Ahmet Taşgetiren

Ahmet Taşgetiren

Başbakan'ı anlamak

 

"Vur fakat dinle" denilmiş. Gelin öyle yapalım:

Keşke böyle bir şey söylemeseydi.

Evet, hiç diplomatik değil.

Evet, şantaj gibi gözüküyor.

Evet, tehciri hatırlatıyor.

Evet, Türkiye'yi zayıflatıyor.

Bütün bunlar doğru.

Bence şunlar da doğru:

Tayyip Erdoğan, asla o 100 bin kişiyi memleketlerine göndermek gibi bir tavrın içine girmez.

Bence Tayyip Erdoğan, bir tek Ermeni kadının gözyaşına dayanamaz.

Ermenistan'da bir acı olsa, bence Tayyip Erdoğan, tüm politik hesapları bir yana bırakıp, o acıyı dindirmek için kolları sıvar.

Bence Tayyip Erdoğan o sözü, Türkiye'nin iyi niyetini dünyaya anlatmak için söylemiştir.

Türkiye'de bunca işsiz varken, 100 bin veya daha aşağı sayıda Ermeni veya bir başka ülkeden kaçak işçilerin ucuz işçi olarak iş alanlarını dolduruyor olmaları da ayrı bir sorun.

Ama tüm bu iyi niyetli yorumlar, söylenen sözün yaptığı olumsuz etkiyi ortadan kaldırmıyor.

Ve ama bir şey daha yapılmalı bu meseleyi tahlil ederken:

Niye böyle bir şeyi söylemiş olabilir Erdoğan? bu sorunun cevabı üzerinde düşünülmeli.

Ben diyorum ki, bunun duygusal bir alt yapısı var ve orada da, dünya tarafından bir türlü anlaşılmamak, anlama yolunda hiçbir olumlu adım atılmaması, birilerini kayırma eğiliminin hep "Türkiye'yi dövme"ye dönüşmesi, Türkiye'nin dövülebilecek ülke gibi görülmesi, hakkaniyetten uzak tavırlar içine girilmesi ve bir tarih olayı söz konusu ise bunun ön yargılardan uzak, doğru anlaşılması için yapılan tüm tekliflerin gözardı edilmesi var...

Eminim ki Erdoğan'daki bu duygu zemini, toplumun çok büyük kesiminde var.

Hayır, Erdoğan'ın o duygu zeminini harekete geçirmek için o sözleri söylediğini düşünmüyorum.

Ama Tayyip Erdoğan, tamamen kendi sade duygu dünyasını seslendiriyor.

-Bu yaptığınız adalet değil, hakikati araştırmak değil, siz kötü niyetlisiniz ve Türkiye'yi dövmek, mahkûm etmek istiyorsunuz gibi bir isyan var o sözlerde.

Mağduriyet hissi diyoruz ya...

Bu his evet, uluslararası ilişkilerde de bu his gelip çöküyor üzerimize...

Sadece Türkiye'nin de değil, tüm İslam dünyasının üzerine çöküyor bu his.

Filistin'de sürekli darbe yiyorsunuz ve uluslararası güç odakları hep "katil"in yanında duruyor. Ne yaparsınız bu durumda? Kıbrıs gerçeğinizi bir türlü anlatamıyorsunuz. 1800'ün sonu 1900'ün başlarında Müslüman Osmanlı tebaasının nasıl bir kıyımla yüz yüze geldiğini anlatamıyorsunuz.

Ve Ermeni diasporası kalkıp, Türkiye'nin üzerine Amerika'nın, Avrupa'nın gücünü sürüyor. Dün Rus gücü ile, Fransızlar'la işbirliği gibi...

-Yapmayın diyorsunuz, bin yıl birlikte yaşadık, çocuklarımız arkadaş oldu, kadınlarımız komşu oldu diyorsunuz...

Ama ben Maraşlıyım, Maraş'ın Ermeni liderleri Fransız işgalcilerle bir olup, memleketi kana buluyor.

İşte buna isyan var.

Yusuf Halaçoğlu, Abbas Güçlü'nün "Genç Bakış" programında şunları söylemiş:

"17 Nisan'dan itibaren Van, Bitlis, Muş ve Çatak'ta Ermeniler isyan etmiş ve ilk etapta 6 bin Müslüman Ermeniler tarafından öldürülmüş, Van'dan 80 bin Müslüman kaçmış, kalan 20 bin Müslüman katledilmiştir. Siz Çanakkale'de ölüm kalım savaşı verirken, sizin vatandaşlarınız Ruslar'la birleşip size isyan etmiştir.

"Biz hep bir şeyi örtmeye çalıştık, evet. O da Ermeni komitelerinin yaptığı katliamlardır. Balkanlar'dan 5.5 milyon, Kafkaslar'dan 2.5 milyon insan sökülüp atıldı. Yollarda birçok insan katliama uğradı. Ermeniler'in Türkler'i yaktığı fırınlar, o fırınların içerisinde insanların yağları bile hâlâ duruyor. Bu yaranın üzerini hep kapatmaya çalıştık."

Ne demeli bu sözlere?

Haaa, Yusuf Halaçoğlu mu, o zaten şöyle...

Ya söyledikleri?

Canım Yusuf Halaçoğlu söylediyse...

Amerikalı bilmem kimin söylediği mi Halaçoğlu'nun söylediği mi?

-Bizde kırıldık ama bu memleketin Müslüman nüfusu da kırıldı Rum, Ermeni, Bulgar çeteler tarafından, camilere doldurulup yakıldı ama...

Ama sizin arkanızda Amerika, Avrupa veya Rusya yok...

Siz kırılmaya layıksınız.

İşte buna isyan var o sözlerde...

Benim iki gün önce yazdığım "Biraz da Türkler için empati" isyanı var. Biz Ermeniler'in yaşadığı acıları görelim, evet bu insani bir duyarlılık olarak kaçınılmaz bir şey ama "Biraz da Türkler'in acılarını görsün dünya, Müslümanlar'ın acılarını görsün" isyanı var.

Cumhurbaşkanı Gül gibi, sözünü kuyumcu terazisinde tartarak söyleyen bir insanın bile "Daha aramam Obama'yı" demesinde de aynı, hadi isyan demeyeyim ama sitem yok mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.