Darbe bahanesiyle…

Meşhur Yirmi Sekiz Şubat döneminde namaz kılan, başörtüsü takan insanlar kamu kurumlarında barındırılmıyor, okullarda-sokaklarda taciz ediliyor, hastanelerde bile tecrit ediliyor lakin tüm baskılara rağmen inançlarından taviz vermiyorlardı.

Ak Parti iktidarı ile rahatlayan dindar kesim, en zor günlerde vazgeçmediği ilkelerinden, imkânları genişledikçe esnemeye, yükseldikçe taviz vermeye başladılar.

Beşeri hukuka itiraz eden, şirke savaş açan, ilahi bir düzen talep edenler süreç içerisinde liderlerini kutsamaya, onu ilahlaştırmaya başladılar.

Sağcısı, solcusu, İslamcısının büyük kısmının ortak davası mevki-makam oldu maalesef…

Askeri, siyasi darbelerin bedelini her seferinde dindar kesim ödüyor ne hikmetse.

15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası yaşananlara baktığımızda yine aynı sonucu görüyoruz.

Herkesin gözleri önünde kırk yıldır örgütlenmesini sürdüren FETÖ, yönetici kadro ile birlikte destekçi yakınlık duyan kim varsa gözaltına alınıyor, Allah rızası için bağış yapanların mallarına el konuluyor, içeri atılıyor, kamu kurumlarında çalışanlar ihraçla kurtulamıyor herhangi bir işyerinde çalışmaları engelleniyor, çocukları bir kenara bırakın evde besledikleri kediye bile acımayacaksın deniliyor.

Maalesef şuan adalet diyen herkes suçlu gösteriliyor, kim eleştiriyor muhalif duruş sergiliyorsa FETÖCÜ ve vatan haini ilan ediliyor.

İnsan iyi niyetli karşı tarafa güven duyuyor ama bazen yanılabiliyor. Sayın Cumhurbaşkanı buna işaret edip demişti ki  “ne istedilerse verdik”  sonraki konuşmalarında “kandırıldık”  vurgusu yapmıştı.

Eğer adalet diyorsak dürüst olmak zorundayız, FETÖ’nün yönetici kadrosu ile kandırılmış insanlar birbirlerinden ayıklanmalı, masum insanlar arındırılmalı, hak-hukuk çerçevesinde adalet tecelli etmelidir.

Duyduklarımız, gördüklerimiz, bildiklerimiz bizi hayal kırıklığına uğratıyor, bu böyle olmamalı. Ne oldu bizim adaletimize, siyasi duruşumuza?

Ne oldu bizim kardeşliğimize, insan kazanma gayretlerimize?

Bu nasıl bir öfke patlaması, nasıl bir intikam duygusudur?

 “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol ” (HUD 112) ayeti inince, bu ayet beni ihtiyarlattı diyen peygamberin ümmetine yakışan bu değildir!

Sadece Türkiye Müslümanlarının değil, ümmetin umut bağladığı bir isim olan Sayın Erdoğan, yeni bir anayasayı halkın onayına sunduğu bir süreçte kendisine inanan, güvenen insanların mağduriyetini gidermez, bu konuda gerekli adımları atmazsa hayır diyenlerin sayısı her geçen gün artacak ve süreç çok daha fazla zora girecektir. İş işten geçmeden bir kez daha “kandırıldım”  demeden bir an evvel harekete geçmelidir. Vesselam.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.