk sisteminden emin olmak ve yargıya güvenmek istediğini ifade eden Atalay, yatırımcının yasa önünde eşitlik istediğini, komünist sistemin etkili olduğu Çin ve bazı diğer eski Doğu Bloku ülkelerinde bile yatırımcıya ücretsiz arazi tahsisi gibi konularda sıkıntı yaşanmadığını anlattı.
''Yargıda geç gelen adalet, adalet değildir'' diyen Atalay, kamu yönetiminin etkinliğinin de bir diğer konu olduğunu, KKTC;de bu konuda söylenmemiş hiç bir şey kalmadığını, son dönemlerdeki çalışmaları takdirle izlediklerini belirtti.
Atalay, alınan tedbirlerle ekonominin yoluna girdiğini, ülkede birkaç yıldır orta derecede de olsa büyüme trendi yaşandığını, bazı kesimlerin ekonomik tedbirlere tepki göstermelerinin her ülkede olabilecek bir durum olduğunu ifade etti.
-''KKTC, yatırımcı için daha kolay iş yapılır bir ülke haline gelmeli''-
Atalay, bu sürecin iyi atlatılması gerektiğini, sürecin sonrasında herkesin rahatlayacağını belirtti.
Risk alınmazsa başarının da gelmediğini dile getiren Atalay, KKTC ekonomisinin 2008-2009'da çökmenin sınırından döndüğünü, kamunun etkinliği ve özel sektörün rekabet gücünün artırılması programının ekonominin iyileşmesinde etkili olduğunu söyledi ve gelinen noktadan dolayı KKTC yöneticilerini kutladı.
Rekabet gücünün artırılmasının önemine işaret eden Atalay, ''Türkiye-KKTC dimdik ayaktadır. KKTC, daha yüksek bir katma değerle, yatırımcı için daha kolay iş yapılır bir ülke haline gelmeli'' dedi.
-''Mali destek azalmayacak''-
Türkiye;den yapılan mali desteği azaltmak gibi bir hedefleri bulunmadığını, 200 milyon dolar olan mali yardımın 600 milyon dolara çıktığını, bunun da mali desteğin azalmayacağının göstergesi olduğunu ifade eden Atalay, ancak mali yardımın, verimli alanlarda kullanılması ve cari harcamalardan çok diğer yatırımlarda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Atalay, Kıbrıs Türk Petrolleri (K-Pet) ihalesinin de iki Kıbrıslı işadamı tarafından kazanılmasının, olumlu gelişmeyi gösterdiğini ve kendileri için çok önemli ve değerli olduğunu ifade etti.
Atalay, reel sektör kaynaklarının artırılması ve desteklenmesi gerektiğini, KKTC;deki bankalarda bulunan mevduatı harekete geçirmek için başarılı çalışmalar yapıldığını anlattı.
Tarım kesimiyle ilgili programların da hayata geçirildiğini ve en önemli sonucun turizmdeki yeni uygulamalarda elde edildiğini belirten Atalay, teşvik mevzuatının yenilendiğini ve ayrılan kaynakların artırıldığını, yeni teşvik kararnamesinin de yılsonundan önce çıkmasının beklendiğini söyledi.
Beşir Atalay, KKTC'de turizmin iyi yürümesi ve destinasyonların artırılması için Türkiye;nin çabalarını sürdüreceğini bildirdi.
-''Yüksek öğretim çok önemli''-
KKTC;de yüksek öğretimin iyi yürümesinin çok önemli olduğunu anlatan Atalay, ''Üniversitelere çok önem verilmeli, KKTC üniversitelerinin olumlu bir imajı ve güzel kampüsları var'' dedi.
Bazı sorunları YÖK'e bizzat taşıdığını ifade eden Atalay, ''Üniversitelere gözümüz gibi bakmamız lazım'' ifadesini kullandı.
Atalay, ODTÜ ve İTÜ gibi üniversitelerin KKTC;de kampüs açmasının gelecekle ilgili garantiler olduğunu ve çok önem taşıdığını ifade ederek, bu üniversitelerin arkasının geleceğini kaydetti.
-Hisarcıklıoğlu: ''Sonunda güneş doğar''-
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, Türkiye'nin, alınan önlemler, yapılan çalışmalar ve kurulan mekanizmalar sayesinde 10 milyar ABD doları ihracat rakamlarından 130 milyar ABD doları ihracat rakamlarına ulaştığını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Atalay'ın çalışmalarını öven Hisarcıklıoğlu, Atalay'ın, Türkiye'nin değişim ve dönüşümünde akil insan olarak çok yardım sağladığını kaydetti.
Atalay'ın Kıbrıs işlerinden sorumlu olması nedeniyle KKTC'nin çok şanslı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bugün Yunanistan'ın başına gelenlerin, 2001 yılında da Türkiye'nin başında geldiğini anımsattı.
Türkiye'nin dünya çapında başarı hikayeleri yazdığını, ancak bu değişim ve dönüşüm sürecinin sancılı olduğunu, herkesin de desteklemediğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Ama sonunda güneş doğar'' dedi.
Dünyanın krize girdiği, küresel krizin yaşandığı bir dönemde bankalarını finanse etmesine gerek kalmayan tek ülkenin Türkiye olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, Türkiye büyümede dünya şampiyonuysa bunun yapısal yatırımlar sayesinde olduğunu vurguladı.
Önlemlerin uygulanmasında ilk başta sıkıntı yaşanabileceğini, ancak sonrasının aydınlık olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, 10 milyar dolar ihracat yapamayan Türkiye'nin, şimdi 130 milyar dolar ihracat rakamlarına ulaşan bir ülke durumuna geldiğine işaret etti.
Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin belki doğalgaz ve petrole sahip olmadığını, ancak müthiş bir müteşebbis ruhuna sahip bulunduğunu ve dünyayla rekabetten korkacak bir şey bulunmadığını söyledi.
-''KKTC'de iki mekanizma kurulmalı''-
KKTC'de iki yapısal mekanizma kurulması gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, bunlardan birinin ''Yatırım Ortamını İyileştirme ve Koordinasyon Kurulu'', diğerinin ise, ''Karma İstişare Komitesi'' olduğunu, bu oluşumlarda kamu, özel sektör, siyasetçi, sendikalar, odalar ve sivil toplum örgütlerinin bir araya gelmesi ve ülke için çalışması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bunun Türkiye'de başarıldığını belirtti.
Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de yapılan çalışmalar sayesinde gelinen noktada, günler süren işlemler ve 17 imzayla kurulabilen şirketlerin bugün 2 imzayla ve yarım saatte kurulabildiğini anlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.