Danıştay 2. Dairesi'ne git aradığın örgütü bulursun?

Danıştay 2. Dairesi'ne git aradığın örgütü bulursun?
Erdoğan, Ergenekon avukatlığını ileri noktaya taşıyıp 'örgüte üye olmaktan' söz eden Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Kanlı Danıştay baskınını...



Erdoğan, Ergenekon avukatlığını ileri noktaya taşıyıp 'örgüte üye olmaktan' söz eden Kılıçdaroğlu'na tepki gösterdi. Kanlı Danıştay baskınını hatırlatan Erdoğan, "Gösterin bana gideyim üye olayım, diyor. Git Danıştay'ın 2. Dairesi'ne orada gör" dedi.


Başbakan Erdoğan, "Nerede bu Ergenekon, gidip üye olacağım" diyerek darbe soruşturmalarıyla dalga geçen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na AK Parti Genel Merkezi'ndeki Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda cevap verdi. Danıştay üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in hayatını kaybettiği Danıştay baskınını hatırlatan Erdoğan, "Danıştay'ın 2. Dairesi'ne git orada aradığın örgütün izlerini bulursun" dedi.

Hükümete yönelik 'sivil dikta' suçlamasında bulunan CHP, MHP ve BDP yöneticileri Erdoğan'ın eleştirilerinden nasibini aldı. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları şu şekilde:

UTANMADAN SUÇLUYOR

"Siz, elinizde üye kayıt fişi Ergenekon örgütünü aramayı bırakın da gidin yurt dışında Türkiye'nin itibarını görün, yaşayın. Şuna bak yahu... Türkiye'nin kanını emen, enerjisini tüketen bir örgüte üye olmak istediğini pervasızca söylüyor. Ardından utanmadan, yüzü kızarmadan bizi sivil diktatörlükle itham ediyor. Danıştay'ın 2. Dairesi'ne git orada aradığın örgütün izlerini bulursun. 'Nerede, gösterin bana gideyim üye olayım' diyor. Git Danıştay'ın 2. Dairesi'ne orada gör."

DERSİM'DE AKRABALARINA SOR

"Diyarbakır'ın karanlık sokaklarına git, bir gece vakti ensesine kurşun sıkılanların izinde aradığını bulursun. Çorum'a git, Sivas'a git, Kahramanmaraş'a git, Gazi Mahallesi'ne git, kanlı 1 Mayıs'ın yaşandığı Taksim'e git oralarda aradığının izlerini bulursun. Orada zaten onların üye kayıt büroları var. Hemen orada seni kaydederler. Hiç birini yapamıyorsan Dersim'e git. Benim oradaki kardeşlerime sor, akrabalarına sor onlar sana anlatırlar. Eski genel başkan avukattı, yeni genel başkan işi üyeliğe kadar götürdü. Anamuhalefet partisinin genel başkanının bir örgüte üye olma arzusu karşısında vatana, millete hayırlı olsun diyemiyorum. Çetelere, mafyaya, karanlık süç örgütlerine hayırlı olsun diyorum."

CHP, MHP VE BDP ORTAK

"CHP, MHP, BDP ortak bir dil, ortak bir söylem oluşturarak, arkalarına bazı destekçilerini, yandaşlarını da alarak, Türkiye sanki bir korku tünelindeymiş, bir korku imparatorluğu kuruluyormuş gibi koro halinde kampanya yürütüyorlar. Tamamen yargı tasarrufundaki bazı olaylardan yola çıkarak sanki Türkiye'de haklar, özgürlükler, demokrasi, tehdit ve tehlike altındaymış gibi bir atmosfer oluşturmaya, bununla da kendi kitlelerini güya korkutmaya çalışıyorlar. Zira kendi ayaklarının altındaki kilimlerin de kayacağından endişe ediyorlar."

BELGELERLE GÖSTERECEĞİM

"Bu kampanya, bayat bir kampanyadır. Bu kampanya, 1960 öncesinde merhum Adnan Menderes ve hükümetine uygulanmış son derece sanal, gerçek dışı ve bayat bir kampanyadır. CHP'nin o dönemde ne gibi kampanyalar yaptığını dönemin gazeteleriyle ve belgelerle ortaya koyacağım. 27 Mayıs müdahalesinin daha ikinci gününde CHP'nin Genel Başkanı İsmet İnönü, kendisini arayan müdahalecilere 'Büyük bir iş yaptınız, başarınıza yardımcı olmak için asıl ben sizin emrinizdeyim' diyecek kadar müdahaleye sevinmiş, alkış tutmuş, selam durmuştu. 1960 ve öncesinde atılan manşetleri, yapılan yorumları CHP'nin çağrılarını alın, işte bugünkülerle şöyle bir karşılaştırın, arada hiçbir fark göremeyeceksiniz, aynı."

