Baro Başkanı Av. Küçük: "Acil Olarak Hukukun Üstünlüğü Egemen Kılınmalı"

Baro Başkanı Av. Küçük: "Acil Olarak Hukukun Üstünlüğü Egemen Kılınmalı"
Çağ Üniversitesi’nin düzenlediği “Türk Hukuk Sisteminin Güncel Sorunları ve Hukuk Fakültesi Öğrencilerini Bekleyen Gelecek” konulu  programa konuşmacı olarak katıldı

Baro Başkanı Av. Veli Küçük: “Güçlü Bireyi Yaratmalıyız”

Çağ Üniversitesi Uluslararası Hukuk Kulübü tarafından düzenlenen “Türk Hukuk Sisteminin Güncel Sorunları ve Hukuk Fakültesi Öğrencilerini Bekleyen Gelecek” konulu III. Baro Başkanları Toplantısı bugün Çağ Üniversitesinde bulunan Prof. Dr. İlhan Yücel konferans salonunda geniş katılımla gerçekleştirildi.

Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ertekin’in oturum başkanlığını yaptığı programda; Adana Barosu Başkanı Avukat Veli Küçük, Mersin Baro Başkanı Avukat Ali Er, Hatay Baro Başkanı Avukat Ekrem Dönmez, Gaziantep Baro Başkanı Avukat İskender Kahraman ve Osmaniye Baro Başkanı Avukat Dilem Aksoy konuşmacı oldu.

Programda; Baro Başkanı Avukat Veli Küçük, konuşmasında ülkenin içerisinde bulunduğu Olağanüstü Hal ve çıkartılan Kanun Hükmünde Kararnameler hakkında görüş ve düşüncelerini paylaştı. Sözlerinin başında, geçtiğimiz hafta yaşanan Adana/Aladağ İlçesinde yangın faciasından dolayı duyduğu üzüntüyü ifade etti.

 

"KAMU ADINA ŞİKAYETÇİ OLDUK"


Av. Küçük, “O binayı bizzat gördüm. Ne yazık ki ihmaller zinciri yaşandı. Olaydan sonra 6 kişi tutuklandı. Tutuklananların tamamı yurt müdürü, yurdu işleten derneğin başkanı ve yöneticileridir. Bu binanın kullanımına izin veren belediye yetkilileri, binanın yurt olarak kullanım iznini veren milli eğitim müdürlüğü yetkilileri ve denetleme yükümlülüğü bulunan ilçe kaymakamlık yetkililerinin de soruşturulmaları gerekir. Olay yerine ilk gelen itfaiye aracında merdivenin olmadığı belirtiliyor. Bu soruşturmanın kapsamı genişletilmelidir. Devletimizin yeni eğitim dönemi başlarken en büyük hatası ekonomik gücü olmayan yurttaşlarımızı cemaatlerin eline bırakmalarıdır. Maalesef, ülkemizin uçurumun kıyısından döndüğü 15 Temmuz başarısız darbe girişiminden halen ders alınmamıştır. Mağdur çocuklar savcılık ifadelerinde şikayetçi olmadılar veya şikayetle ilgili beyanda bulunmak istemediler. Baro olarak İnsan Hakları ve Çocuk Hakları Komisyonu üyelerimizden yaptığımız özel görevlendirmelerle meslektaşlarımız tarafından küçük çocukların etki altında oldukları ve olayın sonuçlarını değerlendirebilecek yeterlilikte olmadıkları belirtilerek kamu adına şikayetçi olunmuştur. Burada her yönüyle ihmaller zinciri var. Ve ülkemizin her yerinde yaşanan bir sorundur. Devletin yurttaşına, çocuğuna sahip çıkması gerekir. Bunu yapabildiğimiz ölçüde demokratik, sosyal bir hukuk devleti olacağız.”

