Erdoğan BDP ile ipleri tamamen kopardı

Erdoğan BDP ile ipleri tamamen kopardı
 Başbakan Erdoğan, NTV ve Star TV ana yayındında AK Parti kongresi öncesi gündeme ilişkin sorulara cevap verdi. Erdoğan, terör, İmam Hatip, Suriye...


 

Başbakan Erdoğan, NTV ve Star TV ana yayındında AK Parti kongresi öncesi gündeme ilişkin sorulara cevap verdi. Erdoğan, terör, İmam Hatip, Suriye ve CHP'nin iddialarına cevap erdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günü yapılacak AK Parti 4. Olağan Büyük Kongresi'nden önce NTV ve Star TV'nin ortak yayınına katıldı.

Başbakan Erdoğan, şu sıralarda Erhan Ertürk'ün moderatörlüğünde canlı yayınlanan programda, NTV Yayın Koordinatörü Nermin Yurteri, Star Haber Koordinatörü Nazlı Öztarhan ve Sabah gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtlıyor.

HÜKÜMET -OSLO GÖRÜŞMELERİ

Başbakan Erdoğan Oslo görüşmelerinde neler ele alındığına ilişkin bilgisi olduğunu ancak, hiçbir belgeye imza atılmadığını hiçbirşeyin netleşmediğini söyledi. Erdoğan, Medya ve yargının bu olaya girdiğini ve ilgili kişiler üzerinde baskı oluşturulduğunu bunun da doğru olmadığını söyledi. Erdoğan, bu servisin yapılmasını doğru bulmadığı için tepki gösterdiklerini söyledi.

Görüşmelerin Oslo'da yapıldığını hatırlatan Mehmet Barlas, yabancı istihbaratların da bu işin içinde olabileceği yönünde bir araştırma yapılıp yapılmadığı sorusuna ise Erdoğan, Bizim incelediğimiz kadarı ile bu olayı terör örgütünün temsilcileri tarafından bunun yapıldığı istihbaratını edindiklerini söyledi.

Başbakan Erdoğan, terör örgütüne karşı en somut adımlar atıldığını dile getirdiğini dile getirirken Kanal 7'de yaptığı açıklamada operasyon rakamlarını açıkladığını söyledi. Terör örgütünün alan hakimiyeti girişiminin geri püskürtüldüğünü dile getiren Erdoğan, askerin silah bırakmasının söz konusu olmayacağını, askerin silahı ile kaim olduğunu dile getirirken terör örgütünün silah bırakması halinde operasyonunun da gereğinin kalmayacağını anlattı.

BDP İLE GÖRÜŞME TEKLİFİNE ASLA

Anamuhalefet partisi ve bazı uzantıların çözüm için biraraya gelmek istediklerini söyleyen Erdoğan, parti olarak çözüm için hiçbirşeyden kaçınmadıklarını CHP'nin teklifine hemen cevap verdiklerini dile getirirken BDP'den gelecek görüşme teklifine ise terör örgütü ile yanak yanağa görüşenlerle nasıl bir araya geleceğini söyledi. Şehit anaları terör örgütü ile yanak yanağa olanlarla bir araya gelemeyeceklerini söyledi. Erdoğan " Şehit anasının bir damla gözyaşına ben hiçbir şeyi değişmem" dedi.

Bölgede şu anda sadce iki parti bulunduğunu CHP ve MHP'nin bölgede olması gerektiğini dile getirerek bu iki partinin de halkla barışması kucaklaşması halinde o bölgede herşey değişmeye başlar" dedi.

BDP'liler hakkında 700 dosya bulunduğunu hakkında fezleke düzenlenenler bulunduğunu dile getiren Erdoğan, terör örgütü ile kucaklaşanların yerinin parlamento olmadığını yerlerinin Kandil olduğunu söyledi. Parti kapatılmasına karşı olduğunu, Parti kapatılmaması için Anayasa değişikliği konusunda CHP MHP'den hiçbir destek almadıklarını bazı AK Partililerden bazılarının da onların yanında yer aldığını bu yüzden parti kapatmanın tamamen yasaklanamadığını söyledi.

HABUR OLAYI İLE BÜYÜK FIRSAT TEPTİLER

ABD başkanı Obama'nın BM'de yaptığı konuşmada ülkesindeki rakibine puan kazandırmamak adına dünyadaki olaylara çok fazla değinmediğini, aynı durumun kendisi için de geçerli bir sürecin yaşandığı söylenmesi üzerine Erdoğan, "Ben hiçbir zaman populizm içinde olmadım. Ben yerel seçim için atılması gereken ne ise o adımları atar uygularım. Habur konusunda eğer dağı bu adımla çökerteceksek bu adımı atalım dedik. Eğer terör örgütü yandaşı parti yandaşlarını oraya dökmeseydi habur çok daha farlı noktaya gelirdi. Onların beklentileri çok daha farklı idi ancak bekledikleri olmadı. Ak Parti ise puanını daha da yükselterek yoluna devam etti. Pazar günü yapacağımız açıklamalarda çok daha yeni şeyler göreceksiniz dedi. Erdoğan, bizim yaptığımız zamlar yüzünden bizi eleştirenler oldu. Seçim öncesi niye zam yaptınız dediler. Yanı başımızda Yunanistan var. Battıktan sonra mı zam yapmamız lazımdı.

TERÖRÜN BİTMESİNİ İSTEMEYEN ÜLKELER

"Bizim terör konusunu çözmemizi istemeyen ülkelerin başında Almanya, Fransa var. İskandinav ülkeleri bu olayın içinde. Bizim alenen tüm taleplerimizi geri çeviriyorlar. Terör örgütüne para toplamaya adeta destek verecekler, insan kaçakçılığı, esrar eroin kaçakçılğı yaptığını bildileri halde müsade ediyorlar. Bunu engelleyecek uluslararası bir kurum da malesef yok.

Başbakan Erdoğan, nasip olursa yeni dönemde içerdeki mahkumlarla ilgili olarak tutuklu görüşmelerde belli sürelerde eşler birbirleriyle diyelimki 24 saat odalarda görüşebilsinler istiyoruz. Bunu aile görüşmesi olarak böyle bir adım atacağız. Yeterki tutuklular bu şartlara uygun hareket etsinler. Ailelerin gösterdiği tepkiler için birşey diyemem.

O CD'LERİ DİNLEMESEYDİM BEN DE İNANMAZDIM

Ben 28 Şubat sürecini yaşadım. TRT'de bir de Ali Adnan dizisi var. Türkiye CHP zihniyeti ile nereye geldiğini görmek lazım. Bir neticelenen darbeler var. Bir de teşebbüs edilip de neticelenemeyen darbeler var.. Partimiz için kapatılma konusu var, ana muhalefet partisi lideri de "Hamdolsun ki Ankara'da yargıçlar var" diyor. Bu unutulacak söz değildir. Ben şiir okumak yüzünden görevimden alınıyorum. YAŞ toplantılarında beraber olduğum arkadaşlar, ben o CD'leri dinlememiş olsam ben bile inanmam. Böyle bir sürecin olması, sivil yargının böyle bir karar vermiş olası Türk demokrasisi için tarihi bir dönemdir. Küresel sermaye o gideceği ülkede önce demokrasiyi arıyor. Eğer demokrasi yoksa sermaye gelmiyor. Biz ekonomi ile demokrasiyi birlikte yürütmek durumundayız.

Sanık avukatlarının o dönem görevde olan komutanlar hakkında neden soruşturma açılmadığı ifadelerinin neden alınmadığı sorusuna ise Erdoğan " Yargı gerekli görüşmeleri yaptı, bazı isimlerle tanık olarak dinledi. Türkiye'de darbenin bedeli çok ağır, dilerim Türkiye böyle bir süreci birdaha yaşamasın diliyorum. Darbeleri araştırma komisyonunu dinleyeceği daha çok isim var. Belki beni de çağırırlar şu an için birşey diyemem" dedi. Erdoğan, 27 Nisan bildirisinde bir taraf bildiri sundu, ikinci gün de hükümet tavrını ortaya koydu. Asıl muhtırayı veren bence hükümettir" dedi.

CHP'nin istediği ordudan AK Parti'nin istediği ordu tanımına ise, Erdoğan, "buna normalleşme diye tanımlamak daha doğrudur. Ordu bu milletimiz için çok kutsal bir yerdir. Ordu ile milletin kucaklaşması gelecekte çok daha güzel neticeler verecektir. Genelkurmay Başkanı karargahta operasyonu yönetiyorsa o moral değerlerin yükselmesiyle alakalıdır. Geçmişte Ankara'da oturup harekat yönetmekle suçlanıyordu. Şimdi ise bütün komuta kademesi karargahla birlikte operasyonun içinde. Bu çok önemli bir noktadır. Bana göre burda en önemli noktalardan biri de medyadır, medyaya çok büyük ihtiyacımız var." dedi.

KILIÇDAROĞLU TAZMİNAT ÖDEMEKTEN ZEVK ALIYOR

Wikileaks belgeleri ile ilgili son ortaya çıkan iddialara değinen Erdoğan, " Bu iddialara siz inanıyormusunuz. Ben Kılıçdaroğlu'ndan tazminat almaktan bıktım, Ama Kılıçdaroğlu tazminat ödemekten bıkmadı. Biz nasıl bir Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdiğimizi biliyoruz. CHP'nin iddialarını şimdi kendisinin ispatlaması lazım. Eline verilen palavralardan iddialarda bulunuyor. Soruşturma talimatı verdim. Kayseri belediyesi için iddialarda bulundu belediye başkanım da ondan aldığı tazminatla vatandaşa sucuk yediriyor. Bu siyaseti öğrenemedi. Biz bununla mı terörle mücadele edeceğiz. Biz hiçbir bedel karşılğı terörle mücadeleden vazgeçmeyiz.

Erdoğan, 5 firmanın anket araştırma yaptığını bunun ortalamasında AK Parti'nin yüzde 52'.1'nin üzerinde olduğunu dile getirdi. Yerel yönetimlerle ilgili konuya değinen Erdoğan, İzmir, Antalya ve Mersin'e hükümet olarak hiçbir ayrımcılık yapmadıklarını, İzmir'deki projeleri kendilerinin sürdürdüğünü, Mersin'in Olimpiyatlara aday gösterilmesi ve orada hazırlıkları kendilerinin sürdürdüğünü dile getirdi.

ASIL İSLAMAFOBİ TÜRKİYE'DE VAR

Erdoğan, İmam Hatip'e insanların çocuklarını göndermek isteyenlerin önüne engel koyamayacağını, herkesin çocuğunu istediği yere göndermekte özgür olduğunu dile getirdi. Kimse kimseye engel değil, millette bir rahatlama oldu. Biz "İmam Hatip'te terörist yetişmediği için mi kapattınız" dedik, ben İmam hatip mezunuyum, ama çocuklarımı İmam Hatip'e gönderemedim. Kızlarım başörtüsü mağduru oldu. Bir taraftan demokrasi özgürlükler diyeceğiz öbür taraftan da başörtülü öğrenciyi okula sokmayacaksınız. Yazılı ve görsel medya başörtülü öğrenciyi okula sokmayan hocaya destek çıkıyor, ama o başörtülü öğrenciye sahip çıkmıyor. Önce bunun değişmesi lazım. Bugün yabancı ülkelerde başörtülü öğrencilerin bizim ülkemizde okuyamamasına hala anlam veremiyor.

Kaynak: Haber7

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.