Evrensel boyutta hak arama merkezi olmak



İsrail söz konusu olunca insanlık, katile katil, suça suç diyebilme özgürlüğünü kaybetti. Ne tarih, ne vicdan İsrail zulmüne, çıkarlarına aykırı gerçeği konuşamıyor. Tarihçi, "Yahudi soykırımı abartılı" dedi, mahkum oldu. Filistin işgal edilip, halkı sürüleli, İsrail cinayetlerine tüm insanlık vicdanı suskun kaldı.



Süper güç ülkeler başta, insanlık tutsaklık yaşıyor. Bush, "Benden değilsen düşmanımsın" deyip, Sudan'ın tek ilaç fabrikasını bombaladı da, vatandaşı Rachael Cory'nin, İsrail dozeri altında ezilerek öldürülmesine sesini çıkaramadı. Küçük çıkarlar için saldırganlaşan devletler, İsrail vahşetlerine kör. Bu zillet, vicdanları tahrip ediyor; hayattan da üstün insanlık değerlerini kaybettiriyor. İnsanlığın ahlak kaybı, tek kalmıyor, zalim ve çıkarcıya fırsatlar doğuruyor.

Bu zulme karşı Duyulan ilk vicdan sesi, Sayın Başbakan R. T. Erdoğan'ın Davos'ta, "One munite" diye başlayan sözleri oldu. Vicdanlarda yankı buldu. Meğer insanlık, nasıl susamış bu sese! Çıkarlarını, vicdan mahkumiyetinde arayan tetikçilerin öfkeleri ağızlarından taştı ama ümit ettikleri sevinci yaşayamadılar.

İsrail, huyundan vazgeçmedi. Gazze'ye, insani yardım için giden Mavi Marmara gemisine saldırdı. Uluslararası sularda savaş gemileriyle, karadan havadan silahsız insanlara saldırdılar. 9 Türkü şehit ve iyilik gemisindeki herkese zulmettiler. Eşyaları çaldılar. İsrail'in vahşetler dizisindeki Mavi Marmara cinayeti, Hükümetin kararlı tutumuyla adalet önüne getirildi. Bu, yeni, adil bir dünya ümidine giriş kapısıdır. Tarih büyük değişimlerini, çoğu zaman, insanlığın böylesine adalete susadığı; zalimin, zulüm alışkanlığından kurtulamadığı; insani değerlerden mahrum kaldığı böyle dönemlerde, saf ve temiz vicdanı hareketlerin, imanın ortaya çıkmasıyla başlar ve hedefine ulaşır. Artık zalim için yalnız çaresizlik ve şaşkınlık vardır.

Radyolar, televizyonlar, yorumcular, bu davayı gerektiği gibi dünyaya duyurmadı. Ama dünya İstanbul'a geldi. Çünkü:

Bu dava, hayattan da üstün insani değerlerin, hakkı ayakta tutma, hakkın şahidi olma sorumluluğunun insanda doğurduğu bir davadır.

Bu dava, Hakkı, hukuku, insani değerleri, insanlığı yaşatma davasıdır.

Bu dava, imkan üstünlüklerini, insanlığa tercih edenlerin bahtsızlığını anlatır.

Bu dava, Nazi kafalı zalimlerin uyanması için önemli bir imkandır.

Bundan sonra ne olacak?

Siyonizm, geniş medya ve teşkilat imkanlarıyla bu davayı duyurmamak, ilgiyi kırmak için çalışacaktır. Ama faydasız. Çünkü yaratılmışların en üstünü ve güçlüsü, insani değerlere sahip, iman, ahlak, vicdan sahibi insandır.

İsrail'i sorgulayan bu ilk dava 37 ülkeden davacılarla, dünyanın her yerinden gelen avukatlar ve şahsiyetlerle başladı. İnsanlık vicdanı İstanbul'da zalime karşı hak arıyor. İnsanlığın onur mücadele merkezi İstanbul. İnsanlık vicdanı bu davayı alıp götürecek ve hedefine ulaştıracaktır. Zaten hükümetimiz, ilk günden son derece adil ve dengeli bir hedef ortaya koymuştur. 1) İsrail özür dileyecek. 2) Tazminat ödeyecek. 3) Gazze ablukası kalkacaktır.

Türkiye'nin insanlığın hak ve hukukunu arayabildiği bir ülke olmasına kapı açan şehitlerimize Allah'tan rahmet; Mavi Marmara organizatör ve kahramanlarına; adalet için bu davaya yol veren hükümetimize, yargıçlarımıza minnet ve hakta başarı dileklerimle ve vicdanlarıyla bu davanın yanında olan, yollara düşerek İstanbul'a kadar gelen herkese; ifası gereken bir insanlık borcu olarak gönülden teşekkür ediyorum.

 

Hasan Aksay - Yeni Akit

Önceki ve Sonraki Yazılar