İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Ege’de adaları ver, Sevakin’i restore et…

Kıbrıs’ta “ver kurtul” politikası izleyen, Ege’de 17 adanın Yunanistan tarafından işgal etmesine seyirci kalan, AKP iktidarı ve onun başı R.Tayyip Erdoğan, Afrika gezisi kapsamında ziyaret ettiği Sudan’da. Kızıldeniz’de Osmanlının 365 yıl hâkimiyetinde kalmış önemli bir liman olan Sevakin adasını, Sudan Cumhurbaşkanlığından "Sevakin Adası'nı bize belli bir süre tahsis etseniz de biz bu adayı aslına uygun olarak yeniden inşa ve ihya etsek.. Burayı inşa ve ihya ne demek biliyor musunuz? Burayı yerle bir edenlere şu cevabı vermiş olacağız. Siz geldiğiniz buraları yerle bir ettiniz. Sizin o buraları yerle bir etmeniz, bizim sakalımızı tıraş etmeye benzer. Unutmayın ki biz burayı öyle bir inşa ve ihya edeceğiz ki kesilen sakal çok daha gür biter, siz bunu göreceksiniz.” Diyerek Ömer El-Beşir’den istedi.

 

Sevakin Adası ve önemi;

Sudan'ın kuzeydoğusunda, Kızıldeniz kıyısında bir liman kenti olan Sevakin Adası, Türkiye için Osmanlı’nın 365 yıl hâkimiyeti kalması bakımından tarihi bir öneme sahip.

Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Mısır'ı fethetmesiyle Türk topraklarına katılan Sevakin adası, eyaletin merkezi konumundaydı. Kızıldeniz ve Hicaz'ın güvenliğini Sevakin Adası'ndan sağlayan Osmanlı İmparatorluğu, bölgeye önce kaleler ardından idari binalar, camiler, hanlar, hamamlar inşa etti. Kızıldeniz, "ticaretin kilit noktası" olan Sevakin Adası sayesinde "Osmanlı'nın iç denizi" haline geldi. 1882'de İngilizler'in Mısır'ı işgaliyle, fiilen Türk hâkimiyetinden çıkan Sevakin Adası, 1923'de imzalanan Lozan Antlaşması'nın 17. maddesi uyarınca, İngiliz işgalindeki Mısır'a bırakıldı.

Ada, 1956 yılında, İngilizlere karşı bağımsızlığını kazanan Sudan topraklarının parçası oldu.

 

Türkiye tamam, sıra yurtdışında restorasyon’a geldi;

Elindeki stratejik önemi olan ve turizm’e katkı sağlayacak Ege’deki adalarına sahip çıkamayan, AKP iktidarı, Türkiye’den binlerce kilometre uzakta, bir ülkenin sınırları içerisinde olan, metruk adaya, sırf Osmanlının bir dönem hâkimiyetinde kalmış olması, burada bazı eserler bırakmasını dayanak göstererek, Sudan’ın turizmine katkı sağlayacak yatırım yapmak üzere anlaşma yapıyor.

Türkiye ‘de turizme açılmadık yer, restore edilmemiş tarihi eser kalmamış olacak ki, artık yurt dışında ülkelere turistlik tesisler açılıyor, tarihi eserler restorasyon ile korunmaya çalışılıyor.

Türkiye ile Sudan arasında Sevakin’de turizmin geliştirilmesi ve tarihi eserlerin restorasyonu konusunda anlaşmalar imzaladı. Sevakin Adası yalnızca Türkiye'ye yatırım sahası olarak verilecek.

Bırakın Anadolu’da binlerce eserin kaderine terk edilmiş olmasını. Anadolu Hisarı, Ayvansaray, Topkapı surları ve daha onlarcasını sayabileceğimiz sadece İstanbul’da ecdat yadigarı tarihi eserler kaderine terk edilmiş, uyuşturucu kullananların, barınağı birer çöplük mezbelelik halde. Oysa bunların büyük kısmı restorasyonla turizme kazandırılacak, gelir getirecek böylelikle yapılan yatırımında geri dönüşümü sağlanacak yerler.  

385 km ile Türkiye’nin en uzun sahiline sahip, Akdeniz’in kordonu Mersin’e, turizme yönelik yatırım yapılması, ülkeye turist, döviz ve bölge halkına istihdam ve gelir getirmek dururken. Daha Mersin gibi Cennet Türkiye’nin dört bir yanında doğal güzelliklere sahip yerlerde turizme yönelik yatırımlar yapılmazken. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta bir başka ülke topraklarına turizme yönelik yatırım yapılması ne anlam taşımaktadır.

 

Önce Türkiye;

Türkiye henüz kendi turizm alanlarını değerlendiremezken, kendi topraklarındaki gerek ecdat yadigârı, gerekse Anadolu’da yaşamış medeniyetlere ait, tarihi miras eserlerin, restorasyonu ve korunmasını henüz tamamlamamış. Bir kısmına da el dahi sürmemişken yurtdışında ecdat yadigârı diye, bu milletin alın terini, ülkenin kaynaklarını aktarmanın vicdani ve mantıki yönü nedir?

Öncelik ülke sınırlarımız içerisinde ecdat yadigârına ve yaşayan medeniyetlere ait eserlere sahip çıkılmalı, Turizme kazandırılmalı. Sonrasında elbette dünyanın dört bir köşesine medeniyet götürmüş oralarda eserler bırakmış ecdadın tarihi mirasına sahip çıkılmalıdır.

 

İbrahim Halil SİPAHİ

30.12.2017/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.