Başbakan Erdoğan'dan tarihi itiraf..

Başbakan Erdoğan'dan tarihi itiraf..
Cidde Ekonomik Forumunda konuşan Başbakan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.Cidde Ekonomik Forumunda konuşan Başbakan Erdoğan, "Libya kan ağlarken biz,...



Cidde Ekonomik Forumunda konuşan Başbakan Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.

Cidde Ekonomik Forumunda konuşan Başbakan Erdoğan, "Libya kan ağlarken biz, elimiz kolumuz bağlı oturamayız' dedi. Türkiye'nin süreçte aktif rol alacağı mesajını verdi. "Bahreyn Bahreynli'nin, Cezayir Cezayirli'nindir. Bunlar üzerinde kimse farklı hesap yapmasın. Biz yeraltı zenginliklerinin değil o ülkelerin halkının yanındayız" dedi

Başbakan Erdoğan ile Cidde'deyiz. Ziyaretin sebebi Cidde Ekonomik Formu ama herkesin gündeminde
Libya'ya yapılan askeri müdahale var. İkili görüşmelerde, toplantılarda herkes Libya üzerine konuşuyor. Burada Başbakan Erdoğan'a ilgi çok büyük. Gittiği her yerde neredeyse izdiham oldu. Herkes Erdoğan'ın ne diyeceğine baktı. Hatta dün sabahki oturumda kürsüye anons edilirken Davos hatırlatılması yapıldı. Cumartesi gece yarısı formun açılış bölümünde Erdoğan kürsüye çıktığında herkes pür dikkat kesildi. Fakat Erdoğan gündeme dair açıklamalarını pazar günü yapacağı ko nuşmaya bıraktığını söyledi. Bu tercih aslında Türkiye'nin meseleye bakışını da yansıtıyor.

Ankara'nın dikkatli adımları


Ankara sürecin başından bu yana çok dikkatli adımlar atmaya çalışıyor. Çünkü çok kırılgan ve öngörülemeyen bir durumla karşı karşıyayız. Ayrıca Türkiye'nin konumu ne Avrupa ne de Arap ülkelerinin durumuna benziyor.
Libya kapalı bir toplum olduğu için çok yakından tanınmıyor. Kendi içinde çok karmaşık bir kabile sistemine sahip. 30 tane büyük kabile var. Muhalefet hareketi var ama derinliğini test etmek mümkün değil. Yani muhalefet hareketinin boyutu bile muamma. Bu yüzden Türkiye her iki tarafla birden iki ayrı koldan görüşmeler sürdürdü. Dışişleri ve MİT üzerinden muhaliflerle, resmi kanallarla da Kaddafi ile görüşüldü. Cuma günü Dışişleri Bakanı Davutoğlu bizzat muhaliflerin liderlerinden Menai ile konuştu. Hatta Başbakanlık kaynaklarından aldığım bilgiye göre bizzat Başbakan Erdoğan Kaddafi ile üç kez oğlu ile de bir kez görüştü. Bütün bu görüşmelerde Ankara'nın ısrarla anlatmaya çalıştığı şey 'yumuşak bir geçiş ya- pılmasının zorunluluğu' oldu. Hatta son görüşme de Erdoğan açıkça Kaddafi'ye çekilmesi gerektiğini de söyledi. Yani Ankara artık Kaddafi'nin devam edemeyeceğini görüyordu, oyun planını da buna göre yapıyordu. Başba-kan'ın kurmayları durumu özetlemek için "Kaddafi'ye git dedik ama dinlemedi" dedi.

Yeni bir Irak olmasın


Fakat süreç kolay değil. Türkiye sorunun silaha başvurulmadan çözülmesi gerektiğini savunuyor. Diplomatik kaynaklar 'Yeni bir Irak olmasın' tezini her fırsatta dile getiriyor. Fakat ortada fiili bir durum da var. Cumartesi akşam savaş başladı. Türkiye NATO'nun hava operasyonu düzenlemesine karşı çıkmayacak. Fakat fiilen destek de vermeyi düşünmüyor. Ayrıca Türk jetlerinin operasyonda yer aldığı yönündeki haberleri de net bir şekilde yalanladı. Ankara 'uluslararası meşruiyet, bölgesel örgütlerin tutumu ve Libyalı muhaliflerin ta-lepleri'nin dikkate alınması talebi karşılandığı için operasyon konusunda açıktan karşı çıkmadı. Şunu da söylemek mümkün, Ankara gelinen noktanın
Kaddafi'nin süreci yönete-memesinin bir sonucu olduğunu düşünüyor. Türkiye'nin şu anki stratejisini de şöyle özetlemek mümkün: "Müdahale bir an önce bitsin, Libya'nın geleceğine Libyalılar karar versin."

Libya kan ağlarken...


