Erdoğan: ?Irak hükümeti vatandaşlarımızı koruyamadı?
Başbakan Erdoğan: 'Irak hükümeti başta konsolosumuz olmak üzere personelimizi ve vatandaşlarımızı koruyamadı, korumadı' dedi.
Avusturya?nın başkenti Viyana?da Türk vatandaşlarına hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ?Şu anda Türkiye artık yardım alan değil, yardım eden bir ülke? dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği?nin (UETD) 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Avusturya?nın başkenti Viyana?daki Albert-Schulz Salonu?nda binlerce Türk vatandaşına seslendi. Irak?ta yaşanan şiddet olaylarına değinen Başbakan Erdoğan, ?İşte şimdi Irak. Şu anda Irak yanıyor. Şu anda Iraklı kardeşlerimiz bir kez daha insanlık dramı yaşıyor. İnsanlar bir kez daha evlerini, şehirlerini terk ediyor. Bir kez daha çocuklar, kadınlar, masum siviller ölüyor. Dünya yine seyrediyor. Avrupa yine seyrediyor. Ama biz o ateşi söndürmek için bir anne şefkatiyle, bir baba, bir ağabey merhametiyle ateşin üzerine gidiyor, Irak?taki herkese, ?Durun, siz kardeşsiniz? diye uyarılarımızı yapıyoruz. Ne demek Sünni? Ne demek Şia? Yahu siz Müslüman değil misiniz? Bu nasıl bir mezhepçiliktir? Bunu nereye sığdırıyorsunuz? Bir insan Şii olduğu için öldürülmez. Bir insan Sünni olduğu için öldürülmez. Bunun için kefenler giyip yollara çıkılmaz. Kim sizi vatanınızdan kovuyor? Kimse. Peki, sizin yaptığınız nedir? Bu yakışıyor mu? Biz Ortadoğu?daki çekişmelerde tarih boyunca her zaman hakkın tarafında, adaletin tarafında, her zaman mazlumun tarafında olduk, olmaya devam edeceğiz. Bugün de mezhep kavgalarının bir tarafı değil, hakkın tarafındayız? dedi.
?IRAK HÜKÜMETİ PERSONELİMİZİ VE VATANDAŞLARIMIZI KORUYAMADI?
Musul?da kaçırılan Türklerden de bahseden Başbakan Erdoğan, ?Biliyorsunuz Musul?da 80 vatandaşımız bir süredir alıkonuluyor. 31 TIR şoförümüz var. Başkonsolumuz, ailesi ve personelimiz var. Bu vatandaşlarımızı korumak Irak hükümetinin görevi, hatta namus ve şerefiydi. Ancak Irak hükümeti başta konsolosumuz olmak üzere personelimizi ve vatandaşlarımızı koruyamadı, korumadı. Şu anda IŞİD?in elinde olan 80 vatandaşımızı oradan çıkarmak için son derece hassas ve yoğun bir mücadele veriyoruz. Hiçbirinin kılına zarar gelmeden oradan çıkıp ülkemize ulaşması için büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz. Basra Konsolosluğumuzu boşalttık. Hassasiyetimiz devam ediyor. Türkiye?de CHP ve MHP, özellikle de onların yandaş medyası bizim oradaki 80 vatandaşımızın can güvenliğini tehdit edecek tavırlar içine girdiler. Son derece sorumsuz açıklamalar, sorumsuz yayınlar yapıyorlardı. Buna rağmen yani dışarıdaki kadar içerideki sorunla da mücadele ederek sorunu çözmeye çalışıyoruz. İnşallah hayırlı bir neticeye de varacağız? şeklinde konuştu.
?ORTADOĞU?DA 100 YIL ÖNCE CETVELLE SINIR ÇİZENLER, ORAYA BAKTIKLARINDA SADECE PETROL GÖRÜYORLAR?
Avusturya?nın başkenti Viyana?da Türk vatandaşlarına hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman basınında çıkan haberlerle ilgili, ?Ortadoğu?da 100 yıl önce cetvelle sınır çizenler, oraya baktıklarında sadece petrol görüyorlar? dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği?nin (UETD) 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Avusturya?nın başkenti Viyana?daki Albert-Schulz Salonu?nda binlerce Türk vatandaşına seslendi. Başbakan Erdoğan, ?Tam 1 hafta sonra 28 Haziran?da çok çok önemli bir yıl dönümünü idrak edeceğiz. 100 yıl önce 28 Haziran 1914?te Avusturya veliahdı Ferdinand, Saraybosna?da bir suikast sonucu öldürüldü. Ardından 1. Dünya Savaşı başladı. Almanya ve Avusturya, Osmanlı Devleti?yle birlikte 1. Dünya Savaşı?na girdik. 1918?de savaşın sona ermesiyle birlikte hem Balkanlar?da hem Ortadoğu?da sınırlar yeniden çizildi. Ancak öyle sınırlar yaptılar ki, Ortadoğu?ya öyle bir nifak tohumu ektiler ki 100 yıl boyunca o bölgede kan durmadı, gözyaşı durmadı, acı dinmedi. İşte bugünlerde 100. yıl dönümünde dahi Ortadoğu?da kardeş kanı akmaya devam ediyor. Ortadoğu?da 100 yıl önce cetvelle sınır çizenler, oraya baktıklarında sadece petrol görüyorlar. Ama biz Ortadoğu?ya baktığımızda petrol görenlerden değiliz ve asla olamayız. Biz Ortadoğu?ya baktığımızda insan görüyoruz insan. Oraya baktığımızda kardeşlerimizi görüyoruz. Biz Ortadoğu?ya baktığımızda bir medeniyetin izlerini, ilmin, irfanın, hikmetin iklimini görüyoruz. Biz Ortadoğu?ya baktığımızda birileri gibi petrol değil Hazreti Ali?nin, Hazreti Hüseyin?in, Hasan?ın hatırasını görüyoruz. Sultan Alparslan?ı, Kılıçarslan?ı, Nureddin Zengi?yi, Selahaddin Eyyübi?yi, Yavuz Sultan Selim?i, Medine kahramanı Fahrettin Paşa?yı görüyoruz. Türkiye?de ana muhalefet partisinin, CHP?nin genel müdürü Ortadoğu?yla ilgili her cümlesinde orayı bataklık olarak tarif ediyor. Zannedersiniz ki Tunceli?de doğup büyümedi. Zannedersiniz ki burada Viyana?da doğdu. Paris?te yetişti. Kestane çıkmış kabuğunu beğenmemiş. Biz kimliğini inkar edenlerden olmadık ve olmayız. Biz tarihinden ve vicdanından, vicdanına dayalı olarak ecdadından utananlardan olmadık ve olmayız. Almanya?da da doğsak, Avusturya?da da doğsak kimliğini, kültürünü, kendi dilini bilen, çocuklarına da bu değerlerle gerekli olan eğitimi-öğretimi veren, onları o şekilde yetiştiren asil bir milletiz? şeklinde konuştu.
?TÜRKİYE?SİZ BİR AVRUPA TAHAYYÜL EDİLEMEZ, TÜRKİYE?SİZ BİR AVRUPA HEDEFLERİNE ULAŞAMAZ?
Avusturya?nın başkenti Viyana?da Türk vatandaşlarına hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman basınında çıkan haberlerle ilgili, ?Türkiye?siz bir Avrupa tahayyül edilemez. Türkiye?siz bir Avrupa hedeflerine ulaşamaz? dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği?nin (UETD) 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Avusturya?nın başkenti Viyana?daki Albert-Schulz Salonu?nda binlerce Türk vatandaşına seslendi. Türk milletinin yüzünün tarih boyunca hep Batı?ya dönük olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, ?Bugün de yüzümüz Batı?ya dönüktür. Ama yüzümüzün Batı?ya dönük olması Doğu?ya sırtımızı döndüğümüz anlamına gelmez. Avrupa Birliği?ne tam üyelik Türkiye?nin stratejik hedefidir. Reformlarımızı buna göre yaptık, buna göre yapıyoruz. Kurumlarımızı, yapımızı, istikbalimizi buna göre şekillendiriyoruz. Ama hiç kimse bizi Doğu?dan, Güney?den, kendi tarihimizden, medeniyetimizden, özbeöz kardeşlerimizden koparamaz. Biz ne kadar Tuna Nehri?nin çocuklarıysak o kadar da Fırat?ın, Dicle?nin, Nil?in çocuklarıyız. Şunu özellikle ifade ediyorum, Avrupa, Tuna Nehri?nin döküldüğü yerde değil, Dicle?nin, Fırat?ın doğduğu yerde başlar. İşte onun için Türkiye?siz bir Avrupa tahayyül edilemez. Türkiye?siz bir Avrupa hedeflerine ulaşamaz. Ortadoğu?daki yangın bütün dünyaya sıçrama potansiyeli taşırken, Avrupa?yı etkileme potansiyeli taşırken Avrupa Türkiye gibi bir imkandan daha fazla uzak kalamaz. Avrupa ülkelerindeki siyasetçilere, medyaya, sivil toplum kuruluşlarına buradan özellikle sesleniyorum: Türkiye?ye karşı önyargılarından artık kurtulsunlar. Türkiye?yi artık şablonların arkasından değil, objektif şekilde değerlendirsinler. Şunu da bilmelerini arzu ediyorum: Türkiye, Türkiye içindeki ufuksuz bir kısım medya vasıtasıyla öğrenilemez. Türkiye ufku, vizyonu, plan ve projesi olması muhalefet partileri vasıtasıyla öğrenilemez. İşte 30 Mart?ta çıkan sonucu sizler de gördüğünüz değil mi? CHP kumsallarda varlık gösterebildi. MHP siyasal Türkçü. HDP Doğu ve Güneydoğu?da, o da siyasal Kürtçülük yaptı. Ama AK Parti 81 vilayetin 81?inde varlık gösteren tek parti oldu.
Biz 77 milyonun partisiyiz onlar lokal mevzi partiler. Farkımız bu. Birileri çıkıyor, kucaklayan bir lider, kucaklayan bir cumhurbaşkanı kimmiş o? Eğer kucaklamak diyorsan niye Doğu?da, Güneydoğu?da kaldın? Eğer kucaklamak diyorsan niye kumsallarda kaldın? Eğer kucaklamak diyorsan sadece niçin etnik bir unsurun partisi oldun ve 13?te kaldın. Birisi 25-26?da ama AK Parti yüzde 50?nin partisi oldu. Çünkü biz ayrımcılık yapmadık. Onlar Sivas?ın ötesine geçemediler. Onlar bu anlı şanlı bayrağımızı Hakkari?de dalgalandıramadılar. Ama biz 81 vilayetin 81?inde hamdolsun bayrağımızla gurur duyduk. Ve onlarla beraber yürüdük. Türkiye?de herkesi kucaklayan, demokrat, milli ve manevi değerleri muhafaza eden Avrupalı tek parti AK Parti?dir. AK Parti?yi inkar ederek hiç kimse Türkiye?yi anlayamaz. Sağlıklı şekilde değerlendiremez. Bakın buradan Alman medyasının izinden giden Avusturya medyasına samimi bir tavsiyede bulunuyorum. Biz siyasi tarihimiz boyunca, burası çok önemli, manşetlerle mücadele ederek bugünlere geldik. Biz manşetlerle kurulmuş bir hükümet değiliz, manşetlerle de yıpranmayız. Bunu böyle bilsinler? şeklinde konuştu.
?AVUSTURYA?YA BU ŞÜKRAN BORCUMUZU İFADE ETMEMİZ BİZİM İÇİN BİR GÖREVDİR?
Avusturya?nın başkenti Viyana?da Türk vatandaşlarına hitap eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Alman basınında çıkan haberlerle ilgili, ?Onun için Avusturya?ya bu şükran borcumuzu ifade etmemiz bizim için bir görevdir? dedi.
Başbakan Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliği?nin (UETD) 10. kuruluş yılı etkinlikleri kapsamında Avusturya?nın başkenti Viyana?daki Albert-Schulz Salonu?nda binlerce Türk vatandaşına seslendi. Türkiye?de geçmişte yaşanan olaylardan ve göçlerden bahseden Başbakan Erdoğan, "Türkiye?de son bir asır içinde neler çektiğimizin, neler yaşadığımızın, hangi badireleri atlattığımızın bizler kadar sizler de yakın şahitlerisiniz. Artık dünya küçüldü. Aynı anda bizler nasıl Türkiye?yi izliyorsak siz de izliyorsunuz. Ne oluyor bitiyor görüyorsunuz. Merhum Menderes?i işte bu manşetlerle, sokak eylemleriyle, türlü tuzaklarla ardından darbe yaparak iktidardan indirdiler. Sadece demokrasiyi değil ekonomiyi de altüst ettiler. Anadolu?nun çalışkan evlatları rızık peşinde, ekmek parası peşinde, istikbal peşinde Sirkeci?den trene bindiler Almanya?ya, Avusturya?ya, Fransa?ya, diğer Avrupa şehirlerine gurbete geldiler. Sene 1960. 1980?de bir kez daha darbe yaptılar. Demokrasiyi katlettiler, gençlerimizi idam ettiler, ekonomiyi mahvettiler. O zaman da akın akın insanlar Avrupa?ya kaçmak zorunda kaldı. Ama şimdi o darbecilerin ne halde olduklarınız görüyorsunuz değil mi? Yine bir 12 Eylül günü, 12 Eylül 2010?da milletimiz anayasayı değiştirdi. Bu darbecilere yargı yolunu açtı. 34 yıl sonra darbeciler yargılandı. Mahkeme kararını verdi. Temyiz yolu açık. Nihai kararı göreceğiz. 28 Şubat?ta bir kez daha darbe yaptılar. Bir kez daha millete zulmettiler. İmam hatipleri, meslek liselerini, Kuran kurslarını kapattılar, başörtülü kızlarımıza en ağır baskıları uyguladılar. Bir kez daha milletin evlatları vatanlarını terk etmek zorunda kaldı. Bir kez daha milletin çocukları gurbet yollarına düştüler. Geldiler, en başta Viyana olmak üzere burada özgürce okuma imkanı aradılar. Ben bu vesileyle eğitim ve öğretim noktasında gerçekten o başörtülü kızlarımıza kapısını açan Avusturya hükümetlerine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Çünkü onlar bir dar zamanda yüzlerce, binlerce yavrumuzu Viyana?da misafirperver bir anlayışlar aldılar ve burada yetişme fırsatını buldular. Onun için Avusturya?ya bu şükran borcumuzu ifade etmemiz bizim için bir görevdir. Onun için teşekkür ediyorum? şeklinde konuştu.
İHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.