Bedel Ödemek Ya Da Teröre Lanet
Her gün şehit haberleri alıyoruz. Anaların ciğerleri yanıyor. Gelinler dul, çocuklar yetim kalıyor. Mehmetçiklerimiz bir hilal uğruna şahadet şerbeti içiyor. Bu coğrafyada yaşamanın bedelini I. Dünya savaşında Kafkaslarda, Hicazda, Yemen çöllerinde, Irak’ta Çanakkale de ve İstiklâl savaşında ödedik hâlâ ödemeye devam ediyoruz.
Cennet mekân rahmetli II. Abdülhamit ” Otağımızı Avrupalı sırtlanların çakalların yol güzergâhına kurmuşuz. “diyor. Tarihin bize bir kılavuz olduğuna inanıyorsak bu sözler kulağımıza küpe olmalı. Jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip olan ülkemiz üzerinde asırlık düşmanlarımız emellerinden asla vazgeçmemişlerdir. Haçlı seferleri bir başka boyutta aynen devam ediyor.
Unutmayalım ! “Tarih bizim kimlik belgemiz, hafızamız… Kimliksiz ve hafızasız bir insan olamayacağı gibi, kimliksiz ve hafızasız bir toplumda olamaz.” Tarih uzmanları, “Tarih geçmişin hadiselerini neden-sonuç ilişkileri içerisinde inceleyen açıklamalarda bulunan bilim dalı.” “hayatın üstadı”, “devamlı bir başlangıç”, “kâinatın vicdanı” diye tanımlıyor.
Bu bağlamda milletin evlatları olarak tarihimizi iyi öğrenmeliyiz. Millet olarak aydınından avamına kadar en üst devlet yöneticisinden en alt birimdeki sivil ve resmi yöneticimize kadar iyi bir tarih şuuruna sahip olmalıyız. Zira tarih ibretler kitabıdır. Bununla beraber asırlık düşmanlarımızın ülkemiz üzerindeki emellerini çok iyi bilmeliyiz. Devlet alarak tedbirlerimizi ona göre almalıyız. Kahraman ordumuzu, emniyet teşkilatımızı, istihbarat teşkilatımızı yetkilerle donatmalı her türlü teknik imkânı sağlamalıyız. Ülke olarak caydırıcı güce de sahip olmalıyız. Kanuni Sultan Süleyman “ İster isen sulhu salah hazır ol cenge” derken herhalde bunu kastediyor olmalı.
Okullarımızda tarih şuurunu artırıcı, ülkemizi, vatanımızı, bütün değerlerimizi sevdirici derslere ağırlık vermeliyiz. Bu şuuru beşikteki bebeklerimize dahi ninniler söyleyerek vermeliyiz. Unutmayalım ki “Her millet tarihiyle kuşatılmıştır. Onunla iç içe yaşar. Mesele, bu tarihi, ruhuna nüfuz ederek ortaya koymak… İşte o zaman tarih” anlamsız hadiseler yığını” olmaktan çıkıp anlamlı bir bütünlüğe dönüşür ve böylece tarih muhteşem bir “ibretler kitabı” olur.” Zira milli eğitim bunun için var. Devlet bunun için var. Büyük Selçuklu Devleti veziri Nizamülmülk “ akıllı devlet adamı başa bela gelmeden tedbir alandır “ diyor. Günümüzde medya kuruluşları ülke menfaatlerini savunucu insanımızı bilinçlendirici yayınlar yapmalı bu konuda samimiyetlerini ortaya koymalıdırlar.
Gün birlik zamanı, gün mutabakat zamanı, İstiklal savaşı bu şuurla kazanılmadı mı? Mustafa Kemal’in başarısında temel unsur mutabakat sağlaması değil mi?
Rahmetli Cemil Meriç “ Tarihini bilmeyen tarihini öğrenmeyen, tarihine sahip çıkmayan toplumların siyasi coğrafyasını, tarihini bilen tarihine sahip çıkan milletler çizer “diyor. Kurtuluş savaşında bu şuura sahip olan milletimiz siyasi coğrafyasını çizdirmedi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Büyük devletler kuran ecdadımız büyük ve şümullü medeniyetlere de sahip olmuştur. Bunu aramak, tetkik etmek, Türklüğe ve cihana bildirmek bizler için bir borçtur. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” “Evvelâ millete tarihini, asîl bir millete mensup bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları olduğunu öğretmeliyiz.” (1930)
Sosyal medyada teröre lanetler yağdırılıyor. Haklı olarak milletimiz tepkilerini dile getiriyor. Peki, ama bu yeterli mi? Din, devlet, ülke, millet, bayrak ve tarih şuuruna sahip bilge bir birey ve bilge bir toplum oluşturmak PKK gibi bütün millet düşmanlarına vurulmuş en büyük tokat olacaktır.
Şehitlerimize rahmet, yakınlarına sabrı celil niyaz ediyorum.
İdris TAŞPINAR
30.HAZİRAN.2016/ ADANA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.