Erdoğan dün sabah Cidde Ekonomik Forumunda yaptığı konuşmada geniş bir perspektiften Türkiye'nin bölgeye bakışını anlattı.
Libya'ya yönelik çalışmalarını, sorunun çözümü için attıkları adımlan anlatan Erdoğan 'Libya kan ağlarken biz elimiz kolumuz bağlı oturamayız' derken süreçte aktif rol alacağı mesajını verdi. Bunu yaparken de Filistin ve Irak örnekleriyle de bir nevi 'prensip' hatırlatması yaptı. Erdoğan konuşması esnasında kullandığı ifadelerle Batı'nın ikiyüzlü politikasına da tepki gösterdi. Bugün krizler yaşayan ülkelerin isimlerini tek tek sayarak, "Bahreyn Bahreyn-li'nindir Cezayir Cezayirli'nindir. Bunlar üzerinde kimsenin farklı hesap yapmasını arzulamayız. Biz yeraltı zenginliklerinin değil o ülkelerin halkının yanındayız" dedi. Askeri müdahalenin de bir an önce sonuçlandınlmasmı istedi.

Aslolan halkın gönlüdür


Başbakan Erdoğan'ın sık sık alkışlarla kesilen konuşmasında bölgeyle ilgili çarpıcı yorumlan da vardı. Özellikle makam mevki ve zenginliklerle ilgili yorumları, direkt bölge liderlerine verilmiş bir mesaj olarak yorumlandı. Bütün olarak bakıldığında Erdoğan'ın tüm bölgeyi kapsayan bir 'değişim çağrısı' yaptığını da söyleyebiliriz. Liderlerin halkla bütünleşmesinin önemine atıf yaparak 'Asıl olan halkın gönlünü kazanmaktır' dedi ki aslında ne demek istediğini tüm salon anladı. Hatta şunu söylemek de mümkün. Eğer
Libya müdahalesi olmasa bugün tüm Arap dünyası Erdoğan'ın Cidde konuşmasını tartışıyor olacaktı.

Keşke değişim süreci bedel ödenmeden tamamlansaydı


Küresel Liderler Diyalogu konulu oturumda bir konuşma yapan Erdoğan, uluslararası koalisyon güçlerinin
Libya'ya yönelik hava saldırısının bir an önce sonuçlandırılmasını istedi. "Keşke Libya'daki olaylar bu noktaya gelmeden çözülebilseydi.

Kaddafi'ye 'Halkın iradesine saygı duymak zorundasın' demiştim ama ne yazıkki işleri bu noktaya getirdi" diyen Erdoğan'ın konuşması özetle şöyle: "Tunus ve Mısır'da, halk değişim için" sesini yükselttiğinde, Türkiye olarak Mısır ve Tunus yönetimine gereken uyarıları yaptık. Bu ülkelerin yöneticilerine çok net ve samimi bir şekilde, halkın sesine kulak vermelerini ve halkın taleplerine dikkat kesilmelerini tavsiye ettik. Aynı ilkeli tavrımızı
Libya konusunda da ortaya koyduk. 'Libya'da hiç kimsenin burnu kanamasın' dedik, 'Libya'da yere düşen her can bizim canımızdır' dedik.

? Halka bombalarla yapılan saldırıları tasvip etmediğimizi gerekli olan lidere söyledik. Söylemekle de kalmadık, yönetimi itidale çağırdık, halkın sesine kulak vermeye çağırdık. Her iki tarafla da görüşmeler yaptık. Tavsiyelerimizi, uyarılarımızı ortaya koyduk, hiç kan akmadan, kimse mağdur olmadan
Libya istikametini belirlesin istedik.

? Keşke
Libya'da olaylar bu noktaya gelmeden çözülebilseydi. Keşke Libya, Mısır ve Tunus gibi değişim sürecini bu tür bedeller ödemeden tamamlasaydı. Ne yazık ki bu olmamış, hadise hiç arzu etmediğimiz bir yere gelmiştir. Bundan sonrası için, Libya'nın, kendi iradesiyle, kendi kararıyla kendi istikametini belirlemesini arzu ediyoruz. Kendisiyle çelişki içinde.

? Tabii ki askeri müdahalenin, bu operasyonun bir an önce sonuçlandırılmasını,
Libya'nın bir an önce istikrara kavuşmasını arzuluyoruz. KaddafiKaddafi, kendi ken- diyle çelişki içinde. 'Ben, şu anda resmi bir görevle Libya'nın başında değilim' diyordu. Resmi bir görevle Libya'nın başında olmayana düşen, resmi bir görevle Libya'nın başında olana Libya'yı teslim etmekti. Gerek kendilerine, gerekse oğluna ben telefonla bunları ifade ettim, 'Bunun yapılması gerekir' dedim. 'Artık halkın iradesine saygı duymalısın ve biran önce de bu bitmelidir' dedik. Ne yazık ki işi, bu noktaya getirdi. Benim bu görüşmem, 1 Mart tarihindedir. Ne yazık ki bunda başarılı olamadık. Temenni ederim ki bu son gelişmelerle Libya'da artık kardeşin kardeşi öldürdüğü dönem süratle bitsin ve Libya halkının iradesi Libya'ya hakim olsun.
gitmeli mi... O safhayı geçti bile. Şimdi burada
HABER: Adem YAVUZ ARSLAN - CİDDE

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.