Erdoğan: Kılıçdaroğlu'nun başarılı olabilmesi için Baykal'dan fazla oy alması lazım?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun şu anda partisi içinde kendisini ispatlaması ve bunu başarması gerektiğini belirterek, ''Belli bir yere oturması gerekiyor. Onun için de sayın (Deniz) Baykal'ın aldığı oy oranının üstüne çıkması lazım'' dedi.
Başbakan Erdoğan, NTV'de katıldığı ''Seçime Doğru'' programında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Seçim çalışmaları kapsamında şu ana kadar 89 miting düzenlediklerini belirten Erdoğan, Hakkari dışında, coşkunun, heyecanın tavan yaptığı bir kampanya yaptıklarını söyledi.
Kendisi dışında genel başkan yardımcılarının, Bakanların, milletvekili adaylarının, kadın ve gençlik kollarının tüm illerde ve ilçelerde seçim çalışmaları yaptığını ifade eden Erdoğan, seçim kampanyasına katılımın çok yüksek düzeyde olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, 2007 milletvekili seçimlerinin aşırı derece sıcaklara denk geldiğini, bu kez de yağmurlarla birlikte kampanyaya başladıklarını, son bir hafta da sıcakların bastırdığını, buna rağmen ilgi ve alakanın yoğun olduğunu anlattı.
''Geçen 2007 seçimiyle, bu seçimin karşılaştırılması durumunda nasıl bir tablo gördüğünün'' sorulması üzerine Erdoğan, diğer partilerin, yatırım projeleri konusunda herhangi bir şeyleri olmadığını belirterek, ''Sadece bir iki sosyal proje ileri sürdüler. Yoksa ülkenin kalkınması noktasındaki yatırımlarına yönelik ne ana muhalefetten ne de MHP'den bir proje duymadım. Zaten bağımsızların bu tür proje söyleyecek halleri yok. Çünkü konularını biliyorlar. Onların durumu bu...'' diye konuştu.
Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Biz ise hem yatırımlara yönelik projeler -bunun yanında sosyal projeler, siyasi projeler- bunları öne sürdük. Öncelikle Anayasa, yani yeni bir Anayasa, ileri demokrasi, temel hak ve özgürlükler... Bunun üzerinde ısrarla durduk. Sosyal projeler noktasında; şu anda uygulamakta olduğumuz sosyal projeleri, emeklisinden, özellikle memuruna, işçisine, gençlerimizin geleceğine yönelik atacağımız adımlara varıncaya kadar ne gibi adımlar atacağız bunun üzerinde durduk.
Üçüncüsü yatırımlar konusundaki projelerimizdi. İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerimizde ne gibi dev projeler uygulamaya koyacağız bunları açıkladık. Bunların detaylarını da o illerdeki arkadaşlarımız genelde işlediler.''
Ankara-Konya hızlı tren hattını bitirdiklerini ancak seçim yasakları nedeniyle açılışını yapamadıklarını ifade eden Erdoğan, seçimlerden sonra hızlı tren hattının resmi açılışının yapılacağını bildirdi.
-''BİR LİDER, BİR SİYASETÇİ ÖNCELİKLE İKTİDARI YAKALAMAK İÇİN OYNAR''-
Başbakan Erdoğan, ''Muhalefet partileri açısından da yoğun bir kampanya döneminin yaşandığının'' anımsatılması üzerine, şunları kaydetti:
''Şu anda sayın (Kemal) Kılıçdaroğlu'nun, bir defa CHP içerisinde kendini ispatlama durumu söz konusu. Bunu başarması lazım. Orada belli bir yere oturması gerekiyor. Onun için de sayın (Deniz) Baykal'ın aldığı oy oranının üstüne çıkması lazım. Zaten bütün hesapları onun üzerine yapıyor dikkat ederseniz. Yani, yüzde 40'lar, yüzde 50'ler üzerinde hiçbir hesap ağzından duydunuz mu? Duymadınız.
En son söylediği şu söz çok manidardı; 'Kim oylarında eksilme olursa o siyaseti bıraksın.' Böyle bir siyasi yaklaşım olur mu? Ben dedim; 'Kim birinci parti olmazsa bu işi bıraksın.' Ona yanaşamıyor. 'Kimin oyu düşerse o bıraksın.' Şimdi tabii yüzde 20,9'du sayın Baykal'ın oyu. Şimdi yüzde 20,9'un üzerine artı 1 koyabilir. Ama yüzde 40'ın, yüzde 50'nin hesabını yapmıyor. Bu bir defa iddiasız bir siyasettir. Bir lider, bir siyasetçi öncelikle iktidarı yakalamak için oynar. Çünkü siyasette asıl olan budur, hedef budur.
Biz partimizi kurduk, 16 ay sonra iktidar olduk. Ona biz kilitlendik. Ama bunun içinde bütün Türkiye'yi kucakladık. Şimdi siz söylemlerinizle, her şeyinizle bütün Türkiye'yi kucaklayacak bir adımı atmanız için inandırıcı olmanız lazım. Eğer inandırıcı olamazsanız, o zaman tabii ki benim halkım, benim milletim de size o gereken ilgi ve alakayı göstermez. Şu anda inanıyorum ki, bu kadar gayret gayet güzel. Özellikle Sivas'ın doğusuna gitmek... Bu bizim ısrarla söylediğimiz bir yaklaşımdı. Biz bunu CHP için de MHP için de bütün siyasi partilerin Sivas'ın doğusuna geçmelerinin gereğine... Bunu Türkiye'nin normalleşmesi için çok önemsediğimizi sürekli anlatmıştık. Çünkü bunun gerek sayın Kılıçdaroğlu, gerek sayın (Devlet) Bahçeli tarafından yapılmış olması, bu bence normalleşme sürecine demokratikleşme noktasında katkısı olacak bir süreçtir diye düşünüyorum. Bundan dolayı da memnunum.''
