Erdoğan, Konya'da konuştu?

Erdoğan, Konya'da konuştu?
Başbakan Erdoğan, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti."GÜYA BİZ DUBLE YOLLARI, BÖLÜNMÜŞ YOLLARI DERSİM'DE...



Başbakan Erdoğan, partisince Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.

"GÜYA BİZ DUBLE YOLLARI, BÖLÜNMÜŞ YOLLARI DERSİM'DE OLDUĞU GİBİ KOLAY HAREKAT YAPILSIN DİYE İNŞA EDİYORMUŞUZ. AÇIK AÇIK SÖYLÜYORUM, BU MERTLİK DEĞİL, NAMERTLİKTİR"

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Biz bu makamlara medya ile gelmedik, medyaya rağmen geldik. Biz bu makamlara sermaye ile gelmedik, sermayeye rağmen geldik. Biz bu makamlara sizinle geldik, milletin desteği ile geldik" dedi.  "Biz bu makamlara medya ile gelmedik medyaya rağmen geldik" diyen Başbakan Erdoğan, "Biz bu makamlara sermaye ile gelmedik, sermayeye rağmen geldik, biz bu makamlara sizinle geldik, milletin desteği ile geldik. Milletin çabaları ile geldik, milletin hayır duaları ile geldik. Biz bu makamlara uluslararası çetelerin, ulusalcı çetelerin değil, milletin takdiri ile geldik. Arkamıza biz sizleri aldık, milletimizi alarak, hamdolsun bugünlere geldik. Biz manşetlerle çarpışarak büyüdük, biz muhtar bile olamaz diyen zihniyete rağmen bugünlere geldik. Muhtar bile olamaz diyen medyaydı biliyorsunuz. Sür manşet, bu manşetleri atmışlardı..." ifadelerini kullandı.

"13-14 YAŞINDAKİ ÇOCUKLARI YAKANLARI GÖRMÜYORLAR"


Son günlerde bir kampanya başlatıldığını belirten Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "O malum medyada bazı yazarlar bizi BDP'ye karşı sert bir dil kullanmakla eleştiriyorlar. En son Diyarbakır'da yaptığımız konuşmanın BDP'ye karşı çok sert olduğunu ifade ediyorlar. Bu yazanlar Kastamonu'da şehit olan Recep Şahin polisimizi görmüyorlar, bu yazanlar Silopi'de şehit olan polislerimiz Gökmen Şimşek ve Muharrem Ünlü'yü görmüyorlar. Bu yazarlar bizim 150'den fazla
seçim büromuza molotof atıldığını görmüyorlar. Milletvekillerimizin nasıl saldırıya uğradığını görmüyorlar. Hakkari'de sabah namazından çıkarak evine giden benim Kürt kökenli kardeşim imam efendiyi görmüyorlar, Cizre'de imam hatip yurduna molotoflar atmak suretiyle 13-14 yaşındaki çocukları yakanları görmüyorlar. Zorla kapattırılan kepenkleri görmüyorlar, bu medya, Hopa'da atılan taşlar neticesinde bulunduğum otobüsten aldığı isabetle taş başına gelince düşen ve şu anda da beyin ameliyatından sonra şuuru kapalı olarak hala hastanede yoğun bakımda yatan benim koruma polisim Servet yavrumu görmüyorlar."

"DUBLE YOLLARI, DERSİM'DE OLDUĞU GİBİ KOLAY HAREKAT YAPILSIN DİYE İNŞA EDİYORMUŞUZ..."


