Mehmet Yürekli

Mehmet Yürekli

'özümüzü, sözümüzü bu kapıda bırakmaya geldik!..'



'yaratılanın yaratana koşması'


O?na ulaşabilmek için..

O?nu ruhumuzda geçmez bir iz yapabilmek için..

O?nun huzurunda mahşeri bir duruş için..

O?nu damarlarımızda, kanımızda, canımızda, gönlümüzde

her an ve her yerde hissedebilmek için?

Tüm duaların yükseldiği yere, Beytullah?a, huzuruna, sağlam kulpa tutunmuş bir kul olmak için geldik?


Evet?

İnsanlığın rehberleri,

Hz. Adem, Hz. İbrahim

Hz. Hacer, Hz. İsmail

Kâbe?de buluştular..

Kâbe?de Efendimiz yükseldi Rabbine,

Veda Hutbesini irad etti?

İşittik..

İnandık..

İtaat ettik..

..ve bu yola

bedenimizi kurban,

ruhumuzun orta yoluna iz ettik?

huzurunda dizildik, gezindik, ezildik..

belki sezildik...

Kul olmaya..

Rasule yol bulmaya geldik?

utandık, sıkıldık..

ama geldik?

çünkü;

tek çare..

tek kapı bu kapı..

özümüzü, sözümüzü

bu kapıya bırakmaya geldik?

bilerek halefin olmadık..

halifende olamadık..

tıkandık kaldık..

çukurovadan kalktık

huzuruna vardık

nefessiz öylece kala kaldık?

sevgilinin ipine sarıldık..

nuruna bulandık..

cemalinin rüyasına daldık..

işte öylece kalakaldık..

ama hep andık..

inandık..

sağlam kulpta kaldık..

umudumuz, ruhumuz sevgililer sevgilisinde kaldı?


Ya rahmetel lil âlemin bizimkisi bu haldi?.

Yeter ki bizi Cemâl-i Ebedîyenden mahrum bırakma?



Mehmet Yürekli, 03.06.12, Adana, Adanapost


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.