CHP lideri Deniz Baykal, mevcut 12 Eylül Anayasası?nı korumak, dolayısıyla bürokratik oligarşinin egemenliğinin devam etmesi için yine dolaplar çeviriyor:

Anayasa?nın 27 maddesinin değiştirilmesi düşünülüyor ya, CHP?nin bu 27 maddeden 24?üne itirazı yokmuş ve itiraz ettiği üç madde, HSYK, AYM ve parti kapatma şartlarını düzenleyen maddelermiş. Peki CHP?nin teklifi ne anlama geliyor?

Teklifi de şöyle: Cumhurbaşkanı bu üç maddeyi 367?nin üstünde bir oyla kabul edilse dahi referanduma götüreceğini açıklasın teklife destek verelim. Ayrıca destekledikleri 24 madde için, ister istemez 367?nin üstünde oy alacağı için referanduma sunulmamasının teminatını istiyor. Bu dolambaçlı manevranın sebebi ne?

TBMM?nde normalde olacaklara da bir bakalım: Maddeler tek tek oylanacak. ?Beğendiğine oy ver, beğenmediğine verme!? durumu var. Referanduma paket olarak sunulacak sonuçta.

CHP milletvekilleri olarak oy vermedikleri maddeler, 367?nin altında kaldığı zaman, ister istemez referanduma gidilecek. Bunda CHP açısından hayıflanacak ne var? Destek verdikleri maddeler de ayrıca halkoyuna sunulmuş oluyor. CHP referandum kapısını kapatmıyor ki.. destek verse de, vermese de referanduma gidilecek..

Deniz Baykal diyor ki ?Asıl amacımız toplumdaki gerilimi azaltmak.? Anayasa değişikliği bir paket olarak referanduma sunmakla ikiye ayırıp yarısını doğrudan geçirmek, öbür yarısını referanduma sunmakla varsa eğer gerilim, anlayamıyorum ki o gerilim nasıl azalacak? Gerilime yol açan maddeler, CHP?nin itiraz ettiğiniz maddeler değil mi? Referanduma sadece bu üç madde gitse de gerilim sürmeyecek mi? Referanduma gidilecekse, 3 madde olsa ne olur, 27 madde olsa ne olur?

Baykal?a açıkça soruyorum: HSYK, AYM?ye dokunulmayacaksa.. Yahut dokunulsun ama nihai kararı halk versin, deniliyorsa, destek vermediğiniz zaman önünde sonunda halka gidilmiş olacak. Ara nağmelere ne gerek var?

HSYK, AYM ve parti kapatma şartlarını düzenleyen maddeleri yeniden düzenlemek demek bürokratik oligarşinin sultasına son vermek demektir.. Referandumda sorulacak olan soru şu: Bürokratik oligarşi milli iradeyi ve TBMM?ni ezmeye devam mı etsin? Yoksa hakimiyet, kayıtsız şartsız milletin mi olsun?

Deniz Baykal?ın ahlaksız teklifi şu: ?Gelin, 12 Eylül Anayasası?nı değiştirmekten ve bürokratik oligarşinin hakimiyetine son verme çabasından vaz geçin. Girdiğiniz anayasayı değiştirme yolundan dönüşünüz de zor olmayacak. Size bir kıyak yapalım. Değişiklik yapmış gibi olun.. İşin esasına dokunmayın. Ateşkes ilan edelim.?  

Ateşkes deyince, iki parti arasında değil. Resmî ideoloji ile ?böyle gelmiş, ama böyle gitmez? diyenlerin arasında ateşkes. HSYK, AYM ve parti kapatma şartlarını düzenleyen maddelere dokunulmayacaksa, 12 Eylül Anayasası özde değişmiş olmaz çünkü. Bu üç maddeye dokunulmaması, AK Parti?nin demokratikleşme mücadelesinden vaz geçmesi ve milleti aldatması anlamına gelecektir..