Sedat Yılmaz

Sedat Yılmaz

Çarşı – pazarda estirilen fırtına!

Çarşı – pazarda estirilen fırtına!

Çarşı – pazardaki manzara hiç de iç açıcı değil! Tefecinin dahi döviz almak için bankalarda TL kredi kuyruğuna girdiği bir ortamda birileri resmen terör estiriyor… Ekonomi üzerinden kaos planlayanlara umarım ki bir kurt kapanı hazırlanmıştır!

Gelelim asıl meseleye… Bakınız dolar bahanesiyle ateş olmayan yerden duman çıkartanları, destek aradıkları yandaşları kredi derecelendirme kuruluşları dahi yalanlıyor…

İşte Moody’s! Son olarak Türkiye’nin kredi notunu teyit eden kuruluş… Raporunda şu ifadeyi kullanıyor:

“Düşük cari işlemler açığının, döviz rezervlerinin brüt ve net bazda kademeli olarak yeniden yapılandırılmasını destekleyen Türkiye’nin temel dış kırılganlık riski azalmıştır…”

Haydi buyrun! Dışarıdan bakan adam bunu rahatlıkla söyleyebiliyor.

Yani Türkiye’yi ekonomik denge olarak zora sokacak herhangi bir dış risk yok!..

Peki o halde içeride ne oluyor da çarşı – pazar karışık?

***

Moody’s raporuna şu cümleleri de ekliyor:

“Türkiye’nin çeşitlendirilmiş özel sektörü, ülkenin bankaları ve yurtdışından borçlanması olan şirketler, yurtdışında önemli miktarda döviz mevduatı bulundurmak da dahil olmak üzere, para biriminin değer kaybetmesine karşı iyi bir şekilde korundukları için, kur oynaklığına karşı nispeten esneklik gösteriyor…”

Rapordan bir cümle daha:

“2022 yılında kamu borcunun GSYH’nin yaklaşık yüzde 40’ında kalmasıyla birlikte Türkiye’nin kamu maliyesinin nispeten güçlü kalmasını bekliyoruz…”

Haydi bir de rapordan TCMB rezervleriyle ilgili bir yorum alalım…

“Merkez Bankası müdahale kapsamında son günlerde döviz satmaya başlamış olsa da geçen yılki rezerv tükenmesinin tekrarı olmaz…”

O halde çarşı – pazardaki bu fecaat, trajedi daha doğrusu bu musibet ne ile nasıl ifade edilecek?

***

Moody’s ile birlikte aynı hafta Türkiye’ye not veren diğer kredi derecelendirme kuruluşu Fitch bile görünümü negatife çevirse bile bizim içerideki dolar cambazları gibi değil. En azından vicdanlı…

Fitch raporuna; “Daralan cari işlemler açığı, orta derecede yüksek uluslararası rezervler, banka ve şirketlerin büyük borç ödemelerini yenilemek için yeterli dış finansmana kesintisiz erişimi 2021 yılı için finansman baskılarını hafifletiyor” cümlesini almaktan çekinmiyor…

İyi de dolar niye çıkıyor? Asıl soru bu…

Manzara açık… Fotoğraf net…

Merkez Bankası politika faizini yüzde 15’e çekti. Enflasyon şu anda yüzde 21,31 seviyesinde. Reel faize baktığınızda oranlar yüzde 4,9 ile negatife düştü. Reel faiz oranları geçen Mart ayında yüzde 2,75 pozitif seviyedeydi. Yani portföy yatırımcısı son 8 ayda reel faiz getirisi olarak yüzde 7,65’lik bir gerileme yaşayınca hacim boşalttı.

Dövizdeki aşırı yükselişe Türkiye’yi sağmala çevirmiş portföy yatırımlarının etkisi elbette fazla. Zaten onun için faizin üzerine gidiliyor… Öyle ki adam 300, 500 milyon dolarla döviz piyasasında fırtınalar estirebiliyor. Buna bir de kötü niyetliler eklenince durduk yerde suni kriz çıkıyor.

***

İyi de o zaman ne yapacağız? Fırtınanın tayfuna, kasırgaya dönmesini mi bekleyeceğiz?

Tabii ki hayır!

Türkiye’nin görünümünü negatife çeviren Fitch’in ekonomimiz hakkındaki düşüncelerini Tera Yatırım Başekonomisti Enver Erkan’dan aktarayım…

“Türk bankalarının bağımsız kredi profillerine yönelik riskler önemli olmaya devam etse de, bankacılık sistemi en son Mart ayında finansal piyasa stresine karşı dayanıklılık gösterdi. Zaten mevduatın son yıllardaki stres dönemlerinde göreli yapışkanlığı, notu destekleyici bir faktör. Buna ek olarak bankacılık sektörünün mevcut yabancı para likiditesi, kısa vadeli yabancı para borcunu karşılamaya yeterli…”

Dolayısıyla beklenen ilk iyileşmeler vadesi gelen iç ve veya dış borçların sorunsuz bir şekilde ödenmeye başlandığında ekonomik görünüm negatiften çıkacak, durağana dönecek, piyasadaki stres düşecek. Zirâ Türkiye tarihinde borçlarında hiçbir aksama yapmadı. Bundan sonra da yapmayacak…

Düşük faiz, serbest kur sistemli para politikasıyla oluşacak yüksek cari fazla elde edilip piyasa sakinleştikçe enflasyon beklentileri oransal olarak düşecek ve sürdürülebilir bir fiyat istikrarı gündeme gelecek.

Cari fazlanın giderek yükselmesi Merkez Bankası rezervlerini de müspet etkileyecek. Halen 30 milyar doların üzerinde ekside bulunan rezervlerin pozitife doğru yönelmesi kredi derecelendirme kuruluşlarının dikkatini çekecek ve notlar artacak. Notları yükselen Türkiye ise daha fazla yatırım çeken bir ülke konumuna geçecek.

İşimize bakalım, moral bozmaya gerek yok, diyorum.

analizgazetesi.com.tr/yazının devamı..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sedat Yılmaz Arşivi