"BDP'nin öfke dilini, şiddet dilini, gençlerin kanından, anaların gözyaşından beslenen dilini duymazdan geliyorlar" diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: "BDP'nin zorbaca, zalimce bölgede uyguladığı faşizmi görmüyorlar, göremiyorlar. MHP ile BDP arasındaki, BDP ile CHP arasındaki muhabbeti görmüyor, görmek istemiyor, bunu sorgulamıyorlar. Şimdi size çok enteresan bir şey anlatacağım.
Bir bayan gazeteci köşe yazıları yazıyor, zaman zaman televizyonlarda da yorumlar yapıyor. Son yıllarda kendini kaybetmiş şekilde AK Parti'ye karşı kin kusuyor. Ben medya vasıtasıyla da bunun iyi değerlendirilmesini istiyorum. PKK'nın yayın organına açıklama yapıyor, 'aslında zor ve yol politikaları her zaman beraber gidiyor' ifade bu. Neymiş 1935 yılında Dersim katliamı öncesinde, buraya yapılacak harekat için yol inşa edilmiş. AK Parti'nin duble yollarını da işte bu şekilde yorumluyor. Söylemek istediği şu; güya biz duble yolları, bölünmüş yolları Dersim'de olduğu gibi kolay harekat yapılsın diye inşa ediyormuşuz. Açık açık söylüyorum, bu mertlik değil, namertliktir. Böyle bir izansızlık, densizlik olur mu? Yol medeniyettir. Yolu olmayan bir ülke medeniyeti konuşabilir mi? Yani biz bu milleti, ben vatandaşlarımı insanımı afedersiniz hendeklerden sıçraya sıçraya mı göndereceğim. Bir yönetimin görevi bu. Siz kime şirin görünmeye çalışıyorsunuz, PKK ile BDP ile bu muhabbetiniz nereden kaynaklanıyor. BDP'ye karşı bu kadar uysal, AK Parti'ye karşı nasıl bu kadar saldırgan olabiliyorsunuz. Güya bayansın, Cizre'de yüzleri yakılan Kürt çocukları görmezden gelip PKK'nın, BDP'nin sırtını neden böyle sıvazlıyorsunuz. CHP'nin, MHP'nin yöneticilerinden bir ses duydunuz mu? Bu yavrular bu hale geldi var mı bir sesleri, çıkmaz..."

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ''Biz, şu anda birilerinin yaptığı gibi, egemen güçlere şirin gözükme sevdası içinde değiliz, Filistin'e zulmedenlere biz selam göndermeyiz'' dedi.

Erdoğan, partisince Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti


Konyalı Alim Muhammet Hadimi'nin,''Kişi odur ki arkasında bıraka bir eser, eseri olmayanın yerinde, gör ki yeller eser'' beytini okuyarak ''Ne demek istediğimi anladınız mı?'' diye alandakilere sordu ve ''Bunların üzerinde duralım'' dedi.


Mevlana'nın da ''Testinin içinde ne varsa, dışına o sızar. Gül düşünür, gülistan olursun; Diken düşünür, dikenlik olursun'' dizelerini de okuyan Erdoğan, şunları kaydetti:


''İşte bizim yolumuzu bu büyük insanlar aydınlatıyor. Bize, bu ulu zatların, bu gönül insanlarının tavsiyeleri yol gösteriyor. Biz, bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. ülkeye eser bırakmak için bu yola çıktık. Biz, bu ülkeyi bir gül bahçesine, bir gülistana dönüştürmek için bu yola çıktık. İçimizdeki hizmet aşkını, içimizdeki sevgiyi tohuma dönüştürüp bu topraklara ekmek için biz bu yola çıktık. İşte yıllar yılı, bunu yapıyoruz biz bu yola sizinle çıktık,
Konya'yla çıktık.''

''Allah'a hamdolsun, gittiğim her şehirde, o şehrin alimlerini, büyüklerini, o şehirlerde kabirleri olan evliyayı, enbiyayı, sahabeleri rahmetle andım'' diyen Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


''Diyarbakır'da 41 sahabe kabri var. Van'da, Mersin'de, Iğdır'da, Ardahan'da, Edirne'de, Muğla'da, Antalya'da, Nevşehir'de; 81 vilayetin tamamında, mum gibi etrafını aydınlatan mübarek zatlar var. Bu ülkenin her karışından şüheda fışkırıyor. Her karışından ilim fışkırıyor, insanlık fışkırıyor, irfan fışkırıyor. Bu ülke, her zerresiyle, tarihiyle, kültürüyle, medeniyetiyle, sadece kendisine değil, tüm dünyaya barış, kardeşlik, hoşgörü mesajları gönderiyor. İşte onun merkezindeyiz.


