Osmanlı?dan bir pembe dizi:

Muhteşem Yüzyıl.

Bedenlerin gölgesi toprağa, akılların gölgesi hayata düşer.

Aklının gölgesini serin zannedip de hararet pompalayanların ?eser? diye ortaya koydukları esmesine esiyor da, dışı ayrı, içi ayrı kesimi yakıyor.

?Muhteşem Yüzyıl?a, üzerine yapılan yorumların hatırına şöyle bir baktım.

Senaryoda müthiş bir mesafe yanılgısı var.

Mekân, kostüm ve görsel objelerin oldukça başarılı olduğu senaryoda, bu mesafe yanılgısı özellikle, Kanuni Sultan Süleyman?la Allah arasında, Kanuni Sultan Süleyman?la halk arasında, Kanuni Sultan Süleyman?la düşmanları arasında, Kanuni Sultan Süleyman?la ailesi arasında, Kanuni Sultan Süleyman?la eşleri arasında, Kanuni Sultan Süleyman?la paşaları ve vezirleri arasında aşırı derecede sırıtıyor; ortaya farklı bir dünya çıkarıyor ve ben bu dizi için şu cümleyi kuruyorum:

Mekânları da muhteşem kılan, insanın bizatihi kendisidir.

Derinliklerin ve yüksekliklerin yeterince verilemediği bu yeknesak düzlükte de ?o muhteşem mana? kayboluyor.

Yapımcı haksız mı?

Bizim halkımız ezik, fakir ve çok çekmiş bir halk.

Böyle bir coğrafyadan ve bu tür bir yaşam tarzından yola çıkarak iyi bir ?pembe dizi? çıkarmak elbette mümkün değil. Bir düşünün, pembe dizi müptelası bir kesime yerli proje sunma masumiyetiyle yola çıktınız, ne üretebilirsiniz? Şu an bir pembe dizide oynuyormuşçasına yaşayan ancak, yaşadıkları kepazeliklerin dizileştirilmesini istemeyen, kendi içlerinde kalmasını umanların da buna izin vermedikleri malum. Geriye kala kala bu dizinin yapımcısının elinde Osmanlı?nın harem sahnelerinden başka ne kalıyor? !

Aptal olmak, her şeyi anlamayı kolaylaştırıyor vesselam!

Ancak ben bunun, Ortadoğu?da Türk televizyonlarının çok fazla izlenmesiyle ve son dönemde Türkiye?nin Osmanlı modeli ile bu coğrafyaya önderlik yapma izleniminin Avrupa ve Amerika?da yaygın bir kanı haline gelmesiyle bir ilgisinin olmadığından emin olmak istiyorum.

Bu projenin, Ortadoğu halklarına ?kendi haklarını yiyen ve saltanat süren bir Osmanlı? fotoğrafı sunmak gibi bir niyet taşımadığını düşünmek istiyorum.

Sizce de oldukça masum bir istek değil mi bu?

Ahmet Yürekli

04.03.2011, Beşiktaş.