Davutoğlu'ndan çok sert açıklama?.

Davutoğlu'ndan çok sert açıklama?.

İsrail ile gizli bir görüşme yaptığı ortaya çıkan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında yapılan eleştirilere çok sert cevap verdi.İsrail ile...

İsrail ile gizli bir görüşme yaptığı ortaya çıkan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında yapılan eleştirilere çok sert cevap verdi.

İsrail ile gizli bir görüşme yaptığı ortaya çıkan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu hakkında yapılan eleştirilere TBMM'de yaptığı konuşmada sert cevap verdi.

Davutoğlu; Mescid-i Aksa İsrail toprağı değildir ve olmayacaktır...

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, İsrail Endüstri ve Ticaret Bakanı Benjamin Ben-Eliezer ile Brüksel'de yaptığı görüşmeyle ilgili olarak, ''Ticaret Bakanı olarak değil, İsrail Başbakanı Netenyahu'yu temsilen bizden görüşme talebinde bulundu ve biz bu görüşmeyi gerçekleştirdik, doğru da yaptık. Şartlarımızı yüzlerine doğrudan ve net olarak söylemek için bunu yaptık. Neler söylediğimiz devlet kayıtlarında yazılıdır'' dedi.

NE YAPTIYSAK KAYIT ALTINDA

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''İsrail Başbakanı Netenyahu'yu temsilen Endüstri ve Ticaret Bakanı Benjamin Ben-Eliezer bizden görüşme talebinde bulundu ve bu görüşmeyi gerçekleştirdik, doğru yaptık'' dedi.

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda Dışişleri Bakanlığı Teşkilat Kanunu üzerinde yaptığı konuşmada, İsrail tarafının doğrudan ve dolaylı mesajlar göndererek Mavi Marmara gemisine saldırı olduğu andan itibaren Türkiye ile temasa geçmeye çalıştığını ifade etti.

''Biz, uluslararası gündemde yeterli adımları atmaksızın bu teması doğru görmüyorduk'' diyen Davutoğlu, şunları söyledi:

''Ama son gelişmeler ışığında, özellikle verdiğimiz nota sonrasında, Ticaret Bakanı olarak değil, İsrail Başbakanı Netenyahu'yu temsilen Endüstri ve Ticaret Bakanı Benjamin Ben-Eliezer bizden görüşme talebinde bulundu ve bu görüşmeyi gerçekleştirdik, doğru yaptık. Şartlarımızı yüzlerine doğrudan ve net olarak söylemek için bunu yaptık. Dünyanın bütününe, bütün küresel alana, BM Güvenlik Konseyinde yüksek sesle vurguladığımız temel taleplerimizi İsraillilerin yüzüne de söylemek için bunu yaptık. Bugün olsaydı yine yapardık.

Neler söylediğimiz devlet kayıtlarında yazılıdır. Hiç kimse bu ithamda da bulunamaz. AK Parti iktidarındaki bütün görüşmeler devlet arşivinde vardır, dünkü görüşme de devlet arşivimizde vardır. Görüşmeyi de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sayın Sinirlioğlu ile birlikte gerçekleştirdik. Hepsi var.

Diplomasi, açık olarak da gizli olarak da yapılır. Niye gizli olduğunu bize değil, İsrail tarafına sorun. Gizli olması bile (İsrail) Hükümeti bu kadar çatırdattıysa, açık olmuş olsaydı herhalde bu görüşme hiç gerçekleşmezdi.''  

İSRAİL DÜNYADA YALNIZ KALACAK

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail'i uluslararası platformlarda yalnızlaştırmaya devam edeceklerini bildirdi.

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının tümü üzerinde yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'ye yardım götüren Mavi Marmara gemisine yönelik saldırısının ardından gerçekleştirilen diplomatik girişimlere ilişkin bilgi verdi.

Saldırıya ilişkin bölgesel ve uluslararası örgütlerden kınama kararları çıkardıklarını anlatan Davutoğlu, ''İsrail, ilk defa dünyada bu kadar yalnızlaştırıldı. Çok büyük bir dayanışma gördük. Bunun için hükümetleri çatırdamaya başladı, çatırdayacak. Türk vatandaşlarının hukukunu takip etmek bizim milli onurumuzdur'' diye konuştu.