Ne güzel söylemiş Hazreti Mevlana, 'Pergel gibi, bir ayağımız burada, merkezde duruyor, diğeriyle bütün alemi geziyoruz' İşte Konya;dan aldığımız bu ilhamla, tüm dünyaya, barış, kardeşlik, dayanışma, hoşgörü mesajlarımızı iletiyoruz.''


Başbakan Erdoğan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu için ''İşte dünyayı dolaşan bir kardeşimi, arkadaşımı sizlere, milletvekili adayı olarak sunduk. Bir ayağı
Konya'da bir ucu dünyada'' diyerek şunları söyledi:

''Şundan emin olun sevgili kardeşlerim. Eğer biz Afganistan;a sırtımızı dönersek, milletin yüzüne bakamayız. Eğer biz Irak'a sırtımızı dönersek,
Konya'nın yüzüne bakamayız. Eğer biz, Filistin'e, Gazze'ye, Kudüs'e, Ramallah'a, Nablus'a sırtımızı dönersek, Hazreti Mevlana'nın huzuruna varamayız. Eğer biz Azarbaycan'ı, yalnız bırakacak olursak, milletimize hesabını veremeyiz.''

''İşte onun için bölgesel meselelerde aktif olarak arabuluculuk yapıyoruz'' diyen Erdoğan, şöyle devam etti:


''İşte onun için, küresel barışa hizmet ediyoruz. Medeniyetler ittifakıyla, Mevlana'nın, Yunus'un mesajlarını Brezilya'dan Japonya'ya kadar biz ulaştırıyoruz. Diline, inancına, derisinin rengine bakmadan, mağdurların, mazlumların imdadına biz koşuyoruz. Çünkü bize yakışan budur.


Selçuklu'nun torunlarına yakışan budur. Osmanlı'nın evladına yakışan budur. Cumhuriyetin çocuklarına yakışan budur. Alparslan'ın, Kılıçarslan'ın, Fatih'in torunlarına; Mevlana'nın talebelerine yakışan işte budur.''


Şu anda birilerinin yaptığı gibi, egemen güçlere şirin gözükme sevdası içinde olmadıklarını vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:


''Filistin'e zulmedenlere biz selam göndermeyiz. Akdeniz'de korsanlık yapanlara biz müsamaha göstermeyiz. Dokuz kardeşimizi Mavi Marmara;da katledenlere biz göz kırpmayız. Biz, diklenmeyiz, ama diklenmeden, adam gibi dik dururuz.''


''ASLINDA BEN BUGÜN, KONYA'YA YÜKSEK HIZLI TRENLEGELMEYİ PLANLAMIŞTIM.  AMA TAKVİMDE BİR YANLIŞ YAPTIK, MAALESEF SEÇİM YASAKLARI NEDENİYLE...''


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, Ankara-Konya arasında yüksek hızlı tren test sürüşlerinin yapıldığını anımsatarak, ''Aslında ben bugün, Konya'ya yüksek hızlı trenle gelmeyi planlamıştım ama takvimde bir yanlış yaptık, maalesef seçim yasakları nedeniyle... Deneme sürüşlerini başlattık. Bugün Konya'ya yüksek hızlı trenle gelemedim ama yüksek hızlı trenin bize nasıl sükse yaparak gittiğini gördüm'' dedi.

Erdoğan, partisince Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.


Başbakan Erdoğan, ''Mübarek üç ayların, ramazanın müjdecisi recep ayının,
Konya'ya, Türkiye'ye millette ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesi'' dileğinde bulundu.

Konya'ya özgü, Regaip Kandili'nde yapılan geleneksel şivlilik kutlamasına ilişkin alanda bulunanlara    ''Dün çocuklar şivlilik istedi mi, çocuklara şivlilik verdiniz mi'' diye soran Başbakan Erdoğan, şunlarnı söyledi:


