Erdoğan: Kürt anneler bu vahşeti görsün!
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından dünya kadınlar günü dolayısıyla düzenlenen 'Büyüyen Türkiye Güçlenen Kadınlar' programına katıldı.
Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, anne karnındaki bebeği katleden terör örgütünün bu topraklardan silinmesi gerektiğini belirterek, "Bu topraklar kadını yüceltmiş, en temel hakları yüzyıllar öncesinden vermiştir. Bu topraklardan doğan medeniyet öldürmeyi en büyük günah ve insanlık suçu saymıştır. Bu topraklar fitne, öldürme, teröre karşı tek yürek olarak olayları durdurabilir. Bu topraklar üzerine oynanan oyunlar da ancak ve ancak annelerin bu konuya duyarlı olmasıyla sona erecektir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Mardin Artuklu Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi'nde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından dünya kadınlar günü dolayısıyla düzenlenen 'Büyüyen Türkiye Güçlenen Kadınlar' programına katıldı.
Dünyaca ünlü alp sanatçısı Şirin Pancaroğlu'nun müzik dinletisi ve ardından sahnelenen kum sanatı gösterisi ile devam eden programda bir konuşma yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Başarılı konserleri ile farklı dinletileri bizlere yaşatanlara teşekkür ediyorum. Dünya kadınlar gününün ülkemizdeki ve dünyadaki kadınlar hayırlı olmasını diliyorum. Bu anlamlı gün vesilesiyle böyle güzel bir programı tertip eden bakanlığıma ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Elbette bu proğramın Mardin'de düzenleniyor olmasının Mardinli hanım kardışlerimizle birlikte kutluyor olmamızın özel bir anlamı var.
Evliya Çelebi 'Mardini tarif etmekte lisan kısa, kalem kırıktır' diyor. Mardin bir medeniyet şehri, dinlerin, dillerin, farlılıkların buluştuğu ve hoşgörü içinde varlıklarını sürdürdükleri bir şehir. Mardin tarih şehri, ilim şehri, kardeşlik şehri, çilekeş onurhlu dirayetli yürekli anadolu kadınlarının şehridir. Mardin bir açık hava müzesi bu görünümüyle kardeşlik ve dayanışmasıyla tüm Türkiye ve dünya için önem teşkil eden bir şehir. 8 Mart'ta Mardinli kardeşlerimizle birlikte dünyaya mesaj vermek için burdayız. Bu yıl Van'ın depremzede kadınları hatırlanmayı hak ediyor, Uludere'de çocuklarını kaybetmiş kadınlar hatırlanmayı özellikle hak ediyordu.
Büyük acılar yaşayan ancak zaferi elde eden Kuzey Afrika, Fas, Tunus, Cezayir, Libya ve Mısır'ın kadınları 8 Mart'ta hatırlanmayı hak ediyorlar. Şimdi temennim ve duam Suriyedeki kadınlaın da hatırlanmasıdır. Bir kez daha tüm dünyayı özellikle de tüm dünya kadınlarını Suriye başta olmak üzere kanayan coğraflalardaki kadınların sorunlarıyla empati kurmaya davet ediyorum. Cinsiyet ayrımcılığı, ırkçılık kadar kötüdür insanlık dışıdır. Dünyanın pek çok yerinde kadınlar ırçılık ve cinsiyet ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da yaşanan hadiseler karşısında dünyanın büyük kesimi başarısız bir imtihan verdi.
Fransa göçmenleri ülkesinden atacağını söylüyor. Hani AB'de bu yoktu. Bunların sözüne güven olmaz bunlara inanılmız. Ama biz böyle değiliz. Büyük değişimlerin yaşandığı bu çoğrafyadaki kardeşlerimizin demokrasiye hazır olup olmadıkları tartışma konusu yapıldı. Bunların temelinde ırkçılık, ayrımcılık ve kibir vardı. BM Suriye'deki olayları görmemiş mi? Avrupa'nın ortasında Bosna'da kadınların maruz kaldığı insanlık dışı olaylar karşısında bürünülen suskunluğu biliyoruz. Yoksulluğun, tacizin, tecavüzün pençesindeki kadınlara yine kadınların sahip çıkması, kadınların yüreklerini ortaya koymaları çözüm süreçini arttıracaktır. Kadınlar kendi meselelerine sahip çıktığında insaf, vicdan sahibi erkekleri daima yanlarında bulurlar" dedi.
