Kardeşlerimizin meselesi bizim de meselemizdir?
Türkiye ve Suriye arasında 20 yıllık bir rüya olan, 'Dostluk Barajı' nihayet hayata geçiyor. Hatay'da Asi Nehri üzerine kurulacak barajın temeli dün atıldı. Törende, Suriye Başbakanı Itri ile 'dostluk' mesajları veren Başbakan Erdoğan, bütün Ortadoğu halklarına seslendi. Bölgedeki bütün ülkelerin kardeş olduğunu ifade ederken Mısır ve Tunus'ta yaşananlardan yola çıkarak, "Onların meselesi, bizlerin de meselesidir. Tarih bizi birbirimize kardeş kıldı, kaderimiz hep ortak oldu." dedi.
Mısır ve Tunus başta olmak üzere Or-tadoğu'da tarihî günler yaşanırken, Türkiye ile Suriye'den anlamlı bir adım geldi. Asi Nehri üzerinde ortaklaşa inşa edilecek Dostluk Barajı'nın temeli Türkiye ve Suriye başbakanları tarafından atıldı. İki ülke vatandaşlarının doldurduğu alanda, Başbakan Tayyip Erdoğan ile Suriye Başbakanı Naci Itri, Ortadoğu'ya yönelik 'birlik beraberlik' mesajları verdi. Konuşması, anında Arapçaya da çevrilen Erdoğan, Mısır, Tunus, Suriye ve bütün bölge insanlarını 'kardeş' olarak niteleyerek, "Sizlerin meselesi bizim de meselemizdir." dedi. Bölgedeki tüm etnik unsurların asırlarca beraber yaşadıklarını, aynı cephede savaştıklarını anlatırken, Türkiye'nin Ortadoğu'da sadece barış, huzur, istikrar ve kalkınma istediğinin altını çizdi.
Dostluk Barajı projesi, 20 yıldır iki ülke arasında konuşulan ama bir türlü neticelendirilemeyen bir projeydi. Suriye ile tesis edilen Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin son aralık ayı toplantısında bu konu masaya yatırılmış ve nihai karar alınmıştı. Dünkü tören için iki başbakan, sembolik bir 'buluşma' gerçekleştirdi. Erdoğan, "OBA'' helikopteriyle Hatay'a inerken Naci Itri de Şam'dan kendi ülke sınırına geldi. Asi Nehri üzerindeki küçük köprüde buluşan iki başbakan, burada basına poz verdi. Daha sonra temel atma töreni için barajın yapılacağı Hatay'ın Altınözü ilçesi Ziyaret köyü mevkiine geçildi. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği törende, 7 kilometrelik konvoy oluştu. İki ülke milli marşlarının okunmasıyla başlayan törende, konuşmaların ardından iki başbakan, her iki tarafta da sembolik olarak oluşturulan baraj anıtının temelini attı.
DOSTLUK BARAJI, TARİHİN AKIŞINI DEĞİŞTİRECEK
Başbakan Erdoğan, konuşmasında, adeta tarihin akışını değiştiren, çok önemli bir temel atma törenini gerçekleştirdiklerini vurguladı. "Bugünden itibaren Asi Nehri, bizi birbirimizden ayıran, aramıza sınır çizen bir nehir olmaktan çıkıyor, bizi birbirimizle buluşturan, kucaklaştıran bir nehir haline dönüşüyor. Sıkıntılardan geçtiğimiz bir dönemde bu tablo, bir barışın, kardeşliğin simgesi olacaktır.'' dedi. Türkiye'nin, bölgesinde huzur ve barış istediğinin altını çizerek, "Bizler tarihin bizi birbirimize kardeş kıldığı milletleriz. Tarih boyunca bizim kaderimiz hep ortak oldu, tarih boyunca yüreğimiz hep birlikte attı.'' ifadelerini kullandı. Dolayısıyla, bu coğrafyada herhangi bir ülkenin meselesinin bölgedeki bütün ülkelerin meselesi olduğunu savundu: "Mısır'ın, Tunus'un meselesi yalnızca oralarda yaşayanların değil, bizlerin de meselesidir. Filistin meselesi yalnızca onların değil Türkiye'nin, Suriye'nin de meselesidir.''
Barajın en kısa sürede bitirilmesini temenni eden Başbakan, sözlerini, "Dostluk Barajı hayırlı olsun. Yaşasın Türkiye-Suriye kardeşliği.'' diye bitirdi. Erdoğan, daha sonra Suriyeli mevkidaşı ile birlikte nehir üzerine inşa edilen köprüden Suriye tarafına geçti. Burada bir konuşma yapan Naci Itri, "Bugün, 6 Şubat 2011 tarihi bizim için Türkiye-Suriye dostluk günüdür." dedi. Erdoğan, daha sonra 'OBA' helikopteriyle Hatay'dan Suriye'nin Halep kentine geçerek Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed ile bir araya geldi.
Kıbrıs'taki eylemleri Rumlarla paslaşan bir grup yapıyor
Başbakan Erdoğan, Sabiha Gökçen Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını cevapladı. "Kıbrıs'ta, açıklamalarınızla ilgili tepkiler oluştu. Yarın (bugün) da gösteri yapılacak. Bununla ilgili neler söyleyeceksiniz?'' sorusuna, şu cevabı verdi: "Az önce KKTC Cumhurbaşkanı ile görüştüm. Bunlar, oradaki Güney'le (Rum Kesimi) irtibatı olan grubun yaklaşım tarzları. Bütün çekimleri inceledim. Gösterilerde Güney Kıbrıs'ın bayrağı var ama Türk bayrağı yok. Bu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkının bir yaklaşım tarzı değildir. Orada böyle bir hakarete, böyle bir yaklaşım tarzına bizim de tahammülümüz söz konusu olamaz. Ben Sayın Cumhurbaşkanı'na az önce onu ilettim; 'Burada gerekli tavrı koymak durumundasın. Bunların yargıya sevki gerekir. Kalkıp da, Türkiye'ye bu şekilde küfürlere, pankartlara, hakaretlere müsaade edilmemesi gerekir.' dedim. 'Onların yanında kimlerin olduğunu biz biliyoruz' diyorlar. 'Biliyorsanız sizler de gereğini yapın' dedik. Bizler KKTC için Türkiye olarak 1974'ten öncesine varıncaya kadar canını, kanını her şeyini vermiş olan Türkiye'ye, böyle bir yaklaşımı mazur göremeyiz.''
Kılıçdaroğlu'na 'başkanlık sistemi' cevabı: Siyasî acemi
Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, "Burhan Kuzu'nun önümüzdeki seçimlerden sonra başkanlık sisteminin gündeme geleceği yönünde bir açıklaması oldu." şeklindeki hatırlatması üzerine şunları söyledi: "Bu toplum başkanlık sistemini de yarı başkanlık sistemini de tartışmalı, cumhurbaşkanlığının yetkilerini de müzakere etmeli. Anamuhalefet partisi lideri, 'Sayın Başbakan'da olan yetkiler, Başkan Obama'da yok' diyor. Olaya buradan yaklaşırsak bir siyasi acemilik var gibi geliyor bana. Bir taraftan 'Başkan olduğu zaman çok büyük yetkiler alacak' diyorlar. Bir taraftan 'Sayın Başbakan'da olan yetkiler, Obama'da yok' diyorlar. Tamam işte, ne güzel... Başbakan yetkilerinden vazgeçiyor. Bu yetkileri azaltıyor. Daha güzel işte... Anlamak mümkün değil. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar.''
'Faili meçhul'de alınacak her netice huzuru artırır
Erdoğan, önceki gün 'Cumartesi Anneleri' ile Beşiktaş'taki Başbakanlık Ofisi'nde yaptığı görüşmeyle ilgili de şunları kaydetti: "Bu bir iane değildir. Faili meçhuller konusunda alacağımız her netice bizi çok daha huzurlu kılacaktır. Bizim bütün arzumuz, bu faili meçhullerin istismara vesile edilmemesidir. Bir yönetimin, idarenin, hele hele demokratik parlamenter sistem içinde insan haklarına saygılı olan bir iktidarın, bu tür faili meçhul bırakmaması, onun en önemli görevidir. Biz de onu yapmak durumundayız, yapıyoruz."
Halep'te buluşup Mısır'ı konuştular
Başbakan Tayyip Erdoğan, Hatay'da Dostluk Barajı'nın temelini attıktan sonra helikopterle Halep'e geçti. Burada Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ile bir araya geldi. Esed, Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nın merdivenlerinde karşıladı. Görüşmeye Suriye Başbakanı Naci Itri, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Suriyeli meslektaşı Velid Muallim de katıldı. Basına kapalı yapılan görüşme, yaklaşık 2 saat sürdü. Görüşmede, Mısır ve Lübnan başta olmak üzere bölgedeki siyasi gelişmelerin ele alındığı bildirildi. Suriye'nin resmi haber ajansı SANA, görüşmenin içeriğine dair şu bilgileri paylaştı: "Esed ve Erdoğan, Mısır'da en kısa zamanda istikrar ve güvenliğin yeniden sağlanması temennilerinde bulundular. İki taraf, Mısır halkının idealleri, istekleri ve iradesini gerçekleştirmekle birlikte daha fazla acı çekmesini önleme yönünde çabaların birleştirilmesi dileklerinde bulundular. Lübnan'daki durumları da ele alan Esed ve Erdoğan, Lübnan'ın istikrarı, güvenliği ve refahının sağlanması doğrultusunda mümkün olan her çabayı harcama konusunda mutabık kaldılar."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.