Özbekler, Buhara ekmeği geleneğini Anadolu'da yaşatıyor
Hatay'ın Antakya ilçesinde yaşayan Özbek kökenli vatandaşlar, atalarından öğrendikleri geleneksel yöntemle hazırlayıp pişirdikleri Buhara ekmeğini tüketiyor.
Hatay
Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgali nedeniyle 40 yıl önce Türkiye'ye yerleşen Özbekler, asıl adı "Nan" olan fakat onların köklerini unutmamak için "Buhara ekmeği" adını verdikleri Orta Asya'ya özgü ekmeği, evlerindeki tandırlarda pişiriyor.
- Ata mirası mayayla yapılan Kemalköy ekmeği üç kardeşin fırınından çıkıyor
- 'Diyarbakır ekmeği' lezzetini bazalt taşlı fırından alıyor
- Patates sayesinde tazeliğini koruyan tescilli ekmek: Kaymaklı çöreği
- Malatya'nın 'tandır ekmeği' asırlardır aynı tatla sofralarda yer alıyor
- 'Mende ekmeği' Uşak'ta ismini aldığı köyde üretiliyor
- Girit göçmenlerinin asırlık mayayla pişirdiği ekmek sofralara lezzet katıyor
- 'Piynar' odunu geleneksel Kula ekmeğine lezzet katıyor
- Ekşi hamurla mayalanan 'sac ekmeği' köy sofralarına lezzet katıyor
- Ata tohumundan üretilen asırlık lezzet: Gacer ekmeği
- Gastronomi kenti lezzetlerinin vazgeçilmezi: Antep Kübban ekmeği
- Taş fırında pişen İslambeyli ekmeği lezzetiyle öne çıkıyor
- Kocaeli'nin ekşi mayalı 'teneke ekmeği' kırsalda yaşatılıyor
Özbek Türklerinin yanı sıra Hataylıların da beğenerek tükettiği Buhara ekmeği, az mayalı hamurun az miktarda şekerle karıştırılarak yoğrulması ile yapılıyor.
Pişirilmeden önce ekmeğin üzerine işlenen sembol ve nakışlar, piştikten sonra daha belirgin hale geliyor.
Yaklaşık 8 bin kişinin bulunduğu Ovakent Mahallesi'nde yaşayan Özbek Türkleri, Hatay’da kendilerine özgü geleneklerin yanı sıra Orta Asya'dan getirdikleri ekmek kültürünü de yaşatarak gelecek nesillere aktarmaya çalışıyor.
"Her fırına özgü bir damga, nakış bulunuyor"
Fırıncı Bereket Kurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Özbek Türklerinin gelenek ve göreneklerine çok bağlı olduğunu, bu gelenekleri Hatay'da yaşattıklarını söyledi.
Afganistan'dan göç ettikleri günden bu yana Buhara ekmeği yapımını sürdürdüklerini ifade eden Kurt, şunları konuştu:
"Biz Ovakent Mahallesi'nde 1982 yılından bu yana yaşamaktayız. Afganistan'dan geldiğimizden bu yana orada tandırda pişirdiğimiz ekmek kültürünü burada yaşatıyoruz. Günde yaklaşık 600 ekmek satışı yapıyoruz. Ekmeğin içerisinde un, su, maya, tuz ve çok az miktarda şeker bulunuyor. Ekmeğimiz hazırlanmasının ardından kendi fırınımıza özel sembolün olduğu damga vurarak dumanı olmayan ağaçlardan yaktığımız tandırımızda pişiriyoruz."
Ekmeğin bazı evlerin önünde kurulan tandırlarda kadınlar tarafından yapıldığını belirten Kurt, kültürlerini genç nesillere aktardıklarını sözlerine ekledi.
10 yıldan bu yana Buhara ekmeği yaptığını anlatan fırın ustası Muhammedullah Özbek de ekmeğin yapımını atalarından öğrendikleri şekilde devam ettirdiklerini söyledi.
Özbek, "Mahallede genellikle Özbekler yaşadığı için aynı kültürü burada sürdürüyoruz. Her fırına özgü bir damga, nakış bulunuyor. Bazıları ekmeğin ortasına bazısı ise üst kısmına kendi damgasını basıyor, böylelikle hangi ekmeğin hangi fırında yapıldığı belli oluyor." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.