-''SİVAS'IN DOĞUSUNA GİDİLMESİ BENCE MANİDAR BİR SÜREÇTİ''-
''Daha önceki dönemlerde ve kampanyalarda muhalefet partilerinin, kendisine ve partisine yönelik ideolojik ve siyasi argümanları öne çıkarttıkları ancak bu seçimde ideolojik konulara girmediği'' hatırlatılarak, ''Muhalefetin bu tür ideolojik meseleleri gündeme taşımamasını olumlu mu karşılıyorsunuz?'' sorusuna ise Başbakan Erdoğan, şöyle yanıt verdi:
''Şimdi tabii burada laiklik konusu gerçekten bu seçimlerde pek gündeme girmedi. Asker sivil ilişkilerini kısmen gündeme soktular. O da yine önceki gibi değildi. Fakat bireyselleşme, kişisel noktada maalesef hakaretler çok oldu. Bunu ne yazık ki çok yaptılar. Tabii burada tek hedef, iktidar olmamız hasebiyle biz olduk. Bize, devamlı, aynen söylenmiş şeyleri geçmişten bu güne tekrar söylediler. Tabii bunların yapılması gerçekten şık değildi. Ama buna rağmen bence başarılı bir kampanya süreci yaşadık diyebilirim. Tabii Sivas'ın doğusuna gidilmesi ise ayrı, bence manidar bir süreçti. Bu konuda da yine atılan bu adımların başarılı olduğu kanaatindeyim. Temennim odur ki; bundan sonraki süreçte de bunu aynı kararlılıkla devam ettirelim.
Özellikle teröre karşı sivil hareketlerin, siyasi partilerin, STK'ların... Mesela dün yanılmıyorsam Diyarbakır'da STK'ların böyle bir duruşu oldu. Bu çok önemli bir duruş. Bunu başarmamız lazım. Çünkü özellikle Güneydoğu'da, kısmen Doğu'da terörün yok edilmesi, bir defa bu bölgenin kalkınmasına çok ciddi bir katkı sağlayacak. Çünkü yatırımcı oraya bundan dolayı gidemiyor. Çünkü güvenin olmadığı yere yatırımcı gitmez. Önce güveni artır, ondan sonra istikrarı artır. Güven ve istikrar varsa yatırımcı gelir. Şu anda biz bunu sağlayalım, inanın Güneydoğu'da, Doğu'da patlama olur. Yoğun bir ilgi, alaka var.''
-''MİLLETVEKİLİ ADAYI ARKADAŞLARIMA TEHDİT VAR''-
Bunu yaptıkları zaman bölgedeki işsizliği aşağı çekmeye başlayacaklarını kaydeden Erdoğan, ''Tabii burada neyi başlatıyorlar? Mesela şu anda bağımsız adayların bilbordlardaki ilanına bakıyorsunuz, iki kelime görüyorsunuz 'Demokrasi ve Özgürlük', 'Demokrasi ve Özgürlük için filanca...' Şimdi tabii burada büyük bir çelişki var. Nedir bu? 'Demokrasi ve Özgürlük için şu anda filanca...' diyenler 12 Eylül'de sandığın üzerine çarpı işaretini koydular. Şimdi bu nasıl demokrasi anlayışı ki şimdi sandığın üzerine bunu koymuyorsun, bu defa da sandığa gidecek olanları tehdit ediyorsun. Şimdi yoğun bir şekilde tehdit var. Mesela benim ilçe başkanlarıma, il başkanlarıma tehdit var. Bu tehditlerin ötesinde şu anda milletvekili adayı arkadaşlarıma tehdit var. Bunlar artık yani bayağı ileri dozda olmaya başladı'' dedi.
Cizre ve Diyarbakır'da yaşanan olaylarla öğrenci yurtlarına molotof atılması olaylarını anımsatan Erdoğan, ''Bunları neyle izah edeceksiniz? Sadece 150'yi aşkın şu anda bizim seçim bürolarına ve araçlara... Maalesef bu, BDP ile ilgisi, alakası olduğuna inandığımız bu ihtimal içerisinde değerlendirdiğimiz, bu tür bir anlayış var. Bu bir yıldırma politikası. Bu yıldırma politikasına karşı da biz duruşumuzu aynen devam ettireceğiz. Çünkü demokrasi mücadelesini biz sandıkta çok daha haysiyetli bir şekilde vereceğiz. İnanıyorum ki halkım da Pazar günü yapılacak seçimde bunun cevabını en güzel şekilde verecektir. Tabii ki CHP, MHP onlar gibi bu denli, bu tür şeyin içerisine girmediler. Ama BDP maalesef bu konuda asla terör örgütüne karşı tavır koymadığı için de böyle bir durum ortada. Bu tabii bu seçimin bence en sıkıntı veren, en üzüntü veren yanıdır'' diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.