 

"KANUN DEVLETİ BİLE DEĞİLİZ"


Av. Küçük, şöyle devam etti: “Hukuk devleti olmaktan öte ne yazık ki kanun devleti dahi değiliz. Kanunların bile uygulanmadığı bir dönemden geçiyoruz. Hukuku uygulayacakların, yargıyı yönlendirecek isimlerin objektif kriterlere göre ve liyakat esaslarına göre belirlenmesi gerekir. Tutuklu bir avukat kendi savunmasını hazırlamak için kanun kitapları istiyor. Cezaevi yetkilileri ise “Hayır olmaz” diyor. Hangi mevzuatta, hangi yasada böyle bir şey var. Bu durum, sizin olaylara nereden ve nasıl baktığınızla ilgili. Hangi görevdeyseniz hiç fark etmez. İster cezaevi gardiyanı, ister yazı işleri müdürü, isterseniz hakim olun. Yasalarınız iyi olmasa bile iyi uygulayıcıların elinde olumlu sonuçlar verebilir. Bunu başarabilmenin yolu Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Benim manevi mirasım ; Akıl ve ilimdir” sözünde gizlidir. Ülkemizin yaşadığı bu sorunlar akıl ve ilimle, sağlam, gerçekçi politikalar ile çözülmelidir”

"ACİL OLARAK HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ EGEMEN KILINMALI"


Baro Başkanı Avukat Küçük, “Ülkemizde OHAL kapsamında yapılan işlemler sonrasında 40 binden fazla tutuklu, 100 binden fazla ihraçlar var. OHAL döneminde terörle mücadele ederken, farklı kimliklere ve muhalif seslere yönelik hukuka aykırılıklar yaşanıyor. Bu ihraçların, hukuk ve ceza davası dosyalarında somut, ciddi ve önemli delilleri olmalıdır. Ülkemizin şu an acil ve ihtiyacı olan hukuk devletini, hukukun üstünlüğünü, hak ve özgürlükleri hakim kılmak, devlet karşısında güçlü bireyi yaratabilmektir. Umut ediyorum ki, ülkemizin aydınlık geleceğinde bu unsurları hep birlikte yaşarız.” dedi.

Baro Başkanı Avukat Küçük, baroların görevinin; hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, avukatların ortak ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla tüm çalışmaları yürüten, tüzel kişiliği bulunan, çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu belirterek, “Ülkemizde yaşanan son hukuk dışı olaylara karşı, katıldığım Baro başkanları toplantısında: TBB'nin öncülüğünde baroların katıldığı ve sonrasında halk iradesinin merkezi Türkiye Büyük Millet Meclisi veya Anıtkabir'e yürüyüş yapılmasını önerdim. Yaşanan son süreçteki vahim duruma karşı Adana'da 10.02.2013 tarihinde yapılan "Savunma Susmayacak" yürüyüşü ve mitingi ruhu çerçevesinde tavır geliştirilmelidir” dedi.

 

"TOPYEKÜN MÜCAELE EDİLİRSE BAŞARI SAĞLANIR"


Av. Küçük, cezaevlerinde yaşanan sıkıntılarla ilgili soruya da, “Avukatlar haftada bir gün ve bir saat müvekkilleriyle kamera ile sesli ve görüntülü kayıt alınarak , tutanak tutularak ve bir görevlinin bulunduğu ortamda görüştürülüyor. Bu durum başlı başına insan haklarına ve hukuka aykırı bir durumdur. Kürkçüler Cezaevinde çocukların ve diğer mahkumların bulunduğu bölümlerle ilgili Cezaevi İzleme Komisyonumuzun tespit ettiğimiz sorunları daha evvel cezaevi önünde yaptığımız basın açıklamasıyla duyurduk. Ama ülkemizde insan hakları sorunu, hak ihlalleri gibi sorunlar devam ediyor. “ diye konuştu.

Av. Küçük, “Cinsel istismar ile ilgili yasa tasarısı geçtiğimiz günlerde toplumsal reaksiyonlar sonrası meclis gündeminden ve devamında komisyondaki yasa taslağından tamamen çıkartıldı. Toplumsal reaksiyon ve sesimizi yükselterek hukuksuzluklara karşı direnç gösterebiliriz. Bu tasarı cezaevindeki 3-4 bin kişinin mağduriyetinin giderileceği yönünde gerçekle bağdaşmayan bir gerekçe ile gündeme getirilen bir yasa tasarısıydı. Çocuk gelinlerin tacizcisiyle evlendirilmesi ve cinsel istismarı devlet eliyle meşru kılma sonucunu doğuracak bu düzenleme son dönemin en önemli konusuydu. Birey olarak herkes doğru olmayan bu tür düzenleme çabalarına karşı tepkisini göstermelidir. Katılımcı demokrasi ancak böyle sağlanabilir ve bir çok sorunun çözümüne katkı sağlar.”

Programın sona ermesinden sonra, Baro Başkanlarına Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yücel Ertekin tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.