''İsrail'i uluslararası platformlarda yalnızlaştırmaya devam edeceğiz'' diyen Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

''Bu işin peşini bırakmayacağız. Uluslararası takip komisyonu da kurulacak. Yüce Meclisimizin ortak şekilde aldığı kararın tüm gerekleri yerine getirilecek. Bu çerçevede İsrail'e Yüce Meclisimizin ortak kararı sonrasında bir nota tevdi ettik. Taleplerimizi dile getirdik. O günden bugüne de bu taleplerimizi her vesilede gündeme getirdik, getirmeye de devam edeceğiz.''

''DOĞU KUDÜS BİZİM MESELEMİZDİR''

CHP istanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ'ın, kendisinin Kudüs ile ilgili sözlerini değerlendirdiğini anımsatan Davutoğlu, şöyle konuştu:

''Sayın Elekdağ, Kudüs bizim meselemizdir. Doğu Kudüs, sizin zannettiğiniz gibi İsrail'in toprak parçası değildir. Uluslararası hukuka göre Doğu Kudüs, Filistin devletinin bir parçasıdır ve işgal altında olan topraklardandır. Mescid-i Aksa da Doğu Kudüs'te bulunuyor. Mescid-i Aksa, İsrail toprağı değildir ve olmayacaktır. Bir gün barış olursa, -ki benim kastettiğim odur- Doğu Kudüs, Filistin'in başkenti olacaktır ve bir Arap Ligi toplantısı orada da yapılacaktır, yapılabilir. Biz burada barış mesajı veriyoruz. Evet, barış olacak ve Doğu Kudüs, Filistin'in başkenti olacak.

Neden bizim meselemiz? Şu anda Doğu Kudüs'teki dini mekanların idaresi hala Osmanlı'dan kalma teamüllerle yönetiliyor. Yeni bir uygulama, hukuk yok. 1948'te savaş sonrasında oluşan Doğu Kudüs Komisyonu vardı BM'de. Türkiye, Kudüs Komisyonu üyesidir, ABD ve Fransa ile birlikte. Bu komisyon hala BM bünyesinde varlığını sürdürmektedir. Biz bu komisyonun üyesiyiz.''

Doğu Kudüs'ün geçmişte olduğu gibi bugün de Türkiye'nin meselesi olacağını vurgulayan Bakan Davutoğlu, ''Sayın Başbakan'ın bir sözüne atfen yine tekrar ediyorum; Kudüs'ün kaderi de Bağdat'ın kaderi de Bişkek'in kaderi de, Semerkant'ın kaderi de, Saraybosna'nın kaderi de bizim kaderimizdir. Buralarda düzen olursa Anadolu coğrafyası lider olur. Buralarda düzen olmazsa biz Anadolu coğrafyasında rahat oturamayız'' diye konuştu.

KIMILDAYAN YAPRAĞI ÖNCE ANKARA DUYACAK

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da kıpırdayan bir yaprak olursa önce Ankara duyacak ve önce Ankara cevap verecek'' dedi.

Davutoğlu, TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısının tümü üzerinde konuştu.

Tasarının oluşturulmasına katkı sunan milletvekillerine teşekkür eden Davutoğlu, tasarıya yönelik çok fazla eleştiri yapılmadığına dikkati çekti. 

Bakanlığın, uluslararası konjonktürün değişmesi nedeniyle yenilenme ihtiyacı hissettiğin anlatan Davutoğlu, ''Değişime ayak uydurmak gerekiyor'' diye konuştu.

İlgili kanunun ilk kabulünün ardından AB, NATO ve diğer çevre ülkelerde çok fazla değişim yaşandığını ifade eden Davutoğlu, bu süreçte, Bosna, Kosova ve Irak'ta savaşlar yaşandığını anlattı.

Türkiye'nin, bu gelişmeler karşısında yeni politikalar geliştirme ihtiyacı hissettiğini belirten Davutoğlu, iklim değişikliği, uluslararası göç ve küresel ekonomik krizler gibi yeni etki alanlarına karşı kayıtsız kalınamayacağını ifade etti.