Danıştay kaos planının parçasıydı

Avukat Alparslan Arslan'ın 17 Mayıs 2006'da Danıştay 2. Dairesi'ne düzenlediği silahlı saldırıda hakim Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmiş, dört Danıştay üyesi yaralandı. Özbilgin'in cenaze töreni hükümet karşıtı gösteriye dönüştü. Arslan mahkeme kararı ile 2 kere ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Ancak daha sonra saldırının hükümete karşı büyük bir provokasyonun parçası olduğu ortaya çıktı. Danıştay ve Ergenekon davaları birleştirildi.

Lütfen arkanıza yaslanın istediğiniz gibi yine yazın

"8 yıl önce dile dahi getirilemeyenlerin samimiyetle tartışıldığı bir Türkiye var, 8 yıl önce hayali dahi kurulamayan reformların gerçekleştiği bir Türkiye var. Bundan 8, 10, 15 yıl önce talimatla manşetler atılırken... Bunu, o gazetelerin patronları bizzat bize söylüyorlar. Biz diyorlar 'Talimat alıp manşetleri ona göre atardık.' Şu anda bizi dinliyorlar. Peki, siz bu dönemde böyle bir manşet attınız mı? Bizden size herhangi bir şey geldi mi? Peki nedir o zaman bizden alıp veremediğiniz? Altını çizerek söylüyorum. Bizim 8 yıl boyunca müdahale ettiğimiz, üzerinde baskı kurduğumuz, kısıtladığımız, sesini kıstığımız tek bir yayın organı yok. Zaten olmaz da olamaz da. Yasalarımız zaten buna müsaade etmez böyle bir şey yok."

YAZARLARA SESLENDİ

"8 yıldır bıkmadan, usanmadan köşelerinde gerilim üreten, sürekli bir gerilim atmosferinde yaşayan yazarlara, aydınlara sesleniyorum. Bugüne kadar yazdığınız yazılardan, -yargının diliyle konuşuyorum- o ağır eleştirilerden dolayı ne oldu? Yazılarınız mı durdu? Yine devam etmediniz mi, aynı şekilde sürdürmüyor musunuz? E kesilen ne? Her şeyi yine yapıyorsunuz. Lütfen arkanıza yaslanın rahat olun. Yine siz söyleyeceklerinizi söyleyin."

Şivan Perwer'i tehdit ihanettir

Erdoğan, seçimlere seçime 4 ay kala PKK terör örgütü ve onun uzantılarının her seçim öncesinde olduğu gibi taşeronluğu üstlendiklerini, sokakları savaş alanına çevirdiklerini söyledi. Erdoğan şöyle konuştu: "BDP'ye açık açık soruyorum, gazeteci yazar Orhan Miroğlu'na yönelik tehditler faşizm değil de nedir? Mehmet Metiner'e yönelik ortaya çıkarılan suikast planları basına aleni bir tehdit değil de nedir? Odatv ile ilgili bu kadar sahip çıkma gayreti içerisinde olan yazılı ve görsel medyanın temsilcileri niçin Metiner, Miroğlu için kalkıp da kaleminizi konuşturmuyorsunuz?"

SADECE TÜRKÜ SÖYLÜYOR

"Sadece türkü söyleyen, acılarına ağıtlar yakan, barışın, kardeşliğin ezgisini dünyaya duyuran, insanlık için feryat eden bir sanatçıya, Şivan Perver'e yönelik tehditler, bizatihi hıyanet, bizatihi ihanet, bizatihi faşizm değil de nedir?"

Simit eski kaşarla iyi gidiyor

Başbakan Erdoğan, cuma namazını Hisarcıklıoğlu Camii'nde kıldı. Erdoğan, camiden ayrılırken bir simitçiden simit alarak basın mensupları ve vatandaşlara simit ikram etti. Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Erdoğan, Ankara simidini sevdiğini söyledi. İstanbul simidi ile Ankara simidinin tatlarının farklı olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, simidi eski kaşarla yemeyi sevdiğini ifade etti.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.