Davutoğlu: Ara buluculuğa ihtiyaç kalmamasını umuyoruz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Bir gün ara buluculuğa ihtiyaç kalmamasını umuyoruz. Hepimiz sonuç olarak ara buluculuğa gerek olmayacak bir ortamı yaratmak için çalışıyoruz" dedi.
"2. İstanbul Arabuluculuk Konferansı"nın Conrad Otel'deki üst düzey oturumunda konuşan Davutoğlu, ikinci kez konferansa İstanbul'da ev sahipliği yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, temennilerinin konferansı geleneksel hale getirmek olduğunu söyledi.
Davutoğlu, "Bir gün ara buluculuğa ihtiyaç kalmamasını umuyoruz. Hepimiz sonuç olarak ara buluculuğa gerek olmayacak bir ortamı yaratmak için çalışıyoruz" dedi.
Dinleyiciler arasında uzun yıllardır bölgesel ve küresel barış için çalışan katılımcıların yer aldığını aktaran Davutoğlu, 'Bazı yerlerde dışişleri bakanları olarak ulusal beyanlarımızı okumamız gerekir çünkü her yerde uluslarımızın konumunu, pozisyonunu korumamız lazım. Bazı yerler vardır ki bir ülkenin dışişleri bakanı gibi hareket etmemiz yetmez, insanlığın içişleri bakanı gibi hareket etmemiz gerekir. İşte çevre de bu konulardan biridir" diye konuştu.
Davutoğlu, çevrenin herkesin yaşayabileceği gibi olmaması halinde ontolojik olarak insanın da var olamayacağını ifade ederek, insanın var olmadığı yerde de siyasi bir mevcudiyetten bahsedilemeyeceğini kaydetti.
Nükleer ya da kimyasal silahlar gibi insanlığı yok edecek tehditler söz konusuysa insanın ontolojik olarak mevcudiyetinin tartışılması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, 'Böyle bir durumda siyasi bir tartışmaya gelemeyiz daha. Benim için sorunların çözümü, ihtilafların çözümü ya da ara buluculuk böyle bir konu. Biz burada sadece ulusumuzun belli çıkarlarını savunan bakanlar gibi hareket etmemeliyiz. Burada hep birlikte bundan sonraki nesiller için sonsuz bir barış olabilmesi adına çalışmalıyız. Bu bir anlamda bizim varoluşsal bir amacımız olmalı" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, son bir yılda konferansın dostluk grubuna 10 üye daha kattıklarını ve sayının 44'e çıktığını belirtti.
"Peki neden ara buluculuğun dostlarına ihtiyaç var, niye eskisine göre daha önemli?" diye soran Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Geleneksel siyasetlerin güdüldüğü zamanlarda savaşlar bölgesel ve konjonktürel oluyor. Modern çağa geçildiğinde ise ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte bu konular daha çok bilinir hale geliyor. Soğuk savaştan sonra artık mikro düzeyde ara buluculuk makro düzeyde ara buluculuktan çok daha önemli hale geldi. Yani küresel zeminde ara buluculuk değil daha mikro zeminde bir ara buluculuk önemli oldu. Çünkü siyasi gerginlik belli bir yerde olduğunda mikro düzeyde orada bu sorunu çözme ihtiyacı doğdu. Ara buluculuk onun için gittikçe önem kazanıyor. O nedenle de son iki yılda bu girişim önemli oldu. Daha çok ara buluculuğa ihtiyacımız olmaya başladı."
-Ortak kader anlayışı-
Davutoğlu, bugün bir ortak kader anlayışıyla hareket ettiklerinin altını çizerek, "Somali'de bir kriz olduğu zaman bu her yerde, vicdanı olan herkesin evinde, televizyondan seyrettiği zaman onu da ilgilendirir hale geliyor" dedi.
Başka yerdeki bir sorunun artık herkesin, dünyanın her yerindeki ulusların, ailelerin sorunu haline gelmeye başladığını anlatan Davutoğlu, "O nedenle ara buluculuk önemli ve içeriği açısından çok daha gerekli" diye konuştu.
Bugünkü konuşmasını hazırlarken etrafın ne kadar dinamik olduğunu düşündüğünü ifade eden Davutoğlu, daha sonra son iki hafta ile gelecek iki haftalık çalışma takviminden bahsetti.
Davutoğlu, ara buluculukta yeni bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Size sadece bir aylık takvimden bahsettim. Orta Afrika veya Somali'den tutun da Orta Asya, Afganistan, Kafkaslar, Balkanlar, pek çok yeri ele aldık. Bir de yarın Ankara'da tarihi bir toplantı var. Somali ve Somaliland cumhurbaşkanları Ankara'da görüşecekler. Sorunlarını biliyorsunuz. Uzun bir aradan sonra bir araya geliyorlar. Onlara ev sahipliği yapacağım. Sadece Somali ve Somaliland ilişkilerini değil, Afrika sorununu genel anlamda tartışacağız. Bütün bu verdiklerim, ortak kaderimizin olduğunu gösteren birkaç örnek. Türkiye neden bütün bu alanlarda aktif? Bu, Türkiye'nin bu toplumların çoğu ile tarihi ilişkilerinin olmasından kaynaklanmıyor sadece. Tabii ki Somali, Afganistan iki farklı kıtadalar daha doğrusu fakat Türkiye'yi en dost, en kardeş ülke ve halk olarak görüyorlar. Bu bize bir sorumluluk da yüklüyor. Onların geleceği ne ise bizim de geleceğimiz o. Onlarla birlikte çalışıyoruz. Biz bunları herhangi bir şekilde kendimize bir avantaj sağlasın diye yapmıyoruz. Neden yapıyoruz? Çünkü Türkiye'nin Afrika ile Avrasya arasında, ortasında olduğunun bilincindeyiz. Etrafımızda barış olmazsa biz de barış içinde yaşayamayız. Onun için bütün bu konular bizim için önemli."
Önümüzdeki hafta cumartesi günü Suriye'nin Dostları grubunun çekirdek grubunu toplayacaklarını vurgulayan Davutoğlu, "10 bakan gelecek, Suriye ile ilgili detaylı görüşmeler yapacağız. Bu konuların hepsi doğrudan ve dolaylı olarak hepimizle ilgili. Eminim siz de benimle aynı görüşü paylaşıyorsunuz. Ara buluculuğun dostu olan insanlar herhangi bir tarihi, coğrafi kısıtlama görmüyorlar. Sonuçta hepimiz ara buluculuk yaptığımızda, bir arada insanların eşit birer varlık olarak, barış içinde yaşayabileceği bir gelecek için yapıyoruz bunları" diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.