İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

Hollanda’nın Soykırım aymazlığı;

Hollanda’nın Soykırım aymazlığı;

Tarihi insanlık dışı katliamlar, soykırım ve köle ticareti ile dolu kirli bir geçmişe sahip Hollanda, 1915’de Anadolu’da yaşanan olayları sözde Ermeni soykırımı olarak 2004 yılında da gündeme getirmiş, ancak geri çekilmişti.  Türkiye –Hollanda arasında 16 Nisan referandumu ile gerilen ve karşılıklı büyükelçilerin çekilmesine neden olan, diplomatik gerginliğin devam ettiği bu günlerde. Hollanda parlamentosu skandal bir karar ile 1915 olaylarını sözde Ermeni soykırımı olarak tanıyacaklarını ve Nisan ayında Ermenistan’da yapılacak anma törenlerine, bakan düzeyinde temsilci göndereceği yönünde açıklama yaptı.

Başlarken de belirttiği üzere Hollanda’nın tarihi kanlı katliamlar, soykırım ve köle ticaretine damgasını vurmuştur. Çok fazla ileri gitmeden hala sıcaklığını koruyan Avrupa’nın göbeğinde yaşanan insanlık dramı Srebrenitsa Katliamı (Soykırımı) her ne kadar Sırp’lar tarafından yapılsa da, katliama neden olan, soykırımın önünü açan yine Hollanda’dır.

Srebrenitsa Katliamı (Soykırım);

Srebrenitsa Katliamı (Soykırımı),1991-1995 Yugoslavya İç Savaşı’nda Sırp Ordusu'nun Srebrenitsa'ya karşı giriştiği Krivaya '95 Harekâtı esnasında 11 Temmuz 1995'te yaşanan, 8,372 Boşnak'ın (Müslüman’ın) Bosna-Hersek'in Srebrenitsa kentinde General Ratko Mladiç komutasındaki ağır silahlarla donatılmış Sırp ordusu tarafından gerçekleştirilen katliam, soykırımdır.

Bosna’ya karşı Sırp istilasını durdurmak üzere BM Barış Gücü, bu bölgelere asker sevk eder ve Sırp saldırıları durur. Ancak Srebrenitsa etrafındaki Sırp kuşatması devam etmesine rağmen Müslümanların elindeki silahlar BM Barış Gücü tarafından koruma gerekçesiyle toplanır.

Bosna’daki BM Barış Gücü komutanı Hollandalı generalden, Hollandalı askerler bir gece yarısı aldıkları emir doğrultusunda kenti boşalttılar. Esir alınan BM askerlerine karşılık olarak kamptaki Müslümanlar Mladiç'e teslim edilir. Daha sonra ortaya çıkan bir videokasetinde Sırp generalin kenti boşaltan Hollandalı komutana bir hediye verirken çekilen görüntüleri ortaya çıkar.

Sonrasında 11 Temmuz 1995 günü Ratko Mladiç silahlarından arındırılmış kente hiç zorlanmadan girmiş, Srebrenitsa'nın Tanjarz Kırsalı'nda tam 10000 kişiyi esir alan askeri grup Mladiç'in emriyle esirleri öldürmeye başlamıştır. Sırp vahşeti Avrupa'dan yüz bularak doruğa çıktı ve tam 5 gün süren katliamda 8372 kişi öldürülür. Kalanı serbest bırakılır. Öldürülen bu 8372 kişinin cesetleri parçalanıp iskeletleri çıkartılarak bu cesetler krematoryumda yakılır. Sırp askerler cesetlerin kimlikleri tespit edilmesin diye cesetleri Lahey Mezarlığı'na sayıları 64'ü bulan toplu mezarlara gömerler.

O sırada BM ve NATO hiçbir müdahalede bulunmamış, tersine zulümden kaçan Boşnakları kendi elleriyle Mladiç’e teslim ederek ölüme göndermişlerdi. Bu katliama vesile olan Hollanda askerleri ne yazık ki, BM tarafından madalya ile taltif edilmiştir. Bir başka ayıp ise, Lahey Adalet Divanı tarafından bir hafta süren katliamın bir “soykırım” olarak kabul edilmesi, ancak Sırbistan'ın sorumlu tutulmayacağına karar verilmesidir.

Srebrenitsa, benim de içimde bir hüzün, dinmeyen bir yara, bir ıstıraptır.

Katliamdan 14 gün sonra 25 Temmuz 1995 de Bosna-Hersek’e aralarında bulunduğum gönüllü Türk gücü olarak gittiğimizde,   Saraybosna’dan helikopterle Srebrenitsa’ya giderken havadan bölgedeki vahşetin izlerine kanımız donarak, gözyaşları içerisinde tanık olduk. Bölgeye indiğimizde, hala yıkıntılarda ceset parçaları, dayanılmaz koku ve kurumuş kan çukurları katliamın ve vahşetin izlerini açıkça gözler önüne seriyordu. Hayatta kalan ve perişan haldeki halk bizleri buruk bir şekilde karşıladı. İçlerinden 75-80 yaşları arasında bir kadın yakamızdan tutarak, ağlamaktan göz çukuru moraran teyzemiz “şimdimi geliyorsunuz? Hiç gelmeseydiniz” diyerek bizi silkeledi. “Bizi Osmanlı Müslüman yaptı, Osmanlı olsa bizi yalnız bırakmazdı” dedikten sonra yorgun bedeni yere yığıldı.

Hollanda’nın Katliam ve Soykırım Karnesi;

Hollanda’nın katliam ve Soykırım geçmişi Katliama sebep olduğu Srebrenitsa ile sınırlı değil, tarihi boyunca sömürgesi altına aldığı her bölgede insanlık dışı vahşet dolu katliamlara imza atmıştır.

Kızılderili katliamı; Kuzey Amerika'daki ilk Hollanda kolonisi 1615'te Fort Nassau'da kuruldu. Hollandalılar ilk başta daha karlı olan kürk ticareti ile uğraştı. 1640'dan itibaren bölgede Hollandalı yerleşimcilerin sayısı arttıkça yerli katliamı da artmaya başladı. Hollandalı yerleşimciler kendilerine sığınmak isteyen yerleşimcileri katletti. 5-6 yaşındaki çocuklar annelerinin kucaklarından alınarak parçalandı. Bazıları alevlere bazıları ise nehirlere atıldı. Katliam 1664’e kadar devam etti.

Batavia Katliamı 9-22 Ekim1740; Hollandalı koloni askerleri, bugün Jakarta'da bulunan Batavia sahil kentinde 10-12 gün içinde 10 binden fazla yerli Çinliyi katletti.

Endonezya Katliamı; 9 Aralık 1947'de Hollanda Kraliyet Ordusu, Endonezya’nın bağımsızlığı için mücadele eden gruplara müdahale için gönderdiği sömürge birlikleri bugün Java adasında bulunan Rawagede köyünde silahsız 430'dan fazla kişiyi katletti. Hollanda sömürge güçleri 1945-1949 yılları arasında çocuklar ve kadınlar dâhil 150 bin Endonezyalıyı katletti.

Köle Ticareti;

Hollanda’nın tarihi sadece katliamlarla dolu değil, Hollanda dünyada köle ticaretini başlatan ve bu konuda şirket kuran ilk ülkedir. Hollanda köle ticaretinde emperyalist ve sömürgeci devletler içerisinde en önde yer alanıdır. Öyle ki, 1602’de köle ticareti için Hollanda Batı Hindistan Şirketi (GWC) şirket kuran ilk sömürgeci ve emperyalist ülkedir.

Karayipler, Kuzey Amerika ve Afrika arasında köle ticareti yapan şirket. 1649’da Gana-Akra’dan köle taşımasında tekel haline gelmiş,1647’de şirket iflas etse de bir yıl geçmeden 1675’de şirket ikinci kez kurulur. GWC faaliyeti boyunca 550 bin insanı köleleştirerek ticaretini yapmış. Bazı dönemlerde sömürgelerdeki bir Hollandalıya yaklaşık 200 köle düştüğü görülmüş. Köle ticaretinde baskın çıkan İngilizler ile rekabet edemeyince GWC 1791’de iflas etmiştir.

Şimdi kalkmış bu tarihi insanlık dışı vahşi katliamlar ve köle(insan) ticareti ile özdeşleşmiş Hollanda, parlamentosunda 1915’de Anadolu’da yaşanan olayları utanmadan, sıkılmadan, aymazlıkla, Sözde Ermeni soykırımı olarak tanımaya kalkıyor. Bu ne ahlaksızlık, alçaklık ve aymazlıktır. Bree gafil sen önce kendi göözündeki çuvaldıza bak, gözümüzde iğne arama…..

 

İbrahim Halil SİPAHİ

18.02.2018/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Halil Sipahi Arşivi