İsrail'in Gazze'ye saldırılarında aralarında çocukların da bulunduğu 61 Filistinli hayatını kaybetti
Gazze
Yerel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İsrail ordusunun sabah erken saatlerden itibaren yaptığı saldırılarda, Gazze'nin çeşitli bölgelerinde sivillere ait evler, yerinden edilenlerin barındığı çadırlar ve bir okul hedef alındı.
İsrail'in, son saldırıda Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Zuveyde beldesini hedef aldığı, bir kafeye düzenlenen saldırıda 6 Filistinlinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
Nuseyrat Mülteci Kampı'na yapılan topçu saldırısında 5'i çocuk 8 Filistinlinin öldüğü ifade edildi.
Rimal Mahallesi'nde yer alan su arıtma tesisine yönelik İsrail saldırısında 3 can kaybı olduğu ve yaralananların bulunduğu bilgisi verildi.
Gazze kentinin güneydoğusundaki Zeytun Mahallesi'nde yerinden edilen sivillerin sığındığı İmam Şafi Okuluna yönelik İsrail bombardımanında 7 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Zeytun Mahallesi'nde 1 kadın İsrail saldırısında hayatını kaybetti.
Şehrin Şucaiye Mahallesi'nde el-Hikme Camisi yakınlarındaki saldırıda ise 2 Filistinli yaşamını yitirdi.
Gazze kentinin batısındaki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde yerinden edilmiş sivillerin barındığı Mevhubin Okulu yakınında bir eve düzenlenen hava saldırısında, 2'si çocuk 3 kişi öldü, çok sayıda kişi yaralandı.
Saldırılarda, okulun çevresinde kurulu olan ve yerinden edilenlerin kaldığı çok sayıda çadır da zarar gördü.
Gazze'nin orta ve güneyine yoğun saldırılar
İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin batısında, İsrail ve ABD'nin ortak kurduğu sözde yardım dağıtım noktasına yakın bir bölgede yardım bekleyen sivillere ateş açması sonucu 2 Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus kentinin batısında yer alan Ribat Koleji yakınlarında yerinden edilen sivillerin kaldığı çadırlara İsrail askerlerinin ateş açması sonucu aralarında bir kadının da bulunduğu 3 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail'in Han Yunus kentindeki Mevasi bölgesindeki Hanin Caddesi'nde yerinden edilen Filistinlilere ait çadırın hedef alınması sonucu 1 doktor ve 4 çocuğu yaşamını yitirdi. Söz konusu saldırı çevredeki bazı çadırlarda da yangın çıkmasına neden oldu.
İsrail'in Han Yunus'un Mevasi bölgesinde, yerinden edilen sivillerin barındığı bir çadıra insansız hava aracıyla düzenlediği saldırıda bir baba ve oğlu hayatını kaybetti.
İsrail'e ait helikopterin Megazi Mülteci Kampı'nda bir evi hedef alması sonucu 2 kişi yaşamını yitirdi.
Aynı bölgedeki Bureyc Mülteci Kampı'nda bir apartman dairesine düzenlenen saldırıda 2 kardeş yaşamını yitirdi, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail'in, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinin batısında yardım bekleyen Filistinlileri bombalaması ve gerçek mermilerle ateş açması sonucu 3'ü çocuk 11 kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.
İsrail'in Gazze'nin doğusundaki Zeytun Mahallesi ile kuzeyindeki Cibaliya el-Beled bölgesini hedef aldığı iki hava saldırısında da biri kadın 4 Filistinli yaşamını yitirdi.
İsrail'in Gazze'ye saldırılarında can kaybı son 24 saatte 70 artarak 57 bin 338'e yükseldi
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze'deki hastanelere 70 ölü ve 332 yaralının getirildiği kaydedildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 6 bin 780 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 23 bin 916 kişinin de yaralandığı belirtildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının ise 57 bin 338, yaralıların sayısının da 135 bin 957'ye yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Gazze'de 27 Mayıs'tan bu yana İsrail-ABD güdümlü "Gazze İnsani Yardım Vakfı" tarafından insani yardım adı altında kurulan dağıtım bölgelerinde Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılar sonucu yaşamını yitirenlerin sayısı 743'e, yaralıların sayısı 4 bin 891'e çıktı.
Hamas: İsrail, ateşkes süreci devam etmesine rağmen Gazze'deki soykırımda hız kesmiyor
İsrail ordusunun, sabah saatlerinden bu yana yerinden edilmişlerin çadırları, yardım dağıtım noktalarında yiyecek almak için bekleyenler, evler ve barınma merkezlerine düzenlediği saldırılarla ilgili Hamas'tan açıklama yapıldı.
Bu saldırıların, "savaş suçlusu Binyamin Netanyahu hükümetinin, soykırıma hız kesmeden devam ettiğini gösterdiği" ifade edildi.
Açıklamada, Arap ve İslam ülkeleri ile Birleşmiş Milletler'e (BM), "saldırıları kınamanın ötesine geçip, İsrail'in sivillere karşı işlediği sistematik katliamlar ile açlığa mahkum etme politikasına karşı harekete geçme" çağrısı yapıldı.
Gazze Belediyesi, su ihtiyacındaki açığın yüzde 76'yı aştığını ve sistemin tamamen çökebileceğini açıkladı
Gazze Belediye Sözcüsü Hüsnü Muhenna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Gazze kenti felaket boyutunda bir su sıkıntısıyla karşı karşıya ve acil müdahalede bulunulmazsa su sistemi tamamen çökebilir." dedi.
Su açığının yüzde 76'yı aştığını ifade eden Belediye Sözcüsü, "Gazze Belediyesi şu anda günde sadece yaklaşık 24 bin metreküp su pompalıyor, fiili ihtiyaç 100 bin metreküpü aşıyor. Geniş çaplı yerinden edilme sonucu kentin batı bölgelerinde oluşan kalabalıklar göz önüne alındığında bu durum, binlerce Filistinlinin şiddetli susuzluk çekmesine yol açıyor." ifadesini kullandı.
Gazze kentinde 96 su kuyusundan sadece 19'unun aktif olduğunu vurgulayan Muhenna, İsrail'in 56 kuyuyu kullanılmaz hale getirdiğini, 14 kuyunun da İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle ulaşımı zor ve güvenli olmayan bölgelerde kaldığını belirtti.
Muhenna, 7 su kuyusunun da yakıt, ekipman ve bakım araçlarının bulunmaması gibi nedenlerden kullanım dışı kaldığını aktardı.
Gazze kentindeki duruma ilişkin Muhenna, "Halkın ve yerinden edilenlerin asgari miktardaki su ihtiyacını karşılamak için neredeyse hiçbir imkan olmadan ve yerle bir edilmiş bir altyapıyla mücadele veriyoruz ancak yapabildiğimiz ihtiyacın dörtte birini geçmiyor." diye konuştu.
Muhenna, bütün imkansızlıklara rağmen Gazze Belediyesinin yerel ve uluslararası kuruluşlarla koordinasyon içinde aktif su kuyuları ve bazı istasyonları işletmeye, tankerlerle halka su dağıtmaya devam ettiğini söyledi.
Başta yakıt ve yedek parça sıkıntısı olmak üzere çok sayıda zorlukla mücadele ettiklerini kaydeden Muhenna, su tankerleri ve şebeke hatları ile alternatif enerji sistemlerinin İsrail saldırılarına hedef olması gibi zorluklarla karşı karşıya olduklarını anlattı.
İsrail'in Filistinlileri göçe zorlaması "sağlık ve çevre felaketlerini" de beraberinde getiriyor
Muhenna, İsrail'in göçe zorlaması nedeniyle oluşan aşırı kalabalıklar, çevre kirliliği, su kıtlığı, hijyen malzemelerinin eksikliğine işaret ederek salgın ve bulaşıcı hastalıklara karşı uyarıda bulundu.
Belediye Sözcüsü, Gazze'deki krizin başta çocuklar ve hastalar olmak üzere halkın yaşamına yönelik doğrudan bir tehdit haline geldiğine dikkati çekti.
Muhenna, Gazze'de su sisteminin tamamen çökmesini engellemek adına teknik ve lojistik desteğin yanı sıra yedek parça ve taşınabilir güneş enerjili deniz suyu arıtım ünitelerinin sağlanması için uluslararası kuruluşlara "acil harekete geçme" çağrısı yaptı.
Gazze'deki durumun önem ve önceliğine dair Muhenna, şunları ifade etti:
"Biz yalnızca temel hizmetlerle ilgili bir krizle karşı karşıya değiliz, içinde bulunduğumuz durum insanların hayatını doğrudan tehdit ediyor. Süregelen su eksikliği, göç dalgası ve aşırı kalabalıklaşma göz önüne alınınca bu durum sağlık ve çevre açısından bir patlama anlamına geliyor."
Muhenna, su kuyuları ve istasyonlarının işletilmesinin birincil öncelik haline geldiğine vurgu yaparak, Gazze'nin doğu mahalleleri ve Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bölgelerden gelen göç dalgasının acil su ihtiyacını ortaya çıkardığını belirtti.
Son göç dalgasına işaret eden Muhenna, "Bu yerinden edilme hareketi Gazze kentinin nüfusunu yüzde 50 artırarak 1 milyon 200 bine çıkardı. Halk, kentin normal alanının yarısından daha az büyüklükteki bir bölgeye sıkıştı, kaynaklar ve altyapı üzerindeki baskı son derece arttı." dedi.
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana süren saldırıları, halkı göçe zorlaması ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altında Gazze Şeridi'nde insanlık felaketi yaşanıyor.
Filistin Sağlık Bakanlığı: Yakıt sıkıntısı, Gazze'deki hastanelerde kritik bölümlerin kapanmasına neden olabilir
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, hastanelerdeki jeneratörlerin çalıştırılması için ihtiyaç duyulan yakıt sıkıntısı krizinin, daha önce benzeri görülmemiş bir şekilde tırmanmaya devam ettiği aktarıldı.
Hastanelere gelen kritik yaralı hastaların sayısının artmasının, hayati önem taşıyan bölümlerin çalıştırılması için elektrik jeneratörlerinin sürekli çalışır durumda tutulması ihtiyacını artırdığı belirtilen açıklamada, bu durumun, İsrail'in hastanelerin çalışması için yeterli miktarda yakıt girişine izin vermeme politikasının bir sonucu olarak ortaya çıktığı kaydedildi.
Yaşanan akaryakıt krizi nedeniyle hastanelerdeki hayat kurtarıcı bölümlerin faaliyetlerine son verileceği uyarısında bulunulan açıklamada, ilgili makamlara, acil müdahale ederek, elektrik jeneratörlerinin çalışması için gerekli yakıtın girişine izin vermesi için İsrail'e baskı yapmaları çağrısı yinelendi.
Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, haziranda Batı Şeria'da eş zamanlı ve organize saldırılar düzenledi
Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesi Başkanı Mueyyed Şaban, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, haziran ayında işgal altındaki Batı Şeria'da eş zamanlı ve organize saldırılar düzenlediğini, geniş tarım arazilerini ve sivillerin mülklerini yakmak için yangın çıkarma teknikleri geliştirdiğini söyledi.
Komite Başkanı Şaban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin haziran ayındaki saldırılarının daha da arttığını, daha fazla örgütlendiklerini ve finanse edildiklerini belirtti.
Bu saldırıların Batı Şeria'nın kuzeyinden güneyine doğru eş zamanlı ve planlı bir şekilde yapıldığını dile getiren Şaban, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Batı Şeria'nın birçok bölgesine aynı anda kasıtlı olarak saldırılar düzenleyerek, dikkati kendilerinden uzaklaştırmak ve kendilerini püskürtme girişimlerini engellemek istediklerini ifade etti.
Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, Batı Şeria'daki birçok köy ve kasabada arazileri ve mülkleri yakmalarına yardımcı olan yangın çıkarma yöntemleri geliştirdiklerini belirten Şaban, İsraillilerin çok hızlı yanan bir maddeye sahip olduğuna işaret etti.
Saldırıların gözlemlenmesi sonucunda, haziran ayında saldırıları gerçekleştiren İsraillilerin sayısının daha fazla olduğunu ve bunların çoğunun silahlı olduğunun anlaşıldığını ifade eden Şaban, İsraillilerin, saldırılar sırasında siyah üniformalar giydiklerine ve yüzlerini kapattıklarına dikkati çekti.
İsrail ordusu işgal altındaki Batı Şeria'da baskın ve gözaltı operasyonları yaptı
Filistin’in resmi haber ajansı WAFA'nın haberine göre, İsrail güçleri Batı Şeria’nın kuzeyindeki Nablus kentine baskın düzenledi.
Balata ve El-Ayn mülteci kamplarının yanı sıra Asker el-Beled, Mesakin eş-Şabi ve Rafidyia mahallelerinde çok sayıda eve girerek arama yapan İsrail askerleri, bölgeden ayrılmadan önce 17 yaşındaki Ahmed Rayik el-Kada ile Muhammed el-Hafi’yi gözaltına aldı.
Güneydeki El Halil kentinde de çeşitli noktalara baskınlar düzenlendi.
Hamas’a bağlı Esirler Medya Ofisi’nden yapılan yazılı açıklamada ise Gazze Şeridi’ne sürülen Mehdi Şaver, Eymen Ebu Davud ve Bessam Ebu Suneyne’nin İsrail hava saldırılarında öldürüldüğünü duyurdu.
Öte yandan Filistin topraklarını gasbeden İsrailliler, El Halil’in güneyindeki Masafer Yatta bölgesinde Filistinli çiftçilere ait zeytinliklere saldırdı.
El-Baydar Bedevi Haklarını Savunma Örgütü’nün, bu tür saldırıların Masafer Yatta ve Batı Şeria’daki diğer bölgelerde sıkça tekrarlandığını, amacın Filistinlileri topraklarından zorla uzaklaştırmak ve bu alanları yerleşimcilere açmak olduğunu belirtti.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.