Değişimin lokomotifi: Muhafazakar demokrasi?

Değişimin lokomotifi: Muhafazakar demokrasi?
AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Akdoğan, seçmenden partiye değil, reformlara oy vermelerini istedi, ?Bugün muhafazakar demokrat bir hareket değişimin lokomotifi...



AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Akdoğan, seçmenden partiye değil, reformlara oy vermelerini istedi, ?Bugün muhafazakar demokrat bir hareket değişimin lokomotifi haline gelmiştir? dedi.

Erdinç Akkoyunlu / İSTANBUL

Bu seçimin tarihi önemi ve öncekilerden farkı nedir?

28 Şubat süreci siyasal ve sosyal krizler üretmiş, demokratik sistemi etkisizleştirmişti. 2000 ve 2001 krizleri ise ekonomik alanı tarumar etmişti. AK Parti, 3 Kasım 2002 seçimleriyle Türkiye?yi krizden çıkarıp, yönetilebilir bir ülke haline getirdi. 2007 seçimleri iki açıdan büyük önem taşıyordu. Birincisi güven ve istikrarın sağlanması, başlayan yatırım ve reform sürecinin devam etmesi; ikincisi iktidara kasteden güç odaklarının bertaraf edilerek, demokrasinin korunması...  AK Parti ikinci dönem iktidarında restorasyon sürecini devam ettirdi. Anayasa değişikliği, demokratikleşme sürecinin giriş bölümü gibiydi. Şimdi gelişme ve sonuç bölümünün hayata geçirilmesi gerekiyor. Kanaatimce 12 Haziran seçimleri vesayetçi anlayışın tamamen kırılarak demokratikleşmenin zihniyet ve kurumsallaşma açısından kök salması yönüyle büyük önem taşıyor. Son dönemdeki iyileşmeler biraz da aktörler üzerine oturuyordu. Bunların kalıcı hale gelmesi anayasal güvence altına alınmasıyla ve her alanda kurumsallaşmasıyla mümkün. Bu yüzden anayasa tartışmaları önem taşıyor. Şuanki konumumuzla model veya örnek ülke olarak gösteriliyoruz. Bu konumun zedelenmemesi, bir geriye gidişin yaşanmaması gerekiyor. AK Parti?nin 3. dönem iktidarı bu yüzden de önem taşıyor.

Partiye değil reforma oy verin

Seçimde AK Parti birinci, CHP ikinci, MHP üçüncü ve BDP?nin de dördüncü parti olması bekleniyor. Sürpriz olabilir mi?

CHP oy yüzdesini artırmaya, MHP barajda kalmaya, BDP daha fazla bağımsız aday çıkarmaya çalışıyor. Herkes sırasını kabullenmiş görünüyor. AK Parti?nin hedefi sadece seçimden birinci çıkmak ve iktidarını sürdürmek değil. Meclis grubunu daha yüksek sayıya ulaştırmayı amaçlıyor. Bu seçimde klasik parti tarafgirliğiyle hareket etmek yerine, büyük Türkiye?nin oluşumunu sağlayacak bir duyarlılıkla hareket etmek daha yerinde olacaktır. 12 Haziran seçimlerinden beklentimiz demokratikleşme programına destek verilmesidir. Toplumun arzu ettiği, onlarca yıldır özlemini çektiği adımların atılması, anayasa değişikliklerinin yapılabilmesi, güçlü bir Meclis grubuna ve güçlü bir iktidara bağlı.  Vatandaşlarımız, belli bir partiyi değil, ideallerini gerçekleştirecek bir programı destekleme düşüncesiyle hareket ederlerse, daha doğru olacaktır. AK Parti, bir dönüşüm projesine destek istiyor. Farklı partilere gönül veren insanlar da çocuklarının geleceği için bu süreci destekleyebilir.

Hedeflerde ve amaçlarda ittifak

AK Parti?nin ustalık döneminde Türkiye?de muhafazakarlaşma artar mı?

Meseleyi bir partinin görüşünün yaygınlaşması olarak görmek, yanlış olur. AK Parti?nin ortaya koyduğu demokratikleşme, sivilleşme, adaletli bir kalkınma süreci farklı kesimlerin arzu ettiği bir durumdur. Burada hedeflerde ve amaçlarda bir uzlaşı ve ittifak ortaya çıkıyor. Önemli olan, bu hedeflere ulaşmak için tüm farklılıkların ortak hareket etmesini sağlayabilmek. Referandumda çıkan yüzde 58?i, muhafazakarlığın ulaştığı nokta olarak mı görüyoruz? Bugün muhafazakar demokrat bir siyasi hareket değişimin lokomotifi haline gelmiştir, çok farklı kesimleri mobilize ederek demokratikleşmeyi tesis etmeye çalışmaktadır.

Reformlar topyekün destekle mümkün

Yalçın Akdoğan, AK Parti?nin 9 yıl boyunca gerçekleştirdiği icraatlarıyla yüzünü ve özünü herkese gösterdiğini belirterek şöyle dedi: ?Demokratikleşme bir mücadele şeklinde hayata geçiyor. Önümüzdeki dönemdeki reformların hayata geçmesi, ileri adımların atılması, farklı kesimlerin, sivil toplumun, medyanın, diğer siyasi partilerin desteklemesiyle mümkün olacaktır.?

Paradigma değişikliği yaşanıyor

Kürt sorununun geleceğiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

AK Parti, bazı kesimlerin bölgesel geri kalmışlık veya terör sorunu olarak gördüğü bu meseleyi, çok boyutlu bir şekilde ele alarak tarihi adımlar atmaktadır. Adeta paradigma değişikliği yaşanmaktadır. Bugüne kadar hastalık kabul edilmiyor, hasta adeta kötü sona terk ediliyordu. Bugün yapılan, teşhisi doğru koyarak, tedavi sürecini başlatmaktır. Sistem kendisini yenilemekte, bakış açısını ve davranışlarını değiştirmektedir. İhmal, inkar, dışlama, ayrımcılık artık son buldu. Siyasi iktidar, güvenlik konseptine sıkıştırılan sorunu her yönüyle masaya yatırıyor. Meseleyi başka kurumlara havale eden iktidarların aksine AK Parti hükümeti, inisiyatif alıyor. Gelecek dönem ?yüksek siyaset?in ön planda olduğu bir dönem olacaktır.?

AK Parti?ye atılan çamurlar tutmadı

Önceki dönemlerde şeytan taşlamaktan tavaf yapmaya fazla zaman bulamadık, diyordunuz...

Karanlık odaklarla, çetelerle, mafyayla, vesayetçi anlayışlarla daha yoğun mücadele etmek gerekti. Tüm engellemelere rağmen AK Parti sessiz devrim denilen dönüşümleri gerçekleştirdi. AK Parti?nin varlığını kabullenemeyen çevreler, aslında Türkiye?nin demokratikleşmesini kabullenemiyorlardı. İlk dönemde ?gizli gündem?, ?takiyye? gibi karalama kampanyaları yapıldı. İkinci dönemde doğrudan hükümete yönelik engelleme girişimlerine şahit olduk. Bugün gelinen noktada siyaset kurumu daha fazla güç kazandı, sivil siyaset daha etkin bir hale geldi. AK Parti?ye atılan çamurlar tutmadı, yakıştırmalar havada kaldı.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.