KÜRT ANNELERE ÇAĞRI
"TERÖRÜN BİTMESİNDE KADINLARA BÜYÜK GÖREVLER DÜŞÜYOR"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de terörün bitmesinde kadınlara büyük görevler düştüğünü belirterek, annelere çağrıda bulundu. Erdoğan, "Türkiye'de yaşanan terörün sona erdirilmesinde kadınlara büyük görevler düşüyor. Mardinli kadınların, annlerin dikkatlerini çekmek isytiyorum. Aralık ayında güvenlik güçleri Cudi Dağı'nda büyük operasyon yaptı, teröristleri etkisiz hale getirdi ve görüntüler kamuoyuyla paylaşıldı.
Bir mağarada komutanın saatlerce teröristleri sağ ele geçirmek için dil döktüğünü herkes gördü. Sizi, anne, babanıza götüreceğiz, ailenizle görüştüreceğiz diye yalvardı. 18 yaşındaki gençler mağaralardan çıktı. Komutan bu gençlere soruyor, annnen, baban sağ mı? Verilen cevap ben ayrıldığımda sağ idiler. Ne zaman ayrıldın diyor 5 yıl önce ayrıldım yanıtını veriyor. Daha 13 yaşında bir çocuğu annesinden babasından koparıp dağa çıkarıyorlar ve 5 yıl boyunca ailesi ile götüştürmüyorlar. Yerin 150 metre derinliğinde hapsedilen çocuklar var. 5 kadın teröristin Diyarbakır'da bir mağarada öldürülmesi olayında da benzeri bir olay yaşandı. Örgütten kaçtıkları için mağarada günlerce işkence yapılarak öldürüldüler. Bununla da kanılmıyor bir yıl boyunca ailelerine haber verilmiyor.
İranlı bir terörist aileleri arayarak durumu bildiriyor. Terör örgütünün ifadesi ise çok manidardır, çocuklar jeneratör gazından zehirlendi açıklaması yapılıyor. 13 yaşındaki çocuğunu dağa kaptıran, 5 yıl boyunca haber alamayan annenin acısı dağlar kadar büyüktür. Onun için anneler bu meseleye el koymalı. Çocuklarına sahip çıkmak zorundadır. Bakın bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bir kadını, bir anneyi özellikle anmak istiyorum 29 Ekim 2011'de Bingöl'de bir canlı bomba üzerindeki bombayı patlattı. Hatice Belgin isimli kardeşimiz 3 çocuğu ile birlikte bayram alışverişindeydi. Çocuklarına zarar gelmemesi için canlı bombaya kendi bedenini siper etti. Ancak kendisi orada Hakk'a yürüdü. Bir kez daha rahmetle yad ediyorum.
O cesaret, o kahramanlık, o annelik dolu yüreğinden dolayı hürmetle yad ediyorum. Anne bir makamdır, mevkidir, kadın o yaradılan insanın vasfıdır. Bunların aile diye bir kavramı dünyalarında yok. Bunlarda aile diye bir kavram olmadığı gibi bunların anlayışında, yüreğinde millet diye bir anlayış da yok. Ben de diyorum ki annneye saygıyı değerlerimizde bulduk ve cenneti de annelerin ayakları altında bulduk. Babanın ayağı altında değil, annenin ayağı altında. Ben hep annemin ayağının altını öptüm. Çünkü orda cennetin kokusu var, orada başka bir dünya var. Bizi biz kılan, bizi güçlü kılan zaten bu. Biz kadına aile içerisindeki önemli rolü sebebiyle ayrı bir değer veriyoruz. İşte Bingöl'de merhum Hatice Belgin nasıl çocuklarını korumak için canlı bombanın üzerine atladıysa, çocukları dağda olan annelerin de terör örgütüne de sesini yükseltmesi gerekiyor. Çekin elinizi çocuklarımızın üzerinden demelerini bekliyorum. Anne karnındaki bebeği katleden bir örgüt bu topraklardan silinip gitsin. Bu topraklar kadını yüceltmiş en temel hakları yüzyıllar öncesinden verilmiştir. Bu topraklardan doğan medeniyet öldürmeyi en büyük günah ve insanlık suçu saymıştır. Fitne, öldürme, teröre karşı tek yürek halinde hareket edilmelidir" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.