Davutoğlu, Türkiye'nin G-20'deki rolünü artıracaklarını ve G-20'nin sadece ekonomik kararlar veren bir yapı olmaktan çıkarılması için çalışmalarını yoğunlaştıracaklarını söyledi.

Medeniyetler İttifakı'nın artık dünya barışına hizmet eden en önemli projelerden biri haline geldiğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin dünyada etkinliği arttıkça, diplomatlarının uluslararası örgütlerde daha fazla yönetsel görevler üstlenmeye başladığına dikkati çekti.

''Bu nedenle Bakanlığın yeniden yapılandırılması gerekiyordu'' diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

''Yapısal bir değişikliğe ihtiyaç vardı bunu gerçekleştirdik. Yeni yapılar, yeni genel müdürlükler ortaya çıkardık. Artık Türkiye sadece güvenlik konusunda konuşan bir ülke olmayacak. İnsan haklarının sözcüsü Türkiye olacak. Uluslararası vicdanın sözcüsü Türkiye olacak. Her alanda, her yerde dünyadaki her meselede bir Türk görüşü olacak. Çatışmayı Önleme ve Kriz Yönetimi Genel Müdürlüğü kuruyoruz. 10 sene önce buna ihtiyaç olmayabilirdi. Gerçekten hicap duyuyorum. 'Arabuluculuk hevesi peşinde' diyorlar. Biz arabuluculuk hevesi peşinde değiliz. Çevre bölgelerimizde olan her mesele bizi ilgilendirir.

İran'a bir askeri müdahale olduğunda biz bu coğrafyada rahat durabilecek miyiz? Irak savaşının nasıl sonuçlar doğurduğunu hepimiz görmedik mi? İran'da bu yüksek tansiyonlu gerilim seyrederken biz Ankara'da, 'birileri bizi arabuluculuk hevesi ile suçlamasın' diye oturup bekle-gör politikası mı izleyeceğiz? İzlemeyeceğiz. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Balkanlar'da, Ortadoğu'da, Kafkaslar'da, Orta Asya'da kıpırdayan bir yaprak olursa önce Ankara duyacak ve önce Ankara cevap verecek. Çatışmayı çıkmadan önleyeceğiz.''

Tasarı kapsamında kurulması öngörülen diğer genel müdürlükler hakkında da bilgi veren Davutoğlu, ''Çünkü biz, bütün komşu bölgelerin lokomotif ekonomisi ile bütünleşmesini istiyoruz, aramızda sınır olmasın istiyoruz. Her alanda, Irak'ın bütünüyle, kuzeyiyle, güneyiyle, Balkanlardaki her yerle bütünleşmek istiyoruz. Onun için vizeleri kaldırıyoruz, kaldırmaya devam edeceğiz. Yükümüz ne kadar artarsa, şevkimiz o kadar artacak'' diye konuştu.

-DİPLOMASİ AKADEMİSİ KURULUYOR-

Kanun çerçevesinde yapılacak en önemli uygulamalardan birinin ''Diplomasi Akademisi''nin kuruluşu olduğunu ifade eden Davutoğlu, Bakanlığın artık bir üniversite gibi çalışacağını söyledi. Akademide, başka ülkelerin diplomatlarının da yetiştirileceğini anlatan Davutoğlu, ''Kardeş ülkelerin diplomatları Ankara'da Türk Dışişleri Bakanlığının Diplomasi Akademisinde yetişecek'' dedi.

Diplomatların tüm komşu ülkelerin ve Çince gibi yükselen dilleri konuşabilmeleri adına özel imkanlar oluşturduklarını anlatan Davutoğlu, ''Artık sadece İngilizce ve Fransızca'yı bilen diplomat ekolü olmayacak. Küresel dilleri de bilecekler, bölgesel dilleri de bilecekler. Dolayısıyla, hedefimiz bütün küresel alanda faaliyet gösteren, kendi bölgesindeki her olaya ortaya çıkmadan müdahil olabilecek içerikte ve aktif bir politika takip edecek bir bakanlık yapısı kurmaktır'' diye konuştu.

Konuşmaların tamamlanmasından ardından yapılan oylamada, tasarının maddelerine geçilmesi kabul edildi.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler