İlk teravihte camiler doldu taştı?

İlk teravihte camiler doldu taştı?

Ramazan ayının habercisi ilk teravih namazında dünya ile birlikte Türkiye'de camiler doldu taştı. Türkiye'nin dört bir yanındaki camiilerde ilk teravihin...

Ramazan ayının habercisi ilk teravih namazında dünya ile birlikte Türkiye'de camiler doldu taştı. Türkiye'nin dört bir yanındaki camiilerde ilk teravihin coşkusu kameralara böyle yansıdı.

İstanbul'daki camilerde Ramazan ayının ilk teravih namazı kılınırken, Sultanahmet Camisi'ndeki namaz ''Enderun usulü'' ile kılındı.

Vatandaşlar, teravih namazı sırasında Sultanahmet Camisi'nin içini ve avlusunu doldururken, namazı çok sayıda yabancı turistin de izlediği görüldü.

Teravih namazının her dört rekatının Türk musikisinin beş ayrı makamında kılınmasını ve bu makamlarda bestelenmiş ilahilerle süslenmesini içeren ve adına ''Enderun usulü'' denilen gelenek, 80 yıl sonra ilk kez Sultanahmet Camisi'nde uygulandı.

Ramazan ayının her günü başka bir camide uygulanacak Enderun usulü teravih, Başmüezzin Mehmet Kemiksiz ve beraberindeki 16 müezzin tarafından icra edildi.

Bu arada, Sultanahmet Camisi'ne ''Hoş Geldin On Bir Ayın Sultanı'', Eyüp Sultan Camisi'ne ''Merhaba Ya Şehri Ramazan'', Süleymaniye Camisi'ne ''Ramazan Berekettir'' ve Yeni Cami'ye de ''Oruç Tut Sıhhat Bul'' yazılı mahyalar asıldı.

Kocatepe Camisi'nde teravih namazı öncesi vaaz veren Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, sözlerine, ''Bu akşam ilk teravih namazını kılacağız ramazan ayınız mübarek olsun. Rabbimiz ramazan ayını hakkımızda hayırlı kılsın'' diyerek başladı.

Ramazan ayının mübarek bir ay olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, ''Ramazan ayının farkındaysak, onun içini doldurabiliyorsak, onu bereketli kılıyorsak bize mübarektir. Ama onun farkında değilsek, içini dolduramazsak, nice ramazanlar gelip geçti haberimiz yoksa, onun bilinci yoksa, bizim için mübarek olmaz'' diye konuştu.

Teravih namazlarına milletçe önem verildiğini, ramazan ayının coşkusunun bir parçası olduğunu ifade eden Bardakoğlu, ''Gönlümüz ister ki bu coşkuya bütün insanlar katılsın'' dedi. Bardakoğlu, bu nedenle Ankara'da, Ankara Müftülüğünün kararı yatsı ezanlarının 15 dakika geç okunacağını ve böylece iftar sofrasında olan vatandaşların rahatlıkla teravih namazına yetişebileceklerini söyledi.

Teravih namazlarının büyük, küçük, çoluk, çocuk birlikte kılınması gibi güzel bir adetin olduğunu belirten Bardakoğlu, ''Camilere hanımların, büyüklerin, küçüklerin, çocukların gelmesine hepiniz yardımcı olun. Hatta çok küçük çocuklar da gelsin, caminin avlusunda dolaşsınlar. Sakın onları hor görmeyin, incitmeyin. Onlar bu coşkusuyla büyüsünler'' dedi.

Ramazan ayının Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu bir ay olduğunu ifade eden Bardakoğlu, Allah'ın kelamanın nazil olmaya başlamasıyla bir zaman diliminin mübarek olduğunu söyledi.

Ramazan ayının Kur-an ile buluşma ayı olduğunu vurgulayan Bardakoğlu, Kur'an-ı Kerim'in son ilahi kitap olduğunu belirtti. Kur'an-ı Kerim'in her insana ayrı ayrı hitap ettiğini anlatan Bardakoğlu, Kura'an-ı Kerim ile varoluşun sırrının kavranacağını kaydetti.

Diyanet İşleri Başkanlığı olarak 2010 yılını Kur'an yılı ilan ettiklerini anımsatan Bardakoğlu, Kur'an-ı Kerim'i sadece dinleme ve okumanın önemli olmadığını, onu anlamanın ve yaşamanın da önemli olduğunun altını çizdi.

Bardakoğlu, ''Ramazan ayı içinde Kur'an-ı Kerim'i, baştan sona, açıklayıcı tefsirden okuyarak Yüce Rabbimizin ne dediğini istediğini anlamaya çalışın. Ramazan ayı, Kur'an-ı Kerim'in nazil olduğu aydır. İmansız, Kur'an'sız geçen bir hayatın Allah katında bir değeri yoktur'' dedi.

Ramazan ayının oruç ayı olduğunu ifade eden Bardakoğlu, oruç ibadetinin sadece aç kalmaktan ibaret olmadığını söyledi.

Bardakoğlu, ''Ramazanda 'Oruç nasıl tutulur?'un cevabını aramaktan çok, 'Ben niçin oruç tutuyorum?' bu sorunun cevabını arayın'' diyerek 16 saat oruç tutan bir kişinin Yüce Rabbinin himayesinde olduğunu hatırlayacağını ve o bağlantıyı kuracağını belirtti.

Oruçla sabır eğitimi alınacağını, şükretmenin öğrenileceğini, Allah'ın verdiği nimetlerin farkında olunacağını anlatan Bardakoğlu, ''Sorarsınız Yüce Rabbimizin en büyük nimeti diye... Rabbimizin en büyük nimeti, gönlümüzdeki iman gücüdür. İman gücü bu dünyada sahip olabileceğimiz en büyük zenginliktir. Bu dünyada en önemli olan gönlümüzdeki imandır'' diye konuştu.

Orucun insanlara bir bilinç düzeyi verdiğini, böylece geçmişi tamir etme, geleceği inşa etme fırsatı yakaladığını anlatan Bardakoğlu, ''Ramazanda oruç, bize geçmişimizle yüzleşme, hatalarımızı fark etme ve ileriye doğru bir istikamet çizme imkanı verir. İnşallah, ramazan ayında, önümüzdeki bu mübarek günlerde bu bilinci kazanacağız. Oruç bize, Rabbimizin kulu olduğumuzu, peygamberimizin şerefli bir ümmeti olduğumuzu hatırlatacak'' dedi.

Ramazan ayının paylaşım zamanı da olduğunu belirten Bardakoğlu, iftar sofralarının İslam kardeşliğini, coşkuyu, sevgiyi ve saygıyı paylaştığı bereket sofrası olduğunu ifade etti.

Bardakoğlu, ''Ramazan ayınızı tebrik ediyorum. Allah tuttuğunuz oruçları kabul eylesin. Yaptığımız ibadetleri kabul eylesin. Ramazan bizi Kur'an ile buluştursun. Kur'an-ı gönül dünyamıza indirsin'' diye konuştu.

Ali Bardakoğlu'nun vaazının ardından konuşan Rusya Federasyonu Müftüler Konseyi Başkanı Ravil Gaynuddin de, Moskova'da yapılacak Merkez Camisi'nin iç mimarisinin Türkiye Diyanet Vakfının maddi desteği ile yapılacağını belirterek, bu katkılardan dolayı teşekkür etti.

Ramazan ayının ilk teravih namazında burada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirten Gaynuddin, Rusya'da 20 milyon Müslüman olduğunu, son senelerde 6 binden fazla cami yapıldığını söyledi.

Daha sonra, teravih namazı kılındı. Tüm yurrtata sevinç ve hecan gözlendi...

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler