Erdoğan'ın hatırlattığı gazete manşeti ?.
Başbakan Erdoğan, Çorum'da halka hitap etti. Karanlık senaryolara sıralayan Erdoğan, KESK'i kendi sözleriyle, Kılıçdaraoğlu'nu sakladığı memleketiyle, AYM'ye götürdükleri katsayı ve başörtü teklifiyle vurdu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Eylül'de yapılacak referandum öncesi Çorum'da halka hitap etti.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyleydi:
Bu ülkede kirli bir takım örgütlenmeler var. Adı konulmamış şiddet yapılanmaları var. Devletin bazı organlarına sirayet ettiklerini gördük. Sizden aldığımız güçle çetelere karşı amansız bir mücadele başlattık tehditlere boyun eymedik. baskılara eyvallah demedik. Tüm bu kirli oyunlara karşı dik durduk.
Danıştay'a yapılan saldırıyı hatırlayın. Birileri elini kolunu sallaya sallaya binaya girip toplantı salonunu bastı. hemen ardından hükümetimiz hedef alındı. Demeçlerde suçlamalar yönelti.
Cenaze törenlerinde kitleler biz karşı kışkırtıldı. Sonunda gerçekler ortaya çıktı. Bir kısım medyanın hedef göstermelerine aldırmadık. Kimlerin kimlerle iş tuttuğu, kimlerin bu kirli hedefler için kader birliği yaptığı ortaya çıktı mı? Evet!
1980'de Çorum'da kanlı olaylar yaşandı. Bir çok vatandaşımız öldürüldü. O olaylar asla bir sağcı solcu Alevi-Sünni çatıması değildi. Çorum'da kanlı bir provopkasyon yapıldı. Aynı şeyler Maraş'ta Gazi Mahllesi'nde daha yurdun pek çok yerinde denendi.
Bugünde hassa vilayetlerimizde kargaşa çıkarmaya çalışıyorlar milleti galeyana getirmeye çalışıyorlar. Tek tek açığa çıkan çeteler Türkiye'ye rota çizmeye çalıştılar. Bugün de bazı il ve ilçelerde kirkli senoryaları ortaya koymaya çalışıyor. Bugün bir kısım kirli senaryolar yazılıyor. Ama uygulamaya geçilmeden deşifre ediliyor. Bugün artık şapkasını alıp giden bir iktidar yok. Bugün artık çetelerin değil milletin sözü geçiyor. Bugün artık ülkeyi millet yönetiyor.
CHP zihniyeti benim vatandaşıma bidon kafalı diyor. Anayasa değişikliği milli iradeyi gerçekten egemen kılmaktır. Hukukun üstünlüğünü hakim kılmaktır. Evet demek 12 Eylüller 27 Mayıslar bir daha yaşanmasın demektir. Evet demek darbeci anlayışlara, vesayetçi anlayışlara dur demektir. Üstünlerin hukukunun yerine hukukun üstünlüğüne evet mi?
Çorum'un güzel bir sözü var. Deniz suyu gibi ne içiliyor ne geçiliyor. CHP milletvekilleri silivriye gidiyor. Danıştay saldırganları ile yan yana oturuyor. Onların avukatlığını yapıyor. Haftalardır 27 Mayıs bildirisini diline dolayan CHP'nin genel başkanı çıkıp biz Ergenekon'un avukatı değiliz diyemiyor. CHP'ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu oylama bir genel seçim oylaması değil. Buraya gelen CHP'nin genel başkanı bu paketteki 26 maddeden bahsedemiyor. CHP başka şeylerden bahsediyor. Bu maddelerden bahsederlerse yalanları orataya çıkacak çünkü...
MHP, CHP'nin arkasına vagon yaptılar onların ardından gidiyor. Şimdi bakıyorsun CHP, MHP, BDP YARSAV ve bir kaç örgüt daha peş peşe düşmüşler... Bu proje darbe anayasasına karşı milletin projesidir.
KESK'İN TEKLİFİNE CEVAP
Eskiden toplu iş görüşmeleri yapılıyordu, şimdi toplu iş sözleşmeleri yapılacak. Şimdi işçi sendikalarına bakıyorum (KESK'i kastederek) Bu görüşmeleri referandumdan sonraya bırakalım diyor. Niye? diyorsun. Referandum sonrası toplu iş sözleşmesi çıkacak ya diyor. Referandumdan Evet çıkacağına da inanıyor. Peki diyorsun. Referandumda sen ne oy vereceksin diyorsun. Biz referandumda Hayır diyoruz diyor. Hem düzenlemeyi istiyor hem karşı çıkıyor. Bu ne perhiz ne lahana turşusu... Bunlara milletim haddini bildirecek. Yok öyle 25 kuruşa simit.
KILIÇDAROĞLU NİYE TUNCELİLİYİM DİYEMİYOR?
Sayın Kılıçdaroğlu, gittiği her yerde soyundan bahsediyor. Kendisinin Akşehirli olduğunu söylüyor. Göğsünü gere gere ben Dersimliyim Tunceliliyim diyemiyor. Dersimli olduğunu niye söylemiyor? CHP'nin yaptığı dersim katliamını üstlenemiyordu ondan. Bizim inansımıza göre kimsenin ırkı soyu sopu üstünlük kaynağı değildir. Çünkü biz yaradılanı yaradandan ötürü severiz. Bizim yönetim anlayışına göre kimse kökeninden soyundan sopundan dolayı dışlanamaz. Soyunu sopunu gizleyenlere de hoş gözle bakılmaz. Sayın Kılıçdaroğlu'na buradan samimi bir çağrı yapıyorum.
O Alevidir, bu sünnidir, bu namaz kılar, bunun anası başörtü örter diye kimse kimseye ayrım yapamaz yapmamalı...
Geçmişte Mehmet Moğaltay ve Seyfi Oktay, "CHP'lileri atamayacaktık da MHP faşistlerini mi atayacaktık" diyordu. Şimdi MHP-CHP kol kola referanduma gidiyor.
Bir katsayı meselesi var. Bu da beni çok hüzne boğar. Kızlarımızın başörtüsü ve katsayı yüzünden okuma hakkının elinden alınması reva mı?
"411 EL KAOSA KALKTI" MANŞETİ
MHP ile el ele verip katsayı sorununu ve başörtüsünü çözelim dedik. Teklifimizi 411 oy ile parlamentoda kabul ettirdik. Kaosa kalkan 11 el diye manşet attılar. Bu manşetlerin kim attığını iyi biliyorsunuz. Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bu kararı iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi'ne götürdü. Sayın Kılıçdaroğlu o gün de mi doğmamıştın? O talebin altında senin imzan yok muydu? Şimdi de çıkmış meydanlarda başörtüsü sorununu ben çözerim diyor. Benim milletim bu numaraları artık yutmuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.