İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

HIDRELLEZ



Hıdrellez ya da Hıdrellez (Azerice: Xıdır Ilyas ya da Xıdır N?bi), Türk dünyasında kutlanan mevsimlik bayramlardan biridir. Ruz-ı Hızır (Hızır günü) olarak adlandırılan Hıdrellez günü, Hızır veİlyas?ın yeryüzünde buluştukları gün olduğu sayılarak kutlanmaktadır. Hıdrellez günü, Gregoryen takvimi (Miladi takvimi)ne göre 6 Mayıs, eskiden kullanılan Rumi takvim olarak da bilinen Jülyen takvimine göre 23 Nisan günü olmaktadır. 6 Mayıs?tan başlayıp 4 Kasım?a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım?dan 5 Mayıs?a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kışmevsimini oluşturmaktadır. Bu yüzden 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Hıdrellez?in UNESCO'nun 'İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne alınması amacıyla 2010 yılında çalışmalar başlatılmıştır.(1)

Hızır ve Hıdrellezin kökeni hakkında çeşitli fikirler ortaya atılmıştır. Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır. Hıdrellez Bayramı?nı ve Hızır düşünüşünü tek bir kültüre mal etmek olanaksızdır. İlk çağlardan itibaren Mezopotamya, Anadolu, İran, Balkanlar ve hatta bütün Doğu Akdeniz ülkelerinde bahar ya da yazın gelişiyle belli başlı doğasal döngüler için sevinç duyulduğu görülmektedir.

Dünyada 6 Mayıs bereket bolluk sağlık talih kısmet şifa uğur ve mutluluk gibi sayısız dileklerin kabul edildiği gün olarak kabul edildiği gün olarak kabul görür.. Hızır ve İlyas peygamberler her yıl 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece buluşup doğaya can vermek üzere sözleşmişler. Onlar tüm gece boyunca gezerler. Gül ağaçlarına asılan veya suya bırakılan dilekleri topladıklarına inanılır.

Türk halk edebiyatının en yaygın anlatıları arasında Hızır önemli bir yer tutmaktadır. Hızır hakkında anlatılan menkıbeler onu sıradan, çoğu zaman yaşlı, fakir, yardıma muhtaç bir kişi olarak göstermektedir. Türk misafirperverliği öğretisinin arkasında, kuşaktan kuşağa aktarılan bu türden Hızır menkıbelerinin yer aldığı söylenebilir. Hızır kendisine yardım edenleri ödüllendirir, yardım etmeyenleri de cezalandırır. (2)

5 mayıs akşam ezanı ile gül dallarına paralar asılır.(Eskiden kese içine para dikilip gül dibine gömülürmüş.) ya da açık cüzdan bırakılır. Böylelikle bolluk ve berekete ulaşmak, varlıklı kişiler olmak düşlenir. Asılan paralar ya da cüzdanlar 6 Mayıs sabah erkenden geri toplanır. Evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.

Prof. Dr. Baheedin Ögel?e göre,İslâm öncesi Hızır anlayışı ile Anadolu?daki Hızır anlayışı arasında benzerlikler fazla değildir. İslâm öncesi insanların zor zamanda yetişen ?Gök Sakallı,? ?Ak Sakallı? kocalar görülür. Bu kocalar Hızır inancı ile örtüşen bir görünüm arz etmektedir. Türklerde Hızır Akboz atlı olarak bilinir. Altay kültür çevresinde İslâm öncesi Ak sakallı koca, Hızır benzeri görevler yapar. İnanış İslâm sonrası metinlerinde de yer alır. Dede Korkut hikâyelerinde Hızır gelecekten haber veren ve yardımcıkişi olarak karşımıza çıkar. Hızır, Boz atlı Hızır olarak geçer.

Yüce Kitabımız Kur'an'da Kehf suresi'nde, Musa ve bir gencin kıssası anlatılmaktadır. Kehf Suresi'de dahil olmak üzere hiçbir yerde Hızır ismi geçmemektedir ancak çeşitli hadislerde buşekilde anılmaktadır. Olayın yaşandığı yer için "iki denizin birleştiği yer" denilmektedir. Uzun bir yolculuk yapan Musa ile yanındaki gencin beraberlerinde, yemek için getirdikleri balığın kaçması ile başlayan olay sonrasında, 65. ayette Derken kullarımızdan bir kul buldular ki, biz ona katımızdan bir rahmet vermiş, kendisine tarafımızdan bir ilim öğretmiştik. Denilerek Hızır olarak atfedilenden bahsedilir.(3)

Hıdrellez kutlamaları genel olarak yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur. Hıdrellezde baharın taze bitkilerini ve taze kuzu eti ya da kuzu ciğeri yeme adeti vardır. Baharın ilk kuzusu yenildiği zaman sağlık ve şifa bulunacağına inanılır. Bugünde kırlardan çiçek veya ot toplayıp onları kaynattıktan sonra suyu içilirse bütün hastalıklara iyi geleceğine, bu su ile kırk gün yıkanılırsa gençleşip güzelleşileceğine inanılır. (1)

Hıdrellez gecesi Hızır?ın uğradığıyerlere ve dokunduğu şeylere feyiz ve bereket vereceği inancıyla çeşitli uygulamalar yapılır. Yiyecek kaplarının, ambarların ve para keselerinin ağızları açık bırakılır. Ev, bağ-bahçe, araba isteyen kimseler, Hıdrellez gecesi gül ağacının altına istediklerinin küçük bir modelini yaparlarsa Hızır?ın kendilerine yardım edeceğine inanırlar. Aynı zamanda dileklerini kırmızı kurdeleye bağlayıp gül ağacına asarlar. Bir yıl boyunca dileklerinin yerine gelmesini beklerler. Bazı kimseler de ateş yakıp, dilek dilerler. Ondan sonra yaktıkları ateşin üstünden atlarlar.

Anadolu?nun her bölgesinde farklıgeleneklerle dayalı dileklerde bulunulur. Bunlar, Hıdrellezde baht açma törenleri, oldukça yaygın olarak uygulanan geleneklerimizdendir. Bu törene İstanbul ve çevresinde?baht açma?, Denizli ve çevresinde ?bahtiyar?, Yörük ve Türkmenlerde?mantıfar?, Balıkesir ve çevresinde ?dağara yüzük atma?, Edirne ve çevresinde?niyet çıkarma?, Erzurum?da ?mani çekme? adı verilir. Anadolu?nun bazıyerlerinde Hıdrellez Günü yapılan duaların ve isteklerin kabul olması için sadaka verme, oruç tutma ve kurban kesme adeti vardır. Kurban ve adaklar ?Hızır hakkı? için olmalıdır. Zira tüm bu hazırlıklar Hızır?a rastlamak amacına yöneliktir. 5 Mayıs akşamı evlenme çağına gelmiş kızlara bulaşık yıkattırılmaz. 5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında) oğlan evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı,olarak süslenmiş bir koç gönderir. Bu kurban ertesi gün kesilerek birlikte yenir. Yemeğe çağırılanlar, çarşaf, havlu yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler. Getirilen armağanlar ipler üzerinde sergilenir. Hıdrellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın. Diye inanılır.

Gerçek olan o ki, Hıdrellez geleneği İslam öncesi ve Türklerin İslam inancını kabul ettikten sonrada geleneksel olarak kutladıkları bir gelenektir.

 

İbrahim H.SİPAHİ

05.05.2013/adanapost.com

Kaynaklar:

(1) Wikipedia.com.

(2) (Önal, 2003;398-422).

(3) ) Kehf Suresi: 60-82

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.