Erdoğan'dan CHP'yi kızdıracak sözler?

Erdoğan'dan CHP'yi kızdıracak sözler?
Erdoğan referandum mitingleri kapsamında Sakarya'dan muhalefete yüklendi. Erdoğan YARSAV, medya ve CHP'nin birlikteymiş gibi hareket ettiğini söyledi. Erdoğan...

Erdoğan referandum mitingleri kapsamında Sakarya'dan muhalefete yüklendi. Erdoğan YARSAV, medya ve CHP'nin birlikteymiş gibi hareket ettiğini söyledi. Erdoğan Dersim ile ilgili CHP'yi kızdıracak iddialarda bulundu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Hırsızlığa göz yummuyoruz, yolsuzluğa geçit vermiyoruz, statükoya aldanmıyoruz.

Biz, bizden öncekilerin söylediği gibi, 'Böyle gelmiş, böyle gider' demiyoruz. Sizden aldığımız destekle, sizlerin hayır dualarınızla, sizin bize yüklediğiniz emaneti namusumuz, şerefimiz biliyor, o emaneti yere düşürmüyoruz'' dedi.

Erdoğan, partisince Sakarya Kent Meydanı'nda yapılan mitingde konuştu. Tüm Sakaryalıların ramazan ayını tebrik eden Erdoğan, ''Ramazan'ın ülkemize, milletimize, tüm İslam dünyasına, insanlığa, barış, huzur getirmesini Allah'tan temenni ediyorum'' dedi.

Bugün, Sakarya'da 18'inci mitinglerini yaptıklarını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Bingöl'den başladığımız yolculukta bugün Sakarya'dayız. Bingöl bize 'evet' dedi. Elazığ bize 'evet' dedi. Adıyaman, Malatya, Kütahya, Balıkesir, Hatay, Adana, Aydın, Denizli, Afyonkarahisar 'evet' dedi. Eskişehir, Isparta, Antalya, İzmir, Rize, Trabzon, dün Erzurum bize gür bir sesle 'evet' dedi.

Peki, Sakarya 'evet' diyor mu? Sakarya, Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak bu büyük değişime 'evet' diyor mu? Sakarya, darbe Anayasası yerine milletin Anayasa'sına 'evet' diyor mu?

Büyük Türkiye mücadelemizde yanımızda mısınız? Demokrasi mücadelemizde yanımızda mısınız? İleri demokrasiye 'evet' mi? Özgürlüklere 'evet' mi?

Sevdamız millet, kararımız evet, sevdamız millet oyumuz evet. Bütün Türkiye 'evet' diye haykırıyor. 81 vilayetimiz 'evet' diye haykırıyor.''

'BUGÜN, YENİ ŞEYLER SÖYLEMEK LAZIM'

Erdoğan, milletin, ülkenin her zaman değişimden yana olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Ne güzel söylemiş Hazreti Mevlana: 'Her gün bir yerden göçmek ne iyi, her gün bir yere konmak ne güzel, bulanmadan, donmadan akmak ne hoş, dünle gitti cancağızım, düne ait ne varsa bugün, yeni şeyler söylemek lazım.'

Evet, şu Sakarya Nehri gibi, bulanmadan, donmadan akıyoruz. Bir ayağımız burada, milletimizin içinde, diğer ayağımızla, adeta pergel gibi dünyayı kucaklıyoruz.

Hırsızlığa göz yummuyoruz, yolsuzluğa geçit vermiyoruz, statükoya aldanmıyoruz. Biz, bizden öncekilerin söylediği gibi, 'Böyle gelmiş, böyle gider' demiyoruz.

Sizden aldığımız destekle, sizlerin hayır dualarıyla, sizin bize yüklediğiniz emaneti namusumuz, şerefimiz biliyor, o emaneti yere düşürmüyoruz.''

Erdoğan, yedi buçuk yılda, her alanda Türkiye'ye ilkleri yaşattıklarını ifade ederek, şunları söyledi:

''Türkiye'nin milli gelirini ilk kez 700 milyar doların üzerine çektik. Kişi başına düşen milli geliri ilk kez 10 bin doların üzerine çıkarttık.

İhracatı ilk kez 100 milyar doların üzerine çıkarttık. Enflasyon, 30 yıl aradan sonra ilk kez bizim dönemimizde tek haneli oranlara düştü; yüzde 30'dan aldık, 7,6'ya indirdik.

Biz iktidara geldiğimizde Türkiye ekonomisi dünyada 26'ncıydı, ama şimdi dünyanın 17'ncisi oldu. Nereden nereye...

Devletimizin kamu net borç stoku biz göreve geldiğimiz zaman yüzde 74'tü ama şimdi yüzde 45'e düştü. Nereden nereye...

Bakınız devletin borçlanma faizi neydi biliyor musunuz? Yüzde 63. Yüz liraya 63 lira faiz veriyordu bu devlet. Şimdi 7-8. Hadi çıksınlar, 'hayır' desinler.

Diyemezler, işte bunu dedikleri gün batıyorlar zaten. Eğitimden sağlığa, adaletten emniyete, tarımdan enerjiye, ulaştırmaya Türkiye'yi ilklerle tanıştırdık.''

'İNSANLIĞIN SESİ OLDUK''

Avrupa Birliği sürecinde birçok ilki millete yaşattıklarını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Suriye, Lübnan, Ürdün, Libya, Rusya, Sırbistan'la, daha birçok ülkeyle ilk kez vizeleri kaldırdık. Türkiye'yi dünyada itibarlı bir konuma yükselttik.

Ortadoğu'da devlet terörüne ilk kez biz dur dedik. Medeniyetler İttifakı girişimini başlattık, tüm dünyada kardeşlik dedik. G-20 Zirvelerine katıldık, yoksullarla küresel dayanışma dedik.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne üye olduk, barış dedik. Haiti'de depremzedelere el uzattık, Pakistan'da afetzedelerin yanında olduk, Afganistan'da okul, Kırım'da ev, Sudan'da su kuyuları inşa ettik.

Saraybosna'daki camilerimize, Üsküp'teki köprülerimize, Moğolistan'daki yazılı anıtlarımıza biz sahip çıktık. Kabil'de biz varız, Darfur'da biz varız, Bağdat'ta biz varız, Gazze'de biz varız, Kudüs'te biz varız. Hakkı biz savunduk, adaleti biz savunduk, biz insanlığın sesi olduk.''

Erdoğan, ''Gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen bir ülke olduk. Biz o ülkeyi, Türkiye'yi gündemde üst sıralardaki bir ülke haline getirdik.

Artık çevresini seyreden bir Türkiye yok, artık bakan bir Türkiye yok. Artık lokomotif bir Türkiye var'' diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Tasavvufta bir kaide vardır; Derler ki 'edep yahu, edep yahu'. Ben de onu söylüyorum. Bize gelip de tere satmayın. Tereciye tere satılmaz. Bu millete tere satamazsın'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Sakarya Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi.

Başı örtülü kız çocuklarının üniversite kapılarından geri çevrildiği, üniversite kapılarının başı örtülü kızlara kapatıldığı dönemler olduğunu belirten Erdoğan, ''Utanmadan sıkılmadan 'özgürlük' dediler. Hani nerede özgürlük, nerede? Nice hayatları kararttılar, nice umutları söndürdüler'' diye konuştu.

Başörtülü kızların eğitim özgürlüğünün önünü açmak için TBMM'de MHP ile el ele verdiklerini, ilgili düzenlemeyi 411 oyla meclisten geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Arkadan ne oldu? Hani çıktıya bugün ana muhalefet partisinin lideri ne diyor? 'Bu işi ben çözerim' diyor. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? 411 oyla eğitim özgürlüğü konusunda başörtüsüyle alakalı sorunu Anayasa Mahkemesi'ne kim götürdü?

CHP değil mi? Onun altında CHP'nin şimdiki liderinin imzası yok muydu... Sen benim Sakaryalı kardeşimi enayi mi zannediyorsun? İnsan biraz sıkılır, biraz utanır.

Bir taraftan alıp Anayasa Mahkemesi'ne götüreceksin diğer taraftan da diyeceksin ki ben başörtülülerin sorununu çözerim. Dürüst ol, dürüst.

Tasavvufta bir kaide vardır; Derler ki 'edep yahu, edep yahu'. Ben de onu söylüyorum. Bize gelip de tere satmayın. Tereciye tere satılmaz. Bu millete tere satamazsın. Bu millet bu işin aslını biliyor.

CHP'nin de cemaziyelevvelini iyi biliyor. Yaşayanlar yaşamayanlara anlattı. Babamın, dedemin bana anlattığı gibi.

Bizim babalarımız torunlarına anlattı. Biz de torunlarımıza da anlatıyoruz, çocuklarımıza da anlatıyoruz. Bak bunlar geçmişte bunları yaptı diyoruz.''

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Dersimli olduğunu hatırlatan Erdoğan, ''Dersim ile ilgili ne söylediklerini biliyorsunuz değil mi?

Vergi vermediler diye Dersim'in köylerini kim bombaladı? Zamanının, o zaman ki Cumhurbaşkanı'nın emriyle... Kimdi? İsmet İnönü, CHP'nin başındaydı.

Yani CHP bombaladı. 20 bin, 30 bin, 40 bin, 50 bin kişinin yargısız infaz edildiği söylenir. İnsaf ya. İşte sizin cemaziyelevveliniz bu. Gelin de siz bunu temizleyin önce'' diye konuştu.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şair ne kadar güzel söylemiş, ne kadar anlamlı söylemiş, 'Vicdan azabına eş, kayna, kayna Sakarya.

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.' Biz bu topraklarda parya olamazdık. İşte onun için bu mücadeleyi verdik. Çünkü biz bu ülkenin asıl sahipleriyiz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, partisince Sakarya kent meydanında düzenlenen mitingde vatandaşlara seslendi. Hükümet olarak bir ilke imza attıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'yi, darbelerin gölgesindeki Anayasa'dan kurtardıklarını, daha ileri demokrasi, daha fazla özgürlük için güçlü bir adım attıklarını söyledi.

Necip Fazıl Kısakürek'in Sakarya Türküsü şiirini hatırlatan Erdoğan, ''Şair ne kadar güzel söylemiş, ne kadar anlamlı söylemiş. 'Vicdan azabına eş, kayna, kayna Sakarya.

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.' Biz bu topraklarda parya olamazdık. İşte onun için bu mücadeleyi verdik. Çünkü biz bu ülkenin asıl sahipleriyiz.

Öyleyse gereğini yapmalıyız, darbe anayasalarından milletimizi kurtarıp, milletin anayasasını egemen kılmaya mecburuz. Çünkü bu millete yakışan buydu'' diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, milletin takdirine saygı duyulmadığını, tercihine hürmet gösterilmediğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Milletin taleplerine, arzularına, beklentilerine itibar etmediler. Milleti değil, kendilerini ülkenin sahibi gibi gördüler. Millet adına, ama millete rağmen karar verdiler.

'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' dediler, ama milletin karşısına farklı çıktılar. Benim milletime, köylüme, çiftçime ne dediler? 'göbeğini kaşıyan' dediler, 'bidon kafalılar' dediler.

Günlerdir bir şeyler yapıyorlar. 22 Temmuz seçimlerinden sonra ne dediler? 'Sahillerde hep CHP kazandı, AK Parti kaybetti' dediler. Şu yaklaşıma bak, şecaat arz ederken sirkatini söylüyorlar.

Eğer siz sahillerden bu ülkenin kaymak takımını ifade ediyorsanız, doğrudur. Hayırlı olsun diyorum size onlar.

Ben bu ülkenin çiftçisiyle, köylüsüyle, emeklisiyle, işçisiyle 81 vilayetin 81'inde de milletvekili belediye başkanı çıkarmaktan memnunum.

Biz Türkiye'nin belli bölgelerinde değil, her yerinde varız. Çünkü biz ayrımcı olmadık olmayacağız.''

Anayasayı değiştirmeye, çetelerle mücadele etmeye, ülkenin tarihindeki karanlık noktaları aydınlatmaya çalıştıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: 

''Anayasayı değiştireceğiz dedik, 'Hayır, değiştiremezsiniz' dediler. Cumhurbaşkanı seçeceğiz dedik, bizden önce nasıl seçildiyse öyle seçeceğiz dedik, 'Hayır seçemezsiniz' dediler.

Çetelerle mücadele edeceğiz dedik, 'Avukatıyız' dediler. Karanlık senaryoları deşifre edeceğiz dedik, 'Bize dokunmayın' dediler. Bu ülkenin tarihindeki karanlık noktaları aydınlatacağız dedik, partimizin üzerine geldiler.''

''ORTADA BİR KUYU VAR YANDAN GEÇ''

Başbakan Erdoğan CHP, MHP, BDP yönetimlerini muhatap almadığını, bu partilere oy veren vatandaşlara seslendiğini, 12 Eylül'de iktidarın ya da muhalefetin değil, geleceğin oylanacağını söyledi. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Bu anayasa paketi yeterli mi? Tam yeterli değil. Tam yeterli olanın bu kapısını açıyor. Asıl hesaplaşmayı ne zaman yapacağız. 2011'in Temmuzunda yapacağız.

O zaman da ben inanıyorum ki, benim halkım, benim vatandaşım sandıkları patlatacak. Onu o zaman konuşuruz, şimdi onu konuşmaya gerek yok.

Şimdi biz Anayasa'nın içini konuşalım. Zira ne ana muhalefet ne yavru muhalefet hiç Anayasa'nın içini konuşmuyorlar. Hep kuyunun etrafında dolaşıyorlar. Ortada bir kuyu var yandan geç. Gelin de içini konuşalım.

Mecliste de hiç Anayasayı konuşmadılar, hep ilgisiz şeyler konuştular. Arkadaşlarına dahi güvenmediler. Dediler ki 'oy kabinine girmeyeceksiniz' Benim milletim bu vekilleri niye seçti?

'Benim adıma git oy kullan' dedi. Bunlar oy kullandırtmıyorlar. Niye? Güvenmediler de onun için, güvenmediler, 'işi sağlama alalım' dediler. Sizler bize de vekalet verdiniz.

Biz gittik sizin vekaletinize layık olacak şekilde oyumuzu anamızın ak sütü gibi kullandık. 14 gün gece gündüz demeden bu çalışmayı sürdürdük.''

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Ana muhalefet, diğerleri televizyonlara çıktıklarında, aman gençleri, çocukları televizyonların karşısında tutmayın, yavrularımızın ahlakı bozulur, kötü örnek olurlar.

O hakaretleri duymasınlar, o küfürleri duymasınlar, o seviyesiz üslubu duymasınlar'' dedi.

Erdoğan, partisince Sakarya Kent Meydanı'nda yapılan mitingde konuştu.

Ramazan ayında muhalefetin hakaretleri ve küfürnamelerinin durmadığını ifade eden Erdoğan, ''Ama biz onlara aynı şekilde cevap veremeyiz.

Onların yalanları, onların hakaretleri onların olsun. Biz edebi, adabı içerisinde siyasetimizi yürüteceğiz'' diye konuştu.

Aldıkları ders ve terbiyenin bunu gerektirdiğini ve bunun gereğini yapacaklarını belirten Erdoğan, milletin kendilerine bu görevi verirken bu yönüyle verdiğini ve millete layık olmanın gayreti içinde olacaklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ana muhalefet, diğerleri televizyonlara çıktıklarında, aman gençleri, çocukları televizyonların karşısında tutmayın, yavrularımızın ahlakı bozulur, kötü örnek olurlar. O hakaretleri duymasınlar, o küfürleri duymasınlar, o seviyesiz üslubu duymasınlar.

 Onların yalanlarını dinlemesinler. Siyasetin, onların sergilediği gibi yalandan, iftiradan, karalamadan, tutarsızlıktan ibaret olduğunu görmesinler.

Eskiler, aslında eskimezler ne güzel söylemiş... 'Üslub-u Beyan, Ayniyle İnsan.' Mesele bu. İşte bunların o çirkin üslupları, aslında siyasetteki vizyonlarını, ufuklarının ne kadar dar olduğunu açıkça gösteriyor.''

Şu anda, CHP'den, MHP'den sağduyu sahibi, vicdanının sesine kulak veren başkanların istifa ettiğini, cesurca ''Evet'' diyeceklerini açıkladıklarını ifade eden Erdoğan, böylece CHP yönetimini de MHP yönetimini de bu meseleyi kişiselleştirdikleri için uyardıklarını söyledi.

CHP ve MHP liderlerinin, gittikleri hiçbir yerde anayasa değişikliğinin içeriğine girmediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

''Sandıktan çıkacak her 'Hayır' oyu, sadece ve sadece CHP Genel Başkanı'nın işine yarayacaktır. BDP'nin işine yarayacaktır. Onun için özellikle MHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum.

Sakın bu oyuna gelmeyin. Bir daha ki seçimde kime oy vereceğin önemli değil. Ama bu, bir partiye oy vermiyorsun. Burada 27 maddesi değişen bir anayasa paketine oy veriyorsun.''

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRECEK

Anayasa değişikliğinin Türkiye'ye ne getireceğini, Türkiye'nin nasıl değişeceğini birkaç örnek üzerinden anlatmak istediğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:

''Bir bankaya gidiyorsunuz, kredi çekiyorsunuz... Ya da gidiyorsunuz, bir telefon hattı alıyorsunuz... Bu sırada verdiğiniz kimlik bilgileri, sizin bilginiz, rızanız dışında, başka amaçlar için kullanılıyor. Bu alanda bir yasal boşluk olduğu için yaptırım uygulanamıyor.

Hastaneye gittiğinizde, kimlik bilgileriniz, kan örnekleriniz, DNA testleriniz koruma altına alınıyor. Ama bunlar çalındığında, kötüye kullanıldığında, bunun için de yasal bir yaptırım uygulanamıyor. Şimdi Anayasa değişikliği ile 12 Eylül'de bunun önüne geçiyoruz.''

Fişlemeye artık son verdiklerini vurgulayan Erdoğan, hiç kimsenin, ırkından, siyasi düşüncesinden, inançlarından, dernek, vakıf, sendika üyeliğinden, hakkındaki hiçbir özel bilgiden dolayı artık mağdur edilemeyeceğini söyledi.

Erdoğan, ''Bu namaz kılıyor, bu gümüş yüzük takıyor, bunun eşi başörtülü, bu alkol alıyor, bu Alevidir, bu Sünnidir diye hiç kimse fişlenemeyecek'' dedi.

Anayasa değişikliği ile seyahat hürriyetini geliştirdiklerini dile getiren Erdoğan, ''Benim Sakaryalı kardeşim, Almanya'ya oğlunun yanına gidecek, geçmişten bir vergi borcu var.

Ödemeyi unutmuş. Havaalanından geri döndürülüyor. Hacca gidecek kardeşim, aynı şekilde bir borcu var, havaalanından geri döndürülüyor. Garip garip o da geri dönüyor.

Şimdi ise bu kalkıyor. Hakkında mahkeme kararı olmadıkça kimse yurt dışına çıkmaktan men edilemeyecek'' diye konuştu.

Dilekçe ve bilgi edinme hakkını getirerek, vatandaşın hak arama özgürlüğünü genişlettiklerini dile getiren Erdoğan, şimdi de, Kamu Denetçiliği Kurumunu kurduklarını söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Benim Sakaryalı kardeşimin valilikte, kaymakamlıkta, belediyede, nüfus müdürlüğünde işi var. Gidiyor, ama sorununa çözüm bulamıyor.

Ya da gidiyor kendisine 'Bugün Git Yarın Gel' diyorlar. O Sakaryalı kardeşim gidecek, Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuracak ve sorunu hemen çözülecek. Bu modern düzenlemeye, Kamu Denetçiliği Kurumu'na 'Evet' mi?

İşçi kardeşim sendikaya artık üye olmaktan zorlanmayacak. İki sendikaya üye olma hakkına farklı iş yerlerinde sahip olacak.''

Ekonomik Sosyal Konseyi anayasal bir kurum haline getirdiklerini dile getiren Erdoğan, artık hükümetlerin ve parlamentonun, Ekonomik Sosyal Konsey'in görüşünü almadan adım atmayacağını söyledi.

Memurun bugüne kadar toplu görüşme hakkı bulunduğunu, onun yerine toplu iş sözleşmesi hakkını getirdiklerini belirten Erdoğan, aynı şekilde bundan emekli memurların da yararlanacağını vurguladı.

ASKERİ MAHKEMELERDE YARGILANMA

Sivillerin askeri mahkemelerde yargılanmasının artık ortadan kaldırılacağını dile getiren Erdoğan şöyle devam etti:

''Özellikle sıkıyönetim dönemlerinde çok sayıda sivil, askeri mahkemelerde yargılandı. Ben de dahil olmak üzere. Şimdi artık 13 Eylül sabahından itibaren, sivillerin askeri mahkemelerde yargılanması son buluyor.

Birçok subay, astsubay kardeşim, sorgusuz sualsiz ordudan ihraç edildi. Hiçbiri mahkemeye gidip hakkını arayamadı. Şimdi ordudan ihraç kararlarına yargı yolunu açıyoruz.''

12 Eylül'de değişecek anayasa ile, kadınların çok önemli haklara kavuşacaklarını, bazı iş kollarında, işe alımlarda kadınlara öncelik tanınacağını belirten Erdoğan,kimsesiz, çaresiz kadınların korunmasında özel ve ayrıcalıklı uygulamaların artık mümkün olacağını söyledi.

Kadınların iş sahibi olabilmesi için artık daha fazla bütçe ayrılacağını dile getiren Erdoğan, kadınların iş kurması için, düşük faizli ya da karşılıksız krediler verilebileceğini kaydetti.

Kız çocuklarının okuma yazma öğrenmelerinin artık daha fazla teşvik edileceğini belirten Erdoğan, ''Siyasette artık inanıyorum ki, kadınlar daha fazla yer alacak'' dedi.

Kadınlardan, miting alanlarından dağıldıktan sonra kapı kapı dolaşmalarını ve gidilmedik yer bırakmamalarını isteyen Erdoğan, ''Ben de durmuyorum, siz de durmayacaksınız.

Son ana kadar. 13 Eylül sabahı Türkiye bir başka ayağa kalkacak. 'Evet' mi?'' diye konuştu.

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.