''Elbette,
Konya'ya gelmişken, Konya'da doğmuş, Konya'da yetişmiş, Konya'nın havasını teneffüs etmiş tüm alimleri, arifleri, fazilet sahibi ulu insanları, rahmetle, minnetle yadediyorum. Allah'ın selamı, rahmeti ve bereketi, Şems-i Tebrizi'nin, Sadrettin Konevi'nin, Muhiddin İbni Arabi'nin, Sultan Veled'in, Eflaki'nin, Kadı Siraceddin'in, Şeyh Edebali'nin, Ahi Evren'in üzerine olsun diyorum. Büyük Selçuklu sultanları Alaaddin Keykubat'ı, Kılıçarslan'ları, Celalettin Karatay'ı aynı şekilde rahmetle yadediyorum. Elbette Mevlana, Hazreti Mevlana Celaleddin Rumi'ye, sadece Konya'yı değil, Türkiye'yi, dünyayı ışığıyla aydınlattığı için Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.''

Erdoğan, sözlerini ''Bu arada, ilminden, feyzinden, vaazlarından hepimizin ziyadesiyle istifade ettiğimiz, Tahir Büyükkörükçü hocamızı 5 Mart'ta Hakk'a uğurladık. Allah ondan razı olsun, mekanı cennet olsun, Allah'ın rahmeti üzerine olsun diyorum'' diye sürdürdü.


Ahmet Hamdi Tanpınar'ın
Konya için ''Bir başkent daima başkenttir. Ne kadar susturulursa susturulsun, yine konuşur'' dizelerini yazdığını anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:

''Evet, bu kadim Selçuklu başkenti, oradan aldığı asaleti hiç bir zaman kaybetmedi.
Konya, Selçuklu'dan miras aldığı yiğitliği, mertliği, hoşgörüyü, ilim ve irfanı hiç bir zaman terketmedi. Konya, alimleriyle, sultanlarıyla, kumandanlarıyla olduğu kadar, şehitleriyle de her zaman bize örnek oldu. Bize rehberlik ettiği için Konya;ya şükran borçluyuz. Bizim önümüzü aydınlattığı için Konya;ya minnet borçluyuz. Biz, Konya;ya hizmeti bir ibadet olarak görüyoruz. Son nefesimize kadar da Konya'ya hizmet etmeye devam edeceğimize söz veriyoruz.''

YÜKSEK HIZLI TREN


En son 17 Aralık'ta, Şeb-i Arus'ta
Konya'ya geldiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Hazreti Mevlana'nın vuslatı vesilesiyle geldiğimiz Konya;da, o gün
Konya Büyükşehir Belediyesinin, TOKİ'nin yaptırdığı okulların, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi binasının açılışını birlikte gerçekleştirdik.

Aslanda ben bugün,
Konya'ya yüksek hızlı trenle gelmeyi planlamıştım.  Ama takvimde bir yanlış yaptık, maalesef seçim yasakları nedeniyle deneme sürüşlerin başlattık. Bugün Konya'ya yüksek hızlı trenle gelemedim ama yüksek hızlı trenin bize nasıl sükse yaparak gittiğini gördüm. Biliyorsunuz hattı tamamladık. Test sürüşlerini de tamamlandık. 250 kilometre hız için sertifika alındı. Şu anda Ankara Konya Yüksek Hızlı Treni artık yolcu taşıyacak hale geldi. Bilgisayar yazılımıyla ilgili çalışma devam ediyor. Kısa sürede onu da tamamladığımızda, artık hızlı treni sizlerin hizmetine girecek.''

İlk etapta hızlı trenin, saatte 160 kilometre hızla hizmet vereceğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:


''Bu da, Ankara
Konya arasını 1 saat 50 dakika sürede almayı mümkün kılacak. Zamanla ve güvenli şekilde sürat artacak. Saatte 250 kilometreye çıktığımızda, Ankara Konya arası 1 saat 30 dakika olacak. 300 kilometreye ulaşınca da 1 saat 15 dakikada Ankara'dan Konya;ya, Konya;dan Ankara;ya ulaşım mümkün hale gelecek.

Konya-Eskişehir, tamamlandığında Konya-İstanbul, Konya-Sivas hatlarımız da işlemeye başlayacak.
Konya Türkiye'nin dört bir yanına artık çok yakın bir şehir haline gelecek. İnşallah, programım elverirse, hızlı trenin yolcu taşımaya başlayacağı açılışı da ben yapacağım, Konya'ya bir kez daha geleceğim. Şimdiden yüksek hızlı trenimiz hayırlı olsun.''

''THE ECONOMIST; SEN BU ÜLKEYE, CHP'YE ÇOK FRANSIZSIN''


AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Meğer, CHP'nin yeni genel başkanı, sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz, CHP'nin yeni genel başkanını, Türkiye'deki çetelerin projesi biliyorduk. Meğer sadece onların değil, küresel çetelerin de projesiymiş'' dedi.

Erdoğan, partisince
Konya Hükümet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti

''Ne diyor CHP'nin sanal genel başkanı 'Biz olsaydık, Mavi Marmara'nın yola çıkmasına izin vermezdik'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:


''Ne diyor CHP'nin proje genel başkanı 'Biz olsaydık, İsrail'le ilişkilerin bozulmasına izin vermezdik' diyor. Biz sizin dönemlerinizi biliriz. Biz, CHP dönemlerindeki dış politikayı biliriz. Biz, CHP'de, monşerlerin çizdiği dış politikanın ne olduğunu çok iyi biliriz. İnönü CHP'sinin, hem Hitler'in doğum gününü kutlamaya heyet gönderdiğini, hem de İsrail'i ilk tanıyan hükümetlerden biri olduğunu da biz çok ama çok iyi biliriz.''


''THE ECONOMIST'İN YORUMU


CHP Genel Başkanı'nın İsrail'e verdiği selamın, karşılığını bulduğunu ifade eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


''Uluslararası bir dergi (The Economist) bir yorum yayınlıyor. Yorumda, öyle dolaylı filan değil doğrudan doğruya 'Oyunuzu CHP'ye verin' deniyor. Ya bu nasıl bir pervasızlıktır, bu nasıl bir densizliktir? Seçim analizi yapmak başka bir şeydir, 'Şu partiye oy verin' diye çağrıda bulunmak başka bir şeydir.


Bu dergi çıkıp, 'AK Parti'ye oy verin' deseydi, açık söylüyorum buna da karşı çıkardık. Uluslararası bir yayın organının, bu kadar açık şekilde çağrı yapması, esasında CHP'nin nasıl bir proje olduğunu da ortaya koymuştur. Neymiş, (CHP, demokrasinin teminatıymış)''


''CHP'Yİ ZERRE KADAR TANISALAR...''


Alandakilerin bu gazetenin yorumlarına tepki göstermesi üzerine Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:


''Biz, birlikte konuşacağız. Bizde ne otoriter, ne totaliter bir anlayış olmayacak. Hep birlikte konuşacağız. Anlaşılan bunlar, sadece Türkiye'ye değil, CHP'ye de Fransızlar. Eğer CHP'yi zerre kadar tanısalar, demokrasi ile CHP kelimelerinin yan yana gelmeyeceğini, tarih boyunca gelmediğini görecekler. Ey The Economist, sen bilir misin bu ülkede CHP'nin il başkanları, illerde valilik yapmıştır. Sen bilir misin milli egemenliğin ancak CHP'nin eliyle yürütülebileceğini yasal hale getirenin bir CHP olduğunu... The Economist, sen bu ülkeye, CHP'ye çok Fransızsın.  Hesap başka. Meğer, CHP'nin yeni genel başkanı, sadece ulusalcı bir proje değil, uluslararası bir projeymiş. Biz, CHP'nin yeni genel başkanını, Türkiye'deki çetelerin projesi biliyorduk, meğer sadece onların değil, küresel çetelerin de projesiymiş.''


''TEL AVİV'E SELAM GÖNDERMEKTEN BAŞKA...''


Erdoğan, sadece
Konya'ya değil, tüm Türkiye'ye seslendiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Buradan CHP'ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. CHP genel başkanının nasıl bir proje olduğunu işte görün. CHP genel başkanının kimlerle iş tuttuğunu, arkasında kimlerin olduğunu işte görün. Allah aşkına,
Konya'dan soruyorum; Bu yeni CHP'nin, dış politikasını bilen var mı? Tel Aviv'e selam göndermekten başka, dış politika adına sarf ettikleri tek cümle duydunuz mu?''

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.