İsrail ordusu, ateşkese rağmen Gazze, Refah ve Han Yunus'a hava saldırıları düzenledi

İsrail ordusu, ateşkese rağmen Gazze, Refah ve Han Yunus'a hava saldırıları düzenledi
İsrail ordusu, ateşkese rağmen Gazze kenti, Han Yunus ile Refah kentlerine hava saldırıları düzenledi ve konutları havaya uçurdu.

Ankara

İsrail ordusu Batı Şeria'nın Tubas kentine geniş çaplı saldırı başlattı

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail savaş uçakları Gazze kentinin doğusundaki Tuffah Mahallesi'ne saldırılar gerçekleştirdi.

Hava saldırıyla eş zamanlı İsrail askerleri, bölgedeki binaları havaya uçurdu. Patlama sesleri kentin pek çok bölgesinden duyuldu.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre ise Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla beldesi ile Refah'ın bazı bölgelerine de hava saldırıları düzenlendi, konutlar patlatıldı.

Ayrıca bu bölgelere, İsrail ordusuna ait helikopterlerinden ve yakınlardaki askeri araçlardan yoğun şekilde ateş açıldı.

Saldırıda can kaybı ya da yaralanma olup olmadığına ilişkin henüz bilgi verilmedi.

İsrail ordusu Gazze Şeridi'nde 10 Ekim'de varılan ateşkes anlaşması uyarınca "Sarı Hat" adı verilen ve Gazze'nin yaklaşık yüzde 50'lik kısmını oluşturan bölgeye çekilmişti.

İsrail'in işgali altında bulunan ve Filistinlilerin girişinin yasaklandığı bu bölgelerde, haftalardır benzer bombardıman ve yıkım faaliyetleri sürüyor.

Gazze hükümeti Basın Ofisi'nin verdiği bilgiye göre, İsrail 10 Ekim'den beri anlaşmayı yaklaşık 500 kez ihlal ederek en az 347 Filistinliyi öldürdü.

İsrail ordusunun, işgal altındaki Batı Şeria'nın Tubas kentine baskınları sürüyor

Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas'ta sokaklar boş, dükkanlar kapalı, günlük yaşam normal seyrinde devam etmiyor. Tubas kentinin semalarında İsrail'e ait insansız hava araçlarının uçuşunun ve İsrail askeri araçlarının sirenlerinin gürültüsü birbirine karışıyor.

İsrail, kuşatma ile günlük yaşamı felce uğrattığı Tubas’a düzenlediği saldırılarda çok sayıda Filistinli’yi gözaltına aldı.

Filistin hükümetinden yapılan açıklamaya göre, İsrail ordusu iki gündür süren baskınında 100'den fazla Filistinliyi gözaltına aldı. İsrail askerlerinin darp ederek 25 Filistinliyi de yaraladığı belirtildi.

Aynı şekilde, Tubas'a bağlı Tamun beldesinde çok sayıda kişinin gözleri bağlı, elleri arkadan kelepçeli biçimde gözaltına alındığı görüntüler sosyal medyada paylaşıldı.

İsrail ordusu baskını haberleştiren 2 gazeteciyi alıkoydu

İsrail askerleri, Tubas kentine düzenlenen baskını uluslararası kamuoyuna duyurmak üzere görev yapan gazetecileri engelledi. İsrail askerleri, zırhlı cipleriyle gazetecilerin bulunduğu alana gelerek basın mensuplarını buradan zorla uzaklaştırdı.

Kuşatma ve baskınları haberleştirmek için Tubas kenti meydanında bulunan gazetecilerin üstüne askeri araç süren İsrailli askerleri, Filistinli gazeteciler Şadi Carara ve Yazan Hamayel’i alıkoydu ve saatler sonra serbest bıraktı.

İsrail ordusu, yaptığı yazılı açıklamada, Tubas'ta iki gündür yürüttüğü kuşatma ve baskınlarda çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldığını kabul etti.

İsrail askerlerinin kuşatma altındaki kentte 220 noktaya arama yaptığı da belirtildi.

"Saldırılar siyasi amaçla yapılıyor"

Tubas Valisi Ahmed el-Asad, basın mensuplarına Tubas Kızılay merkezinde yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun iki gündür kenti kuşattığını ve gündelik hayatı durdurduğunu aktardı.

İsrail ordusunun bölgede silahlı gruplar bulunduğu suçlamasını reddeden Asad, Tubas'a düzenlenen baskının stratejik bir yönü olmadığını, İsrail siyasetinde "Savunma Bakanı Yisrael Katz ve İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir arasındaki tartışmadan dikkat dağıtmaya çalıştıklarını" belirtti.

Asad, Tamun Belediye Başkanı Semir Başarat'ın gözaltına alındığını, Filistin Kızılayı'nın çalışmalarının engellendiğini anlattı.

Bölge halkının iki gündür kuşatma altında olması nedeniyle sıkıntı yaşadığını paylaşan Asad, İsrail ordusunun bölgedeki altyapıya hasar vermeye devam ettiğine dikkati çekti.

Asad, İsrail'in asıl amacının "Tubas işgal ettiği yaklaşık 180 bin dönüm toprağı ele geçirmek olduğunu" vurguladı.

Filistin Kızılayı Başkanı Yunus el-Hatib de "İsrail işgalinin insanı hedef alan tutumu değişmedi. İsrail ordusu, basın mensubu, sağlık çalışanı, insanı insandan ayırmadan muamele ediyor." dedi.

İsrail'in uluslararası hukuka saygı duymadığını Gazze'de olduğu gibi Tubas'ta da aynı şekilde sağlık çalışanlarının engellenmesi, sivillerin darbedilmesi, sağlık çalışanlarının alıkonulması gibi eylemlere tanık olduklarını söyleyen Hatib, Filistin Kızılayı'nın bu durumda Filistinlilere yardım etmek için çalıştığını belirtti.

İsrail ordusu, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tubas kentine çarşamba kapsamlı bir saldırı başlattığını duyurmuştu.

İsrail ordusu Tubas kentine Arapça, "Bölgeniz terör yuvası haline geldi. İsrail ordusu buna kayıtsız kalamaz, eğer böyle devam ederse sonunuz Cenin ve Tulkerim gibi olur" yazılı, tehdit içeren ilanlar atmıştı.

İsrail ordusu, Cenin ve Tulkerim kentindeki mülteci kamplarında 42 binden fazla Filistinliyi zorla yerinden etmişti. İki kentteki mülteci kamplarındaki yapıları yoğun biçimde yıkan İsrail ordusu, bölgedeki işgalini sürdürüyor ve halkın evlerine dönmesine izin vermiyor.

Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'daki saldırılarında 3 Filistinli yaralandı

Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, Filistin topraklarını gasbeden bir grup İsrailli, Batı Şeria’nın kuzeyinde yer alan Tulkerim kentinin Beyt Lid beldesinde zeytin hasadı yapan 3 çiftçiyi darp ederek başlarından yaraladı. Belde halkının çiftçilere yardıma gitmesi üzerine saldırgan İsrailliler olay yerinden kaçtı.

Sağlık ekipleri yaralıları Nablus kentinde bulunan Rafidiya Hastanesi’ne nakletti.

İsrail ordusunun saldırının ardından bölgeye baskın düzenleyerek geniş çaplı arama-tarama operasyonları gerçekleştirdiği belirtildi.

İsrail'in serbest bıraktığı 5 Filistinli esir Gazze'deki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne ulaştı

İsrail tarafından serbest bırakılan 5 Filistinli esirin Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Deyr el-Belah kentindeki Aksa Şehitleri Hastanesi'ne ulaştığı bildirildi.

Hamas'a bağlı Esirler Medya Ofisi'nin Telegram hesabından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in serbest bıraktığı 5 Filistinli esirin Aksa Şehitleri Hastanesi'ne ulaştığı belirtildi.

Serbest bırakılan Filistinlilerin Uluslararası Kızılhaç Komitesi tarafından hastaneye getirildiği ifade edilen açıklamada, söz konusu kişilerin sağlık durumuna ilişkin bilgi verilmedi.

Gazze'de ateşkes ve esir takası anlaşması

ABD Başkanı Donald Trump, 9 Ekim'de Mısır'da yapılan müzakerelerde İsrail ile Hamas'ın Gazze'de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurmuştu.

Müzakerelerin yapıldığı Mısır'da imzalanan anlaşma İsrail hükümetinin onayıyla 10 Ekim'de devreye girmişti.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nde varılan ateşkese rağmen ara ara çeşitli iddialarla Filistinlilere yönelik saldırılarda bulunuyor.

İsrail'in ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana düzenlediği saldırılarda 347 kişi hayatını kaybetti, 889 kişi yaralandı, enkaz altından da 596 kişinin cesedi çıkarıldı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne Ekim 2023'te başladığı saldırılarda ise 69 bin 785 kişi yaşamını yitirdi, 170 bin 965 kişi yaralandı.

UNRWA: Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplarda yerinden edilen 32 bin Filistinli hala dönebilmiş değil

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yıl başından bu yana sürdürdüğü saldırılar nedeniyle 32 bin Filistinlinin hala yerinden edilmiş durumda olduğunu açıkladı.

UNRWA Batı Şeria Direktörü Roland Friedrich, İsrail'in Batı Şeria'nın kuzeyindeki mülteci kamplarına yönelik saldırılarına ilişkin açıklamada bulundu.

Batı Şeria'nın kuzeyindeki kamplarda yaşayan 32 bin Filistinlinin zorla yerinden edilmiş durumda olduğunu belirten Friedrich, Cenin, Tulkerim ve Nur Şems mülteci kamplarının İsrail ordusunun 21 Ocak'ta başlattığı saldırıları nedeniyle tamamen boşaltıldığını aktardı.

Friedrich, söz konusu mülteci kamplarının "hayalet kasabalara" dönüştürüldüğünün altını çizerek, kamp sakinlerinin de yerinden edildiğini vurguladı.

İsrail ordusunun "askeri gerekçeleri bahane ederek" yeni yıkım emirleri çıkardığını kaydeden Friedrich, İsrail'in Cenin kampında 28 Kasım'da 12 binayı tamamen, 11 binayı ise kısmen yıkmaya başlayabileceğini ifade etti.

Friedrich, mart ve haziran aylarında Cenin kampında 190'dan fazla bina için toplu yıkım kararı çıkarıldığını hatırlatarak, şubat ayında da 20 binanın daha yıkıldığını aktardı.

"Bu sistematik yıkım, uluslararası hukukun temel ilkelerine aykırıdır." ifadesini kullanan Friedrich, yıkımların yalnızca İsrail ordusunun Filistinlilerin kampları üzerindeki uzun vadeli kontrolünü güçlendirdiğini kaydetti.

Friedrich, "Bu alanların daha fazla yıkıma değil, yeniden inşaya ihtiyacı var. Kamplarda yaşayanların evlerine dönmelerine ve hayatlarını yeniden kurmalarına izin verilmeli." ifadelerine yer verdi.

Kaynak:AA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.