İsrail'in kıtlığı dayattığı Gazze'de son 24 saatte 1'i çocuk 6 kişi daha açlıktan hayatını kaybetti
Ankara
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, açlıktan hayatını kaybedenlere ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Açıklamada, son 24 saatte 1'i çocuk 6 Filistinlinin daha açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybettiği belirtildi.
Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bu yana açlıktan hayatını kaybedenlerin sayısının 131'i çocuk olmak üzere 367'e yükseldiği kaydedildi.
Birleşmiş Milletlerin (BM) desteklediği Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) 22 Ağustos'taki açıklamasıyla Gazze'de kıtlık ilan etmesinden bu yana ise 16'sı çocuk 89 kişinin açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle yaşamını yitirdiği ifade edildi.
IPC tarafından yayımlanan son raporda, "15 Ağustos 2025 itibarıyla Gazze kentindeki kıtlığın 'felaket seviyesi' olarak bilinen 5. seviyede olduğunun kanıtlarla doğrulandığı" bildirilmişti.
IPC'nin raporunda "22 ay süren acımasız çatışmaların ardından Gazze Şeridi'nde yarım milyondan fazla insan açlık, yoksulluk ve ölümle karakterize felaket koşullarıyla karşı karşıya." tespitine yer verilmişti.
Gazze "açlıktan" ölüyor
İsrail'in saldırıları ve insani yardım girişini kısıtlayan sıkı ablukası altındaki Gazze Şeridi, açlığın yayıldığı, su, ilaç, tıbbi gereçler ve hijyen malzemesinin bulunamadığı insani felaketi yaşıyor.
Başta çocuklar olmak üzere, Gazze Şeridi'nde açlık nedeniyle ölümler artıyor. Yerel ve uluslararası çevreler, İsrail'in "açlığı ve susuzluğu silah olarak" kullandığını belirtiyor.
Sivil altyapıyı da tahrip ederek Gazze'nin yüzde 88'ini yıkan İsrail ordusu, sürgün emirleriyle yerinden ettiği Filistinlileri sık sık barındıkları bölgelerde hedef alıyor.
Nüfusu yaklaşık 2,3 milyon olan Gazze'de İsrail'in saldırıları ve sürgün emirleriyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı, çok sayıda kişinin defalarca yerinden edildiği belirtiliyor.
Temel malzemelerden yoksun şekilde yerinden edilen Filistinliler, derme çatma çadırlarda veya aşırı kalabalıklar içinde hijyen malzemelerinin eksikliğinde lavaboların bile yetersiz olduğu, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı okullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
İsrail ordusu ise günlük düzenlediği saldırılarla yerinden edilenlerin çadırlarını ve barındığı sivil noktaları bombalıyor.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda en az 63 bin 633 Filistinli hayatını kaybetti, 160 bin 914 kişi de yaralandı.
İsrail'in ateşkesi bozduğu 18 Mart'tan itibaren Gazze'ye düzenlediği saldırılarında ise 11 bin 502 kişi yaşamını yitirdi, 48 bin 900 kişi yaralandı.
İsrail'in sabah saatlerinden beri Gazze'ye düzenlediği saldırılarda 28 kişi hayatını kaybetti
Hastane kaynakları ve görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin yanı sıra kuzey, orta ve güney bölgelerinde evleri, çadırları, sivillerin toplandığı alanları ve yardım bekleyenleri hedef aldı.
İsrail ordusu, Gazze kentinin batısındaki Sayadin Limanı çevresinde bir apartman dairesini vurdu. Saldırıda aralarında hamile bir kadın ile bebeğinin de olduğu 5 Filistinli yaşamını yitirdi.
Gazze kentinin orta kesimindeki Derec Mahallesi'nin Fevahir Sokağı yakınlarında bir evin helikopterle hedef alındığı saldırıda 3 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail askerleri, Gazze kentinin batısındaki Nasr Mahallesi'nde yer alan Rantisi Hastanesi çevresinde Filistinlilerin kaldığı çadırları vurdu. Saldırıda çok sayıda kişi yaralandı, bazılarının durumunun kritik olduğu bildirildi.
Nasr Mahallesi'nde bir apartman dairesi de İsrail savaş uçaklarınca hedef alındı.
İsrail ordusunun, Gazze kentinin kuzeybatısındaki Şeyh Rıdvan Mahallesi'nde bir eve düzenlediği bombalı saldırıda 4 Filistinli hayatını kaybetti.
Yine aynı mahallede Filistinlilerin bir araya geldiği bir alana düzenlenen hava saldırısında 6 kişi can verdi, 18 kişi de yaralandı.
İsrail, evleri havaya uçurmaya devam ediyor
İsrail güçleri, Gazze kentinin Şeyh Rıdvan Mahallesi'nin kuzeydoğu bölgelerinde binaları ve evleri havaya uçurmaya devam ediyor.
İsrail ordusuna ait helikopterler Şeyh Rıdvan pazarında çadırları ve tezgahları hedef aldı, saldırı sonrası bazı noktalarda yangın çıktı.
Gazze kentinin güneyindeki Zeytun ve Sabra mahalleleri de top atışlarıyla hedef alındı.
Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerine saldırılar sürüyor
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nusayrat Mülteci Kampı'na insansız hava aracıyla (İHA) düzenlediği saldırıda 5 Filistinli yaşamını yitirdi.
Kamptaki Sevaraha bölgesine İHA'yla düzenlenen saldırıda 5 kişi yaralandı.
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde insani yardım bekleyenlere doğrudan açılan ateşte 3 Filistinli yaşamını kaybetti.
Han Yunus'un güneybatısındaki Bölgesel Doğu mıntıkasını hedef alan topçu saldırıda da 2 kadın hayatını kaybetti.
Son 24 saatte 113 Filistinli hayatını kaybetti, 304 kişi yaralandı
Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in devam eden saldırılarında yaşanan can kayıpları ve yaralanmalara ilişkin son bilgiler paylaşıldı.
Son 24 saatte Gazze Şeridi'ndeki hastanelere 113 ölü ve 304 yaralının getirildiği belirtildi.
İsrail ordusunun Gazze'de 19 Ocak'ta varılan ateşkesi bozarak 18 Mart'tan bu yana düzenlediği saldırılarda 11 bin 615 Filistinlinin yaşamını yitirdiği, 49 bin 204 kişinin yaralandığı kaydedildi.
Gazze'de son 24 saatte insani yardım için bekleyenlerin hedef alındığı saldırılarda 33 Filistinlinin hayatını kaybettiği, 141 kişinin yaralandığı belirtildi.
İsrail-ABD güdümlü sözde yardım dağıtım noktalarında Filistinlilerin hedef alındığı sistematik saldırılarda 27 Mayıs'tan bu yana öldürülenlerin sayısının 2 bin 339'a, yaralananların sayısının da 17 bin 70'e ulaştığı aktarıldı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten beri düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının ise 63 bin 746'ya, yaralıların sayısının 161 bin 245'e yükseldiği bildirildi.
Gazze Şeridi'nde enkaz altında hâlâ binlerce ölü olduğu belirtiliyor.
Ayrıca İsrail'in sınır kapılarını kapatıp yardım girişini kısıtlayarak kıtlığa sürüklediği Gazze'de son 24 saatte 6 Filistinlinin daha açlıktan hayatını kaybettiği, 7 Ekim'den beri açlık nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısının 131'i çocuk olmak üzere 367'ye yükseldiği vurgulandı.
Gazze'deki Sağlık Bakanlığı: İsrail, Gazze kentinde 20 günde 1100 Filistinliyi öldürdü
Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı Genel Müdürü Munir el-Burş, ABD merkezli X şirketinin sosyal medya platformu hesabından yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze kentinde 20 günde 1100 Filistinliyi öldürdüğünü belirtti.
Burş, "İsrail ordusunun 13 Ağustos'tan bu yana Gazze kentinde devam eden saldırılarında 1100'den fazla kişi hayatını kaybetti, 6 bin 8 kişi de yaralandı." ifadesini kullandı.
İsrail ordusunun saldırılarına kuzeyden Cibaliya el-Beled ve Nezle bölgelerinden başladığını aktaran Burş, sonrasında Gazze kentinin kuzeybatısındaki Şeyh Rıdvan Mahallesi'ne ve doğusundaki Zeytun ve Sabra mahallelerine doğru genişletilen saldırıların El-Ehli Baptist Hastanesi çevresine kadar ulaştığını ifade etti.
Burş, İsrail ordusunun binlerce ev ve binayı yerle bir ettiğini, Şeyh Rıdvan Kliniği gibi sağlık merkezlerini hedef aldığını ve ambulansları tahrip ettiğini kaydetti.
İsrail saldırıları nedeniyle yine binlerce Filistinlinin zorla yerinden edildiğine dikkati çeken Burş, bölge halkının ciddi gıda ve ilaç sıkıntısı altında çok zor şartlarda bulunduğunu vurguladı.
Burş, "İşgalci İsrail, savunmasız sivillere karşı yürüttüğü soykırımı meşrulaştırmak için uluslararası kamuoyunu yalanlarla yanıltmaya devam ediyor." ifadesini kullandı.
BM: Gazze’de 14-31 Ağustos'ta 82 binden fazla kişi zorla yerinden edildi
Birleşmiş Milletler (BM), Gazze’de İsrail’in artan saldırıları nedeniyle 14-31 Ağustos'ta 82 binden fazla kişinin zorla yerinden edildiğini açıkladı.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, New York BM Merkezi'ndeki günlük basın toplantısında Gazze'deki son durumla ilgili bilgi verdi.
İsrail’in Gazze’de artan saldırıları nedeniyle kitlesel zorla yerinden edilmelere ve kötüleşen insani koşullara dikkati çeken Dujarric, "BM personeli ve ortaklarımız, 14-31 Ağustos tarihlerinde 82 binden fazla yeni yerinden edilmenin kaydedildiğini, bunlardan 30 bininin kuzeyden güneye göç ettiğini bildiriyor." dedi.
Dujarric, bu bölgelerdeki koşulların içler acısı ve aşırı kalabalık olduğunu belirterek, insanların enkazların ve atıkların içinde veya yakınlarında yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
"Artan sağlık riskleri ortaya çıkıyor"
Bölgedeki sıcaklıkların sağlıksız koşulları artırdığını, yaygın kemirgen ve böcek istilasına yol açtığına işaret eden Dujarric, "Bunun sonucunda çocuklarda cilt döküntüleri oluşmasıyla birlikte artan sağlık riskleri ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı.
Dujarric, İsrail’in saldırılarına rağmen birçok hanenin yüksek maliyetler ve güvenli bir yerin olmaması nedeniyle taşınamadığının, zorla yerinden edilmelerden özellikle yaşlıların ve engellilerin etkilendiğinin altını çizdi.
İsrail’in Gazze’ye insani yardımların girişini kısıtlamaya devam ettiğine dikkati çeken Dujarric, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) yetkililerinin, dün planlanan 16 insani yardım görevinden sadece 5’ine İsrail makamlarının izin verdiğini ancak yine de sınır kapılarında aşırı gecikmelere neden olduklarını söyledi.
Dujarric, İsrail’in engelleme çabalarına rağmen BM ve ortaklarının 17-30 Ağustos tarihlerinde sınır kapılarından konvoylar aracılığıyla 6 bin 900 ton buğday unu, gıda paketi ve toplu gıda malzemesini geçirmeyi başardıkları bilgisini paylaştı.
BM, İsrail'in saldırdığı Gazze'de en az 21 bin çocuğun engelli kaldığını bildirdi
BM Engelli Hakları Komitesi, Filistin'deki engelli kişilerin durumuna ilişkin bulguların yer aldığı raporunu açıkladı.
Raporda, Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da engelli Filistinlilerin karşılaştığı yoğun can kayıplarının ve artan şiddet risklerinin derin bir endişeyle not edildiği bildirilerek, Gazze'de, hayat kurtarıcı hizmetlere, tıbbi ekipmana ve yardımcı cihazlara sınırlı erişimin engelli çocukların ve yaşlıların ölümüne yol açtığı belirtildi.
"Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'da engelli kişiler doğrudan İsrail ordusu tarafından yerleşimci şiddetine ve istismarına maruz kaldı." ifadelerinin kullanıldığı raporda, İsrail'e, uluslararası insancıl hukuka tam olarak uyma, sivillerin ve insani yardım personelinin korunmasını sağlama, tahliye ve yardım çalışmalarında engelli kişilere öncelik verme çağrısı yapıldı.
Raporda, engelli kişilerin hareket kabiliyeti desteği olmadan kum veya çamurda sürünerek ilerlemek gibi güvenli olmayan ve onur kırıcı koşullarda kaçmak zorunda kaldıklarına işaret edilerek, engellilerin yüzde 83'ünün yardımcı cihazlarını kaybettiğine değinildi.
"Engelli kişiler, yardımlarda ciddi kesintilerle karşı karşıya kaldı"
Gazze Şeridi'ne yönelik insani yardımların engellenmesinin oluşturduğu orantısız etkilere ve yoksunluğa işaret edilen raporda, "Engelli kişiler, yardımlarda ciddi kesintilerle karşı karşıya kaldı. Birçoğu yiyecek, temiz su veya sanitasyondan yoksun kaldı ve hayatta kalmak için başkalarına bağımlı hale geldi." denildi.
Raporda, İsrail'in Gazze ablukası nedeniyle buradaki engelli bireylerin durumunun giderek kötüleştiğine dair ciddi endişeler olduğuna da yer verildi.
Komite, "Mevcut çatışmalarda engelli kadınların, erkeklerin, çocukların ve yaşlıların onuruna, kişisel bütünlüğüne ve hayatta kalmalarına yönelik ciddi riskler ve zararlar hakkında alınan bilgilerden endişe duyuyoruz. Ayrıca işgal altındaki Filistin topraklarındaki insani krizle ilgili olarak taraf devletlerin yürüttüğü çabalarda engelli bireylerin dışlanmış kalmasından da endişe duyuyoruz." ifadeleri kullanıldı.
Raporda, en az 90 bin engelli bireyin durumuna ilişkin öneriler yer alırken, bunlardan yüzde 70'inin engelli kadın ile çocuklardan oluştuğu belirtildi.
Öte yandan raporda, İsrail'in saldırıları altındaki Gazze'de, 7 Ekim 2023'ten bu yana en az 21 bin çocuğun engelli kaldığına işaret edildi.
İsrailli aşırı sağcı Bakan, Batı Şeria'nın büyük kısmının ilhak edilmesini istedi
Yerel basında yer alan habere göre, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich yaptığı açıklamada, Filistin toprağı olan Batı Şeria'nın İsrail'e ilhakının zamanının geldiğini savundu.
Filistin Devleti'nin kurulmasına izin vermeyeceklerini öne süren Smotrich, Filistin yönetimini de tehdit etti.
Aşırı sağcı Bakan, Filistin yönetimini "başını kaldırması halinde Hamas gibi yok edecekleri" tehdidinde bulundu.
Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilere verdiği destekle önce çıkan Smotrich, Başbakan Binyamin Netanyahu'ya Batı Şeria'daki boş arazilerin tamamını İsrail'e ilhak etmesi çağrısında bulundu.
Smotrich'in İsrail'e ilhak edilmesini istediği boş arazilerin, Batı Şeria'nın yüz ölçümünün yüzde 82'sine denk geldiği belirtiliyor.
Fransa ve Belçika başta olmak üzere bazı ülkelerin Filistin Devleti'ni tanıyacağını duyurması üzerine Tel Aviv yönetimi Batı Şeria'yı ilhak tehdidini masaya sürdü.
İsrail basını, Dışişleri Bakanı Gideon Saar'ın, geçen ay sonunda Washington'da görüştüğü ABD'li mevkidaşı Marco Rubio'ya, Tel Aviv yönetiminin gelecek aylarda işgal altındaki Batı Şeria'yı ilhaka hazırlandığını ilettiğini aktarmıştı.
İsrail'in 1967'den bu yana işgal altında tuttuğu Batı Şeria'da gasbedilen Filistin toprakları üzerinde 250'ye yakın yasa dışı yerleşim birimi bulunuyor.
Filistin yönetiminden İsrailli Bakan'a tepki
Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in "Batı Şeria'nın Filistin şehirleri hariç tamamının İsrail'e ilhak edilmesi" yönündeki çağrısına tepki gösterildi.
Smotrich'in yerleşim faaliyetlerinin derinleştirilmesi ve işgal altındaki Batı Şeria'nın ilhakı gibi provokatif çağrılarının ve takındığı tutumun şiddetle kınandığı ifade edildi.
Smotrich'in sözlerinin iki devletli çözüm uyarınca Filistin Devleti'nin kurulması fırsatını hedef alan doğrudan bir tehdit ve Filistin Ulusal Yönetimi ile Filistin halkına karşı aleni bir provokasyon olduğu belirtildi.
Bunun, Filistin halkına karşı işlenen ilhak, soykırım ve zorla göç ettirme suçlarının bir parçası olarak İsrailli yetkililer tarafından yapılan bir dizi provokatif çağrının son halkası olduğu vurgulandı.
Nablus ve Kalkilya vilayetlerinde 455 dönüm arazinin, El Halil'de bir evin, eski El Halil belediye binasının ve bir okulun gasbedildiğine ve devam eden yıkımlara dikkat çekildi.
İsrail'in tüm yasa dışı tek taraflı uygulamaları ve Kudüs dahil işgal altındaki Batı Şeria'daki tarihi, siyasi ve hukuki statükoyu değiştirme planları kınandı.
Açıklamada ayrıca zaten tümüyle gayrimeşru ve geçersiz sayılan bu uygulamaların İsrail'e Filistin toprakları üzerinde hiçbir hak sağlamayacağı vurgulandı.
Haaretz: Gazze'de yerleşimcilerden oluşan gruplar Filistinlilerin evlerini yıkıyor
Haaretz gazetesinin haberinde, bir yıldır İsrail ordusunun gözetiminde Gazze'de "Uriah isimli düzensiz bir birliğin faaliyet gösterdiğini, İsrail askerleri ile Filistinli sivillerin hayatlarını tehlikeye attığı belirtildi.
Söz konusu birliğin patlayıcıların veya silahlı kişilerin bulunabileceği tünel ve binalara asker gönderdiği aktarılan haberde, "Filistinlileri canlı kalkan olarak kullanıyorlar, ordu mensuplarına ne ölçüde tabi oldukları da belirsiz." ifadeleri kullanıldı.
Gazze yıkım birliklerinden biri olan "Uriah" isimli grubun İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet Başkanı olarak atanan David Zini'nin kardeşi Bezalel Zini ile bağlantılı olduğu kaydedildi.
Grubun Gazze'de ağır ekipmanlarla yıkım yaptığı vurgulanan haberde, bu kişilerin askeri bir yapı olmadıkları ve bağımsız olarak oluşturulduğu aktarıldı.
Haberde, "Çoğunluğu yerleşimcilerden oluşan siviller, taşeron şirketler aracılığıyla yedek birliklere alınıyor. Amaç, binaları ve tünelleri yok etmek, ya da konuya yakın olanların yaygın olarak söylediği gibi Gazze'yi yok etmek." ifadeleri kullanıldı.
İsrail ordusundan komutanlar, subaylar ve yedek askerlerin bu tür grupların denetim ve kontrol olmadan faaliyet gösterdiğini ve ordunun bu ekiplerin kimliklerini açıklamadığını belirttiğine haberde yer verildi.
Söz konusu grupların güvenlik kurallarına uymadığı, İsrail askerleri ve Filistinlilerin hayatını birçok kez tehlikeye attığı belirtildi.
Bu gruplardan Uriah'ın buldozer ve ekskavatör operatörlerinden oluştuğu, sonuncusu Han Yunus olmak üzere 1 yıldır Gazze'nin çeşitli bölgelerinde faaliyette bulunduğu kaydedildi.
İsrail ordusundan ismi açıklanmayan bir subay, Haaretz'e yaptığı açıklamada, Uriah birliğinden bir kişinin kullandığı buldozere ateş açılması sonucu öldüğünü söyledi.
Olayın yaklaşık 2 ay önce Han Yunus'ta yaşandığını aktaran İsrail askeri, ölen kişinin Filistin topraklarını gasbeden Abraham Azulay olduğunu ve Han Yunus'ta yıkım eylemlerine katıldığını anlattı.
Haaretz'e konuşan başka bir İsrailli komutan de Uriah birliğinin mensuplarının bulundukları yerleri ve kendilerinden talep edilen işleri bildirmediğini, çatışma bölgesine girdiklerini de kimin bildiğinin belli olmadığını aktardı.
İsrail askeri, "Emirlere göre, Gazze'ye giren her asker veya kuvvetin bildirilmesi ve giren herkesin bölgeden ayrılması gerekiyor. Bu kural, Savunma Bakanlığı ile çalışan büyük müteahhitler tarafından uygulanıyor, ancak bağımsız kuvvetler (yıkım ekipleri dahil) için uygulanmıyor." diye konuştu.
Başka bir İsrailli komutan da "Asker kaybediyoruz, çünkü artık her buldozer sürücüsü komutanlara binalara girmenin veya tünelde çalışmanın doğru olup olmadığı konusunda görüş bildiriyor." dedi.
İsrail ordusunun bu durumu görmezden gelmesinin daha fazla ölüme yol açacağını söyleyen İsrailli asker, Uriah ve benzeri grupların başta gaspçı İsrailliler olmak üzere sosyal medya üzerinden üye topladığını ve bunların bir kısmının Batı Şeria'daki aşırı sağcıların önde gelenlerinden olduğunu anlattı.
Düzensiz yıkım gruplarına astronomik ücretler ödeniyor
Haaretz'in haberinde, "Bu aşırılık yanlıları, yaptıkları işin yalnızca Filistinlilerin evlerini yıkmak gibi ideolojik bir ayartma olmadığını, aynı zamanda maddi olarak da kazançlı olduklarını biliyorlar." ifadeleri kullanıldı.
Haberde, "Yıkım ekibinin her üyesine günlük 6 bin şekel (yaklaşık 1775 dolar) maaş ödeniyor ki bu astronomik bir rakam." ifadesine yer verildi.
İsrail ordusu Batı Şeria'da bir caminin minaresini yıktı
Dura Beldesi Vakıflar Müdürü Sahir ed-Deraviş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Dura'ya baskın düzenleyerek inşaatı süren minareyi yıktığını söyledi.
Minarenin yapımına bir yıl önce, caminin yapımına ise daha önce başlandığını aktaran Deraviş, yıkımın "Batı Şeria'nın C bölgesinde ruhsatsız yapılaşma" bahanesiyle gerçekleştirildiğini ifade etti.
İsrail ordusu sabah saatlerinde de Batı Şeria'nın Beytüllahim kenti yakınlarında Filistinlilere ait 2 evi aynı gerekçeyle yıkmıştı.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre, İsrail güçleri Batı Şeria'da ağustos ayında ev, ticarethane ve tarım tesisleri dahil 125 yapıyı yıktı.
İsrail ordusu Batı Şeria'da Filistinlilere ait 2 evi yıktı
Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail ordusu buldozerler eşliğinde Batı Şeria'nın güneyindeki Beytüllahim kenti yakınlarında bulunan el-Hader beldesine baskın düzenledi.
İsrail askerleri "ruhsatsız" olduğu gerekçesiyle Filistinlilere ait 2 evi yıktı.
Ayrıca, İsrail ordusu Batı Şeria'nın Eriha, Kabatiye, Cenin, Nablus ve Kalkilya kentlerinde çok sayıda bölgeye baskın düzenledi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre, İsrail, ağustos ayında ev, ticarethane ve tarım tesisleri de dahil 125 yapıyı yıktı.
İsrail ordusunun baskın düzenlediği Balata Mülteci Kampı'nda bir Filistinli hayatını kaybetti
Görgü tanıklarından edinilen bilgiye göre, İsrail özel birlikleri kampa sızarak bir evi kuşattı, ardından da İsrail ordusu takviye birliklerle kampa baskın düzenledi.
Kampta baskına karşı çıkan Filistinliler ile İsrail ordusu arasında arbede yaşandı.
İsrail askerleri, kendilerine taş atan Filistinlilere gerçek mermiyle karşılık verdi.
Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu yaralanan 25 yaşındaki Muhammed Cemal Ömer Medeni'nin hayatını kaybettiği belirtildi.
İsrail ordusu da kampta en az bir kişiyi de gözaltına aldıktan sona bölgeden çekildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği baskın ve saldırılarda hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 1017'ye yükseldi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
İsrail "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla Filistinlilerin evlerini yıkıyor
İsrail ordusu, sık sık işgal altındaki Batı Şeria ile Doğu Kudüs'te "ruhsatsız" olduğu iddiasıyla Filistinlilere ait yapıları yıkıyor.
İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria'nın "C" bölgesinde Filistinlilerin inşaat ve tarım yapmasını engellerken, Filistinliler için ruhsat almanın ise neredeyse imkansız olduğu belirtiliyor.
Filistin yönetimi ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde Batı Şeria; A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e "güvenliği" İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin "idare ve güvenliği" İsrail'e bırakılmıştı.
İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.
Kaynak:AA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.