Hayrettin Durmuş

Hayrettin Durmuş

Çoğaldıkça Azalan, Yalnızlaşan İnsan

Çağımız insanı ne büyük yalnızlıklar yaşıyor. Gökdelenler, akıllı evler, rezidanslar derken, her türlü lüksün bulunduğu, beş yıldızlı otel konforunda hayatların yaşandığı, her şeyin olduğu ama huzurun bulunmadığı bir çağdayız…

 

Köylü, taşralı diye dudak büküp küçümsediğimiz insanların o  büyük ailesindeki neşeyi, her günün şenlik havasında yaşandığı mutlu günleri bulmak zor artık…

 

Her apartman bir köy büyüklüğünde ama kimse kimseyi tanımıyor. Kapı komşunuzla bile selamlaşmak neredeyse merasime tabii.

 

Kimse helvadan putlar yapmıyor artık. Kimsenin koynunda taşıdığı heykelcik yok. Putlarla dolu mekan kalmadı neredeyse. Oysa ne çok putumuz oldu. Akıllı telefonlar, tabletler, bize hizmet etmesi gerekirken esiri olduğumuz teknoloji bizi insanlığımızdan çıkarmıyor mu?

 

Sabah uyanır uyanmaz ilk işimiz Facebook, twitter hesabımızı kontrol etmek. Akıllı telefonla oynamak, oyalanmak. Yatağa girmeden önceki son işimiz de bu. Neredeyse uykularımızı böleceğiz bunlar için. Tabii ki gece uyuyanlar için bu durum söz konusu. Bir de tüm gece ekranın kölesi,  bilgisayarın tutsağı olanlarımız var.

 

“Katip arzuhalim yaz yâre böyle” diyordu türkümüz. Hal böyle böyle… Birçoklarımız farkında olmasak da bize dayatılan bu hayat tarzı her geçen gün bizi yok ediyor, birbirimize yabancılaştırıyor. Kimse kimseyi tanımıyor. Birimizin derdi hepimizin derdi değil artık. İnsan kendi yalnızlığında kayboluyor. Bunalıyoruz, içimiz daralıyor, hafakanlar basıyor hepimizi…

 

Bir derdin varsa kimseye söyleyemiyorsun. Anton Çehov’un hikâyelerindeki at arabacısı gibiyiz. Bizim konuşacak atımız da yok. Borcun mu var kimseden para isteyemiyorsun. Hoş istesen de kimse umursamıyor. Çocuğun askere mi gidiyor yalnız, başka şehirde okul mu kazandı yalnız, düğün dernek mi kuruyorsun sınırlı sayıda davetli, cenaze mi kaldırıyorsun bir avuç insan… Mutluluğu paylaşamıyor, acıyı bölüşemiyorsun. Gözümüzün önündeki ölümler, yangınlar uyandırmıyor bizi…

 

Sosyalleşiyoruz, daha doğrusu sosyalleştiğimizi zannediyoruz asosyalleşirken. Listemizde yüzlerce, binlerce arkadaşımız var. Sözler güzel, mesajlar etkili ama yapmacık. Kalabalıklar arasında kayboluyorsun. Kimi, niçin listene eklediğin bile belli değil. Çoğaldıkça azalıyor, kalabalıklaştıkça yalnızlaşıyoruz.  Her geçen gün gönüllerimiz biraz daha küçülüyor. Ne olursa olsun ölmemeli insanlık, kaybolmamalı gülen yüzler…

 

Hayrettin DURMUŞ

hayrettindurmus@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum