Erdoğan, Bitlis'te toplu açılış konuşmasında çoştu?

Erdoğan, Bitlis'te toplu açılış konuşmasında çoştu?
 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bitlis'te toplu açılış törenlerinde konuşuyor.Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:Bitlis...

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Bitlis'te toplu açılış törenlerinde konuşuyor.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Bitlis hukuk dedi, Bitlis adalet dedi. Bitlis bizim yolumuzu aydınlatıyor. Bitlis Ebul Fazl'ın Bediüzzaman Said'i Nursi'nin şehridir. Bu ilim şehrine hizmet etmekten mutluluk duyuyoruz.

Milletimize hizmetkar olmaya geldik.


Molotof kokteyliyle öğrencilik olmaz. Polisimin sabrına sahip çıkıyorum çıkacağım. Yumurtayla protesto olmaz. Varsa bu kadar yumurtan git omlet yap ye. Biz de öğrenci olduk. Fikri tartışmalarla hayatımızı götürdük. Bu öğrenci grupları kendilerine bir de yandaş medya oluşturmuşlar. CHP, bu öğrencilerin ve Silivri'nin avukatlığını yapıyor. Halkımızı kimse aldatmasın.

Kimin hizmet kimin iftira attığını milletimiz görüyor.

Başbakan Erdoğan, Bitlis Belediyesi'nde sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Konuşmasında, Bitlis şehrinin tarihte bıraktığı izlere değinen Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde Bitlis'e yaptıkları hizmetleri anlattı. Her geçen gün Bitlis'in değiştiğine dikkat çeken Erdoğan, "Demek ki insan Ferhat olursa dağlar delinir, bu iş bir aşk, bir dert meselesi; dertli olursan millete, vatana aşkın olursa bu iş hallolur." dedi. Erdoğan, Bitlis-Van arasındaki tünel tamamlandığında, iki şehrin daha da yaklaşacağını, bunun da ayrı bir güzellik katacağını söyledi.

Bitlis'i geleceğe hazırladıklarını kaydeden Erdoğan, hızla değişen dünyaya ayak uydurmak zorunda olduklarını belirtti. Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dünyada çok hızlı bir değişim yaşanıyor. İdare anlayışı değişiyor. Siyaset değişiyor, ekonomi değişiyor. Bu değişime ayak uyduranlar, bu değişimi yıkından izleyenler ayakta kalıyor, yarışta öne çıkıyor ama değişimi tribünde izleyenler geri kalıyor. Bir çok imkandan da mahrum kalıyor. Bugün artık her şey devletten beklendiği dönem artık geride kalmıştır. Türk siyasetinde halen her şeyi devletten bekleyen anlayış var. Anamuhalefetin zihniyetinde her şeyi devletten bekleme var.
Diyor ki devlet olarak niçin güneydoğuya, doğuya fabrika kurmuyorsun? Fabrikayı özel girişimcim kuracak. Biz onlara zemin hazırlayacağız. Alt yapısını yapacağız, teşvik edeceğiz. İmkanlar vereceğiz, imkanlar hazırlayacağız. İşte Muş'ta Tekel'in depolarını girişimcilere devrettik. Orada bir girişimci günde 600 ayakkabı üretiyor, hedefi günlük bin çift ayakkabı üretmek. Yan tarafında tekstil kurmuş ve 310 kişiyi istihdam etmiş durumda. Mesele bu değil mi? Mesele bu. Bu insan devletine yük olmuyor, yük alıyor. Asgari ücretli çalışanların hepsini sosyal güvence altında çalıştırıyor. Şimdi devlet bu zamana kadar kurmuş da ne yapmış Allah aşkına. Hep zarar etmiş. Peki bu zararın yükü kimden çıkmış? Milletten çıkmış. Bu anlayış komünist rejimin anlayışıdır. Komünist dünya bu anlayışı değiştiriyor. Bütün yapılanları özelleştirerek bir değişim yaşıyor. Bizdekiler hâlâ orada kalmışlar. Değişemiyorlar, pek de değişmeye niyetleri yok. Her bir sorunu devletin gelip çözmesini beklemek bugünün dünyasına artık uygun düşmüyor."



HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.