İbrahim Halil Sipahi

İbrahim Halil Sipahi

PKK ve HDP’nin çırpınışları,

 

TSK’nın 20 Temmuz 2015 tarihinden buyana Güneydoğu başta olmak üzere, ülkenin dört bucağında kararlılıkla yürüttü operasyonlar ile K.Irak’ta yürüttüğü hava operasyonlarında büyük kayıplar veren terör örgütü PKK nefes alamaz hale geldi.

Geçmişte de benzer durumlar yaşandığında tek taraflı ateşkes ilan ederek, silah bırakma ve barış taleplerini basın yolu ve siyasi yapılanması vasıtasıyla iktidara ileten terör örgütü, şimdi aynı teklifi yapmaya başladı.

Geçtiğimiz gün Başbakan Binali Yıldırım'ın, "Terör örgütünden, 'Silahları bırakabiliriz, görüşebiliriz' gibi doğrudan, dolaylı haberler geliyor.” Diyerek terör örgütünün bu yöndeki taleplerinin olduğunu doğruluyor. Terörü bitirmek için kararlı görünen iktidarın yeni başbakanı terör örgütünden gelen bu talebe, “Konuşacak hiçbir şey yok" diyerek cevabını veriyor.

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’da zaten yeniden masaya oturmanın ve “çözüm süreci”ne geri dönüşün artık mümkün olmadığını bir tek terörist kalmayana kadar terörle mücadelenin devam edeceğini sürekli zikrediyor.

Çözüm süreci” öncesinde de iktidar- İmralı görüşmeleri inkâr edilmiş, görüşmeler açığa çıkması ile kabul edilmiş, ardından müzakere masasına oturulmuştu. Şimdi de ister istemez akıllara “İmralı ile belli periyotlarla yapılan ziyaretler devam ediyor mu?” ve “perde arkasında yeni bir siyasi diplomasi mi işliyor?" sorusunu getiriyor.

 

Örgütün Güneydoğudaki hendek ve barikatlar ile giriştiği işgal çabasının boşa çıkması ve büyük zayiat vermeye başlaması, halk desteğini de büyük ölçüde kaybetmeye başlayan terör örgütünün siyasal uzantısı HDP, bir süredir operasyonların durdurulması ve “çözüm süreci”ne yeniden dönülmesi için  "devlet heyeti" üzerinden nabız yoklamaya çalışıyor.

Temmuz ayından buyana güneydoğu da asker ve polisle çatışan, taş üstüne taş koymayan, büyük şehirlerde bombalı saldırılarla binden fazla insanın hayatına kasteden, PKK terör örgütü ve terörü bir kez kınamayan, PKK’yı terör örgütü olarak görmeyen, HDP eşbaşkanları ve yönetimi. Terör örgütünün her geçen gün erimesi ve terörden illallah eden bölge halkının desteğini de yitirmeleri üzerine, siyasi hayatlarının sona ereceği korkusu ile çırpınmaya başladılar.

 

Diyarbakır’da bir açılışta "Keşke coğrafyamızda doğal seyri içinde güvenlik ve huzur içinde yaşayabilseydik.” diyen Selahattin Demirtaş, Meclis'te grubu bulunan partilere seslenerek "Elimizi taşın altına koyalım. Gelin bir araya, dördümüz oturalım. Şu savaşı nasıl durdurabiliriz önce birlikte görüşelim. Yol haritası çıkarmaya çalışalım, bir takvim koyalım. Çıkalım dört partinin liderleri olarak halka söz verelim. Biz bir ayda, 3 ayda, 6 ayda bu meseleyi birlikte çözeceğiz diyelim. O gün geldiğinde çözemediysek, istifa edelim.”diyor. 

 

Öncelikle Demirtaş’ın şunu aklına iyi sokması gerekir. Bu coğrafyada bin yıldır Türk, Kürt, Arap, Acem, Ermeni, Rum, Çerkez vb. etnik farklılıkları olan ve her biri anayasada zikredildiği gibi bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı eşit, hür ve birinci sınıf vatandaş olarak kardeşçe yaşamakta iken. Emperyalist ve Siyonist güçlerin gazına gelerek kurulan PKK terör örgütü ve  siz siyasi uzantıları bu ülkede barışı ve kardeşliği bozarak kan dökmeye başladınız. Yani kısaca “İlk kanı döken sizlersiniz.

 

Bu günkü girişimizin de öncelikli hedefi, Doğu ve Güneydoğu'daki bazı il ve ilçe merkezlerinde sıkışan terör örgütüne soluk aldırma ve teröristlerin sınır dışına güvenli bir şekilde dönüşünü sağlamaktır. Bu çağrınıza ne devlet ne millet artık inanmamaktadır. Terörün sonlanması örgütün kendisini fesih ederek silahları ile devlete teslim olması, sizlerinde siyaset sahnesinden çekilerek yerine gerçek halk temsilcilerinin siyasete katılması olacaktır.

 

 

İbrahim Halil SİPAHİ

11.06.2016/adanapost.com

twitter.com/ihalilsipahi

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.