Kaymakam Fatih Genel’in Veda Yazısı..

Kaymakam Fatih Genel’in Veda Yazısı..
Fatih Genel: “Adana’ya bir gelirken ağlarsın bir de ayrılırken” derler ya… Tam da böyle oldu… Türkiye’nin en güzel şehrine, İzmir’e Bornova’ya atanıyorsunuz ama layıkıyla sevinemiyorsunuz.."

kaymakam-fatih-genel.jpeg

Kaymakam Fatih Genel’in Veda Yazısı..

“Adana’ya bir gelirken ağlarsın bir de ayrılırken” derler ya… Tam da böyle oldu… Türkiye’nin en güzel şehrine, İzmir’e Bornova’ya atanıyorsunuz ama layıkıyla sevinemiyorsunuz. Çünkü, daha iki yılımız var, derken sürpriz bir şekilde tayinimiz çıkıyor.

Tabi ki devletimize minnettarız… Bizi taltif ediyor. Bornova gibi çok prestijli bir ilçeye görevlendiriyor…

Biz Adana’yı çok sevdik… Biliyorum ve hissediyorum; Adana da bizi seviyor… Sevgi karşılıklı…

Nasıl sevmeyelim ki… Adana bizi bağrına bastı; üç bin yıldır, beş bin yıldır herkesi bağrına bastığı gibi…

Dört milyon dönüm sulanan ve senenin her mevsiminde tarım yapılabilen, yılda üç ürün üretebilen bereketli Çukurova tarih boyunca zenginliğin, kültürün, sanatın ve edebiyatın beşiği olmuş…

Antik çağlardan-Hititlere, Asurlardan-Romalılara, Selçukludan-Osmanlıya bir cazibe merkezi Adana.

Bu cazibeye biz de katıldık ve 3 yıllık Adana, Yüreğir Kaymakamlık görevimiz adeta” göz açıp kapamak” gibi bitiverdi…

 

Hoş bir sada bırakmaktı amacımız…

Makam kapımızı ve daha önemlisi gönül kapımızı her zaman halkımıza, Adananın güzel insanına açık tutmaya çalıştık. “Ben Kaymakamla görüşmek istedim ama görüşemedim’’ diyecek bir kişi bile olmaması için gayret ettim. İnsanları “önemli” ve “önemsiz” diye ikiye ayırmadım. Herkesin “önemli” ve aynı oranda önemli olduğuna inandım…

Sıradan bir insanın, öbür dünyada “protokolde” bizden önde olabileceğini düşünüp insana sırf insan olduğu için saygı duydum. Empati yapmaya çalıştım, her zaman “ben onun yerinde olsaydım bana nasıl davranılmasını isterdim”, diye kendimi sorgulamaya çalıştım… Çifte standart yapmamaya, makamı ve konumu ne olursa olsun, herkese saygılı olmaya gayret ettim…

 

Adana’yı ve Adana’nın sıcakkanlı, yiğit insanlarını sevdim..

Adana’yı ve Adana’nın sıcakkanlı, yiğit insanlarını sevdim. Onlar da bize sevgilerini esirgemediler… Gösterdiğim saygının karşılığında olağanüstü saygı gördüm… Batılıların dediği gibi ‘’nobody is perfect’’ yani mükemmel değiliz… Ama Adanalı bizden mükemmel olmamızı istemedi, bizim samimi olmamızı yeterli gördü. Bizim azımızı çoğa saydı…

Engin hoşgörüsüyle beni ve ailemi bu 3 yıllık görevim esnasında bağrına basan Adana’nın güzel insanlarına en içten şükranlarımı sunuyorum. Şehitler ve Gaziler diyarı Adana’ya hizmet etmek ve az da olsa Adanalı olmak bizim için büyük bir onur olmuştur…

Milli mücadelenin ilk “fikri teşebbüs” ünün filizlenmeye başladığı yiğit Adana’dan Kurtuluş Savaşının son bulduğu güzel İzmir’e gidiyorum…

Ege’nin incisi güzel İzmir’in güzel ilçesi Bornova’da bir kardeşiniz ve bir eviniz olduğunu biliniz.

Fatih Sultan Mehmet’in bir dizesiyle sözü bitirip, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Hüner bir şehr bünyad etmektir. Reaya kalbin abad etmektir.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.