Park değil adeta cephanelik!

Park değil adeta cephanelik!
Belediyeleri ağaç kesiminde ve ağaç budama işinde mevsimlerin hiç önemi yok, her mevsimde budama yapıyor.

Ocak 2015’te Seyhan Belediyesi şikayet var diyerek Okaliptüs ağaçlarını bir parkta kökten sökmüştü. Aynı belediye Ziyapaşa Çocuk Parkı’nda bu defa bütün Okaliptüsleri kökünden kesti. Bu çocuk parkında ne aranırsa var. Tedaş’ın bütün trafoları, Aksagaz’ın istasyon deposu, PTT,Tedaş trafoları, iki muhtarlık binası, bir işçi külubesi ve ayrıca tuvalet… Park yaklaşık iki dönüm, çocuklara kalan oyun alanı 100 metra kare deniyor.

Seyhan Belediyesi Ziyapaşa Bulvarı’ndaki Çocuk parkında hiç ağaç bırakmadı.Burası park değil adeta cephanelik gibi. Mahallenin bütün trafosu  ve doğalgaz Aksagaz’ın istasyonu yine burada. Ağaçlar önce tek tük kesildi, budandı, bonra topluca kökten söküldü.Mahalleli teyakkuzda, nereye başvuracağını bilmiyor. Önce Orman su arandı, ardından Orman Bölge müdürlüğü, orasıda büyükşehir belediyesine havale edildi.Ama ağaçlar kesildiği ile kaldı.Dört ağaçtan yaklaşık 15 ton, odun elde edildi.Bu odunların kimin çifliğine gidildiği bilinmiyor.

agac.jpg

Büyükşehir Belediyesi, Seyhan, Yüreğir ve Çukurova  İlçe Belediyeleri ağaç kesmede ve budama da ortak hareket ediyor. Sanki Park ve Bahçeler Müdürlüğünde acemi ziraatçılar çalışıyor gibi.Mevsiminde değilde, mevsim geçince budama başlıyor?Budama işinide abartarak sadece kuru gövdeyi bırakıyorlar.Bazende kökten söküyorlar.Adana’nın sarı sıcağı Türkiye’nin hiçbir bölgesinde yok.Bu sıcaklığı unutuyorlar.İnsanlar gölge yer arıyor, bizim belediyeler ağaç budamaya ve kesmeye çok meraklılar.Kozan, Ceyhan ve Saimbeyli’de buna dahil.Sarıçam ilçede ağaç yok.hiçbir şey yok. Yumurtalık ilçesinin göbeğinde, Karataş’ın göbeğinde ağaç yok.Ağaç dikimi yapılmıyor.

Adana berektli topraklar deniyor, ama bedevinin çöllerini aratmıyor.Dünya ısınıyor, dünya ülkeleri çözüm ararken, Adana maalesef ağaç kesmede sınır tanımıyor.

Adana aşırı sıcakları yaşayan bir şehir.Cevizin gölgesi bile güzeldir.Eski başkan Aytaç Durak parka bir sürü dut etki.Onbeş yıldır Adana halkı o kırmızı dutları iki ay boyunca yer.Kimi toplar reçel yapar.Kimi dalında yer. İşin garibi ilkbaharda canlanan tabiat, bu defada park ve bahçeler devreye girer ve üzerinde meyvesi varken kesmeye budamaya çalışır. Mevyeler bittikten sonra yapsa daha iyi olmaz mı?

Bunu örnek veriyoruz, Adana şehri içinde ki bütün ağaçlar için geçerli olmalıdır.

OKALİPTÜS AĞAÇLARI

Anavatanı Avustralya’dır. Sıtma Ağacı olarak da bilinir.Sürekli yeşil kokulu yaprakları ve kokulu çiçekleri vardır.Gövde krem-gri, pembe ve açık yeşil karışımıdır.Güçlü tekli orta gövde veya çok gövdeli çalı biçiminde türleri de vardır.

Boyu 40 ile 60 metre’ye kadar uzayabilir. Yaprak boyları 12 - 22 cm. kadar olup, gençlerde yaprakları küçük ve oval, yetişkinlerde ise uzun ve sivridir. İlkbahar aylarında türe göre beyaz, sarı veya kırmızı çiçekler açarı. Kış aylarında - 6°C’ye kadar dayanabiliyor.

Odundan mobilya sanayiinde, kabuklarından, yapraklarından ve tohumlarından boya ve ilaç sanayiinde faydalanılır.

Üretimi tohumla yapılır.Sulak toprakları sevdiğinden bataklık kurutma işlevini de görür.

okaliptüs ağaçlarının kesim tarihi çıok önemlidir. Ekolojik dengeyi korumak için özellikle kuşların kuluçka- göç gibi dönemleri göz önünde bulundurularak belirlenen en uygun tarihte kesimin yapılması gerekiyor. Bulunduğu alandaki suyu çekme ve kurutma özelliğine sahip olan okaliptüs ağaçları, yılda ortalama 250 ton suyu alıp havaya veriyor. Bu özelliklerinden dolayı ‘bataklık ağacı’ olarak bilinen okaliptüs ağaçları, Türkiye ’de bir dönem sıtma hastalığıyla mücadele etme amaçlı olarak kullanılmak için bataklıklara dikilmiş ve buraları kurutmuştu. (Peki halen neden Adana’da yaz gelmeden sivrisinekler var. Bataklık nerede?) Okaliptüsler, Türkiye’de özellikle Tarsus’ta Karabucak bataklığının kurutulmasında kullanılarak sivrisinekten kaynaklı sıtma hastalığına son vermişti.Okaliptüs ağaçları, ağırlıklı olarak mobilya, parke veya kâğıt yapımında kullanılıyor.

Okaliptüslar  hem ilaç hem de kimya sanayinde kullanılıyor.

OKALİPTÜSUN FAYDALARI

Okaliptüs adı Yunanca “iyi” anlamına gelen “eu” ve “korunan” anlamına gelen “kalyptos” sözcüklerinden türemiştir.

Yüzyıllardır çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılan ağaç hızlı büyüdüğü için mobilya sektöründe de kullanılmaktadır. Sağlık amaçlı kullanımında ilk sıralarda bronşit, nezle ve grip gibi hastalıklar gelmektedir.

Okaliptüs Çayı Nasıl Hazırlanır?

Okaliptüs çayını hazırlamak için 1 bardak kaynamış suyun içine 1-2 çay kaşığı kurutulmuş okaliptüs yaprağı atın ve 10 dakika demlenmesini bekleyin.Dilerseniz balla tatlandırabilirsiniz.Okaliptüs çayının fazla tüketimi mide bulantısı, kusma ve ishale yol açabileceği için günde 2-3 bardaktan fazla tüketilmesi tavsiye edilmez. Eğer çayı astım ya da bronşit için hazırlıyorsanız 1 gram kadar kekik yaprağı katarak etkisini arttırabilirsiniz.

Okaliptüsün Sağlığa Faydaları

Okaliptüs yaprakları öksürük ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılan öksürük şurubu, ciğer açıcı balsamlar ve pastil gibi pek çok ticari ilacın içinde yer almaktadır. Uzmanlar taze ve kurutulmuş okaliptüs yapraklarından hazırlanan çayı boğaz ağrısı, sinüzit ve grip tedavisi için tavsiye etmektedir. Okaliptüs yaprağından elde edilen yağ burun tıkanıklığında kullanılabilir.

“Cineole” adındaki antiseptik bakımından zengin olan okaliptüs yağı nefes kokusuna neden olan bakterileri öldürür.Bu nedenle antiseptik ağız gargaralarında sık kullanılır.Bitkinin dişeti çekilmesini ve plak oluşumunu yavaşlattığı bilinmektedir.

Cilt üzerinde çıban, sivilce ve yaraların tedavisinde kullanılır.Bitkinin yağı böcek kovucu özelliğe sahiptir.

Bu alandaki klinik araştırmalar yetersiz olmakla birlikte okaliptüs yaprağı geleneksel olarak yüksek kan basıncını düşürmek için kullanılmaktadır.

***

Bu kadar f          aydası varken, peki nasıl oluyorda bu ağaç doğaya zararlı oluyor. Bir ara bilim adamları ikileme düşüp keçinin ormanlara zarar verdiğini, diğer bir gurup bilim adamları ise keçinin ormana fayda sağladığı gibi.

Mesela Prof. Dr. Canan Karatay tv. Tv dolaşıp şu, bu faydalı, şu bu zararlı diye anlatınca, bütün proflar, onu yalanlamaya başladı.Sağlık Bakanlığı ise buna bir kural getirdi.Bu tavsiyelerden insanların kafası karışıyordu.

Bilim adamlarının sözleri bile birbirini tutmazken…

Yazık olan ağaca oluyor.

Bir ağacı keserken kırk yıl düşünmeliyiz.

Ayrıca kıyametin kopacağını bilsen bile, bir ağaç dik demiş kainatın efendisi Hz. Muhammed. S.A.V.

Ağaç kesen baş keser.

Kuşları yabana atmayalım, onlar nereye tünecek, nerede kulakçakaya yatacak.Sonra keneler türüyor.Hepsi bir birine bağlı.Yoketmeyelim, yaşatalım.Parklara, bahçelere, yollara ekilecek fidan haberlerini, yaşlı, kurtlanmış ağaçların nasıl kurtarıldığı haberlerin servis edileceği günü merakla bekleyelim.

 

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.