İrfan Küçükköy: Türkiye Devletinin Kuruluşunda Üç Akım - Üç Dergi

İrfan Küçükköy: Türkiye Devletinin Kuruluşunda Üç Akım - Üç Dergi

Bugünün akımlarını tanımak için bu akımları iyi bilmek gerekir. Türkiye Milliyetçi Mukaddesatçı Sebilürreşat organizesini ile kurulmuş, inkılap kanunları Türk Ocakları prensiplerine göre yapılmıştır.

enver-pasa-esi-naciye-sultanla-beraber.jpg

Enver Paşa eşi Naciye Sultan'la beraber

Bu konu çok önemlidir.

Bugünün akımlarını tanımak için bu akımları iyi bilmek gerekir. Türkiye Milliyetçi Mukaddesatçı Sebilürreşat organizesini ile kurulmuş, inkılap kanunları Türk Ocakları prensiplerine göre yapılmıştır. Kadın kıyafetleri üzerine inkılap kanunu yoktur. Ancak Batı tipi sosyal hayat Abdülhamit devrinden önceden itibaren Osmanlı toplumunda yaygınlaşmıştı. Başka zaman işledim. Enver Paşanın hanımı sokakta başı açık dolaşırdı. Fotoğrafını sunmuştum.

İllerde Müftüler Türk Ocaklarının üyesi idiler. Bu kuruluşun kurucuları idi. Tekrar sunuyorum. Lütfen dikkatlice, hatta ders gibi okuyunuz. Onun için konuyu tekrar sunuyorum.

İrfan Küçükköy

Türkiye Devletinin Kuruluşunda

Üç Akım - Üç Dergi

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kuruluş öncesinden başlayıp, ilk on beş senesine kadar etkili olan üç kültür akımının, ve bu akımları temsil eden üç derginin tahlilini arz etmiş olacağım. Bu üç akım sadece başlangıç devrinin değil, Türkiye'nin ilk Yüzyılında süren fikir akımlarının da temellerini oluşturuyor.

İctihad Dergisi

Aşırı Batıcılar

İctihad Dergisi, Batıcılığı savunan bir dergi olup 1903 te İstanbul’da yayın hayatına başlamıştır. Cağaloğlundaki yayın binasının kapısındaki Latin Alfabesi ile yazılmış “İcdtihad 1903” yazısını 1970’lerde gazetecilikle uğraşırken görürdüm. Yazı ve takvim inkilaplarından yirmi küsur sene önce, Osmanlı yıkılmadan onbeş sene önce, yazı ve takvimi değiştirmişti. Dergisinin bazı sayfalarını latin alfabesi ile Türkçe çıkarıyordu. Zaman zaman ara vererek Abdullah Cevdet, yurttan kaçtığı zaman Avrupada ve Cumhuriyetten sonra ölümüne kadar(1932) yayınını 358 sayı sürdürmüştür. Ziya Gökalp, Abdullah Cevdet’i, İstanbul’u, çarşı Pazar her tarafı mezbelelik haline getiren, büyük yangınlara benzetir. Necip Fazıl da ona “Adevullah (Allah Düşmanı) Cevlet” diye anar. Sağlığında Atatürk. Abdullah Cevdet’e değer vermemiştir. Abdullah Cevdet’in ölümünden sonra, daha doğrusu 1935’ten sonra kısmen, İnönü devrinde ağırlıklı olarak bu akım mensuplarının Devlet hizmetinde rol aldıklarını üzülerek ifade edeyim.

Yazı kadrosundan birkaç ismi zikredelim. Filozof Rıza Tevfik, Cenap Şehabettin, Abdullah Hak Hamit, Yusuf Ziya Ortaç, başyazar Dr Abdullah Cevdet. Bu kişiler İnönü devrinde itibar sahibi olacaklar, dindar yazarlar unutulacak, edebiyat kitapları bunların yazıları ile dolacaktır.

Türk Yurdu Dergisi

Türk Ocakları

Kuruluş devrinin diğer bir akımı, “Türkçülük” cereyanı, “Türk Ocakları” derneği ve “Türk Yurdu” dergisidir.

Türk Ocakları, 1912 yılında kurulmuştur. Kurucuları,Mehmet Emin (Yurdakul), ziya Gökalp, Halide Edip, Hamdullah Subhi (Tanrıöver), Yusuf Akçora, Ahmet Ağaoğlu, Hüseyin Zade Ali’dir. Ömer Seyfettin de kurucular arasında sayılır. İttihat ve terakki Partisi bu cereyana destek vermiştir.

Bunlar, Türk ismi etrafında toplanmışlardı, Kurulduğu tarih için bu ülkü önemlidir. Batıcılığa açık ve Müslüman kalmak karar ve azmi içinde idiler. Milliyetçi mukaddesatçı fikirler içinde idiler. Bunlar içinde belki Ziya Gökalp’in aşırı görüşleri vardı. Ne var ki Ziya Gökalp, 1924 yılında genç denilecek yaşta öldü. Yeni Devlet bunlara once çok önem Verdi. Türkiyenin her yerinde müftüler, belediye reisleri başkanlığında binlerce şubesi açıldı. Ne varki 1930 yılında Atatürk Halkevlerini kurdurdu ve kanunla bu dernekleri, resmi emirle açılan “Halk Evleri”ne, bütün mal varlıkları ile ilhak etti. Ancak 1948’de yeniden açılmalarına izin çıktı. Türkiye’nin kültür ortamının gelişmesine bu kuruluş ve aynı fikriyatı temsil eden taraftarları büyük ölçüde rehberlik etmiştir.

Sebilürreşad Dergisi

Milliyetçi Mukaddesatçılar

Üçüncü ve etkili, en etkili kültür grubu Sebilürreşat Dergisi etrafında toplanan milliyetçi, mukaddesatçı ve İslamcı kadrodur. Dergi, 14 Ağustos 1324’te (27 Ağustos 1908) “Sırât-ı Müstakîm” (Doğru Yol) adıyla yayın hayatına başlamıştır. Kurucuları Ebül‘ulâ Zeynelâbidin (Ebül‘ulâ Mardin) ve H. Eşref Edip’tir Ebulula Mardin Üniversiteye intisap edince. Eşref Edib, Mehmet Akif Ersoy tarafından temsil edilen dergi , bazı sebeplerle Sebilürreşat olarak sürmüştür. Başlık klişesinin altındaki, “Din, felsefe, edebiyat, hukuk ve ulûmdan bâhis haftalık gazetedir” ibaresine 50. sayıdan itibaren, “Siyasiyattan ve bilhassa gerek siyasî ve gerek içtimaî ve medenî ahval ve şuûn-i İslâmiyye’den bahseder” ifadesi eklenmiştir.

Mehmed Âkif’in adı 309. sayıdan itibaren (2 Eylül 1914) önce “sermuharrir”,ardından “başmuharrir” ifadeleriyle Sebîlürreşâd’ın logosunda yer almıştır. O tarihte gazeteler baş yazarlarını anons ederlerdi

Sırât-ı Müstakîm ve Sebîlürreşâd’da Mehmed Âkif’in dışında Bereketzâde İsmâil Hakkı tefsir; Babanzâde Ahmed Naim hadis; Ömer Ferit Kam felsefe; Mehmed Fahreddin, İzmirli İsmâil Hakkı, Aksekili Ahmet Hamdi fıkıh; Tâhirülmevlevî, Mithat Cemal, Edhem Nejat edebiyat; M. Şemsettin eğitim; Manastırlı İsmâil Hakkı hutbe ve vaaz; Bursalı Mehmed Tâhir hal tercümesi; Yusuf Akçura, Halil Hâlid ve Ahmet Ağaoğlu siyaset alanındaki yazılarıyla öne çıkan isimler olmuştur.

“Sebilürreşad” İstiklal Savaşının adı konmamış gazetesidir. İstiklal savaşı boyunca “Sebilürreşad”, Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Ordu tarafından dağıtılmıştır. Merkezin Önce Kastamonuya, sonra, bir sayı Kayseri basımını Mustafa Kemal Paşa istemiş ve Eşref Edip ve Mehmet Akif uygulamıştır. Gazetenin dağıtımı savaş boyunca Mustafa Kemal Paşa’nın emri ile Ordu tarafından yapılmıştır...

İstiklal Harbi sonrasında, 1926’da Meşihatın kaldırılması üzerine, Sebilürreşad kadrosu ile Mustafa Kemal Paşa’nın resmen olmasa bile fiilen arası açıldı. 1926’da Şeyh Said isyanı üzerine Takrir-İ Sükun kanunu sonunda kapatılan onlarca gazete içinde Sebilürreşad dergisi de kapatıldı. Mehmet Akif, Türkiye’den Kahireye geçtı. Öleceği hastalığa yakalanıncaya kadar, on sene Kahire’de yaşadı. Üniversite hocalığı yaptı.

Eşref Edip, yayıncılığa yirmiiki sene ara verdi. Çok partili dönemin getirdiği nisbî bir serbestlik ortamında Eşref Edip, Sebîlürreşâd’ı 1948-1966 yıllarında 362 sayı daha çıkarmıştır.

Bu dönemin yazarları arasında kendisinden başka Ahmet Hamdi Akseki, Cevat Rifat Atilhan, Ali Fuat Başgil, Ömer Nasuhi Bilmen, Yusuf Ziya Çağlı, Kâmil Miras, Ömer Rıza Doğrul, Hasan Basri Çantay, Tahir Harimi Balcıoğlu, Mehmet Râif Ogan, Kemal Kuşçu bulunmaktadır. Ayrıca Peyami Safa, Fethi Tevetoğlu, Mümtaz Turhan, Ali Nihad Tarlan, Nihad Sâmi Banarlı, Yusuf Ziya Yörükân ve Nurettin Topçu gibi isimler de yazılarıyla dergide görünmüştür. Derginin bu döneminde yayımlandığı yıllardaki dinî hayat, dinî eğitim konularıyla ilgili dikkate değer yazı ve yorumlara yer verilmiştir. Bizim gençlit yıllarının başında bu dergiyi bazen görür idik.1948 itibariyle yeniden neşriyata başlayan dergi, Latin alfabesiyle yayımlanmıştır. 1966 yılında Eşref Edib’in vefatına müncer hastalığa yakalanması ile yayım hayatına son vermiştir.

yazının devamı..

Kaynak:Haber